Dünyayı yarattı bizi birbirimize bırakıp gitti.
tanrı
sen nasıl bir orospu çocuğusun böyle diyerek sitem ettiğim sözüm ona kudret sahibi ciğerci peşkiri.
yaratıcı anlamına gelen türkçe söz.
Tengri olayına ayrıca değineceğim. her halükarda allah kelimesinin yerine kullanmayı tercih ederim.
Tengri olayına ayrıca değineceğim. her halükarda allah kelimesinin yerine kullanmayı tercih ederim.
eski türklerin dilimize getirdiği güzel kavramlardan.
Eski Türkçede "teñri" (tengri) olarak söylenen tanrı kelimesi esasen "yaratıcı" değil, "gök" anlamındadır.
Orhon Abideleri'nden Kültigin Abidesi'nin doğu yüzünün giriş cümlesi "Üze kök teñri, asra yagız yer..." diye başlar. Günümüz Türkçesiyle: "Üstte mavi gök, altta kara toprak..."
Kök: mavi
Teñri: gök
Kök Teñri: mavi gök
Orhon Abideleri'nden Kültigin Abidesi'nin doğu yüzünün giriş cümlesi "Üze kök teñri, asra yagız yer..." diye başlar. Günümüz Türkçesiyle: "Üstte mavi gök, altta kara toprak..."
Kök: mavi
Teñri: gök
Kök Teñri: mavi gök
"Tanrı'yı ilk insanların hayal gücü ölüme karşı bir silah olarak icat etti" -Hans Abendroth
(bkz:tengri)
(bkz:god)
eski türkçede "tengri" olan ve günümüzde tanrı diye yazılan bir kelimedir.
zenginsozluk.com/foto
allah yerine tanrı demek caizdir. (diyanet işleri başkanlığı)
kaynak
zenginsozluk.com/foto
allah yerine tanrı demek caizdir. (diyanet işleri başkanlığı)
kaynak
kâşgarlı mahmut'un "dîvânu lugâti't-türk" adlı eserinde (11. yy.) "yüce ve aziz Allah" olarak açıklanan kelime.
Fakat Kâşgarî aynı kelimenin başka bir anlamını da vermiş:
"Kâfirler (yüce Tanrı onları yok etsin) göğe teñri (tanrı) derler. Gözlerine büyük görünen dağ, ağaç gibi şeylere de teñri derler ve bu gibi şeylere secde ederler. Bundan hareketle "bilgin" için de "teñriken" derler. Sapkınlıktan Allah'a sığınırız."
Tahmin edileceği gibi, Kâşgarlı Mahmut'un kâfir dediği bu kişiler, Türklerin henüz İslam dinini kabul etmemiş olan boylarıdır.
(bkz:Ugan)
Fakat Kâşgarî aynı kelimenin başka bir anlamını da vermiş:
"Kâfirler (yüce Tanrı onları yok etsin) göğe teñri (tanrı) derler. Gözlerine büyük görünen dağ, ağaç gibi şeylere de teñri derler ve bu gibi şeylere secde ederler. Bundan hareketle "bilgin" için de "teñriken" derler. Sapkınlıktan Allah'a sığınırız."
Tahmin edileceği gibi, Kâşgarlı Mahmut'un kâfir dediği bu kişiler, Türklerin henüz İslam dinini kabul etmemiş olan boylarıdır.
(bkz:Ugan)