Değişik işleri olduğu alenen belli olan sayın hocam.
(bkz:
maşallah)
Bu adamı çözebilmek için bir çok köşe yazısı okudum, bir çok video izledim. hatta bütün kediciklerini sosyal medyadan yakın takibe aldım. Bu yüzden eski kız arkadaşımdan bir çok kez fırça yedim. :) hayat hikayelerini okudum. Uzun zamandır da takipteyim.
Kedicikler hakkındaki gözlemlerim şöyle;
Bu kadınların, bu adamın yanında ne işi var diye düşünüyorsunuz. aklınıza ilk gelen şeyin
para olduğuna eminim.
Bu kızların hayatlarını incelediğinizde, hiç birinin paraya ihtiyacının olmadığını, ailelerinden kalacak olan mirasın, sülalelerine ömür boyu yeteceğini görürsünüz.
Çoğu, ailelerinin
islam dinine mensup olmadığını, sabetayizm inancına mensup olduklarını, ve kendilerinin islam'ı tercih ettiklerini, ailelerinin müslüman olmadıkları için, onların ibadetlerini kısıtladıklarını, ailelerinin yanında dinlerini özgürce yaşayamadıklarını söylüyorlar. Hata inanmayacaksınız çoğu kadın ailesine karşı dava açmış durumda.
Adnan Oktar'ın yanında zorla tutulmadıklarını, kendi istekleri ile yanında bulunduklarını söylüyor ve adnan hocayı
canhıraş bir şekilde savunuyorlar.
Şöyle de düşünebilirsiniz bu kızlar cahil, Adnan Oktar bu kızları kandırdı.
Araştırın görün. en dandik kedicik ingiltere'de, Amerika'nın bilmem neresinde master yapmış, en az 3 dil bilen, yabancı dergilerde makale yazan, Bilimsel yönden çoğu dandik profesörü tarihe gömebilecek, dini bilgileri ile bir çok ilahiyatçı profesörü yerle bir edebilecek tipler. Hatta Adnan Oktar'ın harun yahya
mahlası ile yaptığını düşündüğünüz bilimsel belgeselleri bu kızlar yapmakta ve kitaplarınıda bunlar yazmakta. Yazdıklarıma bakılırsa adnan hoca değilde, bu kızlar adnan hocayı kandırmış gibi duruyor. :)
Peki neden bu kızlar adnan hoca'nın yanında? Buna yazının sonunda değineceğim.
Gelelim "sevgilim, canım hocam, bir tanem, kalbimin tek sahibi" Adnan hocam'a :)
Adnan Oktar, sadece buz dağının görünen yüzü. Görünmeyen yüzü'de çözdüm ama burada isim yazmayacağım. İsteyenlere özelden yazabilirim. :)
Adnan hoca'nın gençlik dönemindeki söylemleri dini açıdan herhangi bir problem teşkil etmiyor. ta ki akıl hastanesine girene kadar. Bu olaydan sonra söylemlerini değişmeye başlıyor.
zenginsozluk.com/foto Kendisi akıl hastanesinde işkence gördüğünü idda ediyor ki bu iddaların doğruluk payı olduğunu düşünüyorum.
Adnan hocam hakkında daha çok şey yazabilirim ama şu an sonuçlanmamış bir göz altı var. Zaten yavaş yavaş her şey ortaya çıkmaya başlayacak.
Buradan televizyonda açık saçık geziyollaaa neden hala bunları içeri almıyollaaa ahlakımızı bozuyollaaa diyen kardeşlerime de iki çift lafım olacak.
Türkiye'de hangi kanalı açarsanız açık dekolte, mini etekli hatunlar görmüyor musunuz? Onlar sizi neden rahatsız etmiyor?
Ama bunlar allah diyor kitap diyor peygamberden bahsediyorlar. Tamam kabul ediyorum, algının kralını yapıyorlar, günah işliyor olabilirler ama suç işlemiyorlar.
Programlarının, dini bir program değil, eğlence programı olduğunu, kendilerinin de müslüman oldukları için, her müslüman gibi allah, maşallah, inşallah kelimelerini kullandıklarını söylüyorlar.
Bu kafayla bir yere varamayız gençler.
Gelelim bu hiç de cahil olmayan kızların adnan hoca'nın yanında ne aradıklarına.
Cumhuriyet Dönemi'ndeki eğitimin özellikle de din eğitimi ve öğretiminin tarihi gelişimine eleştirel olarak baktığımda, eğitim alanında yapılan reformların toplumun beklentilerini karşılamadığını görüyoruz. "aynı dönemde tekke, zaviye ve medreseler kapatılarak 3 Mart 1924 yılında "Tevhid-i Tedrisat Kanunu" çıkarılmış ve Türkiye dahilinde bütün ilmiye ve tedrisiye müesseseleri veya yeni deyimiyle Türkiye'deki bütün eğitim ve öğretim kurumları Maarif Vekaleti'ne, yani Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanmıştır."
Çok uzatmayalım günümüzde milli eğitim bakanlığının verdiği din eğitimi yetersizdir.
Ülkemizde sığ düşüncelere sahip bir çok insan dini eğitim söz konusu olduğunda ağızlarından salyalar akıta akıta sağa sola hakaretler savurmaktadırlar.
İslam onlara karşı bir düşman gibi görülmektedir.
İşte yukarıda anlattığımız uygulamalar, ülkemizde dini eğitimin sahtekarların eline geçmesine, hiç dini eğitim almamış, altın değerindeki insanlara din eğitimi adı altında öğretilenlerin aslında islam olmadığına ve altın değerindeki insanları örgütlerin kucağına atıp onları ailelerinden ayırarak istedikleri gibi kullananlara şahit oluyoruz.
Bu insanlar eminim ki, sorguda bile onlara dini eğitimi veren hocalarını hala savunuyor. Çünkü onların inandıkları doğru, bizim bahsettiğimiz ve islam'ın bahsettiği doğrudan çok farklı. Onların inandıkları din, onlara öğretilen din.
Evet, dedim ya buz dağının görünen yüzü diye.
Bu tür oluşumlar bir ahtapot gibidir.
Kafası
fetö ayakları siz tahmin edin.
Kafa koptu artık ayaklar hareket edemiyor.
Buna benzer bir çok operasyon göreceğiz.