yaklaşan sıcalar iyiye işaret sevgili kardeşlerim, kıymetli sözlük yazarları, dehşet az sayıdaki dostlarım.
sıcaklardan buharlaşacağım ve sizi üzenlerin analarının *** yağmur olarak yağacağım, az kaldı.
(bkz:bireysel seçim beyannamesi)
her ilde muhakkak bulunuyordur. sokak hayvanlarının, başıboş şekilde dolaşan, evden kaçan hayvanların geçisi süreyle konuk edildiği(!) yerdir.
bugün gittim birtanesine ve envai çeşit hayvan gördüm. gerçekten muazzam canlılar vardı, yani al koynuna yat, sev, koru, korusun seni, yemek ver, güldürsün seni.
tek başıma yaşasam garanti 4-5 tanesini alırdım. hele bir tane gözleri buz mavisi husky ile, bir tane golden vardı oradan zorla ayrılmamın sebebiydi.
hayvan sahiplenin hayvan.
bugün gittim birtanesine ve envai çeşit hayvan gördüm. gerçekten muazzam canlılar vardı, yani al koynuna yat, sev, koru, korusun seni, yemek ver, güldürsün seni.
tek başıma yaşasam garanti 4-5 tanesini alırdım. hele bir tane gözleri buz mavisi husky ile, bir tane golden vardı oradan zorla ayrılmamın sebebiydi.
hayvan sahiplenin hayvan.
(bkz:depresyon tüccarı ayağınıza geldi)
çok sıkıldım şu hiçbir işe yaramayan, akabinde üretken bir biçimde çıkılmayan depresyonlardan. getirisi olan 3. sayfa gazete haberi kıvamında yapaylık fışkıran çaresizlik şarkılarından.
kendime de şikayetimdir bu aynı zamanda.
gerçekten bir yalnızlık, bir acı, bir hüzün bir insana bir şeyler katmıyor ise, yalnızca etrafa kanserli hücre gibi düşük modda şarkılar yayıp özü anlaşılmayan sözüm ona ''aşk'' kokan şiirler saçmak ise, yalnızca zamanda ve mekanda israf olmaktır, boşa yer kaplamaktır.
üstelik bu depresyon halleri toplumsal bir sapkınlığa doğru kayıyor. yeni nesilde de en çok bunu görüyoruz ya zaten.
“ah dostum tolstoy ve kafka okudum, acılarımı besledim anlıyor musun, zamanla hepimiz değiştik.." kıvamında bir entelekteüalitenin ''bu şehirde yaşanmaz'' a doğru kaydırılması, beraberinde insanlara da yeşil bir duman silüetinde kokuşmuş ve bıçkın bir çaresizlik, yalnızlık pompalayan, yer yer şans eseri sayılamayacak bir realitede okunan kitapların yardımıyla 1-2 özgün fikir bırakan insanlar.
bu insanlar ''yaşam'' ''aşk'' gibi konular hakkında kısa veya uzun, yanar dönerli özlü sözleri, tepeden bakan ancak sözüm ona ''ben de sizdenim'' minvalinde, hayatı çözmüş beylik lafları, sürekli dile dolanmış samimiyeti, '' elbet hayat bize de gülecek” modlarından vazgeçemiyor. tezat enteresan, umudun olması gereken yerde, sol kesimde yani, bu pozlar çokça seviliyor, paylaşılıyor, takip ediliyor.
stup making stupid people famous derken bu minvalde insanları da söyleniyor esasen.
boşaldım.
çok sıkıldım şu hiçbir işe yaramayan, akabinde üretken bir biçimde çıkılmayan depresyonlardan. getirisi olan 3. sayfa gazete haberi kıvamında yapaylık fışkıran çaresizlik şarkılarından.
kendime de şikayetimdir bu aynı zamanda.
gerçekten bir yalnızlık, bir acı, bir hüzün bir insana bir şeyler katmıyor ise, yalnızca etrafa kanserli hücre gibi düşük modda şarkılar yayıp özü anlaşılmayan sözüm ona ''aşk'' kokan şiirler saçmak ise, yalnızca zamanda ve mekanda israf olmaktır, boşa yer kaplamaktır.
üstelik bu depresyon halleri toplumsal bir sapkınlığa doğru kayıyor. yeni nesilde de en çok bunu görüyoruz ya zaten.
“ah dostum tolstoy ve kafka okudum, acılarımı besledim anlıyor musun, zamanla hepimiz değiştik.." kıvamında bir entelekteüalitenin ''bu şehirde yaşanmaz'' a doğru kaydırılması, beraberinde insanlara da yeşil bir duman silüetinde kokuşmuş ve bıçkın bir çaresizlik, yalnızlık pompalayan, yer yer şans eseri sayılamayacak bir realitede okunan kitapların yardımıyla 1-2 özgün fikir bırakan insanlar.
bu insanlar ''yaşam'' ''aşk'' gibi konular hakkında kısa veya uzun, yanar dönerli özlü sözleri, tepeden bakan ancak sözüm ona ''ben de sizdenim'' minvalinde, hayatı çözmüş beylik lafları, sürekli dile dolanmış samimiyeti, '' elbet hayat bize de gülecek” modlarından vazgeçemiyor. tezat enteresan, umudun olması gereken yerde, sol kesimde yani, bu pozlar çokça seviliyor, paylaşılıyor, takip ediliyor.
stup making stupid people famous derken bu minvalde insanları da söyleniyor esasen.
boşaldım.
türkiye'de ekmeğini en çok cem yılmaz'ın yediği yıldır.
kısır döngü. bir insanla olan muhabbetiniz 2-3 kere tıkandıysa, 4-5-6 da yakındır, 7-8-9 da.
filler tepişir çimler ezilir.
(bkz:keynesyen ekonomiye bir de böyle bakın)
(bkz:kızlarda resmim duvarda ismim vardır)
(bkz:keynesyen ekonomiye bir de böyle bakın)
(bkz:kızlarda resmim duvarda ismim vardır)
barınaktan hayvan sahiplenmek
sahiplenilen hayvanla iki günde bir koşmak
bir canlıya hayat vermek, dost olmak, sıcak tutmak, tok tutmak.
insanların hayvan sahiplenmesi için girişimde bulunmak, hayvanları sokaklardan çekmek.
ağaç dikmek.
sesli kitap okumak.
resim yapmaya başlamak.
bir müzik enstrümanı çalmak.
günlük tutmak.
gönüllü olarak yardım kuruluşlarında çalışmak.
gelirinin gider kısmını minimize edip insan kalbine sevgi ekmek.
sahiplenilen hayvanla iki günde bir koşmak
bir canlıya hayat vermek, dost olmak, sıcak tutmak, tok tutmak.
insanların hayvan sahiplenmesi için girişimde bulunmak, hayvanları sokaklardan çekmek.
ağaç dikmek.
sesli kitap okumak.
resim yapmaya başlamak.
bir müzik enstrümanı çalmak.
günlük tutmak.
gönüllü olarak yardım kuruluşlarında çalışmak.
gelirinin gider kısmını minimize edip insan kalbine sevgi ekmek.
sözlükte mahzende, gökdelende kafede vs tanışıp evlenmek bir yana, evliliğin başlı başına kumar olduğunu bilmeyen kalmamıştır sanırım. haricen;
neden olmasın?
neden olamasın?
niye olmuyormuş?
neden olmasın?
neden olamasın?
niye olmuyormuş?
“esas askerlik şimdi başlıyor.” un arka planı daha dolu versiyonu. Vay mk..
dikkat ettim de, 05.00-11.00 arası ölü taklidi yapıyor. Hoş değil.
profili fotosunu the weeknd sandım ama kadınmış.
1. nesil zengin yazarı. Bazı girdileri terli içilen su gibi, akıyor.
böyle bir kadın yok, zira hepsi farklı. amına koduğumun ülkesinde herkes pırlanta, herkes yakut, herkes zümrüt.
hayır bir tane de çıksın desin ki ''kardeşim benim adım menteşe, gümüş menteşe. farklı falan değilim, sıçıyorum ben de, ne bileyim arada burnumu karıştırıyorum, öyle dehşetengiz bir olayım yok'' falan desin amk. vallahi desin.
tamam ben de biliyorum flört, tanışma döneminde sıralanan, artık herkesin vakıf olduğu zırvalar, geçiş dönemi sanrıları bunlar okey, tamam da niye? madem öyle, neden? bu ''yanlış anlaşılmayayım'' ya da ''kendimi ucuza satmayan biriymiş gibi görüneyim'' kaygısı bu denli mi önemli amk?
nerde ulan bu kötüler peki? herkes iyiyim farklıyım, süper iyiyim diye dolaşıyor amk nerde bu kötüler?
hayır bir tane de çıksın desin ki ''kardeşim benim adım menteşe, gümüş menteşe. farklı falan değilim, sıçıyorum ben de, ne bileyim arada burnumu karıştırıyorum, öyle dehşetengiz bir olayım yok'' falan desin amk. vallahi desin.
tamam ben de biliyorum flört, tanışma döneminde sıralanan, artık herkesin vakıf olduğu zırvalar, geçiş dönemi sanrıları bunlar okey, tamam da niye? madem öyle, neden? bu ''yanlış anlaşılmayayım'' ya da ''kendimi ucuza satmayan biriymiş gibi görüneyim'' kaygısı bu denli mi önemli amk?
nerde ulan bu kötüler peki? herkes iyiyim farklıyım, süper iyiyim diye dolaşıyor amk nerde bu kötüler?
herkesin ama herkesin sıçtığı gerçeğinden de sarsıcı. daha yeni kadınların pembe sıçmadığını kabullendim, napıyorsun apla :(
sakın ön yargılarla gelme, siktirtme dalağını.
subjektif tecrübeler bütünüdür.
''insan bir hata olmalı''
''insan bir hata olmalı''
bir de bunun kavga anında hiçbir şey olmamış gibi seni seviyorum'la adeta geçiştirmeye çalışan sevgili versiyonu vardır ki, düşman dübürüne. dübürünün karanlık dehlizlerine.
şarkıyı döngüye alıp günlerce dinlemektir. her zaman yeni keşfedilmiş bir şarkıda olmuyor.
olur biter geçer gider.
ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var.
olup bitmeyen,
geçip gitmeyen.
zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama…
çok da takılmıyorum artık bu uyku konusuna,
uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana.
ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var.
olup bitmeyen,
geçip gitmeyen.
zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama…
çok da takılmıyorum artık bu uyku konusuna,
uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana.
bir defa kafadan 30-35 yaşında olmak demektir. 70 yaşında ölüneceği bilinse ömrün yarısında olmak demektir. keza 70'den sonra da 20'lerin heyecanını bulabilirim diyen çıkmaz, e 70'i de kimse garantileyemez.
bir insan 30 yaşında bu 4'ünü tamamlasa da, bu 4'ünü tamamlamak için sırtında taşıdığı o maddi yük bile 70 yaşında ölecek olsa kalan 35 yıl boyunca ödeyeceği boçlardan, vereceği paralardan bir tanesi.
bugün en ''fazlasında gözüm yok'' diyen kadın bile, hadi kadını geçtim, evlilik masrafı bile toplamda 100.000 tl'den aşağı değil, e bu orta kesim ailenin çocuğu, bu yeni mezun, yeni işe girmiş adam ev alacak kadar zengin de değil, kirada oturacak 500-600-700 artık her neyse.
ayrıca evliliğin de başlıbaşına bir kumar olduğunu da söyleme gerek yok, yıllarca birlikte olan insanla bile evlilik sonrası sorunlar yaşanıyor. oluyor bunlar hikaye değil.
sonuç olarak mezuniyet iş bulma evlilik çocuk, günümüz dünyasında güzel, sıcak bir aile yapısına işaret etse de, bireyin kendini yok etmesine benziyor. tamamiyle kumar. yaşanmamış bir ömür.
(bkz:üniversiteye kapağı at grubu)
(bkz:mezuniyet ne zaman insanı)
(bkz:askerden gelenleri evlendirmekle görevli akraba)
(bkz:ne zaman evleniyorsun tarikatı)
(bkz:evliliğin tamamıyla kumar olması)
(bkz:çocuk ne zaman diyen yaşlı teyze)
(bkz:adam olayım derken yok olmak)
bir insan 30 yaşında bu 4'ünü tamamlasa da, bu 4'ünü tamamlamak için sırtında taşıdığı o maddi yük bile 70 yaşında ölecek olsa kalan 35 yıl boyunca ödeyeceği boçlardan, vereceği paralardan bir tanesi.
bugün en ''fazlasında gözüm yok'' diyen kadın bile, hadi kadını geçtim, evlilik masrafı bile toplamda 100.000 tl'den aşağı değil, e bu orta kesim ailenin çocuğu, bu yeni mezun, yeni işe girmiş adam ev alacak kadar zengin de değil, kirada oturacak 500-600-700 artık her neyse.
ayrıca evliliğin de başlıbaşına bir kumar olduğunu da söyleme gerek yok, yıllarca birlikte olan insanla bile evlilik sonrası sorunlar yaşanıyor. oluyor bunlar hikaye değil.
sonuç olarak mezuniyet iş bulma evlilik çocuk, günümüz dünyasında güzel, sıcak bir aile yapısına işaret etse de, bireyin kendini yok etmesine benziyor. tamamiyle kumar. yaşanmamış bir ömür.
(bkz:üniversiteye kapağı at grubu)
(bkz:mezuniyet ne zaman insanı)
(bkz:askerden gelenleri evlendirmekle görevli akraba)
(bkz:ne zaman evleniyorsun tarikatı)
(bkz:evliliğin tamamıyla kumar olması)
(bkz:çocuk ne zaman diyen yaşlı teyze)
(bkz:adam olayım derken yok olmak)
veya evlenmesi.
erkeğin kendinden yaşça küçük kadınla ilişki yaşaması veya evlenmesinde mantıklı sebeplerle paralellik gösterir. bunun garipsenmesi ise içinde bulunulan zaman ve ne yönde şekillendiği kestirilemeyen bilinç yapısı ile doğrudan alakalıdır. ha tabii, uçuk farklar değil mevzu bahis.
erkeğin kendinden yaşça küçük kadınla ilişki yaşaması veya evlenmesinde mantıklı sebeplerle paralellik gösterir. bunun garipsenmesi ise içinde bulunulan zaman ve ne yönde şekillendiği kestirilemeyen bilinç yapısı ile doğrudan alakalıdır. ha tabii, uçuk farklar değil mevzu bahis.
aynı zamanda türkiye'nin yetkili merciilerinin hemen şimdi üzerine yoğunlaşması gereken sorundur.
bence şudur;
bilinçli şekilde yanlış şekillendirilmiş sosyal inşaaların aile yapısındaki bozulmalara sebebiyeti ve buna müteakip nitelikli eğitime verilen önemin azalmasıdır.
bence şudur;
bilinçli şekilde yanlış şekillendirilmiş sosyal inşaaların aile yapısındaki bozulmalara sebebiyeti ve buna müteakip nitelikli eğitime verilen önemin azalmasıdır.
eskiden zor görünen kolay yol idi, şimdi kolay görünen zor yol. ikisi de kendi kuşağı, zamanı içinde nisbeten doğru. çözüm önerisi olarak toplumsal yapıdaki genel zihni kudret seviyesinin yükseltilmesi yönünde yapılacak yapısal kıvamda reformları sunuyorum. aile ve sosyal politikalar/eğitim türkiye'de çöpden de değersiz, yüzeysel.