Özdemir Asaf, Cumhuriyet dönemi Türk şairlerdendir. 11 Haziran 1923 tarihinde Ankara'da doğdu. Asıl adı Halit Özdemir Arun'dur. Babası Mehmet Asaf Şura-yı Devlet'in kurucularındandır.
özdemir asaf
seni bulmaktan önce aramak isterim.
seni sevmekten önce anlamak isterim.
seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
sana hep, hep yeniden başlamak isterim.
muhteşem dizelerinin yazarıdır.
seni sevmekten önce anlamak isterim.
seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
sana hep, hep yeniden başlamak isterim.
muhteşem dizelerinin yazarıdır.
"gülüş bir yanaşımdır öbür kişiye
birden iki kişiyi döndürür bir kişiye
anılarından kale yapıp sığınsa bile
yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye."
birden iki kişiyi döndürür bir kişiye
anılarından kale yapıp sığınsa bile
yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye."
Kısa dokunuşlarla uzun uzun izler bırakan bir şair.
"Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler..."
Özdemir Asaf
"Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler..."
Özdemir Asaf
"kendi bakçesinde dal olamayanın biri
gelmiş bahçeme ağaçlık taslıyor."
Gibi nice iki dizelik şahaneyi yazan şair.
gelmiş bahçeme ağaçlık taslıyor."
Gibi nice iki dizelik şahaneyi yazan şair.
Şairliği için ne söylense eksik kalır. Özenle seçilmiş sözcüklerle iki satıra dünyayı sığdırıverir.
Misalen;
"Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmazdı." cümlesi çok basit ve yalın görünmesine karşılık sayfalarca yazsanız cümleyi layikiyle açıklayamazsınız. Kaldı ki yalnızlığı bu kadar net özetlemek her yazarın harcı değil.
En sevdiğim yapıtı ise:
(bkz:Yuvarlağın köşeleri)
Misalen;
"Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmazdı." cümlesi çok basit ve yalın görünmesine karşılık sayfalarca yazsanız cümleyi layikiyle açıklayamazsınız. Kaldı ki yalnızlığı bu kadar net özetlemek her yazarın harcı değil.
En sevdiğim yapıtı ise:
(bkz:Yuvarlağın köşeleri)
kelimeleri ustalıkla kullanan, içimize işleyen şiirleri yazan şairimiz.
''ben utangaç bir kalbi taşırım geceden.
ben sana aşık olduğumu, ölsem söylemem..''
özdemir asaf
''ben utangaç bir kalbi taşırım geceden.
ben sana aşık olduğumu, ölsem söylemem..''
özdemir asaf
"Konuşmak susmanın kokusudur.
Ya sus-git, ya konuş-gel, ortalarda kalma.
Yalan korkaklığın tortusudur.
Dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma."
anahtar
Ya sus-git, ya konuş-gel, ortalarda kalma.
Yalan korkaklığın tortusudur.
Dürüst kaba ol, eğreti saygılı olma."
anahtar
''Gece midir insanı hüzünlendiren,
Yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen?
Gece midir seni bana düşündüren,
Yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?''
Yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen?
Gece midir seni bana düşündüren,
Yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?''
muhteşem bir baba, muhteşem bir adam. “Bir kelimeye
Bin anlam yüklediğim zaman
Sana sesleneceğim.”
Bin anlam yüklediğim zaman
Sana sesleneceğim.”
Asıl adı Halit Özdemir Arun'dur. İlk ve ortaöğreniminin bir bölümünü Galatasaray Lisesi'nde yaptı. 1942 yılında Kabataş Erkek Lisesi'nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi'nde, önce Hukuk Fakültesi'ne, sonra İktisat Fakültesi ve Gazetecilik Enstitüsü'ne devam ettiyse de 1947'de yüksek öğrenimini yarıda bıraktı. Bir süre sigorta prodüktörlüğü yaptı. 'Zaman' ve 'Tanin' gazetelerinde çevirmen olarak çalıştı.
İlk yazısı 1939'da 'Servetifünun-Uyanış' dergisinde çıktı. 1951'de Sanat Basımevi'ni kurarak matbaacılık yaşamına girdi. Kendi şiir kitaplarını bastı. 1955'te Yuvarlak Masa Yayınları'nı kurdu.
İkilikler ve dörtlüklerden oluşan ilk şiirlerinde yoğun bir söyleyiş özelliği göze çarpar. İnsan toplum ilişkilerine yönelik temaları konu edinerek düşündürücü bir şiir evreni kurmuştur. Duygu ve düşünce yoğunluğuyla birlikte, alay ve taşlama şiirine egemen olan öğelerdir. İnsan ilişkilerinin toplumsal ve bireysel yanlarını sen ben ikileminde vermiştir. Çok kullandığı sevgi, ayrılık, ölüm temaları, son dönem şiirlerinde giderek yerini kaçış ve umutsuzluğun tedirginliğine bırakmıştır.
Şiirin bir görüşü yansıtması, bir iletisinin olması düşüncesinden yola çıkmıştır. Yuvarlağın Köşeleri kitabında şiirin ve yazarın işlevi konusundaki görüşlerini dile getirmiştir. Batı şiiri ve geleneksel Türk şiirinden yararlanarak verdiği bileşim sanatını zenginleştirip geliştirmiştir.
İlk yazısı 1939'da 'Servetifünun-Uyanış' dergisinde çıktı. 1951'de Sanat Basımevi'ni kurarak matbaacılık yaşamına girdi. Kendi şiir kitaplarını bastı. 1955'te Yuvarlak Masa Yayınları'nı kurdu.
İkilikler ve dörtlüklerden oluşan ilk şiirlerinde yoğun bir söyleyiş özelliği göze çarpar. İnsan toplum ilişkilerine yönelik temaları konu edinerek düşündürücü bir şiir evreni kurmuştur. Duygu ve düşünce yoğunluğuyla birlikte, alay ve taşlama şiirine egemen olan öğelerdir. İnsan ilişkilerinin toplumsal ve bireysel yanlarını sen ben ikileminde vermiştir. Çok kullandığı sevgi, ayrılık, ölüm temaları, son dönem şiirlerinde giderek yerini kaçış ve umutsuzluğun tedirginliğine bırakmıştır.
Şiirin bir görüşü yansıtması, bir iletisinin olması düşüncesinden yola çıkmıştır. Yuvarlağın Köşeleri kitabında şiirin ve yazarın işlevi konusundaki görüşlerini dile getirmiştir. Batı şiiri ve geleneksel Türk şiirinden yararlanarak verdiği bileşim sanatını zenginleştirip geliştirmiştir.