başörtüsü

keskin nisanci
sanırım başörtüsü konusunun en saçma tarafı başkalarının başörtüsü takanlar yerine karar alması.

benim üç kız kardeşim var ve ben muhafazakar bir aileden geliyorum ama ben bir gün bile ailemden kimsenin kız kardeşlerime örtün ya da örtünme dediğini duymadım. ablam liseden sonra taktı, kız kardeşlerimden biri liseye giderken takmak istedi ve bu yüzden birçok sorunla karşılaştı, küçük kız kardeşim ise üniversiteden sonra taktı ama hala tam bir başörtüsü kullanan biri gibi değil.

bunları niye söyledim, biz aynı kanı taşıdığımız insanlara baskı yapmazken birilerinin kız kardeşlerimize baskı yapması anlamsız. neymiş siyasi simgeymiş, nereden biliyorsunuz? başörtüsü takan kişilere sordunuz mu? en boktanı da başörtüsü takanlara yobaz, aptal muamelesi yapılması. bu bir açıdan insanlık suçudur, faşizmdir. boynuna hac takan kişi okula rahat rahat girebiliyorken başörtüsüne siyasi simge deyip almamak çifte standarttır.
morunontonu
Şimdi size iki bakış açısı sunacağım ikisi de aynı derece de doğru benim için bakın başta belirteyim ben inançsız birisiyim sonra şuydu buydu demeyin. İlk olarak takan insanlara üzülüyorum sebebi de sadece baskı ile kapanmaları üniversite okuduğum dönemde sadece ailesi istedi diye kapanmış bir çok kadın tanıdım. Bazıları memlekete gidene kadar yaşadıkları şehirde saçları açık gayet açık kıyafetlerle boy gösterirken memlekete gideceği zaman kapanıyordu. Şimdi bu kişi başını kapatsa ne kapatmasa ne ikisinde de aynı günaha giriyor. Bir diğer bakış açısını söyleceğim kuranı okumuş kendince yorumlamış ve kendi isteği doğrultusunda kapanmış. Dini için başını kapatmış ve dininin emrettiğini düşündüğü şeyleri yapıyor. Böyle insanlarda tanıdım ve bunlara saygım sonsuz topluma rağmen kendi inançlarını yaşadıkları içinde tebrik ediyorum.
siz hepiniz ben tek
Uğruna büyük mücadeleler verilmiş, büyük zulümler yaşanmıştır.
her fırsatta kılık kıyafet özgürlüğünü dile getirenlerin, sıra başörtüsüne geldiğinde ağzından salyalar akıta akıta çemkirmelerinin sebebidir.
Korkuları islam olan, laiklik tanımını kendi istedikleri gibi yapan tiplerin korkulu rüyası olmuştur.
tarih onun yüzünden ordu evindeki kızının yada oğlunun düğününe giremeyen,
Ölecek olsa bile hastaneye alınmayan,
Evladının yemin törenini izleyemeyen,
Meclise girdi diye hain ilan edilen,
Kamuda çalışamayan,
Eğitim özgürlükleri elinden alınan insanlarla doludur.
Şükür ki o devirler bu mücadeleyi verenler tarafından sonsuza kadar kapatılmıştır.

"Mümin kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zinet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır. Baş örtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Zinet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin umduğunuza nail olasınız." (Nûr, 24/31).


indim derelerine
Başın sadece dışını örtüyor ve inanç gereği takılıyorsa başım üzerine. Allah kabul etsin.
Ama kafanın içini de sarmış ve bunu utanarak söylüyorum ama Yobazlık alameti olmuş ve benim hayatıma da müdahale ediyor ise saygı duymam mümkün değil. Aynı açık bir bayanın bir kapalı bayana müdahale edişi gibi.
Bu arada erkeğim ve arada geriliyorum.
bir istanbul trajedisi
örtenden çok örtmeyen insanı geren, kullanmayanların ağzında sakız olan örtü. bi de nedense kadınlardan çok erkekler tartışma konusu yapıyor ya ben hiç anlamıyorum bunu. hani elalemin derdi sizi mi gerdi diyesim geliyor açıkçası. bi düşseniz mi artık yakamızdan? hı?
avni
aşık mahzuni şerif şiiri

anam da giyerdi baş örtüsünü
ele güne açmak için giymedi
allah'a inandı dini bütündü
amma hak'tan kaçmak için giymedi

beyaz saçı serin serin tarardı
bilirdi örtünmek neye yarardı
edebiyle siyah poşu sarardı
vaşington'a uçmak için giymedi

anlardı iffeti korumaz örtü
içine yansımış böyle bir dürtü
ne kur'an'nın ne de kafirin şartı
fiyakalar satmak için giymedi

iman örtülmezdi bunu bilirdi
gene de tarladan örtük gelirdi
güzellere bayılırdı ölürdü
gizli gizli göçmek için giyinmedi

gençliğinde al yeşildi yazması
bir de elinde kürek ile kazması
''kötü'' derdi ''kapalının azması''
hak'ka paha biçmek için giymedi

adı: ''döndü'' idi, ama dönmedi
doksan yıldır ışıkları sönmedi
başında yazmadan hiç utanmadı
istiklalden geçmek için giymedi

ak sütünü içtim ben o gelinin
ekmeğini yedim çatlak elinin
yakasından tutup dünya dölünün
ahirete geçmek için giymedi

anamdır yazmalı, bugünde dünde
bu kutsal yazgıdır mahzuni sende
cumhuriyet kuran, meclis içinde
bir şeytanı seçme için giymedi.
merkur

zenginsozluk.com/foto

araplar, milliyetçiliğini islam üzerinden yaparak bir çok kültürümüzü dilimizi dahi etkilemiştir. işte burada atatürk'ün muhteşem şu sözü aklımıza gelir "bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlerin avıdır."