Fransız romancı, deneme yazarı ve eleştirmen.
'uzaktan izliyorum. yanına geldiğimde beni tanımıyorsun artık. sarhoşluk ya da küçümseme. gözlerin beyaz eldivenli bir garsonu arıyor beni başından savmak için. kitaplarında hala o aynı kırgın adamı buldukça mutlu oluyorum.''
insan formları ve nesneleri keskin dış hatlarla biçimlendiren erken rönesans döneminin en başarılı italyan ressamı.
imparator konstantinin rüyası çalışması ile gece görünümü ilk kez resmeden ressamlardan biridir.
hayatını güzelleştiren ve kolaylaştıran şeylere hemen alışır insan. çoğu zaman bu bir insandır. bazen bir anda alışabilirsin. bazen de bir ömür boyu alışamazsın.
bir şeylerin olmasını beklemek ucuz bir zevk ya da aylaklığın getirdiği, tatlı bir uyuşma. ama... aması düşlenen günler gelecekse beklemeye değer.
sözde vardır hep. pratikte havada kalıyor. tam bilindik şekilde gelişiyor o saygı çünkü. ufak, tedirgin adımlarla geliyor. tedirginlik arttıkça adımlar da büyüyor. ama buna rağmen varacağı yere varmıyor. hiç varmayacak, zenon'un oku gibi.
uzayımız. şöyle söyleyeyim: eğer çayı şekerli içiyorsan, şekeri çayın yanında bırakmazsın içine atarsın, somut varlığını makro düzeyde yok edersin. geriye sadece tadı kalır güven ve diğerleri de böyle onu dile pelesenk edip konuşmamalıyız, tadını bırakalım yeter.
yaptığı her animenin hakkını veren; yürüyen şato, ruhların kaçışı, komşum totoro gibi animelere imza atan anime sanatçısı. dileğim ; üretmeye sonsuza kadar devam etsin ki, ustalıkla sunduğu hayallerinin resminden mahrum kalmayalım.
kaosu severdik oysa kaos olduğundan öylesine emin olmasaydık. belki ucu bize dokunacağından "kaos" onun adı sadece..
ötekiyle etkileşimi sağlayan bir boşunalık olabiliyor bazen. dilin artık gereksiz, hurdaya çıkmış bir araca dönüşeceği ilişkinin öznesine rastladığım an onu bu dünyadan sıyırıp kendi uzayıma sürüklüyorum.
Büyüklenme. alt ve üst limitte de ego ile beraber. fazla alçakgönüllü olmak aynı şey. eski deyiş fazla tevazu kibirdendir der zaten. mesele egodan (kibir) kaçmak yada onu öldürmek değil. onu kontrol etmek. dengede tutmak. zoru seçmek budur. egosunun gösterdiği yola atlayıp aslında ona zulmettiğinin farkında olmayan birine o kadar kolayı seçmiştir ki ego ve id ikisini birlikte kapının önüne bir köpek gibi bağlanmaya talip olanların seçtiği zorluğu anlatmak namümkündür.
Bed. insan kötü bildiği bir şeyden uzak durması için sadece aklının yetilerine güvenemez. sigara içen birinin ne kadar aklına yatarsa yatsın tüm zararları içmeye devam edecektir, kuvve-i gadabiyye yani itme yetisi bir bakıma öfke yetisidir, akla yardımcı olmalıdır. insanın içinde 5 duyu daha var. şimdilerde bunlara dürtü diyenler var. desinler ben sadece gülüyorum. inancın rasyonel bir şey olmadığına inanan adamlara laf anlatmak kadar zor kötülüğün tarifi.
17.yüzyılın en etkili ve en önde gelen fransız ressamlarından biridir. resimlerinde klasik resim anlayışı ve antik çağ sanatını derinlemesine işler.
17.yüzyılın en önemli peyzaj ressamlarından biridir. resimleri günlük hayatın gerçekliğinden uzak, altın çağın düşsel, hafif melankolik duygusunu taşır.
barok'un öncüsü. insan bedeninin cinsel çekiciliğini betimlemesi, yanan renkler ve özgür akıcı fırça darbeleri ressamın özelliklerinden biridir.
avrupa soylularının büyük portre ressamı. günümüzde kendisine ait yaklaşık 500 portre biliniyor.
17.yüzyılın önde gelen portre ressamlarından biridir. serbest gevşek fırça kullanımını geliştiren frans, portlerinde kişilere yeni ve farklı bir türde canlılık kazandırır.
janr resminin önde gelen hollandalı temsilcilerinden biridir. resimleri figür açısından zengin ve mizahi dokundurmalar içerir.
sembolist ressam. fransız modernizminin eksenini oluşturan isimlerden biridir.
en öneli eseri; mavi çıplaktır.
en öneli eseri; mavi çıplaktır.
afrika sanatının ilk uzmanlarından biridir. sanatsal gelişiminin ilk evrelerinde italyan resmi ve ve gotik sanattan etkilenen andrea, yapıtlarını rengin serbest kullanımı ve fovizmin ilkeleri üzerine kurgulamıştır.
en önemli eseri; soytarı ve pierrottur.
en önemli eseri; soytarı ve pierrottur.
Her gece (istisna günler olabilir) yaptığım etkinlik. Bu gece giri sayımı 1000 e tamamlamayı düşünüyorum. İyi olan kazasın.
Dinlemek istediğim radyo. Yayın saatleri , başlığında bilgisi verilirse sevinirim.
mutlu olmak denen şeyin belli kesin bir tanımı yok; toplumun kabul ettiği kıstasları kabul ediyoruz. dışarıdan çökmüş görünüyorum, ama çok mutluyum, kimse bilmiyor örneğin. çirkinin mutluluğu gibi bu. bizler toplumun kabul ettiği mutluluk normlarıyla yaşamaya devam ederiz. böylesi daha güvenli çünkü. mutluluğun, 0'ın kendisi olmadığına ikna edebilir çoğu insanı. hepsi +1 sanıyor ya mutluluğu; +1'i varsayan -1'i varsayamıyor. yaman şartlanma.
makyajı bir maske gibi algılayanlar var. makyaj yapmayınca saflık, masumiyet, kirlenmemişliğin sembolü haline geliveriyorsunuz. kimse bakmıyor ruhunuzun makyajına. yüzünüz saydamsa, görünmez kadar saydamsa tamamsınızdır.
İnsanların çoğu yalnız kalmayı bilmiyor. peki neden? bunun toplumsal değerlere kadar uzanan nedenleri de var. kendimize zaman ayırmayı sessiz bir ortamda yalnız kalıp düşünmeye biraz uzak bir toplumuz. herkes alt alta üst üste. ve de yalnız kalmak isteyen ve kendini keşfetmek, düşünmek isteyen birine de o kadar saygı gösteremiyoruz. bu da bizim sevgi anlayışımızı etkiliyor. iletişim ne kadar sıklaşırsa o kadar da kalitesizleşiyor tatmin vermiyor. bir insan 7/24 biriyle vakit geçiremez. her an birinin yanında olmak ne varsa paylaşmak onun hayatını tamamen doldurmaya çalışmak bana göre sevgi değil..