sır

gizli tutulan şey. ki gerekli.. bilinmezliği içinde boğup atmak için gerekli.. nefret titretirken ruhu, sırlar direk olur iç dünyaya. leş kargalarına açık vermemek de gerek, zira içe açılan kapıların anahtarları orada..

kişinin kendinden sakladığı en zor olandır.
Bir söyleşide Neşet Ertaş'a ilk aşkı sorulur. "13 yaşımda. Yozgattaydık. Mahallede bir kızdı. Ona bir türkü havalandırdıydım" der. sorulunca da kızın adını söyler. Sonra pişman olur ve muhabire şöyle der:
"Yazman gurban oluyum, sevda sırınan olur."
kaynak Nicolas flamel

Sır, adı üstünde gizli kalması gereken bişey. Gerçekten sır olarak görüyorsan tabi. Birine bunu anlatmak istiyorsun, güvendiğin birine sevdiğin birine değil. Sevgi ve güven farklı şeylerdir. Sır saklama meselesi, senin ona duyduğun güvenle ilgili değildir. O kişi de sır saklama özelliği yoksa, sen ona güveniyorsun diye o kişi de bu özellik durduk yerde oluşmaz. Şu da var; kendimizce sır kabul ettiğimiz şeyler başkası için terane olabilir. Ne sırrınızı ne de yapacak olduğunuz şeyleri kimseye anlatmayın.

Yalnızca tek kişinin beslediği duygudur.

aslında kimseye söylenmemesi gereken a ağızdan bir kere çıkınca kulaktan kulağa yayılan gizli bilgi.

Çok az kişinin gerçeği bildiği durum.

Benimse çok sıkça karşılaştığım durumdur.
Tamam anlıyorum sır verdin ve bunu koruduğumu gördün. Güvenilir biriyim diye kalanları da anlatma yahu.
Sır küpü oldum yeminle.
Konuşsam yer yerinden oynamaz belki ama şöyle ufak bir kıpırdanma olur zannımca.

Herkesin kendi içinde tutması gereken. Bir kişiye söylemeniz durumunda o sayı asla 1 olmayacaktır.

Annemin bana küçükken tembihlediği bir söz vardı; "sırrını söyleme dostuna, dostun söyler dostuna"

herkesten gizli tutulan bilgi. bir kişiye dahi söyleseniz sır olmaktan çıkar tabi.

Melis danişmend'in en hoş şarkılarından biri.

Bir sırrım var açıklamam ölene kadar
Dudaklarımda nöbetçi askerler
Geçit vermez sözlerime
Sırrım büyüdü
Serpildi
Kaçmak istedi başka kulakların içine

Sırrım büyür
Söylersem canım yanar
İsyana hazırdı sözler
Korku saldım üzerlerine

Bir iki üç tıp
Küçük parçalara ayırıp at onları denize
Götür onları yaşamın bittiği yere

Bir iki üç tıp
Küçük parçalara ayırıp at onları denize ya da
Götür onları yaşamın bittiği yere

Bir sırrım var söylemem ölene kadar
Dudaklarımda tüfekli askerler
Geçit vermez sözlerime
Sırrım büyüdü
Serpildi
Kaçmak istedi başka kulakların içine

Bir iki üç tıp
Küçük parçalara ayırıp at onları denize ya da
Götür onları yaşamın bittiği yere

Söylemedim, söylemem.

ortak parantez tüm toplum çarpı iki kişi arasında olan bilgi, anı, özellik vb. şeklinde ifade edebileceğim şey.
şöyle ki, sır=(Ahmet+ayşe).(ali+veli).(sercan+hakan) şeklinde.

ayrıca aldığım en ilginç iltifatlardan biriydi. sırlarla dolusun şeklinde benim için övgü diyebileceğim bir itiraftı aslında. belki de öyleyim ya da değilim. kim bilir

Ketumluk doğal bir haslet olduğu kadar tecrübelerle edinilebilirse de doğal yani doğuştan olanını tercih ederim çünkü iki kişinin bildiği sır olmaktan uzaklaşır der bir aborijin yazısında.
Bence haklılık payı yüksek ihtimaldir.
(bkz:Giz)
(bkz:Gizem)

Gizli tutulması gereken gerçeklik; şayet ne kadar çok bilinirse gizliliği zarar görür, ne kadar az gizli olursa sır olmaktan çıkar.