işine aşkla bağlı insanların yargıları aşmış, inceliğe, sırra, asla ulaşmış sakinliğini görüyorum onun felsefe yazılarını okurken. bir saat ustası gibi bakıyor baktığı şeye, yeteneği kendinden bir ressam üslubuyla şekillendiriyor kaleminden döküleni. anlasanız da anlamasanız da, çok şey bildiği halde ben çok şey biliyorum derdinde olmayan ama ilmin izzetinden midir o kadarı da hakkımdır dediğinden midir gereksiz tevazu göstermeyen bir hali var.
engin bilgi dünyasından, kültür birikiminden damlayanların yanında zarif şiirler yazıyor, her kadın altından kalkamaz şair kimliğinin, kadının edilgenliği, dişiliği şair cesaretini, dürüstlüğünü kaldıramaz. o bunu kadınlığından ödün vermeden çok güzel yapıyor.
ne edepten ödün veren ne de erkeğin, ahlakın yapay korkularıyla kendini sınırlayan cesur ve bilge bir kadın görüyorum yazılarına bakınca. bilgiyle, kültürle, dirsek çürütmüşlük, mürekkep yalamışlık tutku bilmişlik aşka ulaşmışlıkla yıllanmış şarabi satırların sahibi. var olması ihtimaline romanlar yazılıyor böyle karakterlerin.
mürekkebi hiç kurumasın.