bir esat anık şiiri.
Sen;
Sen o kadınsın,
Şarkıcı kadın.
İsmin var mıydı? Nereliydin?
Kaç yaşındaydın?
Bilmiyorum.
Bildiğim;
O loş gazino gecesinden
Bir çift ela gözdü aklımda kalan,
Kaçamak bir- iki bakış..
Yıllar kadar uzak, an kadar yakınsın.
Sen;
Sen o şarkıcı kadınsın.
Ben;
Sarmal düşlerdeyim o yıllar.
Hüzünlerdeyim..
İsyanlardayım..
Sen şarkı söylüyorsun,
Ben kadehler arkasından seni dinliyorum.
Ne saçının rengini düşünüyorum,
Ne boyunu, posunu.
Hangi elbiseyi giyersin?
Ruj sürer misin?
Bilmem..
Bildiğim; bir çift ela göz aklımda kalan,
Kaçamak bir- iki bakış...
Yıllarca uzak, anca yakın.
Sen;
Sen o kadınsın.
Şarkıcı kadın...
Sana aşık mıydım?
Sen benim hakkımda ne hissederdin?
Beni farketmiş miydin?
Bilerek mi bakardın,
Kazara mı değerdi gözlerin gözlerime? Bilmem..
Bildiğim;
Bir çift ela göz içimi yakan,
Kaçamak bir-iki bakış..
Sahi, neydi adın?
Sen;
Sen o kadınsın,
Şarkıcı kadın..
Sen;
Yıllar öncesinden soluk bir resim,
Puslu karanlıklar içinden bir hayal,
Alkollü sözcüklerden bir masal.
Genç düşüncelerimden bir tuzaksın;
An kadar yakın, yıllar kadar uzaksın.
Sen melankolik gecelerin adısın.
Sen;
Sen o şarkıcı kadınsın.
İçten bir sesten şiiri hissetmek isterseniz;
2017 yılında the lego movie'nin yan ürünü olarak karşımıza çıkan 3 boyutlu komedi animasyon filmidir.
lego filmini izlediğimde çok beğenmiştim, hakikaten izlenmesi gereken animasyonlardan.
batman, lego filminde de yer alıyordu, bu filmde özellikle batman'e yoğunlaşmışlar.
bu filmin de lego filminden aşağı kalır yanı yok, canınız sıkılıyorsa ve biraz eğlence arıyorsanız izlemek sizi pek mutlu edecektir.
normalde dublaja karşı çıkılır ama bu filmi mutlaka dublajlı izlemelisiniz, batman ve joker'in dublajları harika. robin de çok sağlam olmuş.
izleyeceklere şimdiden iyi seyirler efendim.
lego filmini izlediğimde çok beğenmiştim, hakikaten izlenmesi gereken animasyonlardan.
batman, lego filminde de yer alıyordu, bu filmde özellikle batman'e yoğunlaşmışlar.
bu filmin de lego filminden aşağı kalır yanı yok, canınız sıkılıyorsa ve biraz eğlence arıyorsanız izlemek sizi pek mutlu edecektir.
normalde dublaja karşı çıkılır ama bu filmi mutlaka dublajlı izlemelisiniz, batman ve joker'in dublajları harika. robin de çok sağlam olmuş.
izleyeceklere şimdiden iyi seyirler efendim.
uyulması gereken ilkeler bütünüdür.
''her yasak kendi isyancısını yaratır.''
bir kural düşünün ki suça teşvik ediyor.
kurallar çoğu zaman bizlere masumca gelir; öyle ki çoğumuz kuralsız bir dünyada kaosun hüküm süreceğini düşünür.
peki öyle mi?
ulaşılmasına engel konulan her şey çekici gelir, sigarayla hiç tanışmamış birine 'sigara içme' denildiğinde onu sigarayla tanıştırmak gibi.
hayatlar da böyledir çoğu zaman; normalde aklımızda olmayan bir şey hakkında önümüze yasak konulunca ister istemez yasağı delme fikrine sahip oluyoruz.
hayatımızdaki birçok kuralı 'kurallar' sayesinde deliyoruz.
kuralı delenler kadar kural koyanlar da suçludur.
hayatı yaşanmaz hâle getiren kuralların delinmesi değil, yanlış kurallar koyulması.
''her yasak kendi isyancısını yaratır.''
bir kural düşünün ki suça teşvik ediyor.
kurallar çoğu zaman bizlere masumca gelir; öyle ki çoğumuz kuralsız bir dünyada kaosun hüküm süreceğini düşünür.
peki öyle mi?
ulaşılmasına engel konulan her şey çekici gelir, sigarayla hiç tanışmamış birine 'sigara içme' denildiğinde onu sigarayla tanıştırmak gibi.
hayatlar da böyledir çoğu zaman; normalde aklımızda olmayan bir şey hakkında önümüze yasak konulunca ister istemez yasağı delme fikrine sahip oluyoruz.
hayatımızdaki birçok kuralı 'kurallar' sayesinde deliyoruz.
kuralı delenler kadar kural koyanlar da suçludur.
hayatı yaşanmaz hâle getiren kuralların delinmesi değil, yanlış kurallar koyulması.
animasyonları sadece çocukların izlediğini düşünen kitlenin kaçırdığı nice güzel şeyden biridir.
animasyon deyip geçmemek lazım; konusuyla, kurgusuyla ve karakterleriyle dopdolu bir film aslında.
yeri gelince güldürmesi, yeri gelince ağlatmasıyla en sevilen animasyonlardan biridir.
animasyon deyip geçmemek lazım; konusuyla, kurgusuyla ve karakterleriyle dopdolu bir film aslında.
yeri gelince güldürmesi, yeri gelince ağlatmasıyla en sevilen animasyonlardan biridir.
hapşırmaya müsait olmayan bir ortamdaysanız hapşırığı oldukça basit bir yolla engelleyebilirsiniz.
işin sağlıksal boyutu tartışılır fakat aklınızda bulunsun efendim.
hapşırma hissi geldiği an dilinizle üst damağınıza baskı uygularsanız hapşırma isteği son bulacaktır.
hapşırma hissi ne kadar kuvvetliyse o kadar sert baskı uygulamanız gerekmektedir.
işin sağlıksal boyutu tartışılır fakat aklınızda bulunsun efendim.
hapşırma hissi geldiği an dilinizle üst damağınıza baskı uygularsanız hapşırma isteği son bulacaktır.
hapşırma hissi ne kadar kuvvetliyse o kadar sert baskı uygulamanız gerekmektedir.
(bkz:a4 tech)
a4 tech markanın, bloody serisinin v5 modelli faresidir.
Bu fareyi kullanım sürem 1 yılı biraz olsun geçmiştir.
Bugüne dek bana hiçbir problem çıkarmadı. Ergonomi olsun, ele oturma olsun kesinlikle parasının hakkını veriyor.
El yapım öyle küçük değil, büyük sayılabilecek ele sahibim.
Elime tam anlamıyla oturduğunu söyleyebilirim.
Ayrıca farenin 3 ayrı modu bulunuyor, bunlar 3 ayrı motor adı altında sunuluyor. ilk 2 motor farenin kendisinde kullanıma hazır sunulurken 3. motor ekstra parayla satın alınabiliyor. Ancak pek tabii sizin de tahmin ettiğiniz gibi 3. motor yazılımı internetin her yerinde bulunabiliyor.
A4 tech her zaman olduğu gibi adını konuşturmuş, oyuncu faresi almayı düşünenler bloody serisine mutlaka göz atmalı, bu fareyi de düşünmeliler.
zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
a4 tech markanın, bloody serisinin v5 modelli faresidir.
Bu fareyi kullanım sürem 1 yılı biraz olsun geçmiştir.
Bugüne dek bana hiçbir problem çıkarmadı. Ergonomi olsun, ele oturma olsun kesinlikle parasının hakkını veriyor.
El yapım öyle küçük değil, büyük sayılabilecek ele sahibim.
Elime tam anlamıyla oturduğunu söyleyebilirim.
Ayrıca farenin 3 ayrı modu bulunuyor, bunlar 3 ayrı motor adı altında sunuluyor. ilk 2 motor farenin kendisinde kullanıma hazır sunulurken 3. motor ekstra parayla satın alınabiliyor. Ancak pek tabii sizin de tahmin ettiğiniz gibi 3. motor yazılımı internetin her yerinde bulunabiliyor.
A4 tech her zaman olduğu gibi adını konuşturmuş, oyuncu faresi almayı düşünenler bloody serisine mutlaka göz atmalı, bu fareyi de düşünmeliler.
zenginsozluk.com/foto
zenginsozluk.com/foto
(bkz:edward mordrake)
edward mordrake için yazılmıştır. tuhaf bir havası var, dinlemeniz tavsiyemdir.
edward mordrake için yazılmıştır. tuhaf bir havası var, dinlemeniz tavsiyemdir.
''olacak o kadar'' adlı yazarımız hazır konuyu açmışken bir şeyler yazmak istedim.
19. yy'da yaşadığı bilinen ingiliz vatandaşıdır.
ikiz vakasına kurban gitmiştir, hemde kendi bedeninde.
Bir yüzü normal insan gibi, diğer yüzündeki ağzıyla yemek yiyemiyor, konuşamıyor; sadece gülüp ağlayabiliyormuş. Diğer yüzü her gece Edward'a korkunç şeyler söylüyormuş sessizce; lâkin hiçbir doktor ondan bu yüzü almak istememiş.
23 yaşında intihar etmiştir.
Ayrıca Harry Potter serisinin yazarı olan J.K Rowling, ilk kitabı Felsefe Taşı'nda voldemort'u kafasının arkasında taşıyan Profesör Quirrell karakterini oluştururken Edward Mordrake'den esinlenmiştir.
Tom Waits'in poor edward şarkısı, Edward Mordrake için yazılmıştır.
(bkz:poor edward)
19. yy'da yaşadığı bilinen ingiliz vatandaşıdır.
ikiz vakasına kurban gitmiştir, hemde kendi bedeninde.
Bir yüzü normal insan gibi, diğer yüzündeki ağzıyla yemek yiyemiyor, konuşamıyor; sadece gülüp ağlayabiliyormuş. Diğer yüzü her gece Edward'a korkunç şeyler söylüyormuş sessizce; lâkin hiçbir doktor ondan bu yüzü almak istememiş.
23 yaşında intihar etmiştir.
Ayrıca Harry Potter serisinin yazarı olan J.K Rowling, ilk kitabı Felsefe Taşı'nda voldemort'u kafasının arkasında taşıyan Profesör Quirrell karakterini oluştururken Edward Mordrake'den esinlenmiştir.
Tom Waits'in poor edward şarkısı, Edward Mordrake için yazılmıştır.
(bkz:poor edward)
(bkz:aptal)
bu güzide argo kelimeyi diğer tüm argolardan daha çok severim ve kullanırım.
söyleyişte verdiği rahatlık, anlamda verdiği derin mesaj insanı huzura kavuşturuyor.
bazen insanların sırf bu kelimeyi duymak için avellik yaptığını düşündüğüm oluyor, öylesine güzel bir kelimedir kendileri.
bu güzide argo kelimeyi diğer tüm argolardan daha çok severim ve kullanırım.
söyleyişte verdiği rahatlık, anlamda verdiği derin mesaj insanı huzura kavuşturuyor.
bazen insanların sırf bu kelimeyi duymak için avellik yaptığını düşündüğüm oluyor, öylesine güzel bir kelimedir kendileri.
açık renkler bana her zaman kaosu anımsatıyor, bir nevi içimi sıkıyor. belki normalde tersi olması gerekir bilmem, beyaz beni boğuyor.
sözlüğe geldiğim gün aradığım ilk şey -enteresandır- gece teması olmuştu.
resmen gece teması olmasa sözlüğe katılmaktan vazgeçecektim.
siyah tonlarında her şey bana daha derli toplu geliyor, huzur bu galiba.
ne yazık ki gece temasında ufak tefek sorunlar var ama onlarla da yaşamayı öğrendim.
iyi ki varsın gececi tema.
sözlüğe geldiğim gün aradığım ilk şey -enteresandır- gece teması olmuştu.
resmen gece teması olmasa sözlüğe katılmaktan vazgeçecektim.
siyah tonlarında her şey bana daha derli toplu geliyor, huzur bu galiba.
ne yazık ki gece temasında ufak tefek sorunlar var ama onlarla da yaşamayı öğrendim.
iyi ki varsın gececi tema.
''sosyalist ütopya'' adıyla lanse edilen Marinaleda ispanya'nın sevilla iline bağlı komünist bir köydür.
25 kilometrekarelik bir alana kurulu olan bu köyün nüfusu ise 2500 civarı.
Kuruluşu 1980'lere dayanıyor.
Marinaleda'da polis yok çünkü suç yok. Köy, bünyesindeki tarım kooperatifleri sayesinde ekonomik refahını da sürdürüyor.
Özel mülkiyetin olmadığı, tarlaların kamu malı olduğu Marinaleda'da bütün kararlar halkın katıldığı toplantılarda alınıyor.
Yani ''%100 taban demokrasisi'' işliyor. Ne kadar vergi verileceğine, elde edilen fazla gelirin nasıl harcanacağına da bu toplantılarda karar veriliyor.
Dışarıdan bakılınca köy oldukça refah içerisinde görünüyor fakat uzun vadede problemler yaşanır mı, köydeki herkes bu durumdan memnun mu? Bunlar pek tabii muamma.
25 kilometrekarelik bir alana kurulu olan bu köyün nüfusu ise 2500 civarı.
Kuruluşu 1980'lere dayanıyor.
Marinaleda'da polis yok çünkü suç yok. Köy, bünyesindeki tarım kooperatifleri sayesinde ekonomik refahını da sürdürüyor.
Özel mülkiyetin olmadığı, tarlaların kamu malı olduğu Marinaleda'da bütün kararlar halkın katıldığı toplantılarda alınıyor.
Yani ''%100 taban demokrasisi'' işliyor. Ne kadar vergi verileceğine, elde edilen fazla gelirin nasıl harcanacağına da bu toplantılarda karar veriliyor.
Dışarıdan bakılınca köy oldukça refah içerisinde görünüyor fakat uzun vadede problemler yaşanır mı, köydeki herkes bu durumdan memnun mu? Bunlar pek tabii muamma.
gestapo; devlet gizli polisi anlamına gelen almanca ge, sta, polizei'nin kısaltmasıdır.
hitler döneminde kurulan, nazi almanya'sının rejime karşı her tür muhalefeti ortadan kaldırmakla görevli gizli siyasi polis teşkilatıdır.
2. dünya savaşı sırasında faaliyet alanı almanya tarafından işgal edilen tüm topraklara yayılmıştı.
hitler'in iktidara geçişinden sonra bir devlet organı hâline geldi.
gestapo, esasında nazi polisinin icraatı yapan kısmıydı.
teşkilat 1933-36 seneleri arasında ss'lerin lideri olan heinrich himmler'in yönetimine geçti. fakat gestapo bölümleri arasındaki iç anlaşmazlıklar ve teşkilatın devlet merkezi emniyet dairesi ismi altında birleştirilmesi ile ortadan kalktı.
hitler döneminde kurulan, nazi almanya'sının rejime karşı her tür muhalefeti ortadan kaldırmakla görevli gizli siyasi polis teşkilatıdır.
2. dünya savaşı sırasında faaliyet alanı almanya tarafından işgal edilen tüm topraklara yayılmıştı.
hitler'in iktidara geçişinden sonra bir devlet organı hâline geldi.
gestapo, esasında nazi polisinin icraatı yapan kısmıydı.
teşkilat 1933-36 seneleri arasında ss'lerin lideri olan heinrich himmler'in yönetimine geçti. fakat gestapo bölümleri arasındaki iç anlaşmazlıklar ve teşkilatın devlet merkezi emniyet dairesi ismi altında birleştirilmesi ile ortadan kalktı.
Umut Tugay Temel'den dinlemek sizi bambaşka alemlere götürebilir.
''..Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek..''
''..Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek..''
Sesinde ne var biliyor musun?
Bir bahçenin ortası var
Mavi ipek kış çiçeği
Sigara içmek için
Üst kata çıkıyorsun
Sesinde ne var biliyor musun?
Uykusuz Türkçe var
İşinden memnun değilsin
Bu kenti sevmiyorsun
Bir adam gazetesini katlar
Sesinde ne var biliyor musun?
Eski öpüşler var
Banyonun buzlu camı
Birkaç gün görünmedin
Okul şarkıları var
Sesinde ne var biliyor musun?
Ev dağınıklığı var
İkide bir elini başına götürüp
Rüzgarda dağılan yalnızlığını
Düzeltiyorsun
Sesinde ne var biliyor musun?
Söylemediğin sözcükler var
Küçücük şeyler belki
Ama günün bu saatinde
Anıt gibi dururlar
Sesinde ne var biliyor musun?
Söyleyemediğin sözcükler var.
-Cemal Süreya
Umut Tugay Temel'in harika sesinden dinlemek isterseniz;
edit: başlık sorunlu oldu, affola.
Bir bahçenin ortası var
Mavi ipek kış çiçeği
Sigara içmek için
Üst kata çıkıyorsun
Sesinde ne var biliyor musun?
Uykusuz Türkçe var
İşinden memnun değilsin
Bu kenti sevmiyorsun
Bir adam gazetesini katlar
Sesinde ne var biliyor musun?
Eski öpüşler var
Banyonun buzlu camı
Birkaç gün görünmedin
Okul şarkıları var
Sesinde ne var biliyor musun?
Ev dağınıklığı var
İkide bir elini başına götürüp
Rüzgarda dağılan yalnızlığını
Düzeltiyorsun
Sesinde ne var biliyor musun?
Söylemediğin sözcükler var
Küçücük şeyler belki
Ama günün bu saatinde
Anıt gibi dururlar
Sesinde ne var biliyor musun?
Söyleyemediğin sözcükler var.
-Cemal Süreya
Umut Tugay Temel'in harika sesinden dinlemek isterseniz;
edit: başlık sorunlu oldu, affola.
Mehmet Yıldırım'ın sesiyle apayrı bir boyut kazanan şiirdir. Dinlemeniz tavsiyemdir.
''..Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım.
Tuttukça güçleniyorum, kalabalık oluyorum..''
''..Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım.
Tuttukça güçleniyorum, kalabalık oluyorum..''
youtube'da şans eseri denk geldiğim ve şansıma minnettar olduğum sestir.
günümüzün birçok sesinden çok daha kaliteli olduğu oldukça aşikâr.
ve ülkemizde kaliteli çoğu şeyin başına geldiği gibi bu ses de gereken değeri görmüyor.
bir gün ''görmesi'' gereken değeri görmesi dileklerimle.
günümüzün birçok sesinden çok daha kaliteli olduğu oldukça aşikâr.
ve ülkemizde kaliteli çoğu şeyin başına geldiği gibi bu ses de gereken değeri görmüyor.
bir gün ''görmesi'' gereken değeri görmesi dileklerimle.
cahilliğe giden yolda çiçekli yol, 3. köprüdür.
önce her şey ''acaba biliyor muyum?'' sorusuyla başlar, ardından iç sesin verdiği ''tabii ki biliyorsun aslansın sen'' cevabıyla cahilliğin kurdelesi kesilir.
hoş geldiniz cahilliğe.
artık her şeyi biliyor, her konuda fikir beyan edebiliyor ve her durumda en doğru sözü siz söylüyorsunuz.
önce her şey ''acaba biliyor muyum?'' sorusuyla başlar, ardından iç sesin verdiği ''tabii ki biliyorsun aslansın sen'' cevabıyla cahilliğin kurdelesi kesilir.
hoş geldiniz cahilliğe.
artık her şeyi biliyor, her konuda fikir beyan edebiliyor ve her durumda en doğru sözü siz söylüyorsunuz.
(bkz:kış)
yaşadığım coğrafya itibarıyla yaz ayları çekilmez oluyor, ayrıca şahsi olarak da sıcağı zerre sevmediğim göz önüne alınırsa burada yaşamak benim için kâbus.
kış mevsimini sevgiyle ve özlemle anıyorum.
yaşadığım coğrafya itibarıyla yaz ayları çekilmez oluyor, ayrıca şahsi olarak da sıcağı zerre sevmediğim göz önüne alınırsa burada yaşamak benim için kâbus.
kış mevsimini sevgiyle ve özlemle anıyorum.
molly maguires irlandalı gizli bir örgüttür.
tarihçilere göre “mollie”lerin abd pensilvanya'daki kömür madenlerinde amerikan iç savaşı'ndan itibaren 1876 yılında başlayan davalarına kadar örgütlü oldukları düşünülmektedir. molly maguires örgütünün bu dönemdeki madenlerde yaşanan suç teşkil eden olaylardan, adam kaçırmalardan vb. sorumlu oldukları, bir tek ''pinkerton ajanının'' şahitliğiyle iddia edilmiştir. diğer örgüt üyelerinin ifadeleri ve itiraflarının baskı altında alınmış olması kuvvetle muhtemeldir.
tarihçilere göre “mollie”lerin abd pensilvanya'daki kömür madenlerinde amerikan iç savaşı'ndan itibaren 1876 yılında başlayan davalarına kadar örgütlü oldukları düşünülmektedir. molly maguires örgütünün bu dönemdeki madenlerde yaşanan suç teşkil eden olaylardan, adam kaçırmalardan vb. sorumlu oldukları, bir tek ''pinkerton ajanının'' şahitliğiyle iddia edilmiştir. diğer örgüt üyelerinin ifadeleri ve itiraflarının baskı altında alınmış olması kuvvetle muhtemeldir.
pinkerton ulusal dedektif ajansı, kısaca pinkertonlar, 1850 yılında allan pinkerton tarafından kurulan özel bir abd güvenlik ve dedektiflik şirketi. başkan abraham lincoln'u hedef alan bir suikast planını ortaya çıkartarak ünlü olan pinkerton, daha sonra amerikan iç savaşı sırasında lincoln'un kişisel güvenliğini sağlamıştır.
grevlerden eylemlere birçok faaliyette rol almışlardır.
zamanla güçlenen ajan topluluğunun kendi içlerinde ordu oluşturma riski yüzünden ohio tarafından faaliyetleri yasaklanmıştır.
ayrıca molly maguires adlı örgütün varlığına ulaşabilen tek yapılanmadır.
grevlerden eylemlere birçok faaliyette rol almışlardır.
zamanla güçlenen ajan topluluğunun kendi içlerinde ordu oluşturma riski yüzünden ohio tarafından faaliyetleri yasaklanmıştır.
ayrıca molly maguires adlı örgütün varlığına ulaşabilen tek yapılanmadır.
1819 doğumlu iskoç dedektif ve casustur. abd'deki ilk dedektiflik ajansını kuran kişidir.
günümüzde hâlâ kullanılan birçok dedektiflik tekniğinin babası allan pinkerton'dur.
bunlardan en bilineni ''şüpheli birinin yakalanmayıp takip edilmesi'' yöntemidir.
amerikan iç savaşı sırasında orduda görev yapmış, birliğiyle birlikte birçok suikaste engel olmuştur.
ölümü de yaşamı kadar gizemlidir.
1884 yılında chicago'da yürürken kaldırımda ayağı kayar ve dilini ısırır. tedavi olmaz ve dili iltihap kapar. ilerleyen iltihap sonucu 1 temmuz 1884 tarihinde ölür.
günümüzde hâlâ kullanılan birçok dedektiflik tekniğinin babası allan pinkerton'dur.
bunlardan en bilineni ''şüpheli birinin yakalanmayıp takip edilmesi'' yöntemidir.
amerikan iç savaşı sırasında orduda görev yapmış, birliğiyle birlikte birçok suikaste engel olmuştur.
ölümü de yaşamı kadar gizemlidir.
1884 yılında chicago'da yürürken kaldırımda ayağı kayar ve dilini ısırır. tedavi olmaz ve dili iltihap kapar. ilerleyen iltihap sonucu 1 temmuz 1884 tarihinde ölür.
daha önceki spider-man filmlerinden hem tarz olarak hem üslup olarak tamamen farklı olacağını düşündüğüm yeni spider-man serisidir.
ilk spider-man serisi benim gözümde en iyisiydi, spider-man'i yetişkinlerin seviyesine biraz olsun yaklaştırması bana kalırsa iyi bir detaydı.
ardından gelen 'amazing' spider-man serisi benim için hayal kırıklığıydı. fazlasıyla çocuklara hitap eder olmuş; gerek efektler gerekse oyuncu seçimleri benim için üzücüydü.
homecoming serisiyle spider-man'ın daha da çocuklara yönelik olacağı kanısındayım. tabii bu ne kadar iyi ne kadar kötü bilinmez.
aslına bakacak olursak şu da var; spider-man ne de olsa bir süper kahraman, ne kadar yetişkinlere yönelik olabilir ki?
ancak günümüzde çocukların bile filmleri ve oyunları çok hızlı tükettiğini düşünürsek seviyeyi biraz yüksekte tutmak fena olmaz gibi.
ilk spider-man serisi benim gözümde en iyisiydi, spider-man'i yetişkinlerin seviyesine biraz olsun yaklaştırması bana kalırsa iyi bir detaydı.
ardından gelen 'amazing' spider-man serisi benim için hayal kırıklığıydı. fazlasıyla çocuklara hitap eder olmuş; gerek efektler gerekse oyuncu seçimleri benim için üzücüydü.
homecoming serisiyle spider-man'ın daha da çocuklara yönelik olacağı kanısındayım. tabii bu ne kadar iyi ne kadar kötü bilinmez.
aslına bakacak olursak şu da var; spider-man ne de olsa bir süper kahraman, ne kadar yetişkinlere yönelik olabilir ki?
ancak günümüzde çocukların bile filmleri ve oyunları çok hızlı tükettiğini düşünürsek seviyeyi biraz yüksekte tutmak fena olmaz gibi.
türkiye'de yaşanan her tatsız olay sonucunda belirli bir güruh tarafından duyabileceğiniz söylemdir.
olayların perde arkasını umursamayan, suçu hep başkalarında aramayı görev edinmiş, kendine ve çevresine asla toz konduramayan güruhtan bahsediyorum.
pek tabii amerika'nın birçok olayda etkisi var, bu yadsınamaz bir gerçek fakat her olayda da suçu başkasına atmak bariz acizliktir.
dışarıdan bakınca bu ifade bir espri gibi duruyor, hatta bu ifadeyi gerçekten kullanan birilerinin olmadığını düşündüğümüzde gayet komik; gelgelelim bu ifadeyi ciddi ciddi kullanan kitle ne yazık ki mevcut.
ayrıca bunun bir başka versiyonu; bunlar israyil'in oyunları.
olayların perde arkasını umursamayan, suçu hep başkalarında aramayı görev edinmiş, kendine ve çevresine asla toz konduramayan güruhtan bahsediyorum.
pek tabii amerika'nın birçok olayda etkisi var, bu yadsınamaz bir gerçek fakat her olayda da suçu başkasına atmak bariz acizliktir.
dışarıdan bakınca bu ifade bir espri gibi duruyor, hatta bu ifadeyi gerçekten kullanan birilerinin olmadığını düşündüğümüzde gayet komik; gelgelelim bu ifadeyi ciddi ciddi kullanan kitle ne yazık ki mevcut.
ayrıca bunun bir başka versiyonu; bunlar israyil'in oyunları.