İmkansızlıklar içinde ama paha biçilemez şeyler yaşamış olan nesildir.
yer yatağında yatmış efsane nesil
bir, kerpiçten köy evinin damında yer yatağında yıldızlara bakarken uyuyan nesil değildir.
biri yapacaktı.
biri yapacaktı.
biz küçukken cok fakirdik sozluk,
soba yanan tek odada 4 kardeş yere serilmiş yataklarda ikişerli olarak yatardık.
bizde içi koyun yününden doldurulmuş olurdu yer yatagi.
sobanin tavana vuran ışiğinda ortamda azalan oksijenin etkisiyle mışıl mışıl uykuya dalardik.
sabah mi çok soguk olurdu yataktan çıkmak istemezdik.
biz seksenlerin başinda dogmus nesiliz, efsaneyiz çünku yoklukla sınandik, fakirlikle dövülduk.
soba yanan tek odada 4 kardeş yere serilmiş yataklarda ikişerli olarak yatardık.
bizde içi koyun yününden doldurulmuş olurdu yer yatagi.
sobanin tavana vuran ışiğinda ortamda azalan oksijenin etkisiyle mışıl mışıl uykuya dalardik.
sabah mi çok soguk olurdu yataktan çıkmak istemezdik.
biz seksenlerin başinda dogmus nesiliz, efsaneyiz çünku yoklukla sınandik, fakirlikle dövülduk.
Aynı zamanda sıcacık sobanın başında ısınmış, gece sobadan duvara vuran ateşin ışığını seyrederek uykuya dalmıştır.
hala mümkünse yer yatağını tercih eden biri olarak sağlığının sihhatinin kıymetini bilen nesildir. yer yatağında yatmayı efsane hale getiren de bu olsa gerek. değilse yoklukmuş fakirlikmiş hikaye. doktor sağlık için falan önrerirse, hadi, bul da, yat, yer yatağını. bulamazsın ki. koyun yününden keçi kılından falan olanı diyorum tabii. hem dört ayaklı koyun kalmadı ki memlekette. yünü kalsın.