Felaket yıkım tepetaklak olma durumu anlamında kullanılan Fransız kökenli kelime. Kullanan kişiye, doktor musun? Diye sorası geliyor insanın.
Çok etkili bir deri kremidir. Yara, yanık, çizik, sivilce ve her türlü deri iltihabında kullanılabilen iyileştirici bir merhemdir. Benim için özel bir yeri vardır. İlkokulda palayla kestiğim sol parmaktaki yara dikişsiz sadece bu merhem sayesinde kapandı ve o günden beri ismini unutmam.
Belaları, arızalı insanları üstüne çeken insanlara da genelde lakap olarak kullanılır.
Var böyle insanlar, çevremde de bitane var böyle. Onun Olduğu yerde, onunla yaptığın biseyde işin rast gitmesi mümkün değil. hem belayı çekiyor hem de çevreye yayıyor. Diken üstünde tayakkuz halinde bekliyosun.
Var böyle insanlar, çevremde de bitane var böyle. Onun Olduğu yerde, onunla yaptığın biseyde işin rast gitmesi mümkün değil. hem belayı çekiyor hem de çevreye yayıyor. Diken üstünde tayakkuz halinde bekliyosun.
Sokak köpeği ise korkmadan üstüne giderseniz kaçacaktır. Köy kasaba gibi yerlerde ise gardınızı alın savaşa hazır olun.
Seçim öncesi, halka güzel görünme çabası.
(bkz:Yaran başlıklar)
Kimi vardır nokta atışı yapar. Görüldüğünde İştah kapatıcı özelliği vardır. Bazı ülkelerde yüksek cezalar var. Bi ıslak mendil, olmadı kağıt mendil onu da bulamadın peçete kullan. Böyle bir şeyi Evinin salonuna yapar mısın? Ama dışarda rahatlıkla yapılıyor. Çok afedersiniz ama biraz pis bi milletiz. Temizlik hakkında O kadar çok yazı söz özlü söz dini sözler var ki sadece bi tanesini uygulasak yetecek ama..kendi kapımızı temiz tutarken başka yerleri kirletmekte beis görmüyoruz. Medeniyet güzel şey kardeşim, bu memlekete önce medeniyet lazım. Medeniyetlerin beşiğindeyiz diyoruz ama hâlâ beşik olarak kalmış içine ediyoruz.
Kimi vardır nokta atışı yapar. Görüldüğünde İştah kapatıcı özelliği vardır. Bazı ülkelerde yüksek cezalar var. Bi ıslak mendil, olmadı kağıt mendil onu da bulamadın peçete kullan. Böyle bir şeyi Evinin salonuna yapar mısın? Ama dışarda rahatlıkla yapılıyor. Çok afedersiniz ama biraz pis bi milletiz. Temizlik hakkında O kadar çok yazı söz özlü söz dini sözler var ki sadece bi tanesini uygulasak yetecek ama..kendi kapımızı temiz tutarken başka yerleri kirletmekte beis görmüyoruz. Medeniyet güzel şey kardeşim, bu memlekete önce medeniyet lazım. Medeniyetlerin beşiğindeyiz diyoruz ama hâlâ beşik olarak kalmış içine ediyoruz.
Özellikle petrol ticaretinde adını sıkça duyduğumuz ölçü birimi. Özellikle petrol ticaretinde kullanılan varil Dünya standartlarına kavuşturulmuştur. Yani dünya ticaretinde kullanılan tüm varillerin hacmi eşittir. ticaretin kolaylaştırılması açısından bir standart getirilmiş ve bu standardı Amerikanın eski ünlü petrol şirketi Standard Oil Company tarafından belirlenmiş olan Mavi Varil'dir.
Mavi Varil: 158,987 Litre'dir.
Bir mavi Varil ise 42 Galon'dur.
Yani 1 Galon 158.987/42= 3,785 Litre'ye karşılık gelmektedir.
Standart varil denildiğinde akla yuvarlak hesap 159 lt. Gelmektedir.
Mavi Varil: 158,987 Litre'dir.
Bir mavi Varil ise 42 Galon'dur.
Yani 1 Galon 158.987/42= 3,785 Litre'ye karşılık gelmektedir.
Standart varil denildiğinde akla yuvarlak hesap 159 lt. Gelmektedir.
Yakup as soyundan gelen demektir.Hz. İbrahim'in (a.s) ve eşi hz. sare nin çocuğu olmuyordu. Daha sonra Ibrahim a.s ın Hz. Sare nin cariyesi hz hacerden çocuğu dünyaya geldi adı İsmail. Hz sare bu duruma içerlemisti ibrahim as.120 sare 90 yaşında iken bir çocukları daha oldu adı ishak. İshak a.s oğlu yakup un lakabı israildi. Onun soyundan gelenlere İsrailoğulları denmiştir. Kaderin cilvesi ismailogullari ve İsrailoğulları ezelde kardeş ebedde düşmandır.
İsmini asurlulardan alan devlet.
O şimdi harabe. Önce ev sahibi sonra da ev yıllar önce göçüp gitti. Tas ve kerpiçten yapılma sarı toprak sıvalı çatısı balçık toprak olan evdi. Çatı kış gelmeden su akıtmaması icin yuğgu taşı adı verilen beyaz,silindir seklinde ağır bi taşla düzeltilir çıkan otlar ezilirdi. Evin ayrı bi kokusu olurdu en çok akılda kalan tütün kolonyası, naftalin ve ahşap kokusuydu. Tahta kaşık vardı. Bikaç tane metal kaşığı büyükler kullanır bize tahta kaşık kalırdı, ağza zor sığardı. Eğlenceli tarafları vardı; eşek ve ata binebilirdik tavukları yakalayıp çatıdan atar ve ucmalarini seyrederdik. Bağa gider üzüm kavun yer, kuyuya taş atıp oynardık. Anneanne ismimi hiç doğru soylemezdi her gittiğimde farklı isimler bulurdu, doğrusunu söylediğimde aman oğlum ne farkeder derdi. Ev telefonu çaldığında yanına yaklaşır açmadan kimsin diye bağırirdi, ne gülerdik ya.. sonra göçtü gitti. Annem anlattı sonra ölüm döşeğinde seni sordu dedi. Benim ismimi yanlış söylerdi hep, orda doğru söylemiş nerde o demiş.
Kavanozun alt tarafına elinizin içiyle okkalı bi tokat atın sonra rahatlıkla açabilirsiniz.
Açılır bahtımız bir gün, battıkça hemen batmaz ya!
Sebepler halkeder hâlık, kerem bâbın kapatmaz ya!
Benim münâcâtım rızk için değildir, hâşâ!
Hüdâ rezzâk ı âlemdir, rızıksız kul yaratmaz ya!
Sebepler halkeder hâlık, kerem bâbın kapatmaz ya!
Benim münâcâtım rızk için değildir, hâşâ!
Hüdâ rezzâk ı âlemdir, rızıksız kul yaratmaz ya!
1 2 3 tıp! Komutuyla gülme konuşma hareket etme gibi eylemleri yasaklayan ve bunları yapan kimsenin kaybettiği oyun. Her ne kadar çocuk oyunu gibi dursa da günümüz toplumunu da ifade eder. Kimse konuşmuyor gülmüyor.
Kötüye kullanmak. İnsanların iyi niyetlerini, iyi davranışlarını karşı tarafın zararına olacak şekilde kendi menfatine kullanmaktır. Yaygın şekilde kullanılır.
Bir kimse hakkında İyi düşünmek, davranışlarından iyi anlam çıkartmak. Genelde suistimal edildiğinden nesli tükenmektedir.
Bir kimse hakkında kötü zan beslemek, Kötüye yormak. Önyargıyla eşanlamlı kullanılsa da fark vardır. Önyargı bilmeden yapılır, su i zan ise bilerek yapılır veya kişinin yaptıklarından kötü anlam çıkartılır.
Zıddı hüsnü zan
Zıddı hüsnü zan
Genelde kötü izlenim edinmek hakkında kullanilsa da iyi izlenim edinmek de önyargıya girer ama onu önyargı olarak görmeyiz. Giyiminden saç stilinden dinlediği müzikten bir kimseye değişik gözle bakmak yanlışsa, aynı nedenlerle birine iyi gözle bakmak da yanlışa sürükleyebilir ve 2.si daha sık görülen bir durumdur.
İkisi de aynı kafadan olunca güzel muhabbet dönüyor.
Usul usul yağan yağmuru izlerken istemsizce akla gelen dilinizden dökülen şarkılardır.
Bu bazen sevdiğinle dinlediğin şarkı olur, bazen de eskiden kalma bir şarkı. Okul yıllarında kantinde çalardı, nasıl kaldıysa akılda, dilime dolanır.
Akla gele gele bu şarkı gelir. Nalet girsin. sabahçı kahvesi.
Dışarda hafiften yağmurun sesi
Gözümde aşkımın Hasret nöbeti
Bu bazen sevdiğinle dinlediğin şarkı olur, bazen de eskiden kalma bir şarkı. Okul yıllarında kantinde çalardı, nasıl kaldıysa akılda, dilime dolanır.
Akla gele gele bu şarkı gelir. Nalet girsin. sabahçı kahvesi.
Dışarda hafiften yağmurun sesi
Gözümde aşkımın Hasret nöbeti
Asıl ismi Hatice zekiye pirayende. 16 yaşında ilk evliliğini yapmış, Suzan ve Mehmet Fuat adında 2 çocuğu olmuştur. Nazım la piraye nin aşkı1930 da başlar 2 sene ailesinin itirazlar sebebiyle evlenemezler 1932 de evlilik kararı alırlar. Para sıkıntısı ve piraye kocasından boşanamadığı için evlilik uzar. Aşk öyle kolay değildir kara bulutlar belirmeye başlar. 1933 de nazım a hapis kararı çıkar. 1934 de salıverilir 31 Ocak 1935 de hatcesiyle evlenir mutlu mesuttur. Uzun sürmez ve 1938 de Nazım Hikmet yazıları sebebiyle anayasal düzeni değiştirme iddiasıyla 15 sene hapis cezası alır. Aşk! Sadırlardan satırlara dökülecektir. Çok sevdiği eşine şiirler yazmaya başlar. Piraye her mektubu tahta bir bavulda saklamıştır. Nazım a büyük bir aşkla bağlıdır.
Bir mektubunda şöyle yazmıştır nazım a;
"Seninle ben aynı insanız gibi geliyor bana… Sen ağladığın zaman ağlamak, güldüğün zaman da gülmek istiyorum. Suçsuz olduğun artık malum, mektubun ferahlattı beni, şimdi sevinçle, üzülmeden, kendimizi oyalayarak çıkacağın günü bekleyelim, sabırlı olalım, elbette bir gün bu cezayı kafi görecekler. "
Gelgelelim nazım, kendisini sıkça ziyaret eden dayısının kızı Münevver e aşık olmuştur. Cezasına af geleceği beklentisi ile Münevver e umut vermiştir. Durumu piraye ye bir mektupla bildirir. Çocukları ile Maddi sıkıntı içinde olan piraye için bu mektup yıkım olmuştur. Ama hiç belli etmez. Bu arada nazım ın beklediği af çıkmaz ve piraye ye geri dönmek istediğini anlatan bir mektup yazar. Piraye nazım ı asla affetmez. 1951 de hapisten çıkan nazım dan hemen boşanır. Kimseyle gorusmez ve evlenmez. 1955 de vefat eder. Bu kadına yaptıkları için nazım ı sevmem sevemem.
Bir mektubunda şöyle yazmıştır nazım a;
"Seninle ben aynı insanız gibi geliyor bana… Sen ağladığın zaman ağlamak, güldüğün zaman da gülmek istiyorum. Suçsuz olduğun artık malum, mektubun ferahlattı beni, şimdi sevinçle, üzülmeden, kendimizi oyalayarak çıkacağın günü bekleyelim, sabırlı olalım, elbette bir gün bu cezayı kafi görecekler. "
Gelgelelim nazım, kendisini sıkça ziyaret eden dayısının kızı Münevver e aşık olmuştur. Cezasına af geleceği beklentisi ile Münevver e umut vermiştir. Durumu piraye ye bir mektupla bildirir. Çocukları ile Maddi sıkıntı içinde olan piraye için bu mektup yıkım olmuştur. Ama hiç belli etmez. Bu arada nazım ın beklediği af çıkmaz ve piraye ye geri dönmek istediğini anlatan bir mektup yazar. Piraye nazım ı asla affetmez. 1951 de hapisten çıkan nazım dan hemen boşanır. Kimseyle gorusmez ve evlenmez. 1955 de vefat eder. Bu kadına yaptıkları için nazım ı sevmem sevemem.
Tanım ın tanımıdır. Bir şeyi tanımlarken fertlerini içine alan aynı zamanda başka şeylerden de ayırt eden, ne eksik ne fazla tanım demektir. Öyle bir tanım yapılmalı ki ne bir soru akla gelsin ne de söylenecek bişey olsun. Efrad- fertlerin, cami-icine alan toplayan, ağyar- gayrileri, mani- men eden dışarda bırakan.
Romence de Erkeklerin erkeklere kullandığı merhaba anlamında karşılama sözcüğü.