confessions

sos

1. nesil Yazar - samimi

  1. toplam entry 1400
  2. takipçi 25
  3. puan 26946

entry okunma sayısı

sos
girilerin kaç defa okunduğunu gösteren fakat aynı yazarı birden fazla gösterebilen sayıdır.

entry i editlemek istediğinizde o rakam artar, aynı zamanda entry numarasına tıkladığınızda da artar.

keşke her yazarı -1- olarak kayda alsa... böylelikle giriyi kaç tekil yazarın okuduğu anlaşılır ve sağlıklı bir sayı elde edilir.

instagram

sos
aynı filtreleri her fotoğrafta kullanılmaktan dolayı estetiğini yitirmiş haldedir. her fotoğrafı filtreli abuk sabuk hesaplar var. fotoğrafın ham hali iyiyse kesinlikle filtre koymam. ayrıca fotoğrafa uygun filtre seçerken de özen gösterilmeli...

franchising

sos
(özetle) büyük markaların, ürünlerini satmak isteyenlere, usül-prosedürleri çerçevesinde şubelik vermesidir.

şubeliği alacak kişi karşılığında firmaya bedel öder. bu bedeli nasıl ödeyeceği yapılan anlaşmada belirlenir. franchising sözleşmeleri genelde 5 yıllık olur. 5 yıl sonunda taraflar halen daha birbirinden memnunsa yeniden sözleşme yapılır.

günümüzde çok yaygınlaşmış bir sistemdir. her sektörde bir kurumsallaşma olduğu gibi çoğu firmanın da franchising ağı vardır.

geçenlerde, kaç seferdir yanlış gelen siparişler neticesinde dominos şubeyi aradım. karşıma şubeyi işleten kişi çıktı. durumu anlattım. bi afra bi tafra konuştu benimle. ben en basidinden özür beklerken böyle bir tabloyla karşılaşınca sinirlendim haliyle, sesimin tonunu yükselterek tekrar izah ettim durumu. bana ne desen beğenirsiniz "valla beyefendi ben fırançım..." dedi. ulan böyle pespayelik olur mu? ne demek -ben fırançım(?)- amk... yoruma gerek yok, yorumsuz.

şekil a daki gibi yani markanın misyonu ve vizyonu abuk sabuksa, her önüne gelene şube veriyorsa bu işten hayır gelmez. çarpık kentleşme gibi çarpık şubeleşme meydana gelir. bakmışsın dün kaportacı olan adam bugün sana pizza gönderiyor... yani bu sistemin altyapısı buna müsait.

kiraz dalı

sos
son 3-4 yıldır (fazlası vardır) en mahalle düğününden > en elit düğüne kadar hemen hemen her düğün ortamında çalan, en masum tepkiyle "yeter artık amına koduklarım!" dedirten, bi yavşağın söylediği ve her düğünde de aynı .mp3 dosyasının açıldığı ve anlamsız bir şekilde popüler olan şarkımsı, türkümsü şey.

mandalina

sos
henüz yeşil iken pazarda satılmaya başlar. daha sonra turunculaşır. pazar tezgahlarına turuncu gelmeye başlar. benim en sevdiğim hali yeşil değil de tamamen turunculaştığı halidir.

windows xp

sos
çok hata veren, nostalji işletim sistemidir.

bugün 2002 model, bayağı kasalı, koca monitörlü bilgisayarla karşılaştım. komşunun evinde varmış hala bundan. bilgisayara xp kurduk. işte antivirüs programı falan yükleyecektik ki... bilgisayar çöktü... evet çöktü... daha antivirüs programını yükleyemeden çöktü. internete girince, internetten gelen bir virüsle çöktü galiba bilmiyoruz. komşunun internet hızı 10 mbit. yani laptop tan girince 10 mbit hız var. fakat aynı internet bağlantısıyla o antika bilgisayar ancak 5 mbit hız alabildi. evet çökmeden hız testi yapmayı başardım.

kahvaltı

sos
osmanlı'da sabah öğününe pek önem verilmezmiş. yani şimdiki gibi kuş sütü eksik olmayan kahvaltılar yokmuş. daha çok öğle ve akşam öğünleri önemliymiş. sabahları aç karna kahve içmek biraz tatsız bir eylem olacağı için sabahları sırf kahve içebilmek için kahve öncesi ufaktan bir şeyler atıştırırlarmış. buna da kahve altı demişler. günümüze kahvaltı olarak yansımış. asimile olup "van kahvaltısı" gibi "pazar kahvaltısı" gibi normal bir öğün halini almış.

atm

sos
yeryüzündeki en pis yerlerden biridir. şu temassız olayı yaygınlaşsa fena olmaz. insanların ortak kullandığı nesneler arasında en çok ortak kullanılan şey atm bence.

ana dili ingilizce olan biriyle iletişim kurmak

sos
ana dili ingilizce olan biriyle iletişim kurma daha doğrusu kuramama olayıdır.

bana nedense ana dili ingilizce olan herkes küçük dilleri ben yarattım havasında gezen, dünyada sanki kendi dilinden başka dil yokmuş havasında olan, az ingilizce bilen birinin ingilizce sarfettiği kelimeleri anlamaya çalışmayan, çalışamayan, beceremeyen salak saçma insanlar. (evet genelliyorum amk alayını genelliyorum)

az önce sinirim bozuldu. ismi lazım değil yurtdışı alışveriş sitesinin canlı destek kısmına tıkladım. karşıma biri çıktı, derdimi anlatmaya çalışıyorum anlamıyor. bütün anahtar kelimelerle olabildiğinin en anlamlı cümlesini kurdum mal mıdır nedir anlamıyor salak. en son "sizi anlamıyorum" yazdı ve sohbet bitti. ulan nesini anlamadın? oturup da dedikodu muhabbeti yapmıyoruz ki siteyle ilgili resmi kelimelerle ben sana ne anlatmak istiyor olabilirim ki zaten?

antalya'da kaldığım sürelerde şu yaşıma kadar en az 50 turistle karşılaşmışımdır benden yardım almak isteyen. hepsine de yardımım dokunmuştur. neden? salak salak adamların suratına bakmak yerine bana söylediği anahtar kelimeleri anlamaya çalışıyorum. türk dil kurumu görevlisi gibi dikilmiyorum karşısında...

salyangoz

sos
yağmurlarda ortaya çıkan, kabuğunu beğenip beğenmediği tartışma konusu olan, yumuşacık bir hayvan.

jiletin üstünde rahatça hareket edebilir, bir yerine zarar gelmeden...
merak edenler için:
54 /