İçi kürtçülerle, ermenilerle, teröristlerle doldurulmaya çalışılan parti. Başarılı olmuyorlar da değil.
(bkz:sezgin tanrıkulu)
(bkz:canan kaftancıoğlu)
1-2 saat önce yazdığım ama sonra yazmayı bıraktığım, şimdi yazmaya devam etmek istediğim girdiyi taslaklarımda göremediğim için güzel girdimi zengin sözlük'e kazandıramıyorum. ilgilelere duyurulur.
Bazı şeylerin gerçekleşmesi için azami miktarda gereken şey.
renk kavramını ve din kavramını birbirine karıştıran insanları görmemizi sağlamış başlık.
-buraya sağlam bir edit gelecek canım istediği zaman. belki bu akşam veya yarın akşam.-
edit başlıyor 18:45:
"gerçek Islam'ın ne olduğunun bilinemeyeceği veya tartışılamayacağını" baz alan bir tez hakkında birkaç şey karalamak isterim. bir yaşayış, inanç, düşünce sistemi düşünün. bilimsel bir dayanağı olmamasına rağmen yüzlerce yıl üzerine bir şey katılmadığı, değiştirilmediği iddia edilsin ve bunu doğru kabul edelim.
hayata bu denli nüfuz eden ve içinde size kesin çizgilerle bazı şeylere yasak koyan bir sistemin 7000 farklı rengi yoktur. yorumlanmasını dışarda tutuyorum tabiki. yoksa bitcoin haram mı değil mi tartışması yapmak için gelmedim buraya.
7000 farklı rengi olduğu iddia ediliyorsa bu sistemin, şu an dünyada müslüman coğrafyada müslümanlar tarafından yapılan her işkence, pislik bu 7000 farklı renkten birinin içerisine giriyordur. ırak şam islam devletinin yaptığı şeyler bir kitle müslüman tarafından sempati ile karşılanıyorsa bu gerçek Islam'dır. çünkü o da Islam'dır ve yorumlanış biçimi böyledir.
ama ben ne diyorum? sistemin her şeyi o kadar açık ve ortadadırki bırakın 7000 rengi 2 farklı renk bile yoktur. çocukları taciz etmek günahtır, bunun rengi yoktur. Türkiye'de 2 ton farklı renkli Islam'da ise bunun çok daha farklı uygulamalarını görmek mümkündür. islam'ı uygulama ve yaşatma çatılarının altında bile bu tarz şeyler oluyorsa bu o kurumlardaki insanların vicdanı değil, Islam'ın zayıflığıdır. o insanlar kendini bu sisteme adamış, teslim etmişlerdir. vicdanları ve muhakeme edecek akılları olsa bu pislikleri, iğrençlikleri yapmazlar.
şimdi gelelim Müslüman'ın yaptığına bakma Islam'ın mükemmelliğine bak diyen insanlara. ait olunan cemiyetten insanların birbirine benzemesi olayını biliyorsunuz değil mi? toplulukların amacı bellidir. ocaklarda nasıl kürt milliyetçisi göremezsiniz camilerde de ibadet için hrıstiyan veya musevi göremezsiniz değil mi? camilerde hep müslüman vardır ve allah için ibadet eder. kur'an kurslarında hocalar vardır ve çocuklara Kur'an okumasını öğretirler. bu böyle olması gerekirken oralarda neden siyasi propaganda, zihin yıkama yapılır ben bilmem de bunu da islam'a sığdırırlar.
ve evet, türkiye'de herkes islam'ı yanlış algılar ve gerçeğini uygulamaya kimsenin gücü, nefsi izin vermez. bu bir çıkmazdır. Islam'ın türkiye'de ne konuma geleceği bir çıkmazdır. şuraya kadar yazdığım sistemin gerçek olup olmadığı sonucunu ben dahi yukarda tek renk olarak tanımlasam da bilemem, yazamam. herkesin farklı yorumlayabileceğini düşündüğü bir sistemin parçası olmak ve bu parçalar arttıkça blok zincirlerinin oluşması, oluştukça hantallaşması, ağırlaşması, ortadan kaldırılamaz bir yüke doğru evrilmesi... oturmamış, yorumlanabilen, 1400 yıllık hantallaşmış bir sistemi ancak bilim ortadan kaldırabilir. ve herkes böylelikle gerçek islam'ı, inandığını içinde yaşayabilir, kemikleşmiş toplumsal kuralları kendi kafasına göre yorumlayamaz, kanun karşısında kendi kurallarını savunamaz. inandığı dinin istediklerini ( daha çok farz ibadetlerini ) böylelikle daha rahat bir şekilde görebilir.
gördüğünüz üzere bizim tek sorunumuz herkesin kendi kafasına göre toplumsal sözleşmesi var. ondan bütün tantana.
edit bitti 19:12
-buraya sağlam bir edit gelecek canım istediği zaman. belki bu akşam veya yarın akşam.-
edit başlıyor 18:45:
"gerçek Islam'ın ne olduğunun bilinemeyeceği veya tartışılamayacağını" baz alan bir tez hakkında birkaç şey karalamak isterim. bir yaşayış, inanç, düşünce sistemi düşünün. bilimsel bir dayanağı olmamasına rağmen yüzlerce yıl üzerine bir şey katılmadığı, değiştirilmediği iddia edilsin ve bunu doğru kabul edelim.
hayata bu denli nüfuz eden ve içinde size kesin çizgilerle bazı şeylere yasak koyan bir sistemin 7000 farklı rengi yoktur. yorumlanmasını dışarda tutuyorum tabiki. yoksa bitcoin haram mı değil mi tartışması yapmak için gelmedim buraya.
7000 farklı rengi olduğu iddia ediliyorsa bu sistemin, şu an dünyada müslüman coğrafyada müslümanlar tarafından yapılan her işkence, pislik bu 7000 farklı renkten birinin içerisine giriyordur. ırak şam islam devletinin yaptığı şeyler bir kitle müslüman tarafından sempati ile karşılanıyorsa bu gerçek Islam'dır. çünkü o da Islam'dır ve yorumlanış biçimi böyledir.
ama ben ne diyorum? sistemin her şeyi o kadar açık ve ortadadırki bırakın 7000 rengi 2 farklı renk bile yoktur. çocukları taciz etmek günahtır, bunun rengi yoktur. Türkiye'de 2 ton farklı renkli Islam'da ise bunun çok daha farklı uygulamalarını görmek mümkündür. islam'ı uygulama ve yaşatma çatılarının altında bile bu tarz şeyler oluyorsa bu o kurumlardaki insanların vicdanı değil, Islam'ın zayıflığıdır. o insanlar kendini bu sisteme adamış, teslim etmişlerdir. vicdanları ve muhakeme edecek akılları olsa bu pislikleri, iğrençlikleri yapmazlar.
şimdi gelelim Müslüman'ın yaptığına bakma Islam'ın mükemmelliğine bak diyen insanlara. ait olunan cemiyetten insanların birbirine benzemesi olayını biliyorsunuz değil mi? toplulukların amacı bellidir. ocaklarda nasıl kürt milliyetçisi göremezsiniz camilerde de ibadet için hrıstiyan veya musevi göremezsiniz değil mi? camilerde hep müslüman vardır ve allah için ibadet eder. kur'an kurslarında hocalar vardır ve çocuklara Kur'an okumasını öğretirler. bu böyle olması gerekirken oralarda neden siyasi propaganda, zihin yıkama yapılır ben bilmem de bunu da islam'a sığdırırlar.
ve evet, türkiye'de herkes islam'ı yanlış algılar ve gerçeğini uygulamaya kimsenin gücü, nefsi izin vermez. bu bir çıkmazdır. Islam'ın türkiye'de ne konuma geleceği bir çıkmazdır. şuraya kadar yazdığım sistemin gerçek olup olmadığı sonucunu ben dahi yukarda tek renk olarak tanımlasam da bilemem, yazamam. herkesin farklı yorumlayabileceğini düşündüğü bir sistemin parçası olmak ve bu parçalar arttıkça blok zincirlerinin oluşması, oluştukça hantallaşması, ağırlaşması, ortadan kaldırılamaz bir yüke doğru evrilmesi... oturmamış, yorumlanabilen, 1400 yıllık hantallaşmış bir sistemi ancak bilim ortadan kaldırabilir. ve herkes böylelikle gerçek islam'ı, inandığını içinde yaşayabilir, kemikleşmiş toplumsal kuralları kendi kafasına göre yorumlayamaz, kanun karşısında kendi kurallarını savunamaz. inandığı dinin istediklerini ( daha çok farz ibadetlerini ) böylelikle daha rahat bir şekilde görebilir.
gördüğünüz üzere bizim tek sorunumuz herkesin kendi kafasına göre toplumsal sözleşmesi var. ondan bütün tantana.
edit bitti 19:12
hem sesli konuşma özelliğiyle, hem üyelere yetki atayabileceğiniz büyük çalışma ekipleri için bir nebze uygun mesajlaşma/konuşma uygulaması. ayrıca yazı kanallarında tarihçe de tutar. slack'ten farklı olarak yazı kanalları şişmez.
internette gördüğünüz herhangi bir şeyi kaydetmenize yarayan uygulama. uygulama içi tarayıcı eklentisiyle - kaydedilen sayfaların makale olması şartıyla - gayet kullanışlı. ayrıca başkalarının kaydettiği linkleri de görebilmeniz mümkün. faydalı ve ilginç yazılara erişmeniz de olanak dahilinde.
web tarayıcıdaki yazı kaydetme ( web clipper ) özelliğiyle ve profesyoneller için ekip çalışmalarını olanaklı kılan güzel bir not tutma uygulaması.
sosyal medya'nın insanlara kötü hissettirdiği konusunda bir araştırma yapılmış. paylaşmakta fayda var:
https://www.dunyahalleri.com/sosyal-medya-bize-kotu-mu-geliyor/
https://www.dunyahalleri.com/sosyal-medya-bize-kotu-mu-geliyor/
iota foundation'ın kurucu ortaklarından biri. ocak ayı sonunda yapılacak olan itü emos'a gelip konferans verecek.
arada bir yazdığım girilerin yayınlanıp ardından taslak olarak kaydedildiğini gördüğüm sözlük.
Günlerdir sabah akşam sis barındıran şehir. Önümüzü göremiyoruz resmen.
15 temmuz 2018'de genel seçim olacağını iddia eden iyi parti'nin genel başkanı.
cumhurbaşkanlığa adaylığını milletvekilliği üzerinden değil, imza toplayarak yapacağını açıkladı. bu da demek oluyor ki cumhurbaşkanı olarak seçilemezse milletvekili olarak mecliste yer almayacak.
kısa bir sürede neredeyse ülkenin yarısını gezdi. "koltuk değil, ayakkabı eskiteceğiz" cümlesini cumhurbaşkanı olarak da konuşmasında söylemesini ve yapmasını temenni ediyorum.
cumhurbaşkanlığa adaylığını milletvekilliği üzerinden değil, imza toplayarak yapacağını açıkladı. bu da demek oluyor ki cumhurbaşkanı olarak seçilemezse milletvekili olarak mecliste yer almayacak.
kısa bir sürede neredeyse ülkenin yarısını gezdi. "koltuk değil, ayakkabı eskiteceğiz" cümlesini cumhurbaşkanı olarak da konuşmasında söylemesini ve yapmasını temenni ediyorum.
türkçe'ye "ormanda yaşam" olarak çevrilen Walden kitabının yazarı Henry David Thoreau'dur. tanıtım bülteni yazısı:
"Sivil itaatsizlik anlayışının öncülerinden sayılan Amerikalı yazar, filozof ve şair Walden Gölü kıyısında, şehirden ve modern hayattan kopuk bir biçimde geçirdiği yıllara ait deneyimlerini okurlarıyla paylaşırken sosyal ve ekonomik hayata dair, bugün için bile marjinal sayılabilecek fikirlerini öne sürmekten geri durmuyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin henüz emekleme çağında olduğu bir dönemde, sanki insanların hırslarının ve ihtiraslarının varabileceği noktayı o günde görmüşçesine, yalnızca doğanın nimetlerinden ve kişinin kendi emeğinden faydalanarak yaşayacağı bir dünya düzeni tasarlayan Thoreau aynı zamanda tasarladığı düzenin ilk uygulayıcısı. İflah olmaz bir münzevi olan Thoreau ile Walden Gölü kıyısında geçireceğiniz saatler düşünce dünyanızda yepyeni kapılar açacak."
şu ana kadar kitaptaki en beğendiğim cümleyi de alıntılayım:
"Toprağa bakıp da bir meyve bahçesiyle çayır hayal etmek için, hangi güzel meşelerin ya da çamların kapının önünde duracağına, harap olmuş her bir ağacın en iyi nerede kullanılabileceğine karar vermek için bir öğle üstü yeterdi ve daha sonra hepsini kendi haline, belki de nadasa, bıraktım; çünkü insan kendi haline bırakabileceği şeylerin sayısı oranında zengindir."
"Sivil itaatsizlik anlayışının öncülerinden sayılan Amerikalı yazar, filozof ve şair Walden Gölü kıyısında, şehirden ve modern hayattan kopuk bir biçimde geçirdiği yıllara ait deneyimlerini okurlarıyla paylaşırken sosyal ve ekonomik hayata dair, bugün için bile marjinal sayılabilecek fikirlerini öne sürmekten geri durmuyor. Amerika Birleşik Devletleri'nin henüz emekleme çağında olduğu bir dönemde, sanki insanların hırslarının ve ihtiraslarının varabileceği noktayı o günde görmüşçesine, yalnızca doğanın nimetlerinden ve kişinin kendi emeğinden faydalanarak yaşayacağı bir dünya düzeni tasarlayan Thoreau aynı zamanda tasarladığı düzenin ilk uygulayıcısı. İflah olmaz bir münzevi olan Thoreau ile Walden Gölü kıyısında geçireceğiniz saatler düşünce dünyanızda yepyeni kapılar açacak."
şu ana kadar kitaptaki en beğendiğim cümleyi de alıntılayım:
"Toprağa bakıp da bir meyve bahçesiyle çayır hayal etmek için, hangi güzel meşelerin ya da çamların kapının önünde duracağına, harap olmuş her bir ağacın en iyi nerede kullanılabileceğine karar vermek için bir öğle üstü yeterdi ve daha sonra hepsini kendi haline, belki de nadasa, bıraktım; çünkü insan kendi haline bırakabileceği şeylerin sayısı oranında zengindir."
2002 yılında yanlış hatırlamıyorsam Army men oynamıştım. o zamanlar aoe 1 de oynamıştım ama hangisini daha önce oynadım hatırlayamıyorum. o zamanlar çok oyun oynuyordum tabi çocuk aklıyla hepsini akılda tutmak pek mümkün değil.
bu bir akım, trend değildir. bazı beyefendilerin davranış biçimidir.
bazı erkekler eşlerini, sevgililerini toplumda olması gereken yere getirmeye ve o statüye göre davranmaya çalışırken, onlara bir birey gözüyle bakarken veya onlara karşı olan hislerini açık açık, toplum baskısı altında kalmadan belirtirken bazıları da yaptığı öküzlükleri "ben erkeğim, hanımcı değilim" gibi saçma lafların ardına saklanarak yapmaktadır.
ilk sevgilimden beri yani ergenliğimden beri kendimi bilirim, ben hanımcıyım. aynı duyguları paylaştığım insanı mutlu etmeye çalışmak benim için bir eziklik değil, mutluluğunu görmek benim için mutluluktur.
ekleme: bunun böyle bir adı bile olmaması gerekirken uğraştığımız şeylere bak. toplum olarak akıl sağlığımızda ciddi sorunlar var.
bazı erkekler eşlerini, sevgililerini toplumda olması gereken yere getirmeye ve o statüye göre davranmaya çalışırken, onlara bir birey gözüyle bakarken veya onlara karşı olan hislerini açık açık, toplum baskısı altında kalmadan belirtirken bazıları da yaptığı öküzlükleri "ben erkeğim, hanımcı değilim" gibi saçma lafların ardına saklanarak yapmaktadır.
ilk sevgilimden beri yani ergenliğimden beri kendimi bilirim, ben hanımcıyım. aynı duyguları paylaştığım insanı mutlu etmeye çalışmak benim için bir eziklik değil, mutluluğunu görmek benim için mutluluktur.
ekleme: bunun böyle bir adı bile olmaması gerekirken uğraştığımız şeylere bak. toplum olarak akıl sağlığımızda ciddi sorunlar var.
Geleceğin şovmeni -veya zorlarsa daha iyi bir şey- olabilir. Bütün youtube kanallarında var, bütün internet topluluklarından tanınmış insanları davet ediyor, konuşuyor, konuştukça daha fazla insana kendini tanıtıyor. Stolk'tan bile teklif almış dedikodulara göre.
Kendisi için en iyisi, kalbinden geçen olsun diliyorum. Benim için mevzular yeter gerisi insanları eğlendirir eğlendirmez pek de ilgi alanım değil.
Kendisi için en iyisi, kalbinden geçen olsun diliyorum. Benim için mevzular yeter gerisi insanları eğlendirir eğlendirmez pek de ilgi alanım değil.
Stolk'u yeni keşfeden biri olarak ( evet mağaradaydım ) ümit erdim'i fena bulmadım.
İbrahim selim konusuna gelirsek, bazı videolarda ibrahim'i çok sıkıcı buluyordum konuyu anlatamadığını düşünüyordum. Eleştirel videolarda ise gayet iyi mizacı vardı.
Ümit erdim'i tanımak ve ekrana yakışıp yakışmadığına karar vermek için erken.
İbrahim selim konusuna gelirsek, bazı videolarda ibrahim'i çok sıkıcı buluyordum konuyu anlatamadığını düşünüyordum. Eleştirel videolarda ise gayet iyi mizacı vardı.
Ümit erdim'i tanımak ve ekrana yakışıp yakışmadığına karar vermek için erken.
File vault'u kapatarak yüklediğim ve 2017 macbook air'de sorun çıkartmayan işletim sistemi. An itibariyle yeni apple güncellemelerine karşı sahip olduğum korkuyu kırdım.
"İkinci Abdülhamid'in sevdiği parçalar"
"Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u kuşatırken dinlediği şarkılar"
gibi isimlere sahiplerdir.
"Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u kuşatırken dinlediği şarkılar"
gibi isimlere sahiplerdir.
sonunda tatlı oldum. üzerimde garip ve aynı zamanda ponçik duracağını düşünüyorum.
internet çağında ortaya çıkmış yeni bir müzik türü. şarkıların yavaşlatılıp üzerine glitch ses efektleri eklenip karıştırılmasıyla ortaya çıkıyor sanırım. retro havası da var şarkılarda. tam olarak ne olduğunu çözemedim. en ünlü örneği de vaporwave yazınca karşınıza çıkan bu şarkı:
ukde: kozmos
ukde: kozmos
afgan asıllı kanadalı hocam sayesinde geçen yıl bahar aylarında tanıştığım içki. 24 saatlik uykusuzluk sonunda sabah saatlerinde alanya'da güneş daha yeni doğarken tadına baktığım ve beni öyle güzel mutlu eden aynı zamanda uykusuzluk etkisiyle mayıştıran, rahatlatan içimi hafif tatlı mı tatlı bir bira.
eskiden yapabildiğim şeylerden biriydi. üstün yemek yeme ve atıştırma tüketme yeteneklerimi 20 kilo verdikten sonra bu özelliğim de dahil kaybettim maalesef.
şimdilerde ancak meyveli yoğurdu dökmeden kaşıklayabiliyor, tam 2 bardaklık filtre kahve çıkartabiliyorum ve böylelikle suyu israf etmemiş oluyorum.
şimdilerde ancak meyveli yoğurdu dökmeden kaşıklayabiliyor, tam 2 bardaklık filtre kahve çıkartabiliyorum ve böylelikle suyu israf etmemiş oluyorum.
Breaking benjamin'in yakın zamanda çıkaracağı ember isimli albümden yayınladığı ilk şarkının adı.
Ayda bir yaptığım eylem. Ne saç yağlanması derdi var ne kafada sivilce derdi ne de duştan sonra saç kurulama. Daha sayamadığım çok avantajı var.
Dezavantajı da kafanız şekilsizse bu durumda cidden tipsiz olabilirsiniz. Biraz da kış ayları sizin için sorun olabilir. Normal ortamın sıcaklık seviyesi bile alışmadığınız durumda beyninizde kafanız üşüyor hissi yaratabilir.
Dezavantajı da kafanız şekilsizse bu durumda cidden tipsiz olabilirsiniz. Biraz da kış ayları sizin için sorun olabilir. Normal ortamın sıcaklık seviyesi bile alışmadığınız durumda beyninizde kafanız üşüyor hissi yaratabilir.