azrailin regl donemi

bimden dost yoğurt alırken rastlamaktan daha vahim bir durumdur. öğle sonrası yaz sıcağında sokaklar bomboş, el arabasının kenarlarından taşan eski tava sapları, hurdacıııaaaahh diye bağırmaktasınızdır. bir de bakıyorsunuz eski sevgili şık bir şekilde karşıdan geliyor felan..


fakat el kızı bilmez ki evde 7 çocuk aç, baba rakı parası bekler, o havada ısınmak için odun olmadığını..


bu dünyayı yakarsa interneti fakir ama gönlü zengin hurdacılar yakar!

3. filmi mayıs 2019da vizyona girecek olan kendi içinde çok özgün bir dünya oluşturmuş filmdir. yıllar önce pis işleri bırakmış bir seri katilin bir piç kurusunun tetiklemesiyle geri dönüşünü anlatıyor filmde genel olarak.

2. filmde üzerine koyulan ödülün kontratı filmin sonunda dünya çapına ulaştı. en son kaçıyordu ve 3. filmde üzerindeki kontratı kaldırmak imkansız gibi duruyor. ya beton birilerinin yardımı ile kendi krallığını kurup bu işten sıyrılacak ki bu da john wick karakterinin olayına ters ya da yeni peydahlanan kuralların açıklarıyla bir şekilde mücadele verecek.


dört gözle bekliyoruz.

hayatımda belki de kendime bile itiraf edemediğim bir gerçek var.. 7 milyar insan bu gerçeği bırakın yakınındakileri tüm ülkenin resmi kayıtlarına geçmesine izin bile veriyorlar..

nedir bu amk gerçeği? nedir ki bu kadar karın ağrısı yarattı ve her 25-30 yaşına gelen erkeği bunalıma soktu?

acı çekiyorum lan bildiğiniz gibi değil. hani 13-17 yaş aralığındayken şirinler gibi gezdiğim çocukluk arkadaşlarım var ya.. onlar bile bu genel çoğunluğun kendini sürüye dahil olmuş hissi ile mutluluğu yakaladığını sandığı o lanet şey var ya.. ona dahil olmuşlar inanamıyorum be arkadaşlar. cidden bu acı iel karışık sövmeye iten bir şey.


bir arkadaşım vardı 1 yıldır görüşmüyoruz.. hep derdi.. kendisi evlenmeyecek diye bizim ciddi ilişkilerimize salça oluyor! diye.. doğru demiş. evet! hiç istemedim ulan! hiç istemedim sırf ben yapmayacağım diye sizin de evlenmenizi.

önceleri aklımda böyle işler yoktu.. ama insan önemsiyor, derinden istiyor seviyor ya hani.. gerçi benim gibi salt mantık dolu bir adam için bunlar uzak şeyler ama oluyor işte arada.. odunlar da sever, meşe ağacı viskiye esans katar mesela.. onun gibi.

sonra görüyorsun işte.. heykelini dikseler çükünün esamesi okunmayacak kişiler mutlu bir hayat kuruyor.. zoruma gidiyor be dostlar ağır koyuyor.. sek rakı gibi hem de.. mide bulandırıcı ve kafa yapmayan.. dozu orantısız bir havada..

isterdim ulan.. isterdim ki dediğim dedik ama yerini bilen mutluluğu benim kollarımın arasında bulan bir kadını.. kadın olmanın, erkeğinin yanında olmanın farkında olan bir kadın ile.. ama ne ortada aklı başında sevilecek konsantre kadın var ne de buna artık gücü olan bir ben!

çevremdeki insanlar duysalar görseler bu halime eşek gibi zırlayarak gülerler.. rock'n roll hayatına adanmış bir hayatı benimseyen bu lavuğun böyle şeyler için derinlerde sek rakının o dengesiz durum hali gibi yorduğunu beni..

acı çekiyorum lan acı çekiyorum. boğazımda esaslı bir düğüm gibi ruh halini yaşatıyor bana, derinlerde ölüyorum her ne kadar yüzüm gülse de. olmuyor be paşam olmuyor. ben de isterdim bir erkek çocuğum olsun ve dünyayı fethedecek seviyeye getirebileceğim.. babalıksa babalık! ama ne derinden seven bir kadın ne de buna açık bir talih var bende.. beğenilmeniz bir şey ifade etmiyor, havai olmak uzun vadelik mutluluk getirmiyor.. ya seks amacı ile sevilen kişisin ya da konumun insanların kısa süreliğine hoşuna gidiyor.. aşın yahu aşın bu hallerimi de bu derinlerdeki adama bakın.. zor değil be amk zor değil!!!

gece olduğunda el ayak çekildiğinde evine vardığında nerdeydin be adam! diyecek bir şefkat kaynağınız yok ise bu hayat bir yerlerde halen eksik be kardeşim.. yetmiyor sınırsız hobi ya da kariyer adı altındaki sikimsonik başarılarınız..

ben yalnız öleceğim.. son noktayı koyalı aylar da oluyor ki yıllar önce bunun peşin kararını vermiştim de zaten.. bana gitmiyor ve ben yalnız bir serseri olarak boktan bir mekanda dışlanmış insanlar grubuna dahil olarak gebereceğim..

yalnızlığı dost edinmiş bir halde hayatını kazanan bir insanın kimseye eyvallahı olmaz!

boktan da olsa bir kültürü olan ve genellikle Ankara'ya has mekanlardır. 3 yıla yakın bir dönemim bu komik, yorucu ve aynı zamanda olabildiğince saçma dükkanlarda geçti.

azcık saygılı olmasını istediğim yazar. tutturdu ille de atayiz olalım diye.

zenginsozluk.com/foto

yakında nikahıma alacağım son gadın olacaktır. arkadaşlar bilginize.. bu kadın yengeniz olur, ayık olun. kendisinin bile haberi yok ama olsun, evleneceğiz. haremimdeki 2 karıma ilave olarak 3. olarak alacağım kendisini. avrat verilmez alınır!

diğer ikisini belki buradan şanslı 2 arkadaşa verebilirim alın sizin olsun. eskidiler zaten. ama bu avrat benim olacak! binicem üstüne vurucam kırbacı vurucam kırbacı! bdsm, sado-mazo ve diğer bilimum fantaazilerimi masa üstü, diz üstü, dikiz aynası tuvalet aynası ve diğer aynaların huzurunda uygulayacağım ve siz yazarları 7/24 hizmetlerimle olaylardan naklen haberdar edeceğim.

bilginize.. uzak durun.

breave heart avrat!

höst ulan denilesi yazardır bir tanesi de.

bana bak kadın! seni kırbaç manyağı yaparım sen kim sözlük ahalisine laf etmek?

evlenelim bi kırbaç manyağı yapacağım ben seni!

birazdan yapacağımdır. hak ediyorlar. 2 yılın ardından tekrar internet bağlattım 2 ay önce. dediler ki ilk 3 ay ücretsiz kampanyası var. üstüne basa basa söyledim eğer bu 3 ayda internet yavaş olacaksa kalsın. öyle olacaksa ben komşuya bağlanarak da internete girebiliyorum diye. yok aynı hızda kalır sorun yok çektiler.


ulan ama şimdi ben kısıtlı internet kullanıyorum var mı böyle bir şey! neymiş efendim son ay kısıtlama getiriyorlarmış. beni ilgilendirmez ulan amk piçleri!

nerede lan benim telefonum?

tüh lan. kapitalizme meydan okuyacağız diye 8 aydır telefon kullanmadığımı unutmuşum.

önce bi telefon lazım.

tam isyan etmek için başlık açacakken karşıma çıkan başlık ve cuk diye oturan bir olay. helal olsun sana teyze.

olması gerekendir. kimse sizin aklınıza, zevkinize, düşüncenize aşık olmaz. bunu yapanlar da erkeklerden çıkar en fazla. kadınlar içgüdüleri ile hareket eder. o an içgüdüleri belli aşamaları aşmak şartıyla kiminle üremek istiyorsa onu seçer. yani mükemmel oluşunuz ya da hanzo oluşunuz umurlarında değildir. heyecanlı olan kısmı ise hevesten ibaret bir süreçtir sadece; karşıdaki kişiye daha fazla yakınlaşman ve daha iyi tanıman için bir uyarıcıdır. zaman bu heyecan azalır ama bu heyecanın sağladığı yakınlaşma ile kişiler birbirlerini olumlu yönde tanırsa sevgi başlar. fakat halen aşk adını taşıyan bu sevginin tetikleyici tutkusu devam etmektedir.. bu seni zorlar; evlenirsin, çocuk olur.. kadın doğurmuştur misyonu tamamlanmıştır. erkek ise daha üremenin rutinleştiği dönemlerde sıradanlığa kabuk bağlamıştır bile.

işte asıl tutkunun az olduğu, biraz bilinçli biraz da ilişkinin durumuna göre o sevgi dediğimiz ortak duygu devreye girmek zorundadır. evlat sevgisi, anne baba sevgisi gibidir. tabi bunlar en olumlu kombinasyonların bir araya gelmesi ile olur. her ilişki bu denli mükemmel olmayabilir. günümüz şartları değerlendirildiğinde bu denli mükemmel birliktelikler beklemek bakar körlükten farksızdır.

en iyisini yapandır. yanınızdaki tiplerin sizin görüşünüze ve zevkinize aykırı yorum yapmasına katlanmak zorunda kalmazsınız. hele bir de bu şahıslar filmden anlamıyorlarsa daha da sıkıcı olur.

kafanıza göre bir yere oturursunuz, film arasında o tek başına olmanın verdiği kafa rahatlığıyla kafanızı dinleyerek sigaranızı içersiniz.

ezik olup yalnız olmak var.. sinemaya yalnız gidenler asla bu gruba girmez..

eh bir de insanların basit düşünce ve davranışlarından sıkılan, yalnız takılmaktan zevk alan yalnızlar da var. işte bu kişiler en asil duyguların insanı.. kafası rahat, kendine arkadaş.

evet bu kişi benim. insanlar aptal ve sıkıcı. yüzeysel düşünceleri beni rahatsız ediyor. üst insan değilim fakat bu da insanların benimle aynı seviyede olduğu anlamına gelmiyor ne yazık ki.

böyle bir eşik mi vardı? hani sevgiliyseniz evlere her daim gidilir ne eve atma eşiği ulan?

beni delirtmeyin ulan hepinizi eve atarım!

fanteziler şelale bebeğim..

utanmadan mesaj atan sözlük kızıdır.

15 dakikadır mesaj atıp duruyor. en son telefon markasını sorunca midem bulandı. iphone x yok mu? dedim yok dedi. pis fakir. yüzüne dolar çarpa çarpa rencide ederim seni. ne demek x yok? bir de utanmadan benimle yazışıyor. hayır efendim. olmaz. madem x yok neden bana yazarsın ki azizim. vallahi hafiften incindim dolarıma kıran girsin ki .

şimdi ben ne diyeceğim ben çevreme yahu. benim gibi elit, sabah yüzünü dolar suyuyla yıkayan, kahvaltısında dolar aromalı reçel barındıran parasal akımın öncüsü, dünyanın görüp göreceği mantıksal doğru olan ben! nasıl olur da bir fakirle konuşur? vallahi kendimden utanırım. utancım geçsin diye işçilerime zam yapma isteğim geldi azizim.

geldi gönlümün efendisi. şimdi onlar düşünsün!

iddia ettiği gibi beni tanımamaktadır.

ama yine de bir çay içebiliriz değil mi? gaza geldim arttırıyorum, evlen ulan benimle!

ne bu şimdi gençler nickaltı partisi var da benim mi haberim yok?

bir adet sözlük yazarı. bana da pink Floyd dinlettirip imandan etmeye niyet etmiş fekat başarısız olmuştur. ayrıca evlenmeyi düşündüğüm sözlük kızı ile muhabbeti var, deliriyorum.

derhal uzaklaş evlat!

pink Floyd dinlediği için kozmos dan sonra donuza aldığım yazar. pink Floyd dinleyerek imansız kalmış münafık!

ama bir çay içebiliriz yine de. değil mi? gaza geldim arttırıyorum.. evlen ulan benimle!

-seks haricinde genellikle ayrı uyumaya razı gelebilir misin?(yalnız uyumak daha rahat)
- evde mutlaka özel bir alanım ve odam olmalı. en yakınımla bile aynı evde yaşasam bir özelim olmak zorunda. buna dibine kadar razı gelebilir misin?

ben evlilik olarak algılamışım ama olsun. var mı kabul edebilen babayiğit bir kadın?

ben size anlatayım anam merakta kalmayın böyle..

çok paralı, ultra paralı hatta bildiğin para sıçan, götünü dolar ile silen abiler sayesinde olur da votka içersem güzel oluyorum. ama nasıl güzel nasıl güzel! o biçim güzel. görseniz tramessi sanırsınız o biçim.


sonra fakirliğim tutuyor işte, durduramıyorum. o eski tiner ve bali çektiğim günleri hatırlıyorum. bir koşu gidip marketten iki paket bali alıp tezgahı hazırlıyorum. işler bu esnada farklı bir boyut kazanıyor. zaman yavaşlıyor, hayat akıyor. soluncan değilinden geçmişim gibi iq, o biçim.

karşımdaki de mal gibi bakıyor. eeee azizim, herkes böyle bir güzelliğe sahip olacak kadar şanslı olmuyor ne yazık ki.

hülasa bebeğim memelerinin olması seni kadın yapmıyor. 2 tek de votka içeceksin.


ayrıca çirkin kadın yoktur, gratis de az indirim vardır. ötv'nin canı cehenneme!

minnoş kalbini yesinler senin neredesin sen?
nerdesin sevdiğim neredesin! Mouse ile nickini okşamaktan Mouse pad aşındı halen sen yoksun? sanal aşklarımın en güzeli. gel artık.

gözünün yağına çift sarılı yumurta kırayım da yedireyim, lütfen gel.

genellikle yapmadığımdır. bir de bilimselimsi bir kitapsa ön sözü 2 metre oluyor ve üşenip asıl olaya dalıyorum. ama sağlıklı bulmuyorum bunu.

bilenler bilir ki ben bir kamyonum. kenarları beyaza boyanmış lastiklerim ve geniş hacimli dorsemle kafesinden kaçan bir kuş gibi özgürce yollara düşerim. ama işte kalbim tutsak.. insanın zihni ve gönlü özgür değilse kelebeklerin kalbinize doğrudan enjekte edilmesini sağlayan o kamyon yazıları da etkisiz kalır. artık otostopçulara fısıldamak da keyif vermez bir yerden sonra..

şimdi dorseme yüzlerce gül doldurup kapısına döksem sever mi beni bu güzel? benim tatlı kamyonum deyip öper mi beni dikiz aynamdan?


hadi bana evet deyiver. ki o siyah yollar seninle renklensin.

ya ne konuştunuz be kardeşim yediniz bitirdiniz kendinizi. inş solucan deliğinde 2 gün geçirir de öyle dönersiniz dünyaya ahahaha.

adresini ver kapına kamyonumla güller dökeyim. adını ver akrostiş şiir yazarım. msn ver titreşim göndereyim. kalbini ver canına can katayım..

beni sen en baştan doğur be güzelim! annem ol.

yollarına dorsemle güller döktüğüm neredesin? aylardır bir tek mesajına hasret kaldım be nickini Mouse ile okşadığım nerelerdesin seeen!