" sevdim onu, o da beni sevdi bir ara"
can alıcı şiir dizeleri
benim kelime hazinem çok geniştir, derdim.
Senin bir kelimene yetemedim;
git, ne demekti sevgilim ?
nazım hikmet ran
Senin bir kelimene yetemedim;
git, ne demekti sevgilim ?
nazım hikmet ran
"her an karanlığını giyinecek gibisin
ne kadar uzun sürüyor
ta içinden gözlerine gelmesi dikkatin."
ne kadar uzun sürüyor
ta içinden gözlerine gelmesi dikkatin."
Hayata nakavt oldum, izahın tek tarifi tuş.
Biri bana sakin desin ortalık fena karışık.
Biri bana sakin desin ortalık fena karışık.
''bekle dedi gitti
ben beklemedim
o da gelmedi''
ben beklemedim
o da gelmedi''
''tuzlu bir göz dönüp baktığında
dünyaya, kırılmış yılan dikenleriyle
bir veba büyüdü içimde. bunca
dalgın söz arasından bir veba ki,
gecenin rahmine düşüyor her şey.
yeniden o sebepsiz simya olmadan
öleyim ki, böyle bütünüyle unutulmaya
gücü yetmesin kimsenin...''
dünyaya, kırılmış yılan dikenleriyle
bir veba büyüdü içimde. bunca
dalgın söz arasından bir veba ki,
gecenin rahmine düşüyor her şey.
yeniden o sebepsiz simya olmadan
öleyim ki, böyle bütünüyle unutulmaya
gücü yetmesin kimsenin...''
'' ve bir unutuşa nasıl sığıyor her şey
benimse kalbim tökezliyor.. ''
benimse kalbim tökezliyor.. ''
...
Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar
Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için
Afrika dahil
...
cemal süreya
üvercinka
Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar
Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için
Afrika dahil
...
cemal süreya
üvercinka
''...ama ılık bir nehirdir işte saçların,
ürküsüz boğmak orda bize tebelleş ruhu
ve bulmak o yokluğu senin tanımadığın.
akan düzgünü tadacağım gözkapağından,
verebiliyor mu diye ezik yüreğime
duygusuzluğunu gökyüzünün ve taşların.''
ürküsüz boğmak orda bize tebelleş ruhu
ve bulmak o yokluğu senin tanımadığın.
akan düzgünü tadacağım gözkapağından,
verebiliyor mu diye ezik yüreğime
duygusuzluğunu gökyüzünün ve taşların.''
Dün gece sen uyurken
İsmini fısıldadım
Ve hayvanların korkunç
Öykülerini anlattım
Dün gece sen uyurken
Çiçeklere su verdim
Ve insanların korkunç
Öykülerini anlattım onlara
Dün gece sen uyurken
Yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana
İşte bu yüzden sırf bu yüzden
Yeni bir isim verdim sana
Destina
Sen öyle umarsız uyusan da bir köşede
İşte bu yüzden sırf bu yüzden
Yaşamdan çok ölüme yakın olduğun için
Seni bu denli yıktıkları için
Destina
Yaşamımın gizini vereceğim sana...
İsmini fısıldadım
Ve hayvanların korkunç
Öykülerini anlattım
Dün gece sen uyurken
Çiçeklere su verdim
Ve insanların korkunç
Öykülerini anlattım onlara
Dün gece sen uyurken
Yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana
İşte bu yüzden sırf bu yüzden
Yeni bir isim verdim sana
Destina
Sen öyle umarsız uyusan da bir köşede
İşte bu yüzden sırf bu yüzden
Yaşamdan çok ölüme yakın olduğun için
Seni bu denli yıktıkları için
Destina
Yaşamımın gizini vereceğim sana...
Ve görmemek ister gibi ölüyü,
Oturmuş bir iskemleye.
Ben ki bir ölüyü beklemekle geçirdim geceyi,
Bir ölüyü ve ölünün bütün inceliklerini.
(bkz:Edip cansever)
Oturmuş bir iskemleye.
Ben ki bir ölüyü beklemekle geçirdim geceyi,
Bir ölüyü ve ölünün bütün inceliklerini.
(bkz:Edip cansever)
Sen sevda ile yanarmışsın,
Ben dost ile.
Senin elinde aşklar kurumuş,
Yanağında gamzesinin kokusu kalmış,
Elinde içine çektiğin sinesi kalmış.
Ben dost ile.
Senin elinde aşklar kurumuş,
Yanağında gamzesinin kokusu kalmış,
Elinde içine çektiğin sinesi kalmış.
"iki çay söylemiştik orda, biri açık
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
“hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
“hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
keşke yalnız bunun için sevseydim seni”
“Son çığlığım
bari sen
yandığımı bildir, inleyerek, yüzyıllara.”
bari sen
yandığımı bildir, inleyerek, yüzyıllara.”
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta.
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum.
Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin.
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak tak ayak sesimi aç köpekler işitsin,
Yolumun zafer tâkı gölgeden taş kemerler.
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta.
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum.
Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin.
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak tak ayak sesimi aç köpekler işitsin,
Yolumun zafer tâkı gölgeden taş kemerler.
Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün;
Bu kadar benden uzak,
Bu kadar mavi,
Bu kadar geniş olduğuna şaşarak
Kımıldamadan durdum...
Nazım hikmet ran
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün;
Bu kadar benden uzak,
Bu kadar mavi,
Bu kadar geniş olduğuna şaşarak
Kımıldamadan durdum...
Nazım hikmet ran
Attila İlhan'ın " ben sana mecburum" şiirinde geçen şu dizeler yeterince can alıcıdır. Değil midir ?
"
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun "
"
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun "
düşün ki coğrafyanın en güzel yerindeyiz
En güzel günlerinde gençliğimizin
Ölümden ötesini aklım almıyor
Beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
İstesek cenneti kurtarabiliriz
Ben bir ışık için tepmişim rahatımı
Bu güleç yüzlülerin, bu acı türkülerini
Bu yoksul yerleri anlayarak seviyorum
Delicesine anlayarak güzelim
Yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek
En güzel günlerinde gençliğimizin
Ölümden ötesini aklım almıyor
Beterin beteri var diyenlere inanmıyorum
İstesek cenneti kurtarabiliriz
Ben bir ışık için tepmişim rahatımı
Bu güleç yüzlülerin, bu acı türkülerini
Bu yoksul yerleri anlayarak seviyorum
Delicesine anlayarak güzelim
Yüreğim sızlıyor bu roman iyi bitmeyecek
Seni düşünerek otobüse bindim
Ve 30 sent ödedim
Yalnız olduğumu farketmeden
Şoföre iki kişi dedim
Richard Brautigan
Ve 30 sent ödedim
Yalnız olduğumu farketmeden
Şoföre iki kişi dedim
Richard Brautigan
" hazırmış zaten duvar sıkılmış bir yumruğa"
Sarılıp yatmak mümkün değil, bende senden kalan hayâle.
Halbuki sen orda,
şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle
ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin,
gerçekten var.
ve âsi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın ki,
dokunamıyorum bile...
(bkz:rubailer)
Halbuki sen orda,
şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle
ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin,
gerçekten var.
ve âsi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın ki,
dokunamıyorum bile...
(bkz:rubailer)
kaşların arasından dom dom kurşunu değdi...
reddettim bütün kesinlikleri, kalbim
bu hayale bir daha inansın diye
siyah... değişmiyor
siyah hala bir nehir içimde
ve kalbim anlamıyor
adalet yok, niye?
yıktığım, atladığım, söndürdüğüm
bir yangın yerindeyim
içimde sadece, dediğim gibi
her gidenden biriktirdiğim melekler
kalbimin üstünde bir daha hançer...
birhan keskin
bu hayale bir daha inansın diye
siyah... değişmiyor
siyah hala bir nehir içimde
ve kalbim anlamıyor
adalet yok, niye?
yıktığım, atladığım, söndürdüğüm
bir yangın yerindeyim
içimde sadece, dediğim gibi
her gidenden biriktirdiğim melekler
kalbimin üstünde bir daha hançer...
birhan keskin
...Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri.
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri.