#sinema

windows live messenger

esdemirei
yamulmuyorsam ortaokulda 2007-2010 yılları arasında bir tarihte görünce kalbimin küt küt atmasını sağlayan, çilleri olan bir kızla kavak yelleri dizisinin artık hangi müziğiyse o müziğiyle ilgili yazışmasını yaptığımı hatırladığım döneminde zirve yapmış bir mesajlaşma programıydı. o dönemdeki nesle bunun kadar etki bırakmış başka bir program var mı diye sorarsanız garanti yok cevabını alırsınız gibime geliyor.

the incredible turk

esdemirei

1958 yılında Amerika Prudential Insurance Şirketi tarafından hazırlanan, yapımcılığını Burton Benjamin'in, senaristliğini Lael Wertenbaker'ın, sunuculuğunu Walter Cronkite'ın, kurgusunu Aram Boyajian'ın müziğini Alan Hovhaness'in üstlendiği Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki 25 dakikalık renksiz belgesel filmdir. Filmde Osmanlı İmparatorluğu, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet devrimleri konu edilmektedir. Sırasıyla Osmanlı İmparatorluğu'nun son durumu; Çanakkale zaferi; İstanbul'un İngiliz ve Fransızlar tarafından, İzmir'in Yunanlar tarafından işgali; Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nı başlatması ve başarıya ulaşması; cumhuriyetin ilanından sonra yapılan, Ankara'nın başkent ilan edilmesi, soyadı kanunu, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmesi, şapka kanunu, alfabe değişikliği, sanayi ve ekonomik alandaki gelişmeler, anayasanın kabulü, dış ticaret ve dış ilişkiler gibi devrimler işlenmiştir. Filmin önemi, Mustafa Kemal Atatürk'ün en belirgin konuşmasını içermesidir. Daha önceleri nutuk ve birkaç kısa konuşması dışında görüntülü ses kaydı bulunmayan Atatürk'ün, ABD elçisi Joseph Clark Grew ile birlikte Çankaya Köşkü bahçesinde yaptığı konuşmaya bu filmde rastlanmaktadır. Bu kayıt, Atatürk'ün sesinin daha gür ve tok olduğunu kanıtlamıştır. Hem bu belgeselin yapılmasını ilk olarak teklif eden hem de Atatürk'ün bu ses kaydını film yapımcılarına gönderen kişi Türk gazeteci Altemur Kılıç'tır. Bu konuşmada Atatürk şunları söylemiştir: “Türk milleti tab'en (yaratılıştan/doğası gereği) demokrattır. Bu yüksek gayede zaten çok yükselmiş bulunan Amerika milletinin, Türk milletiyle beraber olduğundan hiç şüphem yoktur. Bu kadarla da kalmayacaktır. Belki bütün beşeriyeti; birbirini sevmeye, eski husumetleri unutmalarına ve sulh içinde bir arada yaşamalarına medar (yardımcı) olacaktır.” [K]

eşref kolçak

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
28 Ocak 1927 tarihinde Erzurum'un İspir ilçesinde dünyaya gelmiş 26 Mayıs 2019 tarihinde Bursa'nın Gemlik Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybeden Yeşilçam oyuncusu. Babası İspir Gaziler köyü'nden Harun Kolçakoğlu, annesi ise daha sonra Hateme adını alan Rus kökenli Katya'dır.

1941 yılında İstanbul'a taşındı. Kasımpaşa'da yaşadı. Sultanahmet Erkek Sanat Enstitüsü'nü bitirdi. Tesviyecilik, marangozluk okudu. Marangozluk ve ayakkabı tamirciliği gibi işlerde çalıştı. Kasımpaşa'da oturduğu zamanlarda marangoz dükkânı ve mobilya mağazası vardı. 1944 yılında Atilla Revü Opereti'nde tiyatroya başladı ve 1945 yılında Ses Tiyatrosu'na geçti. 1947 yılında figüranlıktan oyunculuğa geçtiği film Cahide Sonku ile birlikte oynadığı Fedakar Ana filmiydi. 1950'li ve 60'lı yıllarda, melodram ve kahramanlık filmlerinin jönü oldu. Bir Şoförün Gizli Defteri, Namus Uğruna, Düşman Yolları Kesti öne çıkan filmleri arasında yer alıyor. Sanat hayatı boyunca 200'e yakın sinema filmi ve televizyon dizisinde rol aldı. Pop müzik sanatçısı oğlu Harun Koçak 2017 yılında hayatını kaybetmişti. 1961 yılında Türk Filmleri Yarışmasında, Namus Uğruna filmindeki rolüyle En İyi Erkek Oyuncu ödülünü, 2000 yılı Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Güle Güle filmindeki rolüyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü, 2003 yılında da Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Yıldırım Önal Anı Ödülü'nü aldı.

Kaynaklar:
1- BBC Türkçe: “Yeşilçam'ın usta oyuncusu Eşref Kolçak 92 yaşında hayatını kaybetti” (26 Mayıs 2019)

hababam sınıfı

esdemirei
Yeni Akit yazarı Taha Emre Özdemir'in 8 Haziran 2019 tarihinde “Okullarda çalan Hababam Sınıfı müziği için uyarı: Öğrencileri olumsuz etkiliyor” başlığıyla yayınlanan habere konuşan akademisyen sosyolog doktor Muhsin Yımazçoban bahsi geçen film serisi için okullarda kullanıldığından ötürü film serisinin sahip olduğu haylazlığın, tembelliğin, hocalarla alay etmenin ve disiplinsizliğin bir algı yaratarak eğitim kurumlarındaki gençleri aşıladığı ifadelerini kullanmış.

5 haziran 2019 netflix türkiye'nin bayram videosu

esdemirei

Online dizi ve film platformu Netflix'in Türkiye'ye ait resmi sosyal medya hesapları (Facebook, Twitter, İnstagram) üzerinden “Nerede o eski bayramlar” açıklamasıyla paylaştığı videodur. Videoda bilim kurgu dizisi Black Mirror'un birinci sezon üçüncü bölümü The Entire History of You (Senin Tüm Geçmişin) içinde görülen re-do adlı hafıza implantlarıyla açıklamadaki klişe ifadeyi ananların eski bayramlarının yeniden yaşaması işlenmiş.

dönersen ıslık çal

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
1992 yılında gösterime giren dram türündeki 85 dakikalık yerli bir film. Yönetmenliğini Orhan Oğuz, senaryoyu Nuray Oğuz ve yapımcılığını Memduh Ün üstlenirken Fikret Kuşkan, Derya Alabora, Menderes Samancılar, Memduh Ün, Orhan Elmas gibi isimler oyuncu kadrosunda yerini aldı.

Filmin özeti şu şekildedir: “Beyoğlu'nun arka sokaklarında barmenlik yaparak yaşamını sürdüren bir cüceyle, fahişelik yapan bir travestinin dramatik öyküsü. Toplumun dışladığı bu iki marjinal tipin tanışması karanlık ve pis sokakların birinde gerçekleşir. Cüce (Mevlüt Demiryay), iş çıkışı evine dönerken, sokak serserilerinin saldırdığı ve gerçek bir kadın sandığı travestinin (Fikret Kuşkan) hayatını kurtarır. Gerçekte onu kurtaran, cücenin o tehlikeli sokaklarda ve gecenin karanlığında kendisini korumak için boynunda taşıdığı düdüktür. Düdük seslerini duyan serseriler kaçıştıktan sonra, travestiyi evine alır. Ne var ki, evinde misafir ettiği kadının aslında bir erkek olduğunu anlayınca büyük bir şaşkınlık geçirir. Ama yaşamını tek başına, yalnızlığını ise balkonundaki köpekleri ve boynundaki düdüğüyle paylaşarak sürdüren cüce ile başlangıçta iğrendiği, nefret ettiği travestinin arasında duygusal bir dostluk gelişecektir. Bu güzel dostluk ne acıdır ki, o çirkin dünyanın, sonunda onları birbirlerinden ayırana dek sürecektir.”

Filmde hoşuma giden replikler de şu şekildedir:
“Eskiden böyle değildi. Herkes birbirinin yardımına koşardı. Dostlukların, aşkların, arkadaşlıkların en iyisi yaşanırdı. Ak saçlı biri vardı, Adı Kirkor. Bitirim, ince, bakımlı. Sokağımızdan her geçişinde kapımıza gül kurusu bırakırdı. Vurgundu bana. Ben sokağa çıktığımda mahalle erkeklerinin yüreği hop hop ederdi. Şimdi bak şu sokaklara. Dinle sesleri. Asılıdır çamaşır ipliklerine, cam kenarlarına, sofalara. Lakin şimdi hiçbir şey samimi değildir. Benim oyun gibi her şey kurmaca, uydurmaca ve herkes de bunun farkında. Bilmemezlikten geliniyor. Hiçbir şey samimi değil. Saflık ölmüş, çocuklarda bile yaşamıyor. Bak duyuyor musun sesleri? dinle.”

“- Bu şehri özleyeceğim. şu ışıkları, seni, dostum.
+ Ne demek özleyeceğim? Ölecek gibi konuşuyorsun, iyileşeceksin. Birlikte gezeceğiz şehri, rakı içeceğiz, dans edeceğiz.
- Sahi mi? Küs değil misin bana?
+ O ne demek şimdi? Ben sana hiç küsmedim ki. Ben, ben sadece sinirlendim biraz. Dostlar arasında olur böyle şeyler, sen benim dostum değil misin? hı?
- Dostunum. sende benim en iyi dostumsun. En iyi. Biraz daha, biraz daha yaklaştır beni, lütfen. Anam anlatırdı, insan ölünce başka şekillerde yeryüzüne inermiş tekrar. At olurmuş, kuş olurmuş, ağaç, ağaç olurmuş.
+ Ya da ak bulut.
- Eğer, eğer bir gün tekrar dönersem beni tanır mısın? Küçük dostunu nasıl tanırsın, tanıyabilir misin?
+ Tanırım tabii. İnsan dostunu kokusundan, bakışından, sökülmesinden tanır. Hem sen dönersen ıslık çalarsın. işte o zaman tanırım seni.
- Islık mı? Düdük gibi mi?
+ Tabii. Senin ıslığını nerede olsam tanırım. Yerin yedi kat dibinde olsam bile tanırım. Çünkü iyi dostlar birbirini her zaman—”

yavuz özkan

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
1942 yılında Yozgat ilinde dünyaya gelmiş 22 Mayıs 2019 tarihinde İstanbul'da kaldırıldığı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde hayatını kaybeden yönetmen. Bugüne kadar Maden, Film Bitti, Yengeç Sepeti, Bir Kadının Anatomisi, Hayal Kurma Oyunları gibi eserlerin de aralarında olduğu 44 filmi yönetmesiyle biliniyordu.

1962-1965 yılları arasında Kütahya'daki bir madende işçi olarak çalıştıktan sonra 1966 yılında dergi yayıncılığına başladı. Yazdığı hikâyelerle Kocaeli Tiyatrosu'nun kurucuları arasında yer aldı. 1970 yılında kısa filmler çekerek yönetmenliğe başladı, 10 yıl boyunca Türk sineması adına önemli filmler ürettikten sonra 1980'de Paris'e gitti. Fransız Televizyonu için Sevgiliye Mektuplar ile Son Savaşçı adlı TV dizilerini senaryosunu yazıp ve yönetti ve Philippe Nuil'in yönettiği Suyun Altındaki Ağaç'ta oyuncu olarak kamera karşısına geçti. 1987 yılında Türkiye'ye döndükten sonra iki arkadaşıyla birlikte TÜRSAK kurdu. 1995 yılında Z-1 Film Atölyesi'ni kurduktan sonra sinemacılar, akademisyenler, felsefeciler, edebiyatçılar ve iletişimcilerden oluşan kadrosuyla parasız sinema eğitimi verdi. En son 2010'da senaryosunu da yazdığı İstanbul'da Aşk'ı yönetti.

Kaynaklar:
1- Sputnik Türkiye: “Yönetmen Yavuz Özkan hayatını kaybetti” (22 Mayıs 2019)

astral seyahat

esdemirei

zenginsozluk.com/foto

31 Mayıs 2019 tarihinde sinemalarda gösterime girecek korku türündeki bir yerli film. Filmin yapımcılığını Dada Yapım, yönetmenliğini Hasan Gökalp üstlenmiş. Oyun kadrosunda Pervin Abiyeva, Büşra Acar, Çağdaş Tekelioğlu, Murat Dada, Kübra Kılınçkaya gibi isimler var. Filmin özeti şu şekildedir: “Üç yakın arkadaş olan Aslı, Ece ve Çiğdem, son zamanlarda astral seyahat ile ilgilenmeye başlar. Dünyada popüler olan astral seyahati deneyimlemek isteyen genç kızlar, bir süre uğraştıktan sonra sonunda amaçlarına ulaşır. Ruhlarını bedenlerinden ayırmayı başaran kızlar, dünyanın farklı noktalarında ruhları ile yaptıkları keşiflerle büyülenirler. Yaşadıkları deneyimden sonra sık sık astral seyahat yapmaya başlayan kızlar bir gün hiç beklemedikleri bir durum ile karşı karşıya kalır. Astral seyahati sırasında paranormal olaylar yaşayan Aslı, bu durumun etkisinden çıkamaz. Üstelik gördükleri ve yaşadığı korku sadece onu etkilemez, yaşananlara bir süre sonra Ece ve Çiğdem de dahil olur. Bir cinin musallat olmasıyla kara büyünün etkisi altına giren genç kızların, kendilerini cinden kurtarmak için tekrar astral seyahat etmesi gerekecektir. Aslı, Ece ve Çiğdem, kendilerine musallat olan cinlerden ve etkisi altına girdikleri büyüden kurtulmayı başarabilecek midir?”

Kaynaklar:
1- Beyazperde: Astral Seyahat

baba nerdesin kayboldum

oblomov
ahmet karaman yönetmenliğinde, baran akbulut , yıldız çağrı atiksoy , yiğit kirazcı ve bestemsu özdemir'in başrollerini paylaştığı türk yapımı sinema filmi. ABD, İrlanda, İngiltere ve İtalya'da katıldığı festivallerden toplamda yedi ödülle dönen film son olarak ingiltere'de out of the can film festivali'nde beş dalda ödüle aday gösterilmiş. başarılarının devamı dileyerekten burlarda vizyona girmesini heyecanla bekliyoruz.

sevmek zamanı

nalbantyani bezirgan
bir metin erksan filmi.
Adada boyacılık yapan Halil süslemelerini yaptığı evlerin birinde gördüğü bir resme aşık olur. Her gün o eve gelir ve saatlerce oturup resmi izler. Bir gün resimdeki kız birkaç arkadaşıyla birlikte adada kalmak için çıkagelirler. Halil de o sırada evdedir. 1 seneden beri resmine aşık olduğu kızla ilk defa karşı karşıya gelir.
film geneliyle çok da etkileyici değil aslında. Ama bazı diyaloglar var ki, gerçekten aşık olmayı sorgulatıyor insana.
1965 yapımı film, 84 dakika.

"resmin sen değilsin ki, resmin benim dünyama ait bi şey. ben seni değil, resmini tanıyorum. belki sen benim bütün güzel düşüncelerimi yıkarsın."

sound of noise

sikko
Ülkemizde "yaşamın ritmi" diye çevrilmiş, 2011 yapımı, isveç menşeili film.
6 anarşik davulcunun, müzik için herhangi bir enstrumana gerek olmadığını, müziğin her an hayatımızda olabileceği temelli, müzik piyasasının kölesi olmaktan vazgeçtiklerini çeşitli eylemler çerçevesinde anlatan bir film. Ya da ben öyle yorumladım. müzikten nefret eden bi polis abimizde bunların peşine düşüyo falan... Böyle sürüp gidiyor. Ekteki videoyu filmin sahnelerinden biri, eğer sevdiyseniz severek izleyeceğiniz bir film olacaktır.

cadillac records

sikko
2008 yapımı film. darnell martin tarafından yazılıp yönetilmiştir. Başrolde piyanist filminden tanıdığımız adrien brody, etta james rolünde beyonce yer almakta. Filmin konusuna gelecek olursak;
60'lı yılların meşhur müzik yapım şirketlerinden biri olan chess records'da yaşananlar... muddy waters, howlin wolf, etta james, chuck berry, little walter gibi efsanelerin yaşadıkları, kayıt süreçleri, o zamanki müzik piyasası... Her şeyi gözler önüne seren bir film. Az biraz da rolling stones ve elvis presley içeren bir film. Filmin soundtracklari de harika. Favorimi eke iliştiriyorum.

non ti muovere

nalbantyani bezirgan
2004 yapımı bir Sergio castellitto filmi.
italyan oyuncu ve yönetmen Sergio castellitto'nun Penelope cruz ile başrollerini paylaştığı film, kızı bir kaza sonucu çalıştığı hastaneye getirilen bir doktorun kızı hayat mücadelesi verirken geçmişiyle yaptığı iç muhasebeyi anlatır.
kesinlikle izlenilmesi gereken bir film. 116 dakika.

night on earth

cisi gelen sanat tarihcisi
ne zaman kendimi kötü hissetsem ilk sığınağım olan jim jarmusch filmi.
winona ryder, Roberto Benigni gibi yıldızları kadrosunda bulunduran filmimizin konusu ise, 5 farklı şehirde *los angeles, new york,paris, roma, helsinki*, 5 farklı taksicinin başından geçenler.

ayrıca unutmadan söylemekte fayda var, tom waits ağabeyimiz de
filmin soundtrackleriyle bize eşlik ediyor!

kor

nalbantyani bezirgan
bir zeki Demirkubuz filmi.
bir tekstil işçisi olan emine, kocasının romanyaya çalışmak için gidip bir türlü dönmemesi ve ne haber ne de para göndermemesi yüzünden sıkıntılar yaşamaktadır. Bir gün eski patronu ziya ile karşılaşır.
film aldatma penceresinden, alt kesime dair birçok ahlaki sorguyu sunuyor. İzleyin. çok değil yüz sekiz dakika

abluka

nalbantyani bezirgan
bir emin Alper filmi.
filme yıllar sonra hapis cezası biten kadirin tahliyesiyle başlıyoruz. emniyetteki tanıdığı hamza ağabeyi sayesinde bir iş buluyor kendine. kağıt toplayıcısı kılığında bir muhbir.
kadirin bi de kardeşi var. Ahmet.
ahmet belediyede çalışıyor. bütün işi banliyölerde başı boş gezen köpekleri avlamak. ahmetin yanında bir de arkadaşları meral ve ali var.
filmin gelişme sekanslarından karakterlerin dünyasının distopik bir alternatif türkiye olduğunu anlıyoruz. Yaşadıkları evler, giydikleri kıyafetler, sokaklar, insanlar... Tüm bunların yanında filmdeki koyu etkiyle de kıyamet sonrası bir hava yaratılmaya çalışıldığını hissediyoruz. Ara sıra bombalar patlıyor, büyük polis jipleri sokaklarda devriye geziyor. Kadir'in de muhbirlik görevi zaten çöpleri inceleyip bomba yapımında kullanılabilecek maddeler olup olmadığına bakmak.
olaylar Kadir'in muhbirlik meselesinde obsesifleşmesi ve Ahmet'in bazı garip hareketler sergilemeye başladığını düşünmesiyle git gide girift bir hal alıyor.


pontypool

john overmars
berbat bir film.anladım ki insanlar korku filminden anlamıyorlar.filmle ilgili yok alt metinden girilmiş üst metinden çıkılmış.yok entelektüel zombi filmiymiş gibi ekşide saçmasapan yorumlar okudum.başka yorumlara baktım.film 6.7 imdb de en fazla 2 puanlık film.
arkadaş korku filmi bu sanat filmi veya dram değil.beni germeli korkutmalı heyecanlandırmalı.

oyuncular zaten berbat.b movie standartının bile altında iğrenç bir film.bugüne kadar izlediğim en kötü filmlerde ilk 4 e girer.orijinal blair witch le birlikte izlenmemesi gereken iki net korku filminden biri.
1 /