Adem'den kıyamete kadar anlamı da yolu da öğretisi de teslimiyettir. Esasında Allah'a teslimiyet kulla mücadeleyi zorunlu kılar. Her türlü haksızlıkla ve adaletsizlikle. ama emevilerden itibaren halife bir nevi rab muamelesi görmüş ve ul'ül emre itaat rabbe itaat gibi olmuştur. Bu da yozlaşma ve güce tapma getirmiştir.
İnanca sahip olmayan, inanacak yeterli delili bulamayan, inanmak istemeyen. İnanmayanın muhalefeti ister düşüncesini tahkim için olsun ister inanışa zorlama alanlarını kırmak için, verimlidir. Bilinçli olarak inanmamak zordur, çıkarları için inanmamak esasında inanmak ama inandığını yenmeye çalışmak ile ilgilidir, bir nevi kendini kandırmadır. Dinlerin en fazla öfke duyduğu inanmayan kesimi de budur. Diğer kesim ise ikna olamamıştır, muhalifliğinden verimli tartışmalar doğar, susamaması gerçeğin üzerinin iletilmesini istemediği içindir.
Girilerin yedeği alınabillsin. Pek çok sözlük platformu girilerin yedeğini alabilme imkanı veriyor, insanlar hesabını kapatmak isteyebilir gün gelir uçabilir, kolayca yazılarını yedekleyebilme imkanı olmalı.
İnsanın kendi duygularına emirler vermek zorunda kalmasında başlar en çok. İçten içe yanan bir ateşin ısıttığı oda gibidir. Ölü soğukluğundan kine sığınır insanlar bazen, çünkü sıcaktır.
İlacı sevgidir, kin ateşini harlamak ise zulüm ile mümkün.
İlacı sevgidir, kin ateşini harlamak ise zulüm ile mümkün.
anlamadan yaşadıklarıyla dolu insan
bıçağında şifa aramaktı aşk da
anlamadım yara almadan
çekilmiştim bütün yolcuların yolundan
hep seni bekler buldum kendimi
merhamet bulmak için merhamet sunan
aşk duymak için aşk haykıran
kelimelerden adımlarla geldim sana
eğilen başımı küfürle inkar eden
soğuk bir kibirle savunan
karanlıkta gizli yol arayan
yüreğimdeki çaresiz kaçak
teslim özlemin zindanına
kayıp bir denizciyim şimdi
sensizliğin tam ortası burası
kimsenin gitmediği
kimsenin dönmediği
rüzgar tövbelisi bir liman.
bıçağında şifa aramaktı aşk da
anlamadım yara almadan
çekilmiştim bütün yolcuların yolundan
hep seni bekler buldum kendimi
merhamet bulmak için merhamet sunan
aşk duymak için aşk haykıran
kelimelerden adımlarla geldim sana
eğilen başımı küfürle inkar eden
soğuk bir kibirle savunan
karanlıkta gizli yol arayan
yüreğimdeki çaresiz kaçak
teslim özlemin zindanına
kayıp bir denizciyim şimdi
sensizliğin tam ortası burası
kimsenin gitmediği
kimsenin dönmediği
rüzgar tövbelisi bir liman.
Kızgın bir demirle karşınızdakinin etini dağlamak, damgalamak istemek gibidir keskin sözlerle, sıfatlarla. Eğer bunu sevdiğiniz birine yöneltirseniz, o kızgın demiri kendi kalbinizde hissedersiniz ve damgayı kendinize vurmuş olursunuz kötülükle. Sevilene yönelen öfke kendini dağlamaktır aynı zamanda, çifte zulümdür.
Durmuyor maalesef.
coğrafya kaderdir denir ama asıl kader kişiliktir. Seven kişiliktir, sevilen kişiliktir. Para kazanan kişiliktir, kazanamayan kişiliktir. Seçen kişiliktir, yönlendiren kişiliktir. Yanlışa düşen kişiliktir, yanlıştan çıkarabilen kişiliktir.
Yalnızlaştıran kişiliktir, sevdiren kişiliktir.
Asıl kader kişiliktir. Onu aşamazsınız, saklayamazsınız, eğip bükemezsiniz. Ona uymayan bir rotada ilerleyemezsiniz.
Yalnızlaştıran kişiliktir, sevdiren kişiliktir.
Asıl kader kişiliktir. Onu aşamazsınız, saklayamazsınız, eğip bükemezsiniz. Ona uymayan bir rotada ilerleyemezsiniz.
Tam ve doğru hali " beşinci günün şafağında beni bekleyin. şafakta doğuya bakın" olan Gandalf sözü.
doğaüstü güce sahip olduğuna inanılan nesne veya bir tür büyü. islam'da varlığı ve etkisi kabul edilir ama büyük günah sayılır. hristiyanlık ve musevilikte de kavram olarak bulunur. çoğunlukla pağan inançlardan ibrani dinlere buradan islamiyete geçmiştir. fakat hemen hemen her kadim inançta tılsım var.
şiiri besteye çevirmek zor iştir ve çoğu zaman şiirin altında kalır. bu adam çok güzel bir şiirden çok güzel bir şarkı yapabilen bir adam :
(bkz:lavinia)
(bkz:lavinia)
Kendi adıma hatırladığım en eski anının nesnesi şeylerdir. Bundan daha eski bir şey hatırlamıyorum varlığım adına. Aynı tiyatro sahnesi gibi, her yer karanlık, aydınlık kısımda dedemin evinin dış kapısı, yol, ileride ağaçlar, dışarıda, olduğu yerde dikilen ve kıpırdamadan ağlayan ben. Amcam silüet olarak beliriyor, yaklaşıyor, ağlama sebebimi anlamaya çalışıyor, pantolonumun fermuarına sıkışan pipiyi kurtarıyor ve beni acımdan azad ediyor. Hafızadaki en eski anı deyince insan daha anlamlı, duygusal bir şey bekliyor çocukluk adına, ne garip.
O belgeselleri ceza değil ödül olarak koysalar bile kimse izlemez. Berbat bir seslendirme, kalitesiz görüntü, tekdüze anlatım.. bu sebeple daha çok devletin hep öğretici olmalıyız tavrından kaynaklandığını düşünüyorum. Biraz da maksat yerli belgesellerin cebi para görsün. BBC earth koydular da biz mi izlemedik.
Bunun aksi bağnaz işidir zaten, romanda, şiirde, hikayede Dünya görüşü diye bir ayrım olamaz. Düşünce kitaplarında ise durum daha karmaşık, belli bir metodu takip etmek gerekiyor. Dur bakayım karşı mahalle ne diyordan bir konu hakkındaki iddialar bütününe sahip olmak önemli. Farklı görüşleri bilmeden, tartmadan, sorgulamadan sahip olunan dünya görüşü taklidi imanın bir türevidir.
Türkiye de tepeden inme bir kavram olarak kendine yaşama alanı bulduğu için neredeyse hiçbir grup tarafından içselleştirilmemiştir. Çoğu için tren vazifesi görür. Bu kavramı en fazla ağzına alanlar ( akp HDP) üzerine en fazla sıçan, en fazla suistimal edenlerdir.
İsrail ordusu nun Instagram a koyduğu fotolar değildir, kişisel hesaplardan derlenmiştir. İsrail ordusu nda zorunlu askerlik hizmeti yapan kadınların kendi Instagram hesaplarına koydukları foto lar olabilir ki o da kesin değil. Hit almak için böyle manipülasyonlar yapan siteciklere prim vermeye gerek yok bence.
Çoğunluğu bölüm- meslek tercihi ile ilgilidir. Bu da türk gencinin hayatının üniversite başında yanlış makasa girdiği ve bir daha düzeltilemediği klasik hikayeyi tekrarlar. Neredeyse hiç kimsenin yeniden başlamaması da cabası.
Zengin sözlük e girince bu çıkıyor, ekşi sözlük e girince online dating sitesi reklamı. Ekşi nin nasıl bir şer yuvası olduğu yeniden tescillenmiş oluyor.
(bkz:allahsızlığı yayma kürsüsü)
(bkz:allahsızlığı yayma kürsüsü)
Hilmi Yavuz şiiri :
gün akşamlıdır devletlim
elbet biz de ölürüz
gözüm hep o asılmışta kaldı
sanki karanfil zülfünü dökmüş de
şimşir topuzlu bir gürz
indirilmiş gibi tanyerine
kanlıydı kartal kanadı
bir tarikat değneği gibi
pürüzsüz ve düz
bir beden, asılmış
gözüm hep onda kaldı
susan yazdı, konuşan güz
usuldu, uzundu denizin boyu
sanki tüy bacaklı bir tazı
ya da kırmızı ve koyu
bir masaldı, tarçından ve süssüz
bir beden asılmış
gözüm hep onda kaldı
gün akşamlıdır devletlim
elbet biz de ölürüz.
gün akşamlıdır devletlim
elbet biz de ölürüz
gözüm hep o asılmışta kaldı
sanki karanfil zülfünü dökmüş de
şimşir topuzlu bir gürz
indirilmiş gibi tanyerine
kanlıydı kartal kanadı
bir tarikat değneği gibi
pürüzsüz ve düz
bir beden, asılmış
gözüm hep onda kaldı
susan yazdı, konuşan güz
usuldu, uzundu denizin boyu
sanki tüy bacaklı bir tazı
ya da kırmızı ve koyu
bir masaldı, tarçından ve süssüz
bir beden asılmış
gözüm hep onda kaldı
gün akşamlıdır devletlim
elbet biz de ölürüz.
Analitik düşünme yeteneğine sahip kadrolar olmadığı sürece taşıma su ile değirmen döndürmeye benzer bunun transferi. Türkiye'nin know-how transferleri aşağı yukarı bu minvalde ilerliyor.
Bu gece itibariyle ay dede formunda olan gök cismi. Birkaç gündür hilal'di.