sevgilinin karşı cinsten yakın arkadaşı

siz hepiniz ben tek
Kızlarda olabilen ancak erkeklerin olduğunda kızların ihanet saydığı arkadaşlardır.
Kız arkadaşınızı bir erkekle mesajlaşırken görerek bu kim diye sorduğunuzda, çocukluk arkadaşım cevabını alırsınız genellikle. Bu duruma erkekler tepki gösterdiklerinde " ne var canım bunda, bu gayet normal" cevabını alacaklardır. Bu cevabı alanlara tavsiyemdir.
Hiç düşünmeyin, çocukluk arkadaşlarınızın birini bulun, telefon numarasını alın ve mesajlaşmaya başlayın. Kız arkadaşınız bu mesajları okuduğunda, bunu ayrılık sebebi sayacak ve daha önce görmediğiniz bir tepkiyle karşılaşacaksınız ve seninde çocukluk arkadaşın var sende mesajlaşıyorsun demenize izin bile vermeyecek. izin verse bile o farklı bu farklı gibi saçma sapan bir veri ile karşınıza çıkacaktır.
İlişkilerde empati önemlidir. Sen yapınca normal, ben yapınca ihanet diyenler kendilerine sevgili değil, tasma takıp gezdirebilecekleri bir köpek sahiplensinler.
Bu işler bize ters, ciddi olduğum bir ilişkide sevgilimin yakın erkek arkadaşı diye bir şey söz konusu olmayacağı gibi, benimde yakın kız arkadaşım olamaz. He beni yobaz olarak görebilirsiniz. mezhebi geniş olmaktan çok daha iyidir yobaz olmak.
ihtiras limani
Dost bulmak zordur. Hele karşı cinsten gerçek bulmak çok zordur. Hemcinslerinizden edindiğiniz dostlar bile kalıcı olamazken zordur. Anlatmak, anlatırken anlaşılmak ve anlamak büyük bir lüks.
morunontonu
Bence her insanın bulunması gereken arkadaşıdır. Bu arkadaşlığı eleştirmek yerine daha da kuvvetlenmesini umut etmek en doğru karardır. Bakın bir kadın sevdiği adamın her şeyini ancak güvendiği başka bir adama anlatabilir. Bir kadına her şeyi anlatamaz kıskanır ya oda benim gibi görürse ya oda benim gibi bakmaya başlarsa korkusu içini kemirir. Ama bunu o güvendiği dostuna çok rahat bir şekil de anlatır çünkü kıskanacak bir durum olmaz. Hatta ondan taktikler alır bak erkekler bundan hoşlanmaz taktik verir bak bir kadına bunlar yapılmaz der. Ve her ne hikmetse o dostunuzu kıskanan sevgiliniz sizi öyle saçma bir anda bırakır gider ki günlerce o dostunuzun yanında ağlar onun tesellisine muhtaç olursunuz. İnsanların duygu düşünce ve hayalleriyle oynuyoruz hepimiz ama dostlarıyla oynamayı bırakın bu savaşta kaybeden her zaman siz olusunuz. Zeki insanlar kaybedecekleri savaşa girmezler.
monster degree
Bana modernlikte o kadar da çağ atlayamadığımı hatırlatan arkadaştır.

Her duruşun bir geçmişi, yaşanmışlıkları var elbette. Yoksa ben de kektim eskiden. Toplanın anlatıyorum.

Eski erkek arkadaşımın çok yakın bir kadın arkadaşı vardı. Evine girip çıkardı, sürekli görüşür buluşurlardı. 'Arkadaş' olmasından dolayı bu aşırı yakın ilişkilerine ambargo koymayı da kendimde hak görmemiştim o dönemler. Ayrı şehirlerde yaşıyorduk, benim yaşadığım yere gelmek için işlerinden bir türlü zaman bulamadığı için sık sık görüşemiyorduk. Gel zaman git zaman biz ayrıldık. Aradan sadece iki hafta geçtikten sonra sanal mecralardan birinde o ikisinin italya'da çekilmiş fotoğraflarını gördüm. El elelerdi ve fotoğraf açıklamasında 'sonunda doğru aşkı buldukları' yazıyordu. O gün bugündür benim hayatıma giren bir erkeğin yakın bir kadın arkadaşının olmasına imkân yok. Despotluksa despotluk, kendimi korumak için yapamayacağım şey yok. Olamaz işte.

Elbette geçmişe zincirlenmiş olarak yaşanmaz ama kimse benden böyle travmatik bir olay yaşadıktan ve mükemmele yakın olduğunu düşündüğüm bir erkekten böyle bir puştluk gördükten sonra bunu yaşanmamış kabul edip bunun tekrarlanmayacağını varsaymamı bekleyemez.
keskin nisanci
öncelikle cins, kelimesi cinsten olursa iyi olur gibi. başlık bu haliyle gözümü ısırıyor.

gelelim meseleye, insan engin denizler kadar geniş mezhepli değilse sevgilisinin karşı cinsten arkadaşlarına karşı her zaman mesafeli olur ve bu ilkellik olarak adlandırılmamalı. elbette ki insan sevdiğini kıskanabilir. tabi ki insanlar cinsiyet ayırt etmeksizin arkadaş edinmeliler, yani erkeklerin kadın arkadaşı ya da kadınların erkek arkadaşı olmaz diye bir şey olamaz ama mesafe önemli. benim için sevgilimin erkek arkadaşları olmasında problem yok ama asla aşırıya kaçan samimiyet ya da laubali tavırlar olmamalı.

geçenlerde pistanthrophobia adlı bir fobiden bahsetmiştim. bu meselede bu fobi de devreye giriyor. yani insanın yaşadığı kötü bir tecrübe yeni ilişkilerinde kendini sınırlamasına sebep oluyor ki bence bu sağlıklı değil. adam olmak cinsiyet değil, şahsiyet meselesi demiş, üstad necip fazıl. herkesi herkesi kefeye koymamak gerekir.

yine de ben her zaman açıklıktan yanayım, rahatsız olduğum bir durum olduğunda söylerim, eğer sevgilinizin karşı cinsten arkadaşı ile ilgili karnınızı ağrıtan bir durum varsa, en iyisi bunu uzatmadan söylemektir. kimse boş yere ne kendini ne de sevdiğini üzsün, söyleyin gitsin.