polis her dönem iktidarın kolluk kuvvetidir. dün başörtülüleri yerlerde sürüklerlerken iyilerdi ama şimdi solcu kovalıyorlar diye kötüler. yani birilerinin iyi veya kötü olması tamemen dünya görüşümüzle alakalı olmuş ki bence bu çok bağnazca bir tutum.
ayrıca her yıl yüzlerce polis şehit oluyor, birinin bile adını zikretmezler ama hasbelkader bir kişi polis eliyle öldüğünde meseleyi temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp servis ederler. polis de gösterici de insan, derdiniz insanların hayatlarını kaybetmesini istememekse dünya görüşünüzden sıyrılıp, ayrımcılık yapmadan olaylara bakın.
ben başlığı anlamadım şimdi, yazılanlara göre kadın genetik hastalık yoktur dememiş ki bir sonraki neslin genetik hastalığa yakalanma ihtimali zayıf demiş. kadını söylemediği bir söz üzerinden linç etmek, sabit fikirli olmanın kaçıncı seviyesi bilemedim. yalnız başlığı açan arkadaşın haberleri sözlüğe servis etme konusunda bazı sıkıntıları var sanırım, başlıkları yazarken olanı değil de konuyla ilgili kendi istediğini yazıyor. sebebi nedir bilemedim.
haluk levent'in öncülüğünde başlayan yardım hareketinin ismi.
ahbap hareketi, kısa sürede gönüllü ordusuna dönüşerek 48 ilde 3 bin 490 gönüllüye ulaşmış. 10 ayda 821 aileye yardım edilmiş, 101 öğrenciye burs verilmiş, 37 hastaya medikal araç bağışlanmış. ayvalık'ta 400, tire'de 200 gönüllüsüyle binlerce fidan dikmişler.
başta haluk levent olmak üzere ahbap hareketine katılan herkesi saygıyla selamlıyorum, yüreklerine sağlık. dünya iyi insanlarla güzel.
ahbap hareketi, kısa sürede gönüllü ordusuna dönüşerek 48 ilde 3 bin 490 gönüllüye ulaşmış. 10 ayda 821 aileye yardım edilmiş, 101 öğrenciye burs verilmiş, 37 hastaya medikal araç bağışlanmış. ayvalık'ta 400, tire'de 200 gönüllüsüyle binlerce fidan dikmişler.
başta haluk levent olmak üzere ahbap hareketine katılan herkesi saygıyla selamlıyorum, yüreklerine sağlık. dünya iyi insanlarla güzel.
selamünaleyküm diyerek iade-i ziyarette bulunacağım yazar. öncelikle şunu belirteyim ben kimseye kişisel olarak karşı değilim, herkesi yazılarının özelinde eleştiriyorum.
gelelim meseleye bir kez daha altını çiziyorum, ülkelere göre değişen islam dini yok, tekrar ediyorum: islam dini bir tanedir, peygamberi bir tanedir ve kitabı bir tanedir. ülkeler göre değişiyor denilen şey din değil kültürdür. şunu unutmamak gerekir ki şeriat kurallarına göre yönetilen devletlerle diğer devletler arasında elbette ki kuralların işleyişinde farklılık olacaktır ama bunun sebebi dinin farklı olması değil yöneyim şeklinin farklı olmasıdır. herkes amerika'nın oyununa düşüyor. amerika, türkiye için ılımlı islam ülkesi diye bir saçmalık öne sürdü, herkes de buna inandı. aslında bariz şekilde belli olan ortadoğulu ülkeler ile diğer ülkeler arasında yaşayış fark var ama tekrar tekrar söylüyorum, bunun sebebi din değil, kültürdür.
gelelim meseleye bir kez daha altını çiziyorum, ülkelere göre değişen islam dini yok, tekrar ediyorum: islam dini bir tanedir, peygamberi bir tanedir ve kitabı bir tanedir. ülkeler göre değişiyor denilen şey din değil kültürdür. şunu unutmamak gerekir ki şeriat kurallarına göre yönetilen devletlerle diğer devletler arasında elbette ki kuralların işleyişinde farklılık olacaktır ama bunun sebebi dinin farklı olması değil yöneyim şeklinin farklı olmasıdır. herkes amerika'nın oyununa düşüyor. amerika, türkiye için ılımlı islam ülkesi diye bir saçmalık öne sürdü, herkes de buna inandı. aslında bariz şekilde belli olan ortadoğulu ülkeler ile diğer ülkeler arasında yaşayış fark var ama tekrar tekrar söylüyorum, bunun sebebi din değil, kültürdür.
öncelikle yeni bir haber değil ve menşei sadece cumhuriyet gazetesi. diyanet'in sayfasında bununla ilgili bir bilgi yok ve kaldı ki böyle bir şey varsa da yapılmaya çalışılan misyonerlik değil, kimseye islamiyet çok güzel gelsene denmeyecek, amaç turistlere islam dini'nin aslında ne olduğunu anlatmsk ve ayrıca ateizm ve agnostizm ile ilgili de dergiler çıkarılacakmış. madem bir haber paylaşıyorsunuz doğru şekilde paylaşın. haberi istediğiniz gibi servis etmeyin. dediğim gibi haber doğru mu değil mi belli değil ama bana sorarsınız gereksiz.
ve son olarak başlıkta bir yazıda sudanlıların ve bizim yaşadığımız islam'ın farklı olduğu yazılmış ki bu yanlış. islam bir tanedir, peygamberi bir tanedir, kitabı bir tanedir. sanırım arkadaş din ile kültürü birbirine karıştırmış.
ve son olarak başlıkta bir yazıda sudanlıların ve bizim yaşadığımız islam'ın farklı olduğu yazılmış ki bu yanlış. islam bir tanedir, peygamberi bir tanedir, kitabı bir tanedir. sanırım arkadaş din ile kültürü birbirine karıştırmış.
insan dışkısı yiyen birinde türk kanı olmaz zaten, bu açıklaması son derece gereksiz ki zaten kendi de gereksiz. biz atamızın sözünde de dediği gibi damarlarımızda asil bir kan taşıyoruz, diğerlerini de zerre umursamıyoruz. unutulmasın ki biz ırkçı değil türküz.
seçim akşamı binali yıldırım daha sayım bitmeden birkaç bin oy öndeyim deyip zafer konuşması yapmamış mıydı, ben mi yanlış hatırlıyorum? o zaman niye çıkıp dur binali allah'ını seversen zaten ortalık karışık demedi kaldı ki değil binlerle, yüzlerle, hatta onlarla ifade edilen oylarla seçim kazanılmıyor mu? bir kişi, on kişi ya da bin kişi fark etmez, en fazla oyu alan seçimi kazanır. demokrasi tam olarak budur, tabi demokrasi kavramından bihaber ise bir şey diyemem.
ben de bunu anlamıyorum, evet beyanat benim de hoşuma gitmedi ama dünya üzerinde sado-mazo ilişki yaşayanlar yok mu? onlar yapınca dert olmuyor da neden buradaki şahıs dert oluyor? ben cevap vereyim dünya görüşünden dolayı. bir insan ben özgürlüklerden yanayım diyorsa herkesin fikrine saygı duymalı. yani ne bileyim söylemde istismara destek olsa, tacize ve tecavüze destek olsa karşı çıkılmasını anlarım da bir kişinin kendi özel hayatı ile ilgili söylemi üzerinden linç edilmesine anlam veremiyorum. özde değil de sözde özgürlüçülük bu işte.
bu konu ile ilgili bilinmeyenler için birkaç konuya açıklık getirelim.
öncelikle kampanya ile ilgili bilgiler uefa ile paylaşıldı ve uefa'dan gereken izinler alındı ve kampanyada toplanacak para fenerbahçe'nin 31 mayıs 2019 kadar ödemesi gereken borçlara gidecek. yani para bankaların ve finans şirketlerinin borçlarını kapatmak için kullanılacak. fenerbahçe kulübünün toplanan parayla transfer yapması ya da sporculara ödeme yapması söz konusu değil. ekonomik finansal fair play kurallarına göre kulübün alacak-verecek dengesinde paralellik olması gerekiyor. yani bir kulübün vereceği, alacağından en fazla yüzde 15 fazla olabilir. bu kampanya bununla ilgili değil.
öncelikle kampanya ile ilgili bilgiler uefa ile paylaşıldı ve uefa'dan gereken izinler alındı ve kampanyada toplanacak para fenerbahçe'nin 31 mayıs 2019 kadar ödemesi gereken borçlara gidecek. yani para bankaların ve finans şirketlerinin borçlarını kapatmak için kullanılacak. fenerbahçe kulübünün toplanan parayla transfer yapması ya da sporculara ödeme yapması söz konusu değil. ekonomik finansal fair play kurallarına göre kulübün alacak-verecek dengesinde paralellik olması gerekiyor. yani bir kulübün vereceği, alacağından en fazla yüzde 15 fazla olabilir. bu kampanya bununla ilgili değil.
fenerbahçe kulübünün içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan kurtulmak için dünya çapında başlattığı yardım kampanyası. fenerbahçe aşığı herkesin elinin taşı altına koyup az çok fark etmeksizin kulübe destek olması gerekiyor. bağışlar sms ile, kredi kartı ile, havale yoluyla ve ptt yoluyla yapılmaktadır. gücü olan her fenerbahçe aşığını fenerbahçe'nin geleceğine fener ol'maya davet ediyoruz.
depremin merkez üssü sivrice'ye bağlı bazı köylerde hasar meydana gelmiş diye duydum. umarım can kaybı yaşanmaz. yaradan hepsinin yardımcısı olsun, çok çok geçmiş olsun.
akp cenahı 29 binden fazla oyla kaybettiği istanbul için oyların yeniden sayılmasını istedi ve kabul edildi. böyle bir hakları olabilir ona lafım yok da neden o zaman iyi parti'nin 21 oyla seçim kaybettiği yerler için yaptığı oyların yeniden sayılması isteği kabul edilmiyor? demek ki memlekette hukuk sadece akp'ye hizmet ediyor ki biz bunu zaten biliyorduk da umarım artık bilmeyenler de anlamıştır.
sonsuzluğa ulaşmasının 22. sene-i devriyesinde türk'ün son başbuğu, cennet mekan alparslan türkeş'i rahmetle ve minnetle anıyoruz, ruhu şad olsun.
belediye başkanlığının uzun bir süre sonra hdp ve ondan önceki uzantılarından kurtulmasına sevindim. ha akp aldı diye yüzümde güller açmadı ve seçimde ne oldu ne bitti de akp belediyeyi aldı bilmiyorum ama teröristlerin döşediği mayınların üstünü kapatan kişilerin belediyede olmasındansa akp'lilerin olmasını tercih ederim.
genel olarak kim kazandı kim kaybetti belli değil, akp bazı belediyeleri kaybetti bazılarını kazandı ama tabi ki en önemlisi ankara'yı kaybetti ve bence istanbul da gitti ama nasıl oldu bilmiyorum akp ve chp arasındaki 5 bine yakın oy farkı sabit kaldı ve akp önde gibi gösteriliyor, gerçi 300 bin oy geçersiz sayılmış. fark bu kadar az iken bu kadar oyun geçersiz olması düşündürücü. istanbul belediye seçimi çok olaylara gebe.
disiplin kurulu tarafından hakkında verilen ömür boyu men cezası tahkim kurulu tarafından 20 maça düşürülmüş. sahaya jiletle çıkan ve rakip oyuncuları jiletleyen kişinin tutuklanması gerekirken bunlar ödül gibi ceza veriyorlar.
eğer cezanın değiştirilmesinde seçim üstü kürt oylarıni kaybetmek istemeyen yukarından birileri yoksa ben de hiçbir şey bilmiyorum. bir skandaldan öte bir şey bu, tam bir rezillik.
eğer cezanın değiştirilmesinde seçim üstü kürt oylarıni kaybetmek istemeyen yukarından birileri yoksa ben de hiçbir şey bilmiyorum. bir skandaldan öte bir şey bu, tam bir rezillik.
ben hayatta her zaman şuna inanırım; bir insan ilerde dönüp baktığında ve pişmanlıklarını gördüğünde yapamadıklarından dolayı değil de yaptıklarından dolayı pişman olsun. en azından denedim ama olmadı diyebilsin.
ben ilk adım atma olayına inanmıyorum ama maalesef böyle bir şey var, ben en klişe tabirle seviyorsan git konuş bence diyen anlayıştanım. "bu kadar insan yalnızken neden bu kadar insan yalnız" diye bir söz vardı işte yalnız olanların birçoğu ilk adımı karşıdan bekleyenler. hayat ilk adımı karşıdan bekleyecek kadar uzun değil. evet yazılanlara katılıyorum, harekete geçmek lazım.
ben ilk adım atma olayına inanmıyorum ama maalesef böyle bir şey var, ben en klişe tabirle seviyorsan git konuş bence diyen anlayıştanım. "bu kadar insan yalnızken neden bu kadar insan yalnız" diye bir söz vardı işte yalnız olanların birçoğu ilk adımı karşıdan bekleyenler. hayat ilk adımı karşıdan bekleyecek kadar uzun değil. evet yazılanlara katılıyorum, harekete geçmek lazım.
"başlamak için mükemmel olmak zorunda değilsin; fakat mükemmel olmak için başlamak zorundasın."
(bkz:zig zaglar)
(bkz:zig zaglar)
bu bir psikolojik rahatsızlık buraya kadar her şey normal ve bu rahatsızlıktan muzdarip olanlar toplumda pek sevilmez ama şöyle de bir durum
var ki bazı noktalarda özgüveni yüksek olan, kendini bilen ve özsaygısı yüksek olan kişiler de bu kategoride görülüyor ki bu bana saçma geliyor. bu iki şeyi birbirinden ayırmak gerekiyor, bir olay karşısında ben çözerim ya da ben yaparım diyen birine hadi oradan kendini beğenmiş dememek gerekiyor.
var ki bazı noktalarda özgüveni yüksek olan, kendini bilen ve özsaygısı yüksek olan kişiler de bu kategoride görülüyor ki bu bana saçma geliyor. bu iki şeyi birbirinden ayırmak gerekiyor, bir olay karşısında ben çözerim ya da ben yaparım diyen birine hadi oradan kendini beğenmiş dememek gerekiyor.
başıma bir iş gelmeyecekce hiç beğenmediğim saç rengine sahip kadınlardır, hatta bana itici geliyorlar. yani yaş almakla saçların kırlaşması fena olmuyor ama gri saç çok itici ama kızıl saç iyidir. bence kadına en çok yakışan saç rengi kızıldır.
bir tatlı.
tanımı geçiştirmenin sebebi başlığa eklenen görselde iphone marka telefonu görememenin verdiği hayal kırıklığı. kontak anahtarı var, sigara var ama telefon yok, telefon yoksa ne yapayım ben irmik helvasını azizim.
tanımı geçiştirmenin sebebi başlığa eklenen görselde iphone marka telefonu görememenin verdiği hayal kırıklığı. kontak anahtarı var, sigara var ama telefon yok, telefon yoksa ne yapayım ben irmik helvasını azizim.
2020 avrupa futbol şampiyonası elemeleri h grubu ilk maçında türkiye deplasmanda arnavutluk'u burak yılmaz ve hakan çalhanoğlu'nun golleri 2-0 mağlup etti ve eleme grubuna iyi başlangıç yaptı.
şenol güneş'in aday kadro tercihi ve oynanan futbol eleştiriye açık ama neticede kazanan haklıdır ve rötasyondan sonraki ilk maçta galip gelmek önemli. bir sonraki maçımız cuma günü moldova ile umuyorum o maçı da kazanıp grupta ilk ikiye girmek adına iddiamizi ortaya koyacağız.
şenol güneş'in aday kadro tercihi ve oynanan futbol eleştiriye açık ama neticede kazanan haklıdır ve rötasyondan sonraki ilk maçta galip gelmek önemli. bir sonraki maçımız cuma günü moldova ile umuyorum o maçı da kazanıp grupta ilk ikiye girmek adına iddiamizi ortaya koyacağız.
bence bu kadınla ilgili problem kendisinden küçük biri ile evli olması değil. yanlış hatırlamıyorsam pınar altuğ, askerde olan eşini aldatmıştı ve aldatma işini yaptığı kişiyi de başkasıyla aldatmıştı, yani aldatma konusunda yükses lisans yapmıştı. sadece türkiye şartlarında değil tüm dünyada böyle bir kişi okların hedefinde olur. öyle kendinden küçük biri ile evli diye dışlanmıyor ama yine de herkesin kendi özel hayatıdır, insanların özel hayatlarında yaşadıkları kendini bağlar ve kimse de kimsenin kişilik haklarına saldırma hakkına sahip değildir.
aslında nick altı tartışmalardan uzak durma konusunda kendime telkinlerde bulunuyordum ama içinde bulunduğumuz şu an daha fazla kendimi frenleyemedim.
bu arkadaş artık hayatta olmayan birine ağza alınmayacak iftiralar atıyor ve hiçbir şey olmamış gibi sözlükte takılmaya devam ediyor ki bu bana garip geldi. yani insanların farklı dünya görüşlerinde olmalarında sorun yok, hatta olmalıdır da çeşitlilik iyidir ama benden olmayana istediğim iftirayı atarım yaptığım da yanıma kâr kalır düşüncesi sağlıklı değil. insan ortaya bir iddia koyuyorsa iftiracı durumuna düşmemek için iddiasını destekleyecek kanıtları da sunabilmeli. mesele bu saatten sonra bu arkdaşın yazdıkları benim için hep soru işareti olacak, çünkü yalan mı söylüyor doğru mu söylüyor emin olamayacağım.
bu arkadaş artık hayatta olmayan birine ağza alınmayacak iftiralar atıyor ve hiçbir şey olmamış gibi sözlükte takılmaya devam ediyor ki bu bana garip geldi. yani insanların farklı dünya görüşlerinde olmalarında sorun yok, hatta olmalıdır da çeşitlilik iyidir ama benden olmayana istediğim iftirayı atarım yaptığım da yanıma kâr kalır düşüncesi sağlıklı değil. insan ortaya bir iddia koyuyorsa iftiracı durumuna düşmemek için iddiasını destekleyecek kanıtları da sunabilmeli. mesele bu saatten sonra bu arkdaşın yazdıkları benim için hep soru işareti olacak, çünkü yalan mı söylüyor doğru mu söylüyor emin olamayacağım.