cinselliği rafa kaldıran insan değildir. aseksüalite, başlı başına cinsel bir etkinliğin olmamasıdır. ben değilimdir.
aktif bir koşu planını baltayabilecek en önemli ve sinir bozucu şeydir. ocak sonuna kadar totalde 500 km koşmuş olmayı hedeflemiştim ama allahın cezası bir adet çukur bütün planlarımın afedersiniz zamına koydu.
bir defa o çukurun orada ne işi var sayın belediye başkanı orası koşu yolu. lütfen sayın başkan, lütfen...
bir defa o çukurun orada ne işi var sayın belediye başkanı orası koşu yolu. lütfen sayın başkan, lütfen...
aklıma istemsizce oto sanayide kaput açılınca oluşan dostluk havasını getirmiş başlık.
insanımız tarafından öcü olarak görülen iş. çok zor bir şeyi yok aslında, şu saniye bile cebinden beş kuruş çıkmadan yapılabilecek en az 5 adet spor vardır.
esasen insanımız tembel. minareyi çalan kılıfını uydurur misali. e yanlış tabi...
esasen insanımız tembel. minareyi çalan kılıfını uydurur misali. e yanlış tabi...
spor ürünleri satan marka. spor yapmaya karar veren ya da aktif olarak spor yapan bir insanın aklına gelebilecek her şeyi, hatta gelemeyecek şeyleri de barındıran marka.
kamp çadırlarını ve aksesuarlarını çok seviyorum.
kamp çadırlarını ve aksesuarlarını çok seviyorum.
son üç yıldır yaşadığım aydınlanmalar ektedir.
bir tür hediye. iki adet sağlam bacağa sahip her insanın ücretsiz olarak gerçekleştirebileceği bir etkinlik. kalbe olan sayısız faydasını bilmeyeni taşlarlar zaten.
otisabi ve otisabla malumu başlık budur herhalde.
(bkz:karılar sevişiyorum ha)
tanım; sevişilen mekanlar arasında en ilgincini bulma başlığı.
canım; kömürlük.
(bkz:karılar sevişiyorum ha)
tanım; sevişilen mekanlar arasında en ilgincini bulma başlığı.
canım; kömürlük.
bir ihtiyaç halini alana kadar küçük dozlarda kafayı meşgul edecek düşünce, plan, eylem.
süreç yukarıda yazıldığı gibi işliyor genelde.
düşünce, plan, eylem.
süreç yukarıda yazıldığı gibi işliyor genelde.
düşünce, plan, eylem.
ikili ilişkilerdeki sorunların en büyüğü bulmaya, bilenler için yazmaya yönelik başlık.
tecrübelerim sonucu sanırım bu sorun 'ben faktörü'dür. kimse kendini %100 kenara koyamıyor. koymasın da zaten tabi, herkesin kendine has karakteri var. her insan kendi içinde bir cinse sahip demişti 'düşünen biri' adını unuttum. ancak belirli noktalarda tevazu gerekiyor. anlayış.
birini çok sevebilir biri, o birini de başka biri çok sevebilir. ama sevgi karın doyurmadığı gibi %100 mutlu da etmiyor. bir yere kadar belki. o 'bir yer' için de 'cicim ayları' denir genelde.
tecrübelerim sonucu sanırım bu sorun 'ben faktörü'dür. kimse kendini %100 kenara koyamıyor. koymasın da zaten tabi, herkesin kendine has karakteri var. her insan kendi içinde bir cinse sahip demişti 'düşünen biri' adını unuttum. ancak belirli noktalarda tevazu gerekiyor. anlayış.
birini çok sevebilir biri, o birini de başka biri çok sevebilir. ama sevgi karın doyurmadığı gibi %100 mutlu da etmiyor. bir yere kadar belki. o 'bir yer' için de 'cicim ayları' denir genelde.
sütyen kopçası açmaya üşenen erkek bunu beğenmedi.
t; modern insanın boyun bağı.
t; modern insanın boyun bağı.
dipsiz bir kuyu olma yolunda yan dal yapmış, massachusetts institute of technology'de doktorasını tamamlamış kelime.
çevremde gördüklerim belki herhangi bir kişi için bile emsal teşkil edemeyecek türden evliliklerdir, ancak abicim hiç mi bir tanesi sıkıntısız ilerlemez? hiç mi biri o evliliğin ilk yıllarının tadını çıkartmadan hemen çocuk yapmaz?
bir insanı tanımak, tanıdığına emin olmak büyük meziyet. daha büyük meziyetse kendine hakim olmak, kendini bilmek.
çevremde gördüklerim belki herhangi bir kişi için bile emsal teşkil edemeyecek türden evliliklerdir, ancak abicim hiç mi bir tanesi sıkıntısız ilerlemez? hiç mi biri o evliliğin ilk yıllarının tadını çıkartmadan hemen çocuk yapmaz?
bir insanı tanımak, tanıdığına emin olmak büyük meziyet. daha büyük meziyetse kendine hakim olmak, kendini bilmek.
ben ilkokuldayken, babamla yalnız yaşadık bir süre. çocukken gözümde bir devdi babam, bir dağ. annem kanser tedavisi gördüğü için hastanede yattığı zamanlar babamla yalnızdık evde. hayal meyal hatırlıyorum, böyle fluğ birkaç an.
evde bulaşıklar dağ gibi olurdu o zamanlar, arada bir teyzem gelir evi toparlardı, babamla ben odamdayken sessiz sessiz konuşurlardı. tam anlayamıyordum da ne olduğunu ben, sadece annem hasta diyordum. başka bir şey yok. ekleyemiyordum ki üstüne, çocuktum.
kendi odamda otururken, babam yalnız başına oturma odasında gazete okuyordu bir gün hiç unutamıyorum. artık canım sıkıldı ve ''baba dışarı gidelim'' dedim. okuduğum ilkokulla evimiz arasında 5 dakikalık yürüme mesafesi vardı. sonbahar başları gibiydi hava üşütüyordu yani. topumu alıp gittik okulun bahçesine. babamla voleybol oynamaya başladık gidince. o topu bilerek kaçırır ve gülerdi. gülüşü de çok güzeldi. kesikti biraz ama iyiydi yani. ama ben hissediyordum işte amına koyim, annem ölecekti, babam ve ben kalacaktık sadece. o yıllar içimde hep buruk. şimdi annem var, babam yok. sikeyim böyle devri devranı.
evde bulaşıklar dağ gibi olurdu o zamanlar, arada bir teyzem gelir evi toparlardı, babamla ben odamdayken sessiz sessiz konuşurlardı. tam anlayamıyordum da ne olduğunu ben, sadece annem hasta diyordum. başka bir şey yok. ekleyemiyordum ki üstüne, çocuktum.
kendi odamda otururken, babam yalnız başına oturma odasında gazete okuyordu bir gün hiç unutamıyorum. artık canım sıkıldı ve ''baba dışarı gidelim'' dedim. okuduğum ilkokulla evimiz arasında 5 dakikalık yürüme mesafesi vardı. sonbahar başları gibiydi hava üşütüyordu yani. topumu alıp gittik okulun bahçesine. babamla voleybol oynamaya başladık gidince. o topu bilerek kaçırır ve gülerdi. gülüşü de çok güzeldi. kesikti biraz ama iyiydi yani. ama ben hissediyordum işte amına koyim, annem ölecekti, babam ve ben kalacaktık sadece. o yıllar içimde hep buruk. şimdi annem var, babam yok. sikeyim böyle devri devranı.
beni üzen şerefsizlere gelsin.
sınırsız, sonsuz ve kontrolsüz bir şekilde, mantığın değil de duygular ve hormonların harekete geçtiği anlarda gelen çılgınlıktır. sisteme dair eleştirel üslup ve içerikle ortaya koyulmuş yapımlar sayesinde yıllar içinde insanların bu konuya dair bilinci arttı. ancak önü alınamayan bu küresel ve devasa boyuttaki delilik, tüketim toplumunu ortaya çıkarttı.
zerreden küreye evrensel bir problem teşkil edecek boyutlara ulaşan bu olgu -kaldı ki böyle bir sorunun ''insan tabiatı'' gereği ortaya çıkmaması işten bile değildir- yazılı veya sözlü mutabakatlara varılmaksızın var olan bir sorun, sorunsaldır. çeşitli film, kitap ve düşünür kimseler tarafından incelenmiş, irdenlenmiştir. iktisat biliminin de çıkış noktalarından birisidir. talep fazlalığıdır. arz çılgınlığına gebedir.
ayrıca;
(bkz:things you own end up owning you)
zerreden küreye evrensel bir problem teşkil edecek boyutlara ulaşan bu olgu -kaldı ki böyle bir sorunun ''insan tabiatı'' gereği ortaya çıkmaması işten bile değildir- yazılı veya sözlü mutabakatlara varılmaksızın var olan bir sorun, sorunsaldır. çeşitli film, kitap ve düşünür kimseler tarafından incelenmiş, irdenlenmiştir. iktisat biliminin de çıkış noktalarından birisidir. talep fazlalığıdır. arz çılgınlığına gebedir.
ayrıca;
(bkz:things you own end up owning you)
mantıksızlıklar barındıran cümle. matrix serisi ile hafızlarda yer edinmiştir. kel bir çocuk, elinde bir kaşıkla oturmuş oynamaktadır:
''do not try and bend the spoon, that's impossible. instead, only try to realize the truth... there is no spoon. then you will see it is not the spoon that bends, it is only yourself."
ontolojik sorgulamaların ortasına atlayan bir cümle gibi görünebilir. bir varlık sorunuyla karşı karşıya kaldığımız anlarda ''var olduğunu sandığımız'' şeylerin aslında belki hiç olmadığını fark etmemizi öğütleyen cümledir.
bu felsefeye gör, bundan yola çıkarak ''madem kaşık yok, kaşığın olmadığını söyleyen kişi de yok?'' diyebiliriz. çünkü zaten olmayan bir şeyin olmadığını söyleyen kişi, zaten olmadığını söylediği şey kadar yoktur. varlık bakımından yoktur.
zenginsozluk.com/foto
edit: kaşık yoksa bu elimdeki ne amına kodumun keli.
''do not try and bend the spoon, that's impossible. instead, only try to realize the truth... there is no spoon. then you will see it is not the spoon that bends, it is only yourself."
ontolojik sorgulamaların ortasına atlayan bir cümle gibi görünebilir. bir varlık sorunuyla karşı karşıya kaldığımız anlarda ''var olduğunu sandığımız'' şeylerin aslında belki hiç olmadığını fark etmemizi öğütleyen cümledir.
bu felsefeye gör, bundan yola çıkarak ''madem kaşık yok, kaşığın olmadığını söyleyen kişi de yok?'' diyebiliriz. çünkü zaten olmayan bir şeyin olmadığını söyleyen kişi, zaten olmadığını söylediği şey kadar yoktur. varlık bakımından yoktur.
zenginsozluk.com/foto
edit: kaşık yoksa bu elimdeki ne amına kodumun keli.
yunan tanrılarının yaşadığı bulutları üzerinde taşıyan dağ.
(bkz:titanlar savaşı)
(bkz:titanlar savaşı)
zengin sözlük yazarlarının belirlenen gün ve saatlerde koşması, yürümesi amacıyla açılmış şimdilik sözlük içi, hiçbir resmiyeti olmayan kulüp. kim kaç km koşuyor, yürüyor fotoğrafını atabilir mesela başlığa. interaktif bir mecra olur burası kendi içinde belki. maksat toplu hareket ve birlik bilinci ve elbette 'hareket' halinde olmak.
delirmemek için edinilen basit alışkanlıklardandır. fesleğen önerilir.
standart bir kahve, esasen kahve aromalı sudur. yani özünde sudur.
bayram zamanları sokaklara inen, vakumlamak için insan arayışına giren ve genellikle karasal alanlarda görülen bu türün en belirgin özelliği, şişman ve kadın olması, 50'li yaşlarında olmasıdır.