confessions

singur

1. nesil Yazar - Şevkli

  1. toplam entry 319
  2. takipçi 7
  3. puan 8898

2018'de mtv'nin yüzde 40 artması

singur
Savunma harcamaları gerekçe gösterilerek 2018 yılı için mtv ne %40 oranında zam yapılacağı söylenmişti. Cb nın müdahalesiyle düşürülmesi için maliye bakanına görev verilmiş (başka kime verilecekse). Savunma harcamaları artacaksa yeni operasyonlar düşünülüyor demektir ve sadece mtv ile sınırlı kalmaz her kalemde zam oranının arttılıcağını öngörebiliriz. Yerli otomobilden bu vergi alınmayacakmış ( olmayan yerli otomobil). Bu vergi şimdi %25 e düşürülecek yani ölümü gösterip sıtmaya razı edecekler.

fiorabella

singur
"Gönlü güzel insan bulunduğu yeri kendi gibi güzelleştirir" sözünü hatırlatan güzel insan. Yaşadıkları yaşayacaklarının kefâreti olsun. Umduklarına Nail olsun.

neşet ertaş

singur
Kimsenin yaşamaya cesaret edemediği bjr hayat yaşamış, her zaman manayı maddenin önüne koymuş sanatını menfaate alet etmemiş, geldiği yeri hiç unutmamış, kendisine verilen devlet sanatçısı ünvanını ben halkın sanatçısı olarak kalayım ayrıca bir ünvana gerek yok diyerek geri çevirmiş tam bir halk ve gönül sanatçısı.

zengin sözlük yazarlarının karalama defteri

singur
Yalnız yaşamaya, her işi kendim görmeye, Sevinçleri, başarı ve başarısızlıkları, keder ve hüzünleri her duyguyu kendi kendime yaşamaya o kadar alışmışım ki, biri zor zamanlarımda yanımda olmaya çalıştığında bunu kendi acizligim olarak görüyorum ve istemiyorum. Ben Sevinçlerimi paylaşayım istiyorum. Birine anlatayım ve o da bu sevinçe ortak olsun. Şu zamanda birinin sevincine ortak olmak kederine ortak olmaktan daha değerli.

cahit sıtkı tarancı

singur
En sevdiğim şiiri abbas şiiridir. Hikayesi vardır ki aslında hislere dokunan şiirler, hikayesi olan siirlerdir. Yaşanmışlık içerir, yaşanılani merak ettirir. Siire isim olan abbas ve Beşiktaşlı sevgili..
Cahit Sıtkı Diyarbakır'dan İstanbul'a okumaya geldiğinde arkadaşlarının sevgililerinden aldıkları mektuplara özenmektedir, kendini yakışıklı bulmaz sevgilisi yoktur. Aklında hayali bir sevgili yaratır ve ona mektuplar yazar, yine sevgilisinin ağzından kendine mektuplar postalar ve onları arkadaşlarının yanında açıp okur, herkes inanmıştır. Bi müddet sonra bırakır askere gider.
Cahit Sıtkı askerliğini yedek subay olarak yapmak üzere birliğine gider. O yıllarda yedek subay sayısı az olduğundan her yedek subaya emir eri verilmektedir.
Birliğine gittiğinde bölük yazıcısından künye defterini ister.
Sırayla isimlere bakmaktadır, bir isim dikkatini çeker. Abbas oğlu Abbas. Sakat çolak eli yüzünden çürüğe ayrılmış biridir Abbas.

Gel bakalım evlat
Talim bitiminde askerin yanına gönderilmesini ister.
Öğle saatlerinde kapı çalınır.
Karşısında civan, mert, yiğit biri selam çakıp; "Abbas oğlu Abbas emret komutan!" der.
Aralarında söyle bir konuşma geçer.
- Nerelisin?
- Memleket Mardin, kaza Midyat komutan.
- Sen benim emir erim olur musun?
- Sen bilir komutan!
Askerden eşyalarını toplamasını ve kendi evinin altındaki boş yere taşınmasını ister. Zamanla askerin zekiliği sıcakkanlılığından etkilenir.

Yemekler mezeler
Abbas her sabah erkenden kalkar Cahit Sıtkı'ya kahvaltı hazırlar. Öğle yemeğini sormadan hazırlar. Tüm ihtiyaçlarını karşıdan bir istek gelmeden düşünüp yerine getirir. Erkenden kalkıp Cahit Sıtkı'nın kıyafetlerini ütüler, hazırlar ve evin temizliğini yapar.
Akşam olunca Cahit Sıtkı'nın sevdiği yemek ve mezeleri hazırlar.
Zamanla aralarında komutan asker ilişkisinden daha güçlü bir dostluk bağı oluşur. Bu saf ve temiz Anadolu çocuğundaki sadakat ve temiz yürekten etkilenmiştir Cahit Sıtkı...
Zaman zaman karşısına alıp dertleşir ve bu Anadolu çocuğunun ruhunda gizli şeyleri keşfeder...

Hazırlan da git
Akşamları rakı sofrası kurup en güzel kızartma ve mezeleri hazırlar Abbas... Aralarındaki duygu bağları güçlenir. Böyle bir keyif geçesi akşamında alkollü Cahit Sıtkı sorar;
- Sen İstanbul'u bilir misin Abbas?
- Bilir komutan.
- Orda bir Beşiktaş var bilir misin?
- Bilir komutan! Ben orda acemi birlikteydim.
- Orda benim bir sevgilim var. Sen bana kaçırıp onu getirir misin?
- Elbet komutan!
Sabah olur Cahit Sıtkı bakar ki Abbas yeni asker kıyafetleri giymiş, tıraş olmuş hazırlanmış.
Cahit Sıtkı sorar;
- Hayırdır Abbas neden böyle hazırlık yaptın?
- Ben İstanbul'a gidecek komutan!
- Ne yapacaksın sen İstanbul'da?
- Sen söyledi bana. Ben gidecek sana sevgiliyi getirecek!
-Cahit Sıtkı'nın “Beşiktaşlı sevgili” dediği, şiirindeki sevgilinin de yazdığı aşk mektupları gibi hayali olduğu söylenir. Ancak Cahit Sıtkı'nın teyzesinin oğlu, Avukat Reşid İskenderoğlu 1993 yılında yayımladığı anılar kitabında, yıllar sonra 'Beşiktaşlı Sevgili'nin izini bulduğunu, kendisi ile görüşmek istediğini, ancak olumsuz yanıt aldığını anlatır. 2004 yılında 93 yaşında hayata gözlerini yuman, anne tarafından şairin akrabası olan Vedat Günyol'un anlattığına göreyse Cahit'in yıllarca gönlünde bir sır gibi sakladığı Beşiktaşlı sevgili meğerse kendisinin kız kardeşi Mihrimah Hanım imiş… Bunu, yıllar sonra, bir gün birlikte Paris'te dolaşırlarken Cahit Sıtkı bizzat Vedat Günyol'a itiraf etmiş. Vedat Günyol o gün çok hayıflanmış; “Ah Cahit, keşke o zaman söyleseydin, seni kız kardeşimle evlendirmeye çalışırdım…” demiştir.-
Gel bakalım
Gözlerindeki hüznü ve gözyaşlarını gizlemek istercesine arkasını dönüp kapıyı çarpar ve çıkıp gider Cahit Sıtkı...
Fakat bu mert askerin, yüreği sevgi dolu Anadolu çocuğunun samimiyeti ve sıcaklığından duygulanır.
Akşam olur. Ağaç altında rakı sofrası kurdurur ve Abbas'ı karşısına oturtur.
Birlikte yer içerler ve Cahit Sıtkı o meşhur şiirini kaleme döker.

Haydi Abbas, vakit tamam;
Akşam diyordun işte oldu akşam.
Kur bakalım çilingir soframızı;
Dinsin artık bu kalb ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.
-derleme-

romanya

singur
1974-1989 arası nicolae cavusescu diktatörlüğünde yönetilmiştir. Tek hedef çalışma ve üretim üzerine kurulu bir diktatörlüktür. Öyle ki bütün ülke fabirka sahasına çevrilmiş bütün fabrikalara demiryolu döşenmiş üretilen ürünlerin nakliyesi sağlanmıştır. bütün halk da işçi statüsündedir. Su anda bile bu fabrikalar depo vs olarak kullanılır. Herkesin karnesi vardır ve sokakta gezen insanlar kontrol edilir eğer bi işi yoksa mutlaka işe sokulurdu. Özellikle tarım ve ağır sanayiye ağırlık vermiştir. Ancak üretilen hiç bir tarım ürünü iç piyasaya verilmezdi. Halk birçok tarım ürününe cavusescu devrildikten sonra ulaşabilmiştir. Pazarlarda biraz domates biraz salatalık bikaç sebze özellikle lahana bulunurdu. Meyve namına pek bişey bulunmazdı. Biber yakın zamana kadar taneyle satılırdı. Cavusescu bu idareyi devam ettirmek adına, her evlenene bir ev veriyordu. O dönemde yapılan apartmanlarda tuğla vs kullanılmaz kalıp halinde betonarme duvarlar kullanılırdı. Dacia marka arabayı üretmiş ve halkın alabileceği fiyatlarda satılırdı. Sabahları erken işe gidilir gitmeden herkese bir içki devlet tarafından karşılanırdı. Herkesin dinlenmesi için Akşam belli saatte şehrin elektrikleri kesilirdi. Ayrıca Acayip bi sıra kültürü oluşmuştur. Herhangi bi yerde hemen sıraya girerler ve hiç ses çıkarmazlar. Trafikte öndeki araç bi sebepten duraklasa arkada sıra oluşur kimse de demez ki yan şerit boş ordan devam edelim. Hasbelkader bi büfenin önünde bekleseniz hemen sıra olur, kimse de sormaz sen bişey aliyor musun öylesine mi bekliyorsun, gidinceye kadar beklerlerdi. Doğal güzellikleri bi hayli fazladır pek bilinmez hizmet sektörü çok gelişmemiştir.. Reklamlarını yapmazlar ama olağanüstü güzel yerleri vardır. İnsanları cana yakın sakindir. Türkleri severler, birçok Türk dizisi yayındadır.

mecelle

singur
Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye veya kısaca Mecelle, 1868-1876 yılları arasında Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki bir komisyon tarafından derlenen özel hukuk (medeni hukuk) kuralları kodeksidir. Mecelle kendi çağında 13 asırlık fıkıh geleneği üzerine inşa edildiği halde analitik ve pozitif bir hukuk sistemi oluşturma çabasıdır.Doğu Roma İmparatoru Jüstinyen tarafından 6. yüzyılda Konstantinopolis'te hazırlatılan ilk (code civil) derlemesinden sonraki ilk örnek olması özelliğiyle İstanbul'u özel bir konuma kavuşturur. Batı ülkelerinin Medeni Kanun (code civil) geleneği Büyük Jüstinyen'in 6. yüzyılda hazırlattığı ilk (code civil) düzenlemesine dayanır. Mecelle bir cok ülkede kullanılmış pek çok dile çevrilmiş ve kanunlarda kaynak olarak kullanılmıştır. Mecelle'nin giriş bölümünde öz niteliğinde 99 hüküm yer alır. Bazıları;
• Beraat-ı zimmet asıldır.
• Def'-i mefasid celb-i menafiden evladır." Zararı yok etmek, fayda sağlamaktan iyidir."
• Şekk ile yakin zail olmaz. "Şüphe kesin bilgiyi izale etmez."
• bir şeyin bulunduğu hâl üzere kalması asıldır.
• zarar kadim olmaz
• Bir özür için caiz olan şey, o özrün zevali ile batıl olur.
• Ezmanın tegayyürü ile ahkâmın tegayyürü inkâr olunamaz.
• Tevehhüme i'tibâr yoktur. Delile dayanmayan vehim ve kuruntulara hukukta i'tibâr edilmez, kıymet verilmez. Hukuk vehimlerle değil delillerle ilgilenir.
• Alması memnu olan şeyin vermesi dahi memnu olur. Alması hukuka aykırı olanın vermesi de hukuka aykırıdır.

hastası olunan sözler

singur
"Bazı geceler gözlerimi kapatıp “ben Nerede hata yaptım? diye düşünüyorum. Sonra bir ses bana, “Bu öyle bir gecede hallolacak mesele değil diyor."

"Asıl marifet buluttaydı ama herkes yağmura şiir yazdı."
"Gerçek şu ki hayalimizdeki insanın hayalindeki insan degiliz."
"Çünkü hayat olduğu gibidir. Olması gerektiği gibi değil."
" Dünyanın en güç işi, bir şeyin nasıl yapılacağını bilirken, başka birinin nasıl yapamadığını ses çıkarmadan seyretmektir."
"Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder"

dudak

singur
1 milyondan fazla sinir bulunduğu için parmak ucundan bile hassas bir yapıya sahip. Ter bezleri bulunmadığı için kurur, kadınlar nemlendirici kullandığı için erkeklere göre daha az dudak kanseri riski vardır. Türkler dudakları çeşitli şeylere benzetmeye bayılır. Kiraz,bal, seker, kor, kan kırmızı, köfte. Dudak, dudak sanki değil açık büfe.

ölü deniz yazmaları

singur
Ölü Deniz Yazmaları , Ölü Deniz Parşömenleri ya da Ölü Deniz Tomarları olarak da bilinir. bir kısmı İbranice, bir kısmı da artık ölü bir dil olan Aramice ile kâğıt, deri veya bakır plakalar üzerine kaydedilmiş kırk bin adet elyazması parçasından oluşmaktadır. Bu parçaların bir araya getirilmesiyle tam beş yüz kitap yeniden oluşturulmuştur. Hristiyanlığın ve Museviliğin bilinen en eski yazılı kaynakları sayılırlar.

1947 yılının Şubat veya Mart ayında, Muhammed Ahmed El-Hamid adlı, genç bir Bedevi keçi çobanı, kaybolan keçisini aramaktadır. Eriha kentinin 13 km güneyinde, Ölü Deniz'in batı yakasındaki bir tepede bulunan bir delikten aşağı taş atar ve duyduğu testi kırılma sesi üzerine aşağıdaki mağaraya iner. Mağaranın zemininde, içinde keten kumaşa sarılı deri yazmaların bulunduğu büyük testiler bulur. Testilerin ağzı sıkıca kapatıldığı için yazmalar yaklaşık 1900 yıl boyunca hiç bozulmadan saklı kalabilmişlerdir bulgular, bu yazmaların MS 68 yılında mağaraya yerleştirildiklerini gösterir. 1947'deki keşif ve 1952-1956 yıllarında yapılan kazı çalışmaları sonucunda toplam on bir mağarada bu el yazmalarına rastlanmıştır. Bunları sınıflandırmak açısından mağaralar numaralandırılmıştır. 1 numaralı Kumran mağarasında bulunan yazmalardan beş tanesi, ismini aldıkları Kudüs'teki Suriye Ortodoks Manastırı Başpiskoposu tarafından satın alınmıştır. Diğer üç yazma ise İbrani Üniversitesi Profesörü E.L. Sukenik tarafından satın alınmıştır. -alıntı-

telefona gömülmek

singur
Telefonların henüz yaygınlaşmadığı dönemler, tek tük arkadaşlarda var ve telefona gömülü şekilde yılan oynarlardı. Olm deli misin nesin bi noktanın ardından kosturmaktan ne anlıyorsun deyip gülerdik.. evet o zamanlar muhabbet Edip gülebiliyorduk. O durum o zaman anormaldi biz normaldik. şimdi herkes gömülü olunca kimse kendine deliliği yakistiramiyor.

gece acıkmak

singur
Geç yenen öğle yemeği ardından o günkü iş yoğunluğu ve yorgunluğu tek yaşayanlar için akşam yemeğiyle kim uğraşacak sızlamasıyla gecenin ilerleyen saatlerinde başgösteren açlık gibi açlıktır. Normal açlığa benzemez öyle, uyutmaz, aşk acısı vız gelir tırıs gider yanında. Kendinizi normal zamanda yüzüne bakmayacağın yemekleri kombinlerken bulursunuz. Buzdolabı 2 3 kere açılır kapatılır dolaplar karıştırılır. Cankurtaran yumurtadir, sırada ekmek arasına konulabilen her şey gelir, kahvaltının yetimi zeytin bile en kral yemek hâline gelmiştir. Yediğiniz en güzel yemek nedir deseler, uyku kaçınca yenen yemektir derim.
12 /