Ben bir bitiğim. Dibe kadar her şeyimle.
Anti kozmik satanizm'de ay tanrıçası ve baş şeytan Lucifer'in ilk aşkıdır. Her zaman kendi bildiğini okuyan, güçlü, zeki, güzel, kendini beğenmiş ve yalnız olmayı seven bir şeytan. Lucifer lilith'i, yahweh tarafından (kendi teklifiyle) Dünya'nın hükümdarı olarak seçilen Naamah isimli bir şeytan ile aldatınca Lilith, kendisini diğer tanrılardan tamamen soyutlar. Aslında bir hususun bilinmesi çok önemli. isterseniz buradan gireyim;
Temple of the black light'ın kurucusu üstad frater nemidial, hazreti isa'nın, insanoğlunun dünya üzerindeki yaşam formundan hatta ve hatta prehistorya döneminden çok daha önce venüs gezegeninin kralı olan baal şeytanının ta kendisi olduğunu söyler. baal, insanlar yokken venüs üzerinde yaşayan iblislerin hükümdarlığını yapıyordu. kliffotik yaşam döngüsü ile venüs dümdüz olup hayat ve varlık hazinesi dünya gezegenine kaydığında şeytan baal bir daha tanrı-kral görevini yahweh'den almak istemedi. yahweh, baş şeytan lucifere itimat ediyordu. çünkü en yakın dostu o'ydu. dünyanın yönetimini ele alacak kişi için onun görüşünü aldı. lucifer, o sıralar lilith'den habersiz gizliden gizliye yakınlaştığı metresi olan adramelech'in (ins. Lemech'in) kızı naamah'ı önerdi ve insanoğlunun başına dişil bir tanrı olan naamah getirildi. dünya var olduktan sonra uzun süreler geçti. ve bakıldı ki naamah üzerine düşen bu kutsal görevi sürekli aksatıyor, insanlar arasında bozgunculuk, adaletsizlik, savaş kan ölüm keder almış başını gidiyordu. naamah'ın bu tutumundan dolayı yahweh ile lucifer'in arası açılmış ve lucifer, kibrinden dolayı yahweh'i tamamen terk etmişti. baal, lucifer ile yahweh'in dünyada olup biten bu acı tabloya kayıtsız kalışına daha fazla dayanamadı ve bir insan kılığına girerek yeryüzüne indi. unutkan metres naamah'ın kontrolündeki başıboş insanları çekidüzene sokmak ve yahweh (allah) için yaşamaları gerektiğini dikte etmek adına gece gündüz çalıştı. ömrünün son anında lucifer tarafından kandırılan musa ümmeti yahudilerce çarmıha gerildiği esnada yahweh'in kendisini göğe çekmesiyle hazreti isa yani baal fiziksel olarak ölmekten kurtuldu. ve yahweh o gün lucifer'e, yoldan çıkardığı insanları kurtarmak adına baal'i bir gün yeryüzüne tekrar göndereceğine söz verdi.
Yahweh, bundan sonra artık kendilerine mutlak itaat etmeleri konusunda her birinden söz almak adına lucifer ve naamah dışında emrindeki 9 büyük şeytanı yanına çağırdı. Çünkü kendisi ile Lucifer arasında büyük bir kutuplaşma olmuştu ve onların bir seçim yapmasını istiyordu. Baal cepteydi zaten. Ancak lilith kendisine sıra geldiğinde tanrı yahweh'i, zamanında kendisine bahşedilmesi gerektiğini düşündüğü görevi naamah'a vermesinden dolayı reddetti ve kovuldu. Lucifer'in yanına da bir daha dönmedi..
Yahweh'in lilith'e biçtiği kliffotik yaşam döngüsündeki rol, onu aşağılar niteliktedir. Nitekim varlık akışının yönü dünya'dan mars'a yani naamah'tan asmodeus'a doğru seyredeceği için lilith pas geçilmiş olacak ve samanyolu galaksisinin yıkımına değin Lilith ("yaşam ve ölümün" lucifer'in ikamet ettiği plüton'a gelene kadar) ay'da yalnız başına takılmaya mahkum olacaktır. Hem de ölümüne nefret ettiği naamah'ın saltanatında bir parça, bir iz olarak.
Bu kıssalar hep liber azerate'den. Yahudi mistisizmi biraz daha farklı. Zohar mesela, kabil habil'i öldürüp havva ile adem 130 sene ayrı kalınca lilith ve naamah'ın birbirlerinden habersizmiş gibi davranarak bir kaç defa adem'in yanına bir insan formunda yeryüzüne inerek adem ile cinsel ilişkiye girdiğini ve çocuklarını taşıdığını; dünya üzerinde bir şekilde soylarını devam ettirdiklerini ve bir rekabet halinde olduklarını anlatmaktadır.
Temple of the black light'ın kurucusu üstad frater nemidial, hazreti isa'nın, insanoğlunun dünya üzerindeki yaşam formundan hatta ve hatta prehistorya döneminden çok daha önce venüs gezegeninin kralı olan baal şeytanının ta kendisi olduğunu söyler. baal, insanlar yokken venüs üzerinde yaşayan iblislerin hükümdarlığını yapıyordu. kliffotik yaşam döngüsü ile venüs dümdüz olup hayat ve varlık hazinesi dünya gezegenine kaydığında şeytan baal bir daha tanrı-kral görevini yahweh'den almak istemedi. yahweh, baş şeytan lucifere itimat ediyordu. çünkü en yakın dostu o'ydu. dünyanın yönetimini ele alacak kişi için onun görüşünü aldı. lucifer, o sıralar lilith'den habersiz gizliden gizliye yakınlaştığı metresi olan adramelech'in (ins. Lemech'in) kızı naamah'ı önerdi ve insanoğlunun başına dişil bir tanrı olan naamah getirildi. dünya var olduktan sonra uzun süreler geçti. ve bakıldı ki naamah üzerine düşen bu kutsal görevi sürekli aksatıyor, insanlar arasında bozgunculuk, adaletsizlik, savaş kan ölüm keder almış başını gidiyordu. naamah'ın bu tutumundan dolayı yahweh ile lucifer'in arası açılmış ve lucifer, kibrinden dolayı yahweh'i tamamen terk etmişti. baal, lucifer ile yahweh'in dünyada olup biten bu acı tabloya kayıtsız kalışına daha fazla dayanamadı ve bir insan kılığına girerek yeryüzüne indi. unutkan metres naamah'ın kontrolündeki başıboş insanları çekidüzene sokmak ve yahweh (allah) için yaşamaları gerektiğini dikte etmek adına gece gündüz çalıştı. ömrünün son anında lucifer tarafından kandırılan musa ümmeti yahudilerce çarmıha gerildiği esnada yahweh'in kendisini göğe çekmesiyle hazreti isa yani baal fiziksel olarak ölmekten kurtuldu. ve yahweh o gün lucifer'e, yoldan çıkardığı insanları kurtarmak adına baal'i bir gün yeryüzüne tekrar göndereceğine söz verdi.
Yahweh, bundan sonra artık kendilerine mutlak itaat etmeleri konusunda her birinden söz almak adına lucifer ve naamah dışında emrindeki 9 büyük şeytanı yanına çağırdı. Çünkü kendisi ile Lucifer arasında büyük bir kutuplaşma olmuştu ve onların bir seçim yapmasını istiyordu. Baal cepteydi zaten. Ancak lilith kendisine sıra geldiğinde tanrı yahweh'i, zamanında kendisine bahşedilmesi gerektiğini düşündüğü görevi naamah'a vermesinden dolayı reddetti ve kovuldu. Lucifer'in yanına da bir daha dönmedi..
Yahweh'in lilith'e biçtiği kliffotik yaşam döngüsündeki rol, onu aşağılar niteliktedir. Nitekim varlık akışının yönü dünya'dan mars'a yani naamah'tan asmodeus'a doğru seyredeceği için lilith pas geçilmiş olacak ve samanyolu galaksisinin yıkımına değin Lilith ("yaşam ve ölümün" lucifer'in ikamet ettiği plüton'a gelene kadar) ay'da yalnız başına takılmaya mahkum olacaktır. Hem de ölümüne nefret ettiği naamah'ın saltanatında bir parça, bir iz olarak.
Bu kıssalar hep liber azerate'den. Yahudi mistisizmi biraz daha farklı. Zohar mesela, kabil habil'i öldürüp havva ile adem 130 sene ayrı kalınca lilith ve naamah'ın birbirlerinden habersizmiş gibi davranarak bir kaç defa adem'in yanına bir insan formunda yeryüzüne inerek adem ile cinsel ilişkiye girdiğini ve çocuklarını taşıdığını; dünya üzerinde bir şekilde soylarını devam ettirdiklerini ve bir rekabet halinde olduklarını anlatmaktadır.
1995 yılından beri honda moto gp takımının resmi sponsoru, ayrıca ispanya menşeli enerji şirketi. valentino rossi bile honda ile yarıştığı dönemler bir çok başarıya imza attı ve bu başarılarda repsol'ün katkıları oldukça büyüktü. honda, moto gp ve cbr severler için 125 cc, 250 cc ve 600 cc'lik gibi geriye dönük modeller üzerinden hala özel renklerde ve baskılarda repsol logolu motorlar üretmekte.
Yeni bir flört bulmakmış. Bugün bunu anladım ve ne yalan söyleyim; ilaç gibi geldi..
Edit: bu da fos çıktı.
Edit: bu da fos çıktı.
Bir elektronik kütüphane. Pdf formatındaki hemen hemen her kitaba ulaşabilmek mümkün.
Kadınların yegane zaafı.
tiyatroda duygu boşalımını ifade eden yunan kökenli kelime. ağırlık olarak trajedilerde, genellikle kötü karakterlerin eylemi gerçekleştirdikten sonra "allahım ben ne yaptım, ne boktan bir insanmışım, allah benim ağzıma sıçsın" şeklindeki serzenişlerinden sonra kendinden utanması ve dark side'dan light side'a geçmesi olayıdır.
aynı isimli alman menşeli bir de black metal grubu vardır. darkthrone etkili, ortodoks black metali benimsemiş, uzun uzun şarkılar yapan, antaeus gibi çiğ, hızlı ve güzel bir grup. Dinlenilesi.
aynı isimli alman menşeli bir de black metal grubu vardır. darkthrone etkili, ortodoks black metali benimsemiş, uzun uzun şarkılar yapan, antaeus gibi çiğ, hızlı ve güzel bir grup. Dinlenilesi.
Bilinen tanımının dışında; uzun süreli uyku yoksunluğu sonrası gerçekleşmesi neticesinde biyolojik saatine aykırı olarak ayağa kalkmak zorunda kalan insanı mental açıdan daha çok yoran/yıpratan eylemdir. bu etki kısa süreli, ancak hayatı sorgulatacak kadar da güçlü bir kasvet, bir boğulma hali.
buruşmuş bir ağız, sulanmış gözler, karıncalanmış eller, boyunda kılıç kesiği sızısı, belde bir ağrı ve zihindeki o müthiş boşluk.
Kafayı suya sokunca geçiyor tabi.
buruşmuş bir ağız, sulanmış gözler, karıncalanmış eller, boyunda kılıç kesiği sızısı, belde bir ağrı ve zihindeki o müthiş boşluk.
Kafayı suya sokunca geçiyor tabi.
Bir insana karşı o kadar efsanevi duygular beslenmez. Bunu idrak etmek yeterli olacaktır. Kimse için yıpranmaya, erimeye, acizleşmeye gerek yok. O bir insan. Ve insan tırttır.
Polislik. Anasını siktiler teşkilatın zaten.
Gerçekler..
Her betimleme profil gibi genellemelere kurban gidecek olan karakterdir.
Konu nedir, olay nedir, neden değişmesi gerekiyor bunu bilemiyorsak hakkında bir şeyler karalamak oldukça saçma olacaktır.
ihtimaller üzerinden farklı çıkarımlar yapılabilir tabi. Bu daha rasyonel ve realistçe bir yaklaşım olur. Bana sorarsanız; iyi bir insan derim. Çünkü aşkınız adına kendinizden ödün verebilme cesaretini gösterdiğinizde karşınızdakini de utandırmış olursunuz. Buna gurur da dahil.
Bir aşk adamı ya da ilişki makinası değilim ancak ben böyle düşünüyorum. Kendimi bu insanın yerine koyduğumda, önümde bir şeylerden vazgeçmeye değecek kadını görebiliyorsam; yaparım.
Konu nedir, olay nedir, neden değişmesi gerekiyor bunu bilemiyorsak hakkında bir şeyler karalamak oldukça saçma olacaktır.
ihtimaller üzerinden farklı çıkarımlar yapılabilir tabi. Bu daha rasyonel ve realistçe bir yaklaşım olur. Bana sorarsanız; iyi bir insan derim. Çünkü aşkınız adına kendinizden ödün verebilme cesaretini gösterdiğinizde karşınızdakini de utandırmış olursunuz. Buna gurur da dahil.
Bir aşk adamı ya da ilişki makinası değilim ancak ben böyle düşünüyorum. Kendimi bu insanın yerine koyduğumda, önümde bir şeylerden vazgeçmeye değecek kadını görebiliyorsam; yaparım.
iskambil benzeri kağıtlarla bakılan fal ve falcılık yöntemi. ekseri 78 kartla bakılır. Şu sıralar bunalımdan iç sıkıntıdan dualiteden falan feci sardım.
Asmr akımı kendisinden türemiştir.
80'li yıllarda doğan, italyan menşeli, elektronik alt yapılı, dıptıs dıptıs diskotek müziklerine verilen genel ad.
Bir güzel bahar gibi geldin ve geçtin. Şimdi kim bilir kaç mevsim daha böyle bir baharı bekleyeceğiz.
Hayırlı olsundur.
ikizler burcu kadını ile cidden olmuyor. Aslında genel manada hiçbir kadınla ciddi manada cidden olmuyor. Zira Kadınlar cidden ciddi olmuyor.
Olmuyor. Bu da onu biraz üzüyor.
Olmuyor. Bu da onu biraz üzüyor.
Yabancı dil öğrenmek için güzel bir platform.
Japonca'ya merak saldık ya du bakalım..
Japonca'ya merak saldık ya du bakalım..
Bir an için bana hayatımın kadınını getirdiğini sandım. Senden nefret ediyorum. Büyük bir hayal kırıklığı oldun.
Güney Amerika civarlarında yaşayan ortalama 14 kilo ağırlığa sahip Leopardus cinsi bir kedi türü.
Uzun zamandır Vaşak beslemek ile oselo beslemek arasında kararsız kaldım. Oselo vaşağa göre daha bi' uysal, sahibine sadık, akıllı ve oyuna düşkün diyolla..
Uzun zamandır Vaşak beslemek ile oselo beslemek arasında kararsız kaldım. Oselo vaşağa göre daha bi' uysal, sahibine sadık, akıllı ve oyuna düşkün diyolla..
Spor yapmamak. Net farkını gördüm son bir yılda.
1995 yapımı epik bir cennet cehennem savaşı. savaşı sonlandırmak üzere dünyadan bir insan ruhu getirmesi gereken bir cebrail var karşımızda. oyunculuk muazzam, hikaye de aynı şekilde.
john milton eseri kayıp cennet'e göndermelerle dolu bir film. gabriel, uziel, simon, lucifer hepsi bir arada. arada dedektif karakterimiz dalar işin içine; törenler yapılması gerekir, tanrılar kurban istiyordur.
geoffrey chaucer, dante, john milton gibi yazarlar bir şeyler ifade ediyorsa, görülmesi gereken filmler arasında ilk sıralarda mutlaka yerini alır.
john milton eseri kayıp cennet'e göndermelerle dolu bir film. gabriel, uziel, simon, lucifer hepsi bir arada. arada dedektif karakterimiz dalar işin içine; törenler yapılması gerekir, tanrılar kurban istiyordur.
geoffrey chaucer, dante, john milton gibi yazarlar bir şeyler ifade ediyorsa, görülmesi gereken filmler arasında ilk sıralarda mutlaka yerini alır.
Sabit fikirli olmak, değişime pek açık olamamak, gereğinden fazla ağır kanlı olmak can sıkıcı olmaya başladı artık. Duygular ve mantık ortaklığını yitiriyor. Kendimle çatışmak istemiyorum ama beni kamçılayan kutuplarımın arasında ezilmekten de kaçamıyorum.
Bir rüzgar gibi geçmiş profilimden ahsjks teşekkür ettim çok..
Uzun zaman sonra doğum günümü ailemle geçireceğim için çok mutluyum. Bekle beni didim geliyorum.
Klişe olacak belki ama çocukluğumu çok özlüyorum.
(bkz:duygu sömürüsü)
ingilizce versiyonu angel's egg olan 1 saat 15 dakika uzunluğundaki 1985 yapımı anime film.
kasvetli, tamamen terk edilmiş bir şehirde, elindeki yumurtayı korumaya çalışan küçük bir kız çocuğunun hikayesidir film. kızımız, boğuk, karanlık ara sokaklarda dolaşırken karşısına bir asker çıkar ve hayatı bir şekilde değişir.
anime işi çok geniş bir dünya, filmlerdeki hayal gücü olayı, teknoloji sayesinde çok uç boyutlara ulaşmış olsa da, tarih olarak bu kadar eski bir animasyonda psikolojinin, ambiyansın bu kadar karanlık olması göze hoş geliyor.
konu itibarı ile sıkıcı gelebilir, animasyon olayından da hoşlanmıyor olabilirsiniz fakat, kafanız boş ve rahat olduğunda, hayatı, yaşamın kendisini sorgulatan bir şeyler izlemek isterseniz, ufak bir araştırma ile mutlaka bulabilirsiniz.
kasvetli, tamamen terk edilmiş bir şehirde, elindeki yumurtayı korumaya çalışan küçük bir kız çocuğunun hikayesidir film. kızımız, boğuk, karanlık ara sokaklarda dolaşırken karşısına bir asker çıkar ve hayatı bir şekilde değişir.
anime işi çok geniş bir dünya, filmlerdeki hayal gücü olayı, teknoloji sayesinde çok uç boyutlara ulaşmış olsa da, tarih olarak bu kadar eski bir animasyonda psikolojinin, ambiyansın bu kadar karanlık olması göze hoş geliyor.
konu itibarı ile sıkıcı gelebilir, animasyon olayından da hoşlanmıyor olabilirsiniz fakat, kafanız boş ve rahat olduğunda, hayatı, yaşamın kendisini sorgulatan bir şeyler izlemek isterseniz, ufak bir araştırma ile mutlaka bulabilirsiniz.
Latin amerikadan pis işler. 89 çıkışlı, Sarcofago ekolünden. Zilyon tane compilation ve ep'leri haricinde dört tane birbirinden değerli stüdyo albümleri var. Okültizmden majiden şeytancılıktan dem vurmuşlar. Özellikle wicca ve göetia'da işin piçliğine kaçıp ritlerde uygulanan bedensel işkencelere değinmişler. independent olmasına şaşmamalı zaten, adamların bu işi para için yapmadığı aşikar. Kavruk tenli yanık abilerden kara ölüm metali dinlemek gibisi yok. Kısa süreli de olsa, ufak bir trans hali yaşamanız için sizi fever fever demeye davet ediyorum.
20 ocak 2017'de amerika'da ve öncesinde geçtiğimiz yıl japonya'da gösterime giren Yu-Gi-Oh! Animesinin son filmi. Dün ilk defa izleme fırsatım oldu. Çok fazla spoiler vermeden bi' iki çift laf da ben edeyim. Konumuz firavun atem'in dönüşü ile ilgili. Dizisini izleyenler iyi bilecektir ki; dünyayı karanlığın efendisi zorc'dan kurtararak kaderinde olan görevi tamamlayan atem'in, ruhunun serbest kalması ve ebediyen huzura kavuşması için milenyum nesnelerinin yok edilmesi ve son bir düello ritinin gerçekleştirilmesi gerekiyordu. Yugi, ishizu ishtar'ın rehberliğinde aknamkanon'un tapınağına geldi; içinde hapsolan atem'in ruhundan hem zihinsel ve hem de fiziksel olarak ayrıldı ve onu düelloda yenerek sonsuza dek ait olduğu yere, geçmişteki firavun olduğu döneme geri gönderdi.
Dizi bu şekilde noktalanmıştı. Filme gelecek olursak; Kaiba, yugi'nin atem'i yenmesiyle "oyunların kralı" unvanının ona ait olduğunu kabullenmişti ancak tüm hayatını değiştiren bu düello tutkusunun ve kendisine rakip olabilecek tek kişinin atem olduğu düşüncesinin verdiği hırsla milenyum piramidinin yok edildiği tapınakta kazı çalışmaları başlatır. Çünkü atem'i geri getirmenin tek yolunun milenyum puzzle'ının parçalarının yeniden birleştirilerek yugi'ye geri verilmesinden geçtiğini idrak etmiştir. Hatta kaiba, sırf atem ile yüzyüze geldiğinde, gölge gerçekliğe yakın bir oyun görünümü sunarak onu şaşırtmak için son teknoloji bir duel disk tasarlar. Bu disk ile kendi stüdyosunda atem'in simülasyonuna karşı savaşır ve kazanır. Artık kendisini atem'e karşı hazır hisseder. Mısır'daki kazıyı hızlandırır. Ancak işler, yugi ve arkadaşlarının sınıfına yeni katılan aigami (diva) adındaki bir çocuk tarafından sabote edilmeye çalışmasıyla zorlaşır. Aigami, atem'in milenyum nesnelerinin koruyucusu olan shadi'nin öğrencilerindendir ve birtakım mistik güçlere sahiptir. çocukluk yıllarında bakura'nın babasının mısır'a gelerek (bu esnada bakura, babasını yolculuğunda gizlice takip etmektedir) shadi'ye milenyum halkası karşılığında çanta dolusu para teklif ettiğine, shadi'nin bu teklifi reddettiğine ancak yine de shadi'nin, adamın bu nesneyi almasına izin verişine ve bakura'nın şeytani bir güce sahip oluşuna şahit olur. Aigami bu duruma oldukça imrenir. Shadi'nin izinden ayrılır, hatta arkadaşlarını da ikna eder. Dizide bilindiği üzere Shadi'nin görevi, milenyum nesnelerini kaderlerindeki insanlarla buluşturana dek korumak ve o insan yanına gelince nesneyi ona teslim etmekti. Aigami de bu nesnelerin ve insanların peşine düşer. Özellikle de japonya'da aynı sınıfta okuyan yugi ve bakura'nın.. Böylelikle yeni bir serüven başlar.
Fazla uzatmadan bitireyim. Mai valentine'ın filmde yer almayışı, tea'nın itici derecede seksi tasarlanışı ve atem'in aigami'ye karşı son sahnede oynadığı kartın ne anlama geldiğinin kimse tarafından bilinmemesi dışında her şey muazzamdı. Eski günleri yad etmek maksadıyla gayet soluksuz izlenilesi bir eser olmuş. Kazuki takahashi'ye saygı ve hürmetlerimi sunarım.
Bu arada şunu değinmeden edemeyeceğim. Kaiba'nın atemle yaptığı düello o kadar gerçekçiydi ki; kaiba'nın kazandığını ancak karşılaşmanın bir simülasyon olduğunu anlayınca iki duyguyu da aynı anda yaşadım.
Şaşkınlık ve dumur. Tadı hala damağımda.
Şuradan;
Dizi bu şekilde noktalanmıştı. Filme gelecek olursak; Kaiba, yugi'nin atem'i yenmesiyle "oyunların kralı" unvanının ona ait olduğunu kabullenmişti ancak tüm hayatını değiştiren bu düello tutkusunun ve kendisine rakip olabilecek tek kişinin atem olduğu düşüncesinin verdiği hırsla milenyum piramidinin yok edildiği tapınakta kazı çalışmaları başlatır. Çünkü atem'i geri getirmenin tek yolunun milenyum puzzle'ının parçalarının yeniden birleştirilerek yugi'ye geri verilmesinden geçtiğini idrak etmiştir. Hatta kaiba, sırf atem ile yüzyüze geldiğinde, gölge gerçekliğe yakın bir oyun görünümü sunarak onu şaşırtmak için son teknoloji bir duel disk tasarlar. Bu disk ile kendi stüdyosunda atem'in simülasyonuna karşı savaşır ve kazanır. Artık kendisini atem'e karşı hazır hisseder. Mısır'daki kazıyı hızlandırır. Ancak işler, yugi ve arkadaşlarının sınıfına yeni katılan aigami (diva) adındaki bir çocuk tarafından sabote edilmeye çalışmasıyla zorlaşır. Aigami, atem'in milenyum nesnelerinin koruyucusu olan shadi'nin öğrencilerindendir ve birtakım mistik güçlere sahiptir. çocukluk yıllarında bakura'nın babasının mısır'a gelerek (bu esnada bakura, babasını yolculuğunda gizlice takip etmektedir) shadi'ye milenyum halkası karşılığında çanta dolusu para teklif ettiğine, shadi'nin bu teklifi reddettiğine ancak yine de shadi'nin, adamın bu nesneyi almasına izin verişine ve bakura'nın şeytani bir güce sahip oluşuna şahit olur. Aigami bu duruma oldukça imrenir. Shadi'nin izinden ayrılır, hatta arkadaşlarını da ikna eder. Dizide bilindiği üzere Shadi'nin görevi, milenyum nesnelerini kaderlerindeki insanlarla buluşturana dek korumak ve o insan yanına gelince nesneyi ona teslim etmekti. Aigami de bu nesnelerin ve insanların peşine düşer. Özellikle de japonya'da aynı sınıfta okuyan yugi ve bakura'nın.. Böylelikle yeni bir serüven başlar.
Fazla uzatmadan bitireyim. Mai valentine'ın filmde yer almayışı, tea'nın itici derecede seksi tasarlanışı ve atem'in aigami'ye karşı son sahnede oynadığı kartın ne anlama geldiğinin kimse tarafından bilinmemesi dışında her şey muazzamdı. Eski günleri yad etmek maksadıyla gayet soluksuz izlenilesi bir eser olmuş. Kazuki takahashi'ye saygı ve hürmetlerimi sunarım.
Bu arada şunu değinmeden edemeyeceğim. Kaiba'nın atemle yaptığı düello o kadar gerçekçiydi ki; kaiba'nın kazandığını ancak karşılaşmanın bir simülasyon olduğunu anlayınca iki duyguyu da aynı anda yaşadım.
Şaşkınlık ve dumur. Tadı hala damağımda.
Şuradan;
Animelerde mevcut. Bol bol izleyip teselli olabilirsiniz.
Gerçekler daha az acı veriyor ama. Demesi..
Gerçekler daha az acı veriyor ama. Demesi..
Beklentileri yeteri kadar karşılayamamaktan kaynaklanır.
Kişisel olarak, hayal kırıklığı yaratmak ile beraberinde en büyük hobilerimden. Yıllardır böyleyiz alışkanlık haline gelmiş.
Kişisel olarak, hayal kırıklığı yaratmak ile beraberinde en büyük hobilerimden. Yıllardır böyleyiz alışkanlık haline gelmiş.
Değeri 30000 türk lirası bandına dayanan kripto para birimi. Her ne kadar artık mininginde kazanç yoksa da coin borsalarında altcoinler üzerinden al sat yaparak miktarı arttırılabilir. Getirisi gayet güzel.
Bunu riskli ya da ponzi bulanlar uzun vadeli olarak aselsan'a yönelsin. O da kazandırıyor.
Bunu riskli ya da ponzi bulanlar uzun vadeli olarak aselsan'a yönelsin. O da kazandırıyor.
Yaratıcılığa dönüştürülemedikçe, harekete geçirmedikçe insana devamlı olarak zarar verendir.
...hiçbir şey (artık) gizli saklı kalmayacak. işte bu zamanda siz, dışta olan her ne ise onun içinizde olanın bir yansıması olduğunu bilebilmek için, kendi dışınızda gözlemleyeceğiniz şeyler meydana getireceksiniz. sizin dışınızda hiçbir şey yoktur, hiç kimse size bir şey yapmadı. sizler kurban değilsiniz, sizler egemen varlıklarsınız. bunu ne kadar vurgulasak az gelir. gün be gün yarattığınız her şey için "sorumluluk" aldığınızda, ne denli dehşet verici görünürse görünsünler, onların yalnızca birer öykü olduğunu ve "kim" olduğunuzu bilebilesiniz, gerçek kimliğinizi kucaklayabilesiniz, tanrı/tanrıça olduğunuzu, gerçekten egemen varlıklar olduğunuzu bilesiniz diye onları bizzat (kendinizin) yarattığınızı bilin.
eğer her bir durumu sorumlulukla karşılamazsanız, o kendini size tekrar tekrar sunacaktır, ta ki siz bir kaçışın olmadığını anlayıncaya kadar. bileceksiniz ki saklanmak mümkün değildir. vakit bu vakittir. siz harika bir zaman içine adım atıyorsunuz. onu durdurmak için yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur ve onu hızlandırmak için de yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur. o aslında sapsadedir. biliyoruz ki zihniniz onu karmaşık bir hale getirmeyi sever. bu karmaşıklığın bir kısmı da saklanmaktır. ve siz onu yapacaksınız. sizin güvenip dayanabileceğiniz (destek alabileceğiniz) bir başka şey yok, aziz dostlar. onu "idrak" edinceye kadar yaratmaya devam edeceksiniz. öyleyse onu elde edememe, sınavdan geçemeyen tek kişi olma korkusunu da terk edebilirsiniz...
p'taah pleiades - jani king
eğer her bir durumu sorumlulukla karşılamazsanız, o kendini size tekrar tekrar sunacaktır, ta ki siz bir kaçışın olmadığını anlayıncaya kadar. bileceksiniz ki saklanmak mümkün değildir. vakit bu vakittir. siz harika bir zaman içine adım atıyorsunuz. onu durdurmak için yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur ve onu hızlandırmak için de yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur. o aslında sapsadedir. biliyoruz ki zihniniz onu karmaşık bir hale getirmeyi sever. bu karmaşıklığın bir kısmı da saklanmaktır. ve siz onu yapacaksınız. sizin güvenip dayanabileceğiniz (destek alabileceğiniz) bir başka şey yok, aziz dostlar. onu "idrak" edinceye kadar yaratmaya devam edeceksiniz. öyleyse onu elde edememe, sınavdan geçemeyen tek kişi olma korkusunu da terk edebilirsiniz...
p'taah pleiades - jani king
Milliyetçi kimliği ile bilinen türkücülerimizden.
Bir polisin ağzından; kanunlar, uygulanış şekliyle beraber net olarak bellidir ve polis taraf değildir. Polis, kendisine kasıtlı olarak herhangi bir fiziksel/maddi müdahale ya da suç teşkil edecek herhangi bir unsur bulunmadan fevri davranamaz. Aksini yapan polis net olarak iş bilmez malın tekidir. Teşkilat içerisinde de böyleleri sevilmez zaten iş getiriyor, olayları zorlaştırıyor diye.
Bir rick sanchez mottosudur. Öyle gülelek gülelek haykırarak söylediğine bakmayın; Ölüyorum haberin yok anlamına gelir.
firavun atem'in ve antik mısır krallığının en bilge büyücüsü. milenyum halkasının ilk sahibidir. karanlığın efendisi zorc'u durdurmak ve onu ebediyen hapsetmek için devasa bir taş tablet yaptırıp bakura'yı katerina dağındaki mağaranın içine çeker. milenyum nesnesinin peşindeki bakura mağaraya girer. akabinde de mahad'ın askerleri mağaranın girişini bu taş tabletle kapatır. bakura ve mahad içeride amansız bir mücadele verirler. yorgun düşen mahad son koz için kullandığı ayin varlığının formuna bürünür. bu esnada üzerinden kopan milenyum nesnesi bakura'nın eline geçer ve diabound'u öldürmesine rağmen mahad yenilir. mağara girişine zorc'u mühürlemek için getirttiği taş tablette kendi silüeti belirir; sonsuza dek büründüğü varlığın formuyla mühürlenir.
(bkz:dark magician)
(bkz:dark magician)
Dibek kahvesiyle, süryani şarabıyla, gezip görülesi manastırlarıyla mardin'in nezih turistik ilçesi.
Her zaman olduğu gibi; ego tatmini.
Dünyanın en güzel eylemi olabilir. Şimdi düşündüm de bence dünyanın en güzel eylemi.
ing. Kader.
Ayrıca orijinal adı der müde tod olan 1921 yapımı alman filmi.
alman sinemasının belki de en önemli yönetmenlerinden bir tanesi olan fritz lang tarafından, siyah beyaz ve sessiz film olarak çekilmiş. repliğin olmadığı, renksiz filmleri öyle pek sevilmez de, bu film diğerlerinin arasından fazlası ile sıyrılabilecek bazı özelliklere sahip.
zamanın net olarak belli olmadığı bir köye bir çift aşık ve bir yabancı gelir. yabancı, köyün ileri gelenlerinden mezarlığın yanında bir toprak satın alır ve daha sonrasında herhangi bir pencerenin veya kapının olmadığı, çok uzun duvarlar örer satın aldığı arazinin etrafına. ölümün kendisidir aslında yabancı. bildiğiniz azrail.
aşık çift dinlenirken köyün hanında, yanlarına gelir ve kadın bir ara bara doğru yöneldiğinde, kadının sevgilisini alarak kaybolur. daha sonrası ise filmin içerisinde gerilimli, rahatsız edici, düşündürücü bir hikaye alır başını gider.
filmi yayım tarihi ile değerlendirirsek, siyah beyaz ve sessiz bir film olmasına rağmen, kullanılan efektler ve çekim teknikleri gerçekten göz doldurucu. içerisinde, filmi tamamlayan 3 ayrı hikayenin olması konunun derinliğini fazlasıyla arttırıyor.
alman dışavurum sinemasının en güzel örneklerinden bir tanesi. dilimize yorgun ölüm adı ile çevrilmiş. bu tarz tema olarak enteresan filmlere merakınız varsa, izleyin mutlaka.
Ayrıca orijinal adı der müde tod olan 1921 yapımı alman filmi.
alman sinemasının belki de en önemli yönetmenlerinden bir tanesi olan fritz lang tarafından, siyah beyaz ve sessiz film olarak çekilmiş. repliğin olmadığı, renksiz filmleri öyle pek sevilmez de, bu film diğerlerinin arasından fazlası ile sıyrılabilecek bazı özelliklere sahip.
zamanın net olarak belli olmadığı bir köye bir çift aşık ve bir yabancı gelir. yabancı, köyün ileri gelenlerinden mezarlığın yanında bir toprak satın alır ve daha sonrasında herhangi bir pencerenin veya kapının olmadığı, çok uzun duvarlar örer satın aldığı arazinin etrafına. ölümün kendisidir aslında yabancı. bildiğiniz azrail.
aşık çift dinlenirken köyün hanında, yanlarına gelir ve kadın bir ara bara doğru yöneldiğinde, kadının sevgilisini alarak kaybolur. daha sonrası ise filmin içerisinde gerilimli, rahatsız edici, düşündürücü bir hikaye alır başını gider.
filmi yayım tarihi ile değerlendirirsek, siyah beyaz ve sessiz bir film olmasına rağmen, kullanılan efektler ve çekim teknikleri gerçekten göz doldurucu. içerisinde, filmi tamamlayan 3 ayrı hikayenin olması konunun derinliğini fazlasıyla arttırıyor.
alman dışavurum sinemasının en güzel örneklerinden bir tanesi. dilimize yorgun ölüm adı ile çevrilmiş. bu tarz tema olarak enteresan filmlere merakınız varsa, izleyin mutlaka.
Bir teoriye göre kimi travmatik korkular ya da fobiler genler aracılığıyla nesilden nesile aktarılıyor. 1200'lü yıllarda veba yaşayan bir avrupa köyünden akrabanız mı var? tebrikler fare fobisine sahipsiniz. ya da ormanlarda yaşayan dedeleriniz zehirli böceklerden çok mu çekmiş? nurtopu gibi böcek fobiniz var. klostrofobi falan da kölelikten geliyor. tanıyın atalarınızı.
yüzde yüz doğru değildir muhtemelen bu bu arada, dediğim gibi bir teori sadece.
yüzde yüz doğru değildir muhtemelen bu bu arada, dediğim gibi bir teori sadece.
asmr klasmanı içerisinde troll/parodi çizgide videolar derleyerek işi taşağa vurmasına rağmen kanımca bu alandaki independent olarak en özgün youtube yayıncısıdır. her çekimde farklı farklı ambiyanslar önünde insanı içten içe sırıttıran konseptini bir tarafa bırakayım; sadece sesi, duruşu, teknikleri, el hareketleri, odaklandırışı, yakalayışı ve daha sayamadığım bir çok özelliği ile uyku sorunu çeken bünyelere ilaç gibi gelmektedir.
Olduğundan Mutlu ve güçlü görünmeye çalışan yapmacıklar.