Eğer o kişiden yetki alınarak yapılmıyorsa düpedüz hadsizliktir.
Bunun icazetsiz yapılmasının meşru sayılabilmesi için adına konuşulan kişinin iki lâfı bir araya getiremeyecek kadar geri zekâlı falan olması gerekir, which is not the case.
Anladığım kadarıyla bunun sarhoşluğu çok ponçik oluyor, dil dönmeyince o yanakların sıkılası geliyor. Ha bir de şu parçanın bağıra çağıra söylenesi geliyormuş, ben onun yalancısıyım.
Bünyesindeki huzurun, büyümesinden çok daha ön planda tutulduğu platform. Tutuyoruz efendim, durduramıyoruz.
Kurallar uygulanır, beğenilmez değişir, biri gelir, öteki gider falan ama bu sözlük için yapılan her eylemin çıkış noktası iç huzurun korunmasıdır. Gerisi sudur, illaki akıp yolunu bulacaktır.
Bir şeyler kötü gitmeye başladıysa sonrasında şansınız yaver gitmemeye devam eder!
Günümün bok gibi geçmesine ek, evimin kapısında kaldım! Ailem tatile çıktı, evde yalnızlığın tadını çıkaracağım derken anahtarımı evde bıraktığımı fark ettim! Of yeter artık lan yeter! Of!
Sahip olduğunuzda kendinize bile tahammül edemediğiniz lanetlik hâli.
Bugün şiddetli şekilde taşıyorum bunu. Öyle ki yaydığım enerjiden masadaki balığım bile etkilendi. Muhtemelen yarın sabah ofise geldiğimde onu fanusunda ters dönmüş bulacağım.
Bakalım kendimi bu çekilmezlik ve nemrutluğumla ne zaman ve nerede ters dönmüş bulacağım, ben asıl onu çok merak ediyorum. Tahammül edemiyorum lan kendime, tahammül edemiyorum!
Bu kutsal sözcüğü o mikroskobik beyinlerince küfür olarak kullanan birilerine denk geldiğimde bütün küfürlerini tüm deliklerine tıkıyorum. Şimdiye kadar hiçbir tıkayışımdan da pişman olmadım. Her kim olursa olsun.
Sorumluluğun omuzlara bindirdiği yükten yorulup küçük bir mola vermek. bu mola uzadığı zaman tadı tuzu kalmıyor yalnız.
İnsan denen varlık gaz molekülü gibi. Gidebildiği yere kadar kaçabilmek, sonsuz özgürlüğe sahip olmak, kendisini ağırlaştıran her şeyden kurtulmak istiyor. Hâl böyleyken sorumluluklarından kaçan insanlara kızamıyorum. Benim çevremde olmadıkları ve kaçtıkları sorumluluklar beni doğrudan etkilemediği sürece tabii.
Önümüzdeki dört gün boyunca evimde boool bol tadını çıkaracağım olgu. Hem de öyle böyle çıkarmayacağım. Bir o tarafa doğru çıkaracağım, bir bu tarafa doğru çıkaracağım. Oh ne de güzel çıkaracağım!
Kişinin kendini ayaklarına beton dökülmüş gibi hissetmesine sebep olan insanlardır. Özgürlük, saygı, anlayış, sevgi namına herhangi bir şey taşımadıkları gibi çekip gitmemekte de ısrarcıdırlar.
Israrla, durmadan, gerekirse yüzsüzce kovulmalıdırlar. Öz saygının öneminin anlaşılabilmesi için bu ciddi anlamda önemli, acımak yok!
