confessions

turuncu gemi

2. nesil Yazar - Eski sevgili hüznü

  1. toplam entry 1820
  2. takipçi 11
  3. puan 16940

asgari ücret

turuncu gemi
friedrich nietzsche'nin, "ama devlet, iyiyi ve kötüyü anlatan bütün dillerde yalan söyler ve konuştukları hep yalandır ve neyi varsa çalıntıdır."
özdeyişini haklı çıkartan sömürü yöntemidir.

devlet bakanları asgari ücreti şu sözlerle savunur;

''biz bu tutarı belirledik diye ilaa bu tutarı verin demiyoruz.''

peki neden kaldırıldı diye yalanlar söylediğiniz devlete çalışan bütün taşeron işçiler asgari ücrete mahkum?
neden güya kadro verdiğiniz, haksızlığın, hukuksuzluğun dibini yaşayan insanlar asgari ücrete mahkum?

cevabı var mı bunların?

ziya selçuk

turuncu gemi
turizm bakanının oteller zinciri, eğitim bakanının özel okullar zinciri olan bir hükümete sahibiz. adamlar niyetlerini açık açık beyan etmişler ve birileri de hala halk yararına politika umuyor bunlardan. dışarıdan cengiz zaten topa olanca şiddetiyle vurmakta.

hepimize hayırlı işler.

atanamayan öğretmen

turuncu gemi
atanamayan öğretmenlerimden özür dileyerek belirtmem gerekir ki bu mücadele yöntemleriyle daha yüz yıl geçse de atanamazlar. twitterda ünlü etiketleyip yalvar yakar ağız. bir mücadele yöntemi değildir. güzel popolarını biraz hareket ettirmeleri gerekiyor.

kedi

turuncu gemi
doğanın en iyi avcılarına verilen genel isim. aynı zamanda muhteşem duygu avcıları da. zaten genel itibarıyla insandaki hayvan besleme güdüsü, sevilme açlığının sağlıklı bir giderilme formudur. özellikle son dönemde kadınlar ve erkekler olarak geçmiş kuşaktan geç evleniyoruz. fakat doğa, biyolojik olarak da bir evlat sevgisi dayatıyor belli bir zamandan sonra. atalarımız gibi plansız ve amaçsız üreyeceğimize, sevme ve sevilme güdümüzü bu masumlarla dayanışmaya dönüştürmemiz kanımca güzel bir haldir.
ben kedimin onu severken patilerini karnıma bastırmasına bayılıyorum. bu davranış annelerinden süt emerken daha tazyikli süt gelsin diye yavru zamanlarından kalma bir alışkanlıktır. umarım gayleşmiyorum.
gece uyurken artık dalmaya başlayınca onun kafasını okşamayı bırakıyorum haliyle. bizim duygu avcısı kafasını öyle bir göğsümün üzerine sürtüyor ki, gel de uyu bakalım. hayır hayır, gayleşmiyorum.

ben daha 2.5 aylık bir kedi babası olsam da miyawlama tınılarını çözdüm. sizden bir şey isterken, bir şeyden şikayet ederlerken veya mutlularken çok değişik frekansta miyawlamaları var.
fakat hazreti kedim yüzünden onun akşamları uyuduğu saatlerde kitap okuyamıyorum. ışık açıkken ellerini gözlerinin üzerine koyuyor. bu da karanlığa ihtiyacı var demek oluyor sanırım. başka odaya gitsem o da yanıma geliyor.

hayır hayır, gaylaşmiyorum.

eskisi kadar özlemiyorum seni

turuncu gemi
güzel bir özdemir asaf şiiridir;

eskisi kadar özlemiyorum seni,
ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda..
adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..
yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
biraz yorgunum..
biraz kırgın..
biraz da kirletti sensizlik beni!
nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
"iyiyimler" yamaladım dilime.
tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
gel diye beklemiyorum artık,
hatta istemiyorum gelmeni..
nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum
benim derdim yeter bana banane!
alıştım mı yokluğuna?
vaz mı geçiyorum, varlığından?
tedirginim aslında,
ya başkasını seversem?
inan o zaman seni hayatım boyunca affetmem..

günün şiiri

turuncu gemi
bir gece,
gecede bir uyku..
uykunun içinde ben..
uyuyorum,
uykudayım,
yanımda sen.

uykumun içinde bir rüya,
rüyamda bir gece,
gecede ben..
bir yere gidiyorum,
delice..
aklımda sen.

ben seni seviyorum,
gizlice..
el-pençe duruyorum,
yüzüne bakıyorum,
söylemeden,
tek hece.

seni yitiriyorum
çok karanlık bir anda..
birden uyanıyorum,
bakıyorum aydınlık;
uyuyorsun yanımda.
güzelce..

gecenin şiiri

turuncu gemi
“Çiçekli badem ağaçlarını unut.
değmez,
bu bahiste
geri gelmesi mümkün olmayan hatırlanmamalı.
ıslak saçlarını güneşte kurut
olgun meyvelerin baygınlığıyla parıldasın
nemli, ağır kızıltılar…
sevgilim, sevgilim,
mevsim
sonbahar…”

trt 2

turuncu gemi
hükümetlerin, insanlarının kültürle donanma gereksinimine katkı sunduğu yıllardan gelen bir amcanızım.
sene 1999 da 16 yaşımdaydım. attila ilhan bu ülkede şiirde tekniğin ve duygunun nasıl mükemmeleşeceğini bize öğretmiş çok büyük bir şiir mimarıdır elbette. aynı zamanda yaşamış en değerli entelektüelerden biridir. ilhan, her hafta 15 dakika trt 2 de, inşaat teknolojilerden siyasete kadar bir şeyler anlatırdı. sonunu ''düşünün'' diye bitirirdi. ustamızın anlattığı konularda hiç katılmadığım yerler de olurdu. ama düşünürdüm işte. kafamda öyle boyutlar açılırdı ki düşünce eylemi büyük bir zevke dönüşürdü içimde.

sonrasında büyük tiyatro insanı rüştü asyalı'nın bilim programı vardı. bilimi, felsefe ve güncelle birleştirirdi. nice çok şey öğrenmiştim 16 yaşımda o programdan.

yaklaşık 6 yıldır televizyonum yok. hala böyle şeyler var mı tv lerde sanmıyorum.

ama gerçekten de biz büyüdük ve kirlendi dünya. üzülüyorum.

greta thunberg

turuncu gemi
bizden nice solcunun bile, artık laf bile üretmeyip ancak iş üretenlere bok attığını görünce bu maymunlar cehennemi benim için daha da yaşanmaz ve katlanılmaz bir gezegen haline gelmekte. bizim çok bilmiş solcuların atalet zehiri taşıyan oklarından nasiplenen gencecik güzel insandır.

epeydir takip ettiğim bir hanım kızımız. uluslar arası basın tarafından şişirilen bir balon asla değil. yarattığı kamuoyu gücü karşısında uluslararası basının kayıtsız kalamadığı genç bir arkadaş. tabii ki tahakküm altına almaya çalışmaktalar. fakat greta şu an gerçekten değişik bir yol ve yöntem izlemekte. büyüdükçe daha da gelişecek mücadelesi.

gerçi son zamanlarda mücadelesini bir insta story mi diyorlar ne diyorlar o şekle sokmaya çalışanlar var. söyleyin yapmasınlar.

emperyalizm

turuncu gemi
geçen yüzyılda sol tarafından bile çok yanlış anlaşılmış kurumsal sömürücülük hadisesidir. insanların aklına tek emperyal sömürü sistemi abd emperyalizmi gelmektedir. gerçek sömürücüler bizim burnumuzun dibindeki kendi hegemonlarımızdır.
son dönemde kendi hegemonlarımız da abd emperyalizmine restler çekerek popilizm yapmakta halklarımıza. oysa abd emperyalizminden kaçarken, rusya ve çin'in ilmek ilmek işlediği yeni totaliter sömürünün kucağına düşme tehlikesi büyüktür.

çocukluğum

turuncu gemi
sovyet yazar, gorki'nin öz yaşam hikayesini anlattığı üçleme romanının ilkidir. serinin diğer eserleri ''ekmeğimi kazanırken ve benim üniversitelerim'' de birer başyapıt olsa da, okuyucular için bu ilk romanın değeri ayrıdır.

gorki henüz 5 yaşında öksüz, yetim kalır. zalim tefeci büyükbabasına bırakılır. büyükbaba gerçekten tanrısı para olan gaddar bir insandır. fakat büyükannesi gerçekten de adeta yaşayan bir azizedir. bu iki insan da gayet dindardır. büyükbaba dualarında sürekli insanlara beddua ederken, büyükannesi sürekli insanlar için şifa diler. gorki o zamanlar iki ayrı tanrı olduğunu düşünürmüş.

bütün dostlarımın en az bir defa okumasını salık verdiğim şaheserdir.

sifilis

turuncu gemi
halk arasında frengi diye de bilinen, cinsel yolla bulaşan hastalık türüdür. bel soğukluğuyla da karıştırılır.
tarihte bir çok dehanın ölüm sebebidir. günümüzde tedavisi mümkündür. fakat bu hastalığa yakalanmış ve iyileşmiş en az 5 arkadaşım var. iyileştikten sonra bile belli beyin hasarları kalır kafada. rica ederim salt bu hastalıktan korunmak adına bile olsa temiz ve sağlıklı bir cinsel yaşama özen gösterin.

williams sendromu

turuncu gemi
nadir görülen genetik bir hastalık türüdür. aslında bir dolu erdemle doğan insanlarımıza hasta deme nedenimizdir. zira bu rahatsızlığa sahip insanlar yalan nedir bilmezler. olağanüstü paylaşımcı ve naziktirler. sürekli gülümserler. müziğe fazlasıyla yatkın ve yeteneklidirler.
fakat anatomik rahatsızlıkları da belirgindir. kas ve iskelet sistemleri zayıftır. neredeyse hepsi kronik kalp rahatsızlıklarıyla doğarlar. oldukça meraklı insanlar olmalarına rağmen odaklanma ve öğrenme güçlükleri yaşarlar.
sadece insanlarda değil başka memelilerde de rastlanan rahatsızlık türüdür. evde beslediğimiz köpeklerimizde oldukça yaygın bir sendromdur.

baluchitherium

turuncu gemi
2000'li yıllarda kırıkale'de fosili bulunduğunda türk basını tarafından dinozor fosili olarak bir süre yutturulan canlıdır. nice tanıdığım insanın nihayet bizde de dinozor fosili bulundu diye göğsü kabarmıştı o yıllarda. oysa herkese öğretilmesi gerekir ki anadolu da dinozor fosili bulunma ihtimali sıfırdır. zira dinoların yok olduğu 65 milyon yıl önce anadolu bir kara parçası değildi.
bu canlıda günümüz gergedanlarının atası kabul edilen devasa bir memeli türüydü.

karaciğer yağlanması

turuncu gemi
hükümetimizin sürekli alkole zam yaparak bizi koruduğu hastalıktır. ileriki aşaması ise sirozdur. oysa günümüzde hiç alkol kullanmamış insanlarda bile sıklıkla rastlanan rahatsızlık biçimidir. zaten size bir sır vereyim makul ölçüde alkol tüketmek karaciğerinize çok da zarar vermez.

lakin bugün maliyetten kısmak için nice zehirli maddeler ekmeğimizden salçaya kadar katılmakta. çocukları sevindirmek için aldığımız çikolatalarda çikolata bile yok. enflasyonun nisbi düşmesi bile bu durumla açıklanabilir. e tabii mütahhit hastanelerine bolca müşteri kazandırmak için göze alınabilecek riskler bunlar.

korunmak için yediğinize içtiğinize azami özen göstermenizi ve yapay şekerden uzak durmanızı öneririm. özellikle günümüzde hala 1 tl ye aldığımız ekmeğin ekmek formu olduğundan çok şüpheliyim.
bir de fırsat buldukça yürüyün.

pika sendromu

turuncu gemi
demir ve kansızlık çeken insanlarda toprak ve benzeri maddeleri yeme güdüsü oluşturan rahatsızlıktır.

alakası yok belki ama durumla ilgili bir anımı anlatmak istiyorum. 5-6 yaşlarımdayken mahalleye seyyar elmalı şekerci gelmişti. komşu teyze ondan şeker almama kızmıştı. ağzı bozuk da bir teyze olmadığı için, onları boka sürüp yapıyorlar dememişti allahtan. o şekerlerde toz toprak var yersen hasta olursun gibi şeyler söylemişti. ben de aşırı analitik zekamla şöyle bir bağ kurmuştum. demek bu elmaya lezettini veren o toz toprak. evden elma alıp toza toprağa sürüp yemiştim. bu halin bana çok lezzetli geldiğini anımsıyorum. şimdi düşününce bir ilgisi olabilir demekteyim.

kahve

turuncu gemi
yapılan bilimsel araştırmalara göre intihara meyili bile azaltan doğa mucizesidir. tiryaki dostlara sade haline alışmalarını damak zevki ve sağlık açısında salık veririm.

kretase tersiyer kitlesel yok oluşu

turuncu gemi
bugüne kadar jeolojik görülerde saptanan 5 büyük yok oluşun sonuncusudur. takribi 65 milyon yıl önce gerçekleştiği var sayılır. bugün meksika topraklarında yer alan bir bölgeye büyük bir göktaşının düşmesi üzerine gerçekleşen yok oluştur. dinozorların amına koymuştur. bir tür olarak dinozorlar yok olsa da, onlardan evrim geçiren başta kuşlar olmak üzere bir çok canlı hayatta kalmayı başarmıştır. bunun sebebi binlerce yıl doğanın dengesi alt üst olmuşken sadece bir mağaraya sığınabilecek küçüklükte canlıların hayatta kalabilmesidir. bir kuzu büyüklüğündeki canlılar yaşamını sürdürebilmişlerdir.

aslında bütün memeliler adına iyi ki olmuş dememiz gereken yok oluştur. bunun sebebi yukarıda da bahsettiğim gibi o zamana kadar dünyada baskın türün dinozorlar olmasıdır. onlar yok olduktan sonra biz memeliler gelişebildik.
bir de o zamanlarda henüz anadolu diye bir kara parçası yoktu. hatta anadolu'da dinozor fosilinin bulunmamasının sebebi de bu haldir. o zamana kadar şu an üzerinde yaşadığımız ve ahmed arif'in uğruna muhteşem şiirler yazdığı topraklar okyanus altındaydı.

iç nefes

turuncu gemi
güzel bir haydar ergülen şiiridir;

o bir çay istemişti, trenin içinde
biz tren yolcusuyduk, çölün içinde
ben yalnız kalmıştım, senin içinde
oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!

aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin..

o bir dile sığınmıştı, sözü içinde
yolu yoluma çıkmıştı, çölü içinde
ben eski kalmıştım, senin içinde
oysa kaç çocuğun yerine övmüştüm seni!

düşü geçtik, kendine bakabilirsin..

o bir bende kırılmıştı, hayli içimde
issız otağ kurulmuştu, canım içinde
oysa kaç bahçe yerine açmıştım seni!

kimi geçtik, kimseye sorabilirsin…

kırlaştı saçlarım

turuncu gemi
muhteşem bir ahmet oktay şiiridir;

seviştik. sonra sokuldum kokuna
su orguydun, efsaneni dinledim
"ayrılık günü bir gül getir bana"
diyen karlamış sesinle ürperdim.

kırlaştılar; saçlarımı okşadın
şefkatle; ışıdı o solgun suret
bir ormanın ruhuydu parmakların
dağıldı sesimdeki şikayet.

ayrılık bilemem ne zaman gelir
sen bir okul defteri getir bana
çünkü sadece yazmak tesellidir
çektiğimiz acıya bu dünyada.

kırlaştı saçlarım, yakınmıyorum
ölüme yargılı insan doğumda
yeraltı mı daha korkunç bilmiyorum
dünya mı? yaşadım yaşadığımca..

sen de erken dolarsa vade eğer
ne olur "beyaz bir gül at" ardımdan
bomboş sokağa; dağılsın her keder.

tahta at

turuncu gemi
güzel bir cahit ırgat şiiridir;

kadehimi yere vurdular
bir adam ağlıyordu, deli
kendine tahta bir at yaptılar
özgürdü bu at, kırdılar.

kapalıydı tüm kapılar
çok uzakta beyaz bir at yaptılar
dörtnal gökyüzüne uçabilirdi
elleri yelesinde, tahta atı kırdılar.

insan gibi

turuncu gemi
güzel bir cahit ırgat şiiridir;

çok yakında bir gün
çok yakında bir gün
ağır uykulardan uyanacaklar
zor kapıları açacaklar
yere sağlam basacaklar.

sevgiden sırılsıklam
yangınlanacak aşklar
çok yakında bir gün
çok yakında bir gün
insanlar insan gibi yaşayacaklar.

en dar en karanlık sokaklar
çok yakında bir gün
çok yakında bir gün
bayramlaşıp ışıyacaklar
hürriyet giyecek aydınlık ayaklar.

kurtulamayan

turuncu gemi
muhteşem bir ece ayhan şiiridir;

sen kader ağacı değilsin – nedeni bu
tutkularına bırak kendini
bir soluk var yaşıyor uzak uzak
bu daha ölmemişsin demektir

önce bitir bu şarkıyı
bir bardak doldur mavi
-hiçbiri açmıyor mu seni-
ve git bu gelmediğin yere
kurtulamayan – nedeni bu

mor külhani

turuncu gemi
muhteşem bir ece ayhan şiiridir;

1.şiirimiz karadır abiler

kendi kendine çalan bir davul zurna
sesini duyunca kendi kendine güreşmeye başlayan
taşınır mal helalarında kara kamunun
şeye dar pantolonlu kostak delikanlıların şiiridir

aşk örgütlenmektir bir düşünün abiler

2.şiirimiz her işi yapar abiler

valde atik'te eski şair çıkmazı'nda oturur
saçları bir sözle örülür bir sözle çözülür
kötü caddeye düşmüş bir tazenin yakın mezarlıkta
saatlerini çıkarmış yedi dala gerilmesinin şiiridir

dirim kısa ölüm uzundur cehennette herhal abiler

3.şiirimiz gül kurutur abiler

dönüşmeye başlamış beşiktaşlı kuşçu bir babanın
taşınmaz kum taşır mavnalarla karabiga'ya kaçan
gamze şeyli pek hoş benli son oğlunu
suriye hamamında sabuna boğmasının şiiridir

oğullar oğulluktan sessizce çekilmesini bilmelidir abiler

4.şiirimiz erkek emzirir abiler

ilerde kim bilir göz okullarına gitmek ister
yanık karamelalar satar aşağısı kesik kör bir çocuğun
kinleri henüz tüfek biçimini bulamamış olmakla
tabanlarına tükürerek atış yapmasının şiiridir

böylesi haftalık resimler görür ve bacaklanır abiler

5.şiirimiz mor külhanidir abiler

topağacından aparthanlarda odası bulunamaz
yarısı silinmiş bir ejderhanın düzüşüm üzre eylemde
kiralık bir kentin giriş kapılarına kara kireçle
şairlerin ümüğüne çökerken işaretlenmesinin şiiridir.

ayıptır söylemesi vakitsiz üsküdarlıyız abiler




6.şiirimiz kentten içeridir abiler

takvimler değiştirilirken bir gün yitirilir
bir kent ölümünün denizine kayar dragomanlarıyla

düzayak çivit badanalı bir kent nasıl kurulur abiler?
2 /