confessions

kozmos

1. nesil Yazar - Pazar mahmuru

  1. toplam entry 3201
  2. takipçi 53
  3. puan 44833

intihar bombacısı

kozmos
kendince belli bir amaç uğruna yaşamına kıyan, bedenine bağlanmış düzenekle yanında masumları da hedef alan bir tür orospu çocuğu.

erkek olanları benim aklımda genelde, sakallı, kaşları birleşmiş, şalvar giyen ve pek konuşmayan insanlar olarak kalmış.

bugün bu tipte birini gördüm, otobüste yanıma oturdu. kaşlar tek, sakal fora, şalvarlı. çok yavaş hareket ediyordu ve donuk bakıyordu, sadece önüne bakıyordu. ben de içimden “lan pisi pisine ölcem amk” falan diyorum. yavaaaşça elini cebine attı “aha sıçtık” dedim telini çıkardı piç ve eski model dokunmatik bir telefondu. ekranda “tevhid” ve arapça şeyler yazıyordu.

ömrümden ömür gitti Mk. ilk durakta indim. bu şekilde ölmek istemiyorum amk.

un kurabiyesi

kozmos
Malzemeler

- 1 su bardağı pudra sekeri
- 250 gr margarin, oda sıcaklığında yumusak
- 1 cay bardağı sıvı yağ
- 2 su bardağı nişasta
- ½ su bardağı un
- Üzerine serpmek için 1 cay bardağı pudra sekeri
- 1 paket/1 tatlı kaşığı vanilya

nasıl yapılır?
1: Derin ve geniş bir kâsede seker, sıvıyağ ve margarini karıştırın. Sonra nişastayı ilave edip yoğurun. Son olarak vanilya ve unu yavas yavas yedirerek ilave edin. Pürüzsüz ve yumuşak bir kurabiye hamuru elde edin.

2: Hamurdan ceviz büyüklüğünde ya da daha küçük parçalar koparıp, avuç içinizde yuvarlayın. Yuvarlak toplar elde edin ve hafifçe üzerinden bastırın. Yağlı kâğıt serilmiş tepsi üzerine ya da yağlanmış fırın tepsisine 2-3 cm aralıklarla dizin.

3. adım: Önceden ısıtılmış 170-180 C fırında kurabiyeler hafif sararıncaya dek yaklaşık 25-30 dakika pişirin. Fazla pişirirseniz kurabiyeler kahverengiye döner.

Fırından çıkarın ve soğuduktan sonra üzerlerine pudra sekeri serperek servis yapın.

where did you sleep last night

kozmos
kurt cobain'in ağır meriç olduğunu düşündüren şarkı.
dün gece nerede uyudun denir mi lan allahın merici sığırto. bir de şarkısını yapmış ya ajxhhxhs...

“çocuk napıyor? yemekte ne var diyeceksin, Geliyorum çayı koy, üstünde ne var?” diyeceksin.

(bkz:kendi bunalımını yaratmak)
(bkz:kendini deli filozof sanan arkadaş)
(bkz:depresyon tüccarı)
(bkz:Grunge bir alt kültür abi yaağ)
(bkz:cobain'i kimse anlayamaz dostum o bir idol taam mı)

doğrusu için;

birini hayatının merkezine koymak

kozmos
kendi benliğini geri plana atmaktır.
ne desem gg.

her ne olursa olsun, evlenilse de, çocuk sahibi de olunsa bir insanın en önem verdiği kişi kendisi olmalıdır. İkinci önem verdiği kişi evlendiği kişi/partneri üçüncünün ise çocuğunun olması ruhsal olarak daha sağlıklıdır. Günümüzde anne veya babalar 1 numaraya çocuğunu, 2 numaraya ise kocasını veya karısını yerleştirir.
Kendisi ise 3 numaradır veya kimliği tamamen yok gibidir.
ya da sevgilisini 1 numaraya kendisini 2 numaraya atarlar.

evliliği düşünürsek en basitinden Böyle bir ailede yetişen kız çocuğu giderek evin kadını, baba evin kocası, anne ise evin çocuğu rolüne girebilir. Erkek çocuğunun olduğu ailede de erkek çocuk evin kocası, anne onun karısı, baba ise evin çocuğu rolüne girebilir. uçuk gibi gelse de Böyle bir rol karışıklığında yetişen çocukların ensest ilişkilere ilgisi fazladır. özellikle doğu bölgelerinde resmi kayıtlara geçmemiş ensest ilişki oranlarını tahmin bile edemiyorum.

ya da sevgililik içinde kendini 2. plana partnerini ilk plana koyan biri partnerinin gözünde “kolay lokma” olmasında kimin gözünde olsun?

her şey bir yana, kendini sevmek, kendine saygı duymak ve kendine inanmak nefes almak kadar gerekli, ineklerin ot yemesi kadar doğal. korkmayın yani, ölçüyü kaçırmaktan korkmayacağınız sayılı konulardan biridir bu.

not: ekstrem durumlar haricinde yazdım bunları. kulakları duymaz şekilde doğan bir çocuğa gösterilecek ilginin, standart şekilde doğan bir çocuğa gösterilecek ilgiden daha fazla ve ayırılacak zamandan daha fazla olacağını biliyorum.

yalnızlık

kozmos
esasen böyle bir şey yok.
normal olan bu çünkü. normalde olmayan ama çevresel faktörlerle edinilmiş o kabuğun, o yanılsamanın kırılması sürecinde isimlendirilen bir ruh hali.

tek ve çıplak geldik dünyaya.

kıskandırmak

kozmos
şayet bilinçli yapılıyorsa, “Benim gibi birini kıskanıyor mu acaba? ben onun tek seçeneği miyim, onun bile tek seçeneğiysem, kimlerin seçeneği olurum kim bilir? kendimi ucuz birine mi verdim yoksa? benim gibi güçsüz, tehlike arz etmeyen birini bile kaptırmak istemiyorsa, gerçek tehlikelere karşı ne tür bir cevap verebilir ki?”
anksiyetelerinin tatmini için yapılır.

kıskanmak o kişiye önem verildiğini gösterse de, öyle düşünülse de, karşıdaki kişi, yani kıskandıran kişi, gösterilen değeri veya verilen önemi bilinçli olmasa da küçümser.
(bkz:hipergami)

vazgeçmek

kozmos
vazgeçilen şey bir kişiyse “hırsızın hiç mi suçu yok?” dediğim şeydir.
bir kişi “bu kulaklara göre ağız değilim ben.” cümlesini söylediği anda vazgeçmiştir.
gereklidir de. insan bir şeyleri kendisi yaşayıp öğrenmeden pek de öğrenmiş olmuyor zaten.
46 /