Hâlâ geçerli midir bu bilmiyorum ama birkaç yıl öncesine kadar rtük, kanalların ceza alan programlarının yayın saatlerinde belgesel ve bilumum bilgilendirici yayını koyuyordu. Bana göre milletçe cehaletimizi çok güzel özetleyen bir vaka bu.
Düşünsene, mesela bir evlilik programındaki uygunsuz bir hareket ceza alıyor ve biz bunun karşılığında bilgileniyoruz. Bu kadar bilgiyi hak edecek ne yapmış olabiliriz ki biz? Demek öyle... Al sana bilgi! Al sana genel kültür! Kafana geldi di mi?! Beter ol!
Sabah, Medyum memiş'in elinin tersini tatmış keto gibi uyanmanıza sebep olur.
"Hiçbir şey diyen bir cümlenin ortasına terk edilmiş bir kelimeyim." sözüyle gereksiz sözcük kullanımı kaynaklı anlatım bozukluklarına dikkatleri çekerek dil bilgisine büyük katkılarda bulunmuş sanatçımız.
Bakın küfür falan değil bu, içerdiği küfre aldanmayın. Gayet masumane bir başından savma sözü. Bence çok da sempatik.
Çok sık kullanıyorum bu sözü, özellikle de tepemde boş boş konuşanların artık buna bir son vermelerini istediğimde.
Şimdi hep beraber: "siktir deli!"
Çok sık kullanıyorum bu sözü, özellikle de tepemde boş boş konuşanların artık buna bir son vermelerini istediğimde.
Şimdi hep beraber: "siktir deli!"
İşletmelerin, haftanın bir günü ürünlerini indirimli olarak satışa sunmalarına ve bu güne verilen isimdir.
Bunun sözlük jargonundaki anlamı da günün oylamanın en bol olduğu saatleri bana göre. Hazır oylanıyorken salıverin küçük girileri.
Bunun sözlük jargonundaki anlamı da günün oylamanın en bol olduğu saatleri bana göre. Hazır oylanıyorken salıverin küçük girileri.
'Tertemiz, lekesiz' anlamlarına gelen arapça kökenli sözcük.
Pürüpak, püripak, pürüpük falan değil ama.
Pürüpak, püripak, pürüpük falan değil ama.
Cevaplaması bazen çok çok zor olabilen soru.
"Şimdi dedelerimiz selanik'ten göçmüşler ama babam istanbul'da doğmuş, benim doğum izmir. Yani kütük istanbul ama ben istanbul'a hiç gitmedim. Bu beni istanbullu yapmasa gerek. İzmir? Selanik? İstanbul? Ühü?"
"Şimdi dedelerimiz selanik'ten göçmüşler ama babam istanbul'da doğmuş, benim doğum izmir. Yani kütük istanbul ama ben istanbul'a hiç gitmedim. Bu beni istanbullu yapmasa gerek. İzmir? Selanik? İstanbul? Ühü?"
'Bilgisiz, cahil' anlamlarına gelen sözcük.
Bayılıyorum ben bunu kullanmaya. Bir yandan da elin ulaşabileceği sert bir zemine tıklatmak şart ama.
Bayılıyorum ben bunu kullanmaya. Bir yandan da elin ulaşabileceği sert bir zemine tıklatmak şart ama.
Bunun bir benzerini eski sevgilimde tecrübe ettim ben.
"hayvan gibi şişmansın!" (9 sene önce)
o orospu çocuğu sayesinde şu an farklı bir kariyere yönlenmiş olsam da motive ediciliği dilden dile dolaşan, sertifikalı bir spor eğitmeniyim çünkü en başta kendim motiveyim. "iy bi di gilmiş kindini iviyir biridi." demeyin. ya da deyin fark etmez. insanların, canları götlerinden çıka çıka elde ettikleriyle övünmelerinden daha doğalı yok.
Eee hayatımıza giren her insan bir sebeple giriyor. iyi ki varsın lan göt!
"hayvan gibi şişmansın!" (9 sene önce)
o orospu çocuğu sayesinde şu an farklı bir kariyere yönlenmiş olsam da motive ediciliği dilden dile dolaşan, sertifikalı bir spor eğitmeniyim çünkü en başta kendim motiveyim. "iy bi di gilmiş kindini iviyir biridi." demeyin. ya da deyin fark etmez. insanların, canları götlerinden çıka çıka elde ettikleriyle övünmelerinden daha doğalı yok.
Eee hayatımıza giren her insan bir sebeple giriyor. iyi ki varsın lan göt!
'Sevmek, hoşlanmak' anlamında bir birleşik sözcük.
'Haz' ve 'etmek' sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur ve arada bir harf türemesi olduğundan kesinlikle ayrı yazılmaz.
İşin dil bilgisi kısmını bırakırsak hiç hazzetmediğim o kadar çok insan var ki. Sanırım hümanizmin yakınlarından bile geçmiyorum.
'Haz' ve 'etmek' sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur ve arada bir harf türemesi olduğundan kesinlikle ayrı yazılmaz.
İşin dil bilgisi kısmını bırakırsak hiç hazzetmediğim o kadar çok insan var ki. Sanırım hümanizmin yakınlarından bile geçmiyorum.
Adını yemen'deki mocha limanı'ndan alan bir kahve çeşidi.
Adamlar nasıl biliyorlarsa artık ağızlarının tadını, çikolatayı kahvelerine bile karıştırmışlar. Onlar yapmasa da eminim ticari zekâsı dağlarda gezen bir türk elbet bulurdu bunu, köşeyi de dönerdi.
Neyse, bu akşam bunun ev yapımı olanını deneyeceğim olabilecek en basit şekliyle. Bol buzlu hem de. Sonucu paylaşırım.
Denenmişlik editi: Sonuç muazzam! Koca bir avuç buz, evde demlenmiş filtre kahve ve sek'in 200ml'lik çikolatalı sütü. That's all.
zenginsozluk.com/foto
Adamlar nasıl biliyorlarsa artık ağızlarının tadını, çikolatayı kahvelerine bile karıştırmışlar. Onlar yapmasa da eminim ticari zekâsı dağlarda gezen bir türk elbet bulurdu bunu, köşeyi de dönerdi.
Neyse, bu akşam bunun ev yapımı olanını deneyeceğim olabilecek en basit şekliyle. Bol buzlu hem de. Sonucu paylaşırım.
Denenmişlik editi: Sonuç muazzam! Koca bir avuç buz, evde demlenmiş filtre kahve ve sek'in 200ml'lik çikolatalı sütü. That's all.
zenginsozluk.com/foto
Takıldığında, takılan yerlerine kuru sabun sürerek açabileceğiniz bağ. Özellikle kuru sabun yalnız. Islak olursa zaten metal olan fermuarı oksitlendirip ex olmasına sebep olursunuz. Aman ha.
Dudaklarımı yiyorum ben. Offf hem de nasıl yiyorum! Kanatana kadar derilerini koparıp sonra da kanını yalaya yalaya durduruyorum. Kendimden geçiyorum bazen, yanımda tanıdığım biri varsa o uyarıyor beni monster kendine gel diye. Aiyyy!
Yerkenki acısı, yedikten sonra sıcak ya da asitli bir içecek içerken duyduğum acının yanında solda sıfır kalıyor yalnız. Her seferinde bir daha yapmayacağım diyorum ama dayanamıyorum. Dudaklar oluyor taklamakan çölü, dudaklar oluyor yaz sıcağında sulanmamış saksı toprağı. Ama çok zevkli be!
(bkz: dudak yemek)
Yerkenki acısı, yedikten sonra sıcak ya da asitli bir içecek içerken duyduğum acının yanında solda sıfır kalıyor yalnız. Her seferinde bir daha yapmayacağım diyorum ama dayanamıyorum. Dudaklar oluyor taklamakan çölü, dudaklar oluyor yaz sıcağında sulanmamış saksı toprağı. Ama çok zevkli be!
(bkz: dudak yemek)
Yanlış!
İzmir gayet de esiyor. Ama nasıl esiyor. Sıcak havayı alıp biraz daha içselleştiriyor ve çıkarıp sizin suratınıza vuruyor!
Ayrıca sıcak ve nemli bölgelerde esen rüzgarın yoktan soğuk hava var ederek serinletmesini beklemek de ayrı bir dangozluk da neyse, demiyorum bir şey. Hemen nefret ediveriyorsunuz sonra mö gibi.
İzmir gayet de esiyor. Ama nasıl esiyor. Sıcak havayı alıp biraz daha içselleştiriyor ve çıkarıp sizin suratınıza vuruyor!
Ayrıca sıcak ve nemli bölgelerde esen rüzgarın yoktan soğuk hava var ederek serinletmesini beklemek de ayrı bir dangozluk da neyse, demiyorum bir şey. Hemen nefret ediveriyorsunuz sonra mö gibi.
Şu üç günlük dünyada boşa zaman kaybıdır. Hayat böyle triplerle oyalanmak için çok kısa.
Oha, bu giriyle 55'ime merdiven dayadım. Tutun ucunu inemiyorum!
Oha, bu giriyle 55'ime merdiven dayadım. Tutun ucunu inemiyorum!
Ben çalıyorum bunları otele her gittiğimde. Neticede kullan at. Atılacağına işe yarasın. Kendi evimde de banyodan sonra ayağıma geçiriyorum, laminantlarda su lekesi kalmıyor böylece.
Tabii henüz otel odası terliği hizmeti veren bir otelde kalmadım ama olsun. Kalsam kesin yaşanırdı bunlar.
Tabii henüz otel odası terliği hizmeti veren bir otelde kalmadım ama olsun. Kalsam kesin yaşanırdı bunlar.
Olsun tabii ama olmadı. Bazı cumalar için geçerli olamayan bir temenniymiş bu demek ki. Balığım öldü, yaz günü bronşit oldum, babamdan bir kez daha soğudum ve daha bir sürü özel mesele.
Demeyeyim demeyeyim diyorum ama dayanamıyorum. Sikeyim ben böyle cumayı!
Demeyeyim demeyeyim diyorum ama dayanamıyorum. Sikeyim ben böyle cumayı!
Söyleyenin söylerken, muhatabının da maruz kalırken en fazla acı çektiği cümlelerden.
Düşünün ki geçirilebilecek vakitlerin en güzellerini geçirdiğiniz insandan bir gün bunu duyuyorsunuz. Daha doğrusu onu, bu cümleyi kuracak noktaya kadar yükseltebiliyorsunuz. Her ilişkinin bir yerinden sonra karşıdakine tiksinti verici bir insana dönüştüğünüze mi daha çok üzülürsünüz yoksa çenenize aparkat gibi inen bu cümleye mi?
İşin bir de söyleyen boyutu var. O da ister mi ki böyle bir hayal kırıklığı yaşamayı? Hele ki hiç hak etmiyorsa.
Düşünün ki geçirilebilecek vakitlerin en güzellerini geçirdiğiniz insandan bir gün bunu duyuyorsunuz. Daha doğrusu onu, bu cümleyi kuracak noktaya kadar yükseltebiliyorsunuz. Her ilişkinin bir yerinden sonra karşıdakine tiksinti verici bir insana dönüştüğünüze mi daha çok üzülürsünüz yoksa çenenize aparkat gibi inen bu cümleye mi?
İşin bir de söyleyen boyutu var. O da ister mi ki böyle bir hayal kırıklığı yaşamayı? Hele ki hiç hak etmiyorsa.
Yaşanan yoğun hislerin bitimini takiben bir süreliğine ya da sürekli olarak yoğun hislere sahip olmayı becerememek.
Yoğun bir acı hissediyorsunuz mesela, o acının yoğunluğu azaldıkça bir daha hiçbir duyguyu bu kadar yoğun hissedilmeye değer bulamıyorsunuz. Şey gibi bir şey bu. Hani kabız olmuşsunuz örneğin. Zorlanmışsınız zorlanmışsınız. Sonunda rahata erişince hem acınızdan eser kalmıyor hem de bir süreliğine aklınızı fikrinizi hiçbir şey meşgul edemiyor.
Sürekli olan duygu çalkantıları uç uca eklenince ömürlük hissizleşmeyi de beraberinde getiriyormuş diyorlar. Kulağa korkunç geliyor. Umarım böylesini kimseler tecrübe etmez.
Yoğun bir acı hissediyorsunuz mesela, o acının yoğunluğu azaldıkça bir daha hiçbir duyguyu bu kadar yoğun hissedilmeye değer bulamıyorsunuz. Şey gibi bir şey bu. Hani kabız olmuşsunuz örneğin. Zorlanmışsınız zorlanmışsınız. Sonunda rahata erişince hem acınızdan eser kalmıyor hem de bir süreliğine aklınızı fikrinizi hiçbir şey meşgul edemiyor.
Sürekli olan duygu çalkantıları uç uca eklenince ömürlük hissizleşmeyi de beraberinde getiriyormuş diyorlar. Kulağa korkunç geliyor. Umarım böylesini kimseler tecrübe etmez.
Kesinlikle bir bildiği vardır ve kesinlikle bunu yapmaya aslında deliler gibi muhtaçtır.
Derdin her ne olursa olsun anlattıktan sonra "Boş ver takma yaa." cevabını alacağını bile bile açar mısın ki kendini? Bir de buradan yiyerek hepten dert sahibi olur musun? Ben olmam.
O yüzden böyle platformlar iyi ki varlar.
Derdin her ne olursa olsun anlattıktan sonra "Boş ver takma yaa." cevabını alacağını bile bile açar mısın ki kendini? Bir de buradan yiyerek hepten dert sahibi olur musun? Ben olmam.
O yüzden böyle platformlar iyi ki varlar.
Bazıları, "Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin." öğüdünde bahsi geçen insanlardır.
Bir baba düşünün mesela. En yüksek mertebeden bir emekli maaşı varken ve ay boyunca evin masrafları da dahil hiçbir şeye karışmıyorken kızından ibadullah gibi bir miktar para isteyebiliyor. Hem de kızının birkaç gün içinde işsiz kalma ihtimalinin olduğunu bile bile.
Kabul eden etsin, "Babadır, her şeye hakkı vardır." naifliğini gösteren göstersin. Ben asla sahip olmadığım naifliğimle bu kadarını kabul edemiyorum.
Bir baba düşünün mesela. En yüksek mertebeden bir emekli maaşı varken ve ay boyunca evin masrafları da dahil hiçbir şeye karışmıyorken kızından ibadullah gibi bir miktar para isteyebiliyor. Hem de kızının birkaç gün içinde işsiz kalma ihtimalinin olduğunu bile bile.
Kabul eden etsin, "Babadır, her şeye hakkı vardır." naifliğini gösteren göstersin. Ben asla sahip olmadığım naifliğimle bu kadarını kabul edemiyorum.
Diğer her şey maksimum birçok şeyin ilacı olabiliyorken bu tek başına her şeyin ilacı, düşünebiliyor musunuz? Rüya gibi.
Bir cümle.
Ya iyi de tokat gibi çarpacağı zamanı bu kadar iyi bilmeseydi keşke!
Ya iyi de tokat gibi çarpacağı zamanı bu kadar iyi bilmeseydi keşke!