ankara

sos
ilk kez 2008 yılında okul gezisi ile birlikte gittiğim şehir. bir hafta içinde ilk olarak anıtkabir'i ziyaret edip daha sonra atatürk orman çiftliği'ni, harikalar diyarı parkı'nı ve birkaç yeri daha gezmiştik. hasan ali yücel anadolu öğretmen lisesi'nde konaklamıştık.
bu da böyle bir anımdır.

toplamda 3-5 kez işim veya yolum düştü ankara'ya.
sikko
bir vega şarkısıdır. sözleri şöyledir;
yağmur dönerken kara, yavaşça süzülenler yola
araba dolusu bir tuhaf seven, şarkılar çalan söyleyen
sevenlerden biri ben, arkada bıraktığım sen
kim olduğunu biliyorsan... söylesen...

ah yağmur dönerken kara
şarkılar var falımda
hepsi sana bu gece ankara
ah yağmur dönerken kara
yine yol var falımda
ister özle...
ister hiç hatırlama...

sokaklar dolusu şekerli kar kokusu
tunalı'da gezinirken bizde bir kahvaltının tutkusu
acıkanlardan biri ben, arkada bıraktığım sen
kim olduğunu biliyorsan... söylesen...

ah yağmur dönerken
kara şarkılar var falımda
hepsi sana bu gece ankara
ah yağmur dönerken
kara yine yol var falımda
ister özle...
ister hiç hatırlama...
nuos
Soğuktur, pavyonu boldur, 23 Nisanda gittiğimde kar yağdı.
Ulusta ucuz otelleri var ama gece müzik sesi çok fazla oluyor.
inspector of humanity
Aşktır. Kara taşı, toprağına sevdalıdır, anılarına sevdalıdır Ankara'nın sevdalısı. Yıllarımın geçtiği, acısıyla, tatlısıyla, ekşisiyle her köşesinde anımın olduğu. Birçok şeyin ilkini yaşadığım, tecrübe ettiğim. O gözlerinizi açamadığınız ayazında gözyaşları sakladığım ve hayata gözlerimi açtığım şehirdir Ankara. Yolu ise nereden olursa olsun sevda'ya dönüş yoludur. Velhasılı kendi gibi kara bir sevdadır Ankara, kavuşulmayı bekleyen, hasretle özlenen...

freud da sollardi
Bi kitapta, "Ankara'da insanlar otobüs beklemez otobüs duasına çıkar, bu şehirde kaldırımlar yolun akranı değildir tabela kaidesi veya otoparktır, yürüyen merdivenler genellikle aşağı doğru çalışır..." diye bahsediliyordu.
cekubalim
içindeyken çoğu zaman ruhu bunaltan yapısıyla "ulan çekip gitsem mi?" dedirten ama yine de karanfil'i, kurtuluş'u, tunalı'sı ile, tiyatro sezonu ve kuğulu ile bu histen vazgeçirten; aynı zamanda uzaklaşınca kendini özleten bir şehir. bir köşe yazısında okumuştum:

"ankara farkettirmeden sevdirir, alıştırır kendine." cidden öyle sözlük.
esdemirei
29 Nisan 2019 itibariyle belediye yemekhanesinde daire başkanları, müfettişler, meclis üyeleri ve şube müdürlerinin kullandığı ayrı bölüm ve özel servisi ortadan kaldırmış, tüm çalışanlar için eşit koşullarda yemek imkânı sağlamış il.

Kaynaklar:
1- Sputnik Türkiye: Ankara Büyükşehir Belediyesi yemekhanesinde çalışanlar ve bürokratlar aynı yerde yemek yemeye başladı (29 Nisan 2019) - https://tr.sputniknews.com/turkiye/201904291038894745
turuncu gemi
ömrümün en güzel ve mutlu yıllarını yaşadığım şehir. ömrüm de pek az sayılmaz hani, dante'nin ortasını bir geçiyor.
bir gün tekrar mutlu bir hayat sürmek istediğim şehir. bir gün tekrar mutsuz da yaşamayı göze aldığım şehir. nasıl olursa olsun rezil olmadan bir yaşam yaratmayı düşlediğim şehir.

rezilce veya azizce mutlaka kollarının bir yerinde ölmek istediğim şehir.

bundan 2 kusur yıl önce her şeyimi bırakıp kaçtığım şehir. kısa bir zaman önceye kadar haberlerde her hangi bir yerinden küçük bir kare bile görsem 2 gün yemeden içmeden kesildiğim şehir.

yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.

yüz yıldır bekler beni
bir şehirde bir kadın.

aynı daldaydık, aynı daldaydık.
aynı daldan düşüp ayrıldık.
aramızda yüz yıllık zaman,
yol yüz yıllık.

yüz yıldır alacakaranlıkta
koşuyorum ardından.

2 /