iz bırakan kitap cümleleri

jasmine
"karıncaların yuvasını bozun, hemen onarmaya koyulurlar onu. gene bozun, gene onarırlar. kaç kez bozarsanız bozun, yılmazlar. her şeye yeniden başlarlar."

dostoyevski. "öyküler".
ontolojik sancilarimin merhemi
"kalbinde çözülmeden kalan her şey için sabırlı ol. soruların kendisini sevmeye çalış, kilitli odalar ve yabancı lisanda yazılmış kitaplar gibi. cevapları şimdi arama. şu anda cevaplar sana verilemez, çünkü sen henüz onlarla yaşayamazsın. bu her şeyi yaşama meselesidir. şu anda senin, soruyu yaşaman gerekiyor. belki daha ilerde, farkına bile varmadan, günün birinde kendini cevabını yaşarken bulacaksın."
kozmos
25 nisan 1970
selim gibi, günlük tutmaya başlayalım bakalım... sonumuz hayırlı değil herhalde, onun gibi. bu defteri bugün satın aldım. artık senin olmadığına göre ve başka kimseye de konuşmak istemediğime göre, bu defter kaydetsin beni.. dert ortağım olsun. kimseye söyleyemeden içimde kaldı, kayboldu, dediğim düşüncelerin, duyguların aynası olsun. kimse dinlemiyor ise beni, ya da istediğim gibi dinlemiyorsa, günlük tutmaktan başka çare kalmıyor. canım insanlar, sonunda, bana bunu da yaptınız.

29 ocak 1977
bu deftere herhalde hastanede düşündüklerimi, hissettiklerimi, gördüklerimi yazacaktım. 4 ocak'ta st. teresa'dan çıktım, 17 ocak'ta ışın tedavisi başladı. geçen hafta sonunda nezle, sonra öksürük. gene de soğuk kış günlerini ayakta geçirmeye çalışıyorum hafta sonları dışında her gün surrey'e tedavi için gidiyorum. bu arada çok mektup geldi istanbul'dan berber ilhami'ye engin ardıç'a kadar herkes yazdı. birçokları benim iyileştiğimi, 'eylembilim'e filan devam ettiğimi düşünüyor (bende bunları istiyorum doğrusu). herhalde hayat-ölüm-trajedi gibi karmaşık ilişkileri olan şeyler bekleniyor. oysa çoğu anlarda her şey -acıklı da olsa- çok sade ve basit geçiyor.

mesela ameliyat günü -24 aralık-sabah önce zenci bir berber geldi, bütün saçlarımı tıraş ettirdi bir de takke giydirdi. sonra genç bir hemşire -güzeldi- iğne yaptı. soyundum bu arada. bir garip gömlek gibi bir şey giydim. ameliyathanenin kapısında,'şimdi bir iğne daha yapacağız, hemen uyuyacaksın' dediler. pek inanmadım ama gene de düşündüm:şimdi, dedim uyusam ve ameliyatta ölsem, hiçbir şey duymayacağım. hepsi bu kadar... çok kötü hissetmedim...

(bkz:günlük)
putintin
''benim beklediğim aşk başka! o bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. sevmek ve hoşlanmak başka; istemek bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka… aşk bence bu istemektir. mukavemet edilmez bir istemek!''

(bkz:Sabahattin ali)
minduser
"ne zaman aynaya baksam hep aynı yüz hikmet bey, sabah "günaydın" diyen de aynı yüz, işe uğurlayan da aynı yüz, gece olunca "iyi geceler" diyen de... neden hep bu yüzle muhatap oluyorum ben hikmet bey? oysa insan farklı yüzler de görmek ister. ben bu yüzden nefret ediyorum hikmet bey. sırf bu yüzden..."
minduser
"hayat çok garip, değil mi ruhi bey ? bir yandan insanın rüyaları gerçek oluverirken, bir yandan da bildiği gerçekler onun kabusu olabiliyor. üstelik bir anda. hayat garip ruhi bey, hayat garip..."
minduser
"suallerden, sorgulardan uzak durmaktır sevmek. beraat ettirmektir her bir şüpheyi teker teker. öncesini, sonrasını unutmaktır; zamanı kendi haline bırakmak. hülasa, anılarla yaşamak değil, anlarla yaşamaktır sevmek."
khemri
''söz vermiştim kendi kendime: yazı bile yazmayacaktım. yazı yazmak da bir hırstan başka neydi ? burada namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. hırs, hiddet neme gerekti? yapamadım. koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. oturdum. adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. kalemi yonttum. yonttuktan sonra tuttum öptüm. yazmasam deli olacaktım.''

(bkz:sait faik abasıyanık)
minduser
"ihtiyacı olan tek şey özgürlüğe olan tutkusunun kuvvetli ateşiydi. o ateş neler yaptırmazdı ki insana? ne dünyaları yakar da kül ederdi..."
minduser
-"hayal kırıklıkları geçiyor bir müddet sonra ama ya hayat kırıklıkları? onlar da bir müddet sonra geçer mi yaşar bey?"
- "geçmez ruhi bey, geçmez.
aragorn
" değersizlik duygulari ile yaşayan insan, ilişkilerde tutarsızdır. Bazen üstünlüğünü kanıtlamak amacıyla insanlarla yoğun ilişkiye geçer, kendisini eksik ve yetersiz bulduğu anlarda da onlarla karşılaşmamaya çalışır. Böyle bir insan ancak kendi üstünlüğünü yaşayabileceği ortamlara girme yurekliligini gösterir, ikinci planda kalacağını hissettiği ya da üstünlük maskesini düşürerek değersizlik duygularıyla yüzleşme tehlikesinin bulunabileceği ortamlardan uzak durur.

___________________ engin geçtan, insan olmak, syf.78
siz hepiniz ben tek
-Güneş dürülüp karardığında,
-Yıldızlar dökülüp söndüğünde,
-Dağlar sökülüp yürütüldüğünde,
-Doğu­racak develer başıboş bırakıldığında,
-Yabani hayvanlar toplanıp bir araya getirildiğinde,
-Denizler kaynatıldığında,
-Nefisler amelleriyle birleştirilip şekillendirildiğinde,
-Diri diri gömülen kıza, hangi suçundan dolayı öldü­rüldüğü sorulduğunda;
-Defterler ortaya serildiğinde,
-Gökyüzü sıyrılıp açıldığında,
-Cehennem ateşi harlatıldığında,
-Cennet yaklaştırıldığında,

Kişi neler yaptığını öğrenmiş olacaktır.
Tekvir suresi 1 - 14
3 /