Sol frame bana bakıyor ben ona. Paranoyak oldum. Sabahtan beri kendime üç beş hastalık teşhisi koydum. Yapmayın çocuklar. Yapın da ara ara alttan alttan yapın. Soluğu doktorumda almak istemiyorum.
İzmirlileri bi şöyle köşeye alayım. Birşey denicem.
Ritmine yandığımının şarkısı. Paten kayarken bi hareket deneyeceğim zaman buna abanıyorum. Birden bi özgüven geliyor. Tabii sonrasında düşüyorum. Neyse gelelim sözlere:
Hayat bu kadar mı?
Bence değil
Bir kaç sözüm var
Biraz senin gibi
Yıkılmayan duvarları var
Bazen esintili
Bazen uzak yakınlarım var
Ben ben böyleyim kendi yolumda
Bırak tutma beni
Kaybetsem de üzülmem asla
Ne boş kaygıların
Korkma bana hiç bir şey olmaz
Yanlış doğru gibi
Eksik kalan bir kaç satırsa
Ve ben ben böyleyim
Kendi yolumda
Hayatta benim
Her anımı yaşadıkça sevesim var
Aldırmam hiç yağmurlara
Benim güzel hatalarım var
Bir an bile vazgeçmedim
Kendi yolumdan
Değer saklanma hiç geçer zaman
Böylede geçer ya sev ister vazgeç
Beklentiler sadece üzer
Ayrı dünyalarda farklı farklı kafalarda
Ve ben ben böyleyim
Kendi yolumda
Hayatta benim her
Anımı yaşadıkça sevesim var
Aldırmam hiç yağmurlara
Benim güzel hatalarım var
Biran bile vazgeçmedim
Kendi yolumdan
Hayat bu kadar mı?
Bence değil
Bir kaç sözüm var
Biraz senin gibi
Yıkılmayan duvarları var
Bazen esintili
Bazen uzak yakınlarım var
Ben ben böyleyim kendi yolumda
Bırak tutma beni
Kaybetsem de üzülmem asla
Ne boş kaygıların
Korkma bana hiç bir şey olmaz
Yanlış doğru gibi
Eksik kalan bir kaç satırsa
Ve ben ben böyleyim
Kendi yolumda
Hayatta benim
Her anımı yaşadıkça sevesim var
Aldırmam hiç yağmurlara
Benim güzel hatalarım var
Bir an bile vazgeçmedim
Kendi yolumdan
Değer saklanma hiç geçer zaman
Böylede geçer ya sev ister vazgeç
Beklentiler sadece üzer
Ayrı dünyalarda farklı farklı kafalarda
Ve ben ben böyleyim
Kendi yolumda
Hayatta benim her
Anımı yaşadıkça sevesim var
Aldırmam hiç yağmurlara
Benim güzel hatalarım var
Biran bile vazgeçmedim
Kendi yolumdan
Türk mitolojisinde yer alan ünlü kadın ki, efsaneye göre, bir nevi Türklerin ''Meryem Ana” sı gibidir.
Ve benim canım nickimdir kendileri. Öpüyorum çocuklar.
Ve benim canım nickimdir kendileri. Öpüyorum çocuklar.
Kendimi kötü hissettiğimde izlediğim filmlerden biridir. Ben de yeri ayrıdır. Yakın zaman da repliklerini buraya ekleyeceğim.
Deneme amaçlı girilen entryler assdfflflfşgşgşgşfşsk
Sembolizmi iliklerimize kadar hissettiren bir eser.
bir kez daha saygıyla yeniden yeniden takdir ederek okuyorum.
bir kez daha saygıyla yeniden yeniden takdir ederek okuyorum.
Atsız'ın ruh adam kitabında içimize işleterek bizlere armağan ettiği bir şiir. Ve nedense listemin başını çeken bir eser.
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.
Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...
Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!
Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrıdaki ağrı.
Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.
Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler!
Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil' İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...
Gözler ki birer parçasıdır sende ilahın
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin
Sen vururken de öldürürken de güzelsin.......
(bkz:Hüseyin nihal Atsız)
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.
Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Herşey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...
Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!
Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrıdaki ağrı.
Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.
Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler!
Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil' İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...
Gözler ki birer parçasıdır sende ilahın
Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin
Sen vururken de öldürürken de güzelsin.......
(bkz:Hüseyin nihal Atsız)
Başlığını açıyor olmak beni çok mutlu etti.
Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş,
Bir sır ki bu,ölsen bile açamazsın...Anlatması imkansız olan öyle bir an ki,
Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki...
Bak emrediyor:Daldığın alemden uyan ki,
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...Ram ol bana,ruhun yeni bir aleme girsin...
Yazmış kaderin:Aşkıma ömrünce esirsin!
Aklınla,şuurunla,hayalinle bilirsin.
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
(bkz:Hüseyin nihal Atsız)
Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş,
Bir sır ki bu,ölsen bile açamazsın...Anlatması imkansız olan öyle bir an ki,
Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki...
Bak emrediyor:Daldığın alemden uyan ki,
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...Ram ol bana,ruhun yeni bir aleme girsin...
Yazmış kaderin:Aşkıma ömrünce esirsin!
Aklınla,şuurunla,hayalinle bilirsin.
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
(bkz:Hüseyin nihal Atsız)
içime işleyen bir animeydi. çizimleri ve müzikleri güzel. yapı olarak sizi sarıyor ve içinize damlıyor.
ecchi sevmiyorsanız eğer tavsiye etmiyorum. hatta ilerleyen bölümlerde soft hentaiye kayıyor.
ensest konusu olduğunu duyduğumda şüphe ile yaklaştım ve uzunca bir süre izlemedim. fakat müziğini o kadar çok sevdim ki, en sonunda dayanamayıp izledim. ve iyi ki de izledim diyebileceğim bir anime. dramları severim. anime de dramın iyi ifade edildiğini düşünmekteyim. ve dram sevenlerin mutlak izlemesi gerektiğini düşünüyorum.
konu olarak ise; 2-3 bölüm seri halinde ilerliyor. ikiz kardeşlerin birbirine aşık olması. fakat bundan önce erkek kardeşin kasabada ki başka başka kızlarla olan ilişkileri anlatılıyor. ve tabikii en son kardeşlerin aşkını...
ecchi sevmiyorsanız eğer tavsiye etmiyorum. hatta ilerleyen bölümlerde soft hentaiye kayıyor.
ensest konusu olduğunu duyduğumda şüphe ile yaklaştım ve uzunca bir süre izlemedim. fakat müziğini o kadar çok sevdim ki, en sonunda dayanamayıp izledim. ve iyi ki de izledim diyebileceğim bir anime. dramları severim. anime de dramın iyi ifade edildiğini düşünmekteyim. ve dram sevenlerin mutlak izlemesi gerektiğini düşünüyorum.
konu olarak ise; 2-3 bölüm seri halinde ilerliyor. ikiz kardeşlerin birbirine aşık olması. fakat bundan önce erkek kardeşin kasabada ki başka başka kızlarla olan ilişkileri anlatılıyor. ve tabikii en son kardeşlerin aşkını...
gelecek zamanı yansıtan dram, bilimkurgu animesidir.
teknolojinin ilerlemesiyle androidlerin insanlar gibi görünür.ve bu androidlere giftia denir. belirli bir yaşam süreleri vardır. diğer androidlerden farkıysa duygularının olmasıdır. tek sorun giftiaların zamanı dolunca işlevsellerinde sıkıntı oluşmasıdır bu nedenle de giftiaları üreten şirket aynı zamanda toplamasını yapmaktadır. bunun için ekipleri vardır.
çoğu zaman giftiaları sahiplerinden almak, hayatlarına son vermek çok zordur. ilk bölümde çocuk giftiayı sahiplenen bir babanne vardı. torunundan ayrılması çok zorlayıcı olmuştu.
asıl karakterimiz kazuki bu giftia şirketinde torpille işe başlar. başladığı ilk dakikadan itibaren gözlerini ısla 'dan alamaz.... ısla bir giftiadır...
derken siz ilerleyen bölümlerde hüzünlenip ağlıyorsunuz.
teknolojinin ilerlemesiyle androidlerin insanlar gibi görünür.ve bu androidlere giftia denir. belirli bir yaşam süreleri vardır. diğer androidlerden farkıysa duygularının olmasıdır. tek sorun giftiaların zamanı dolunca işlevsellerinde sıkıntı oluşmasıdır bu nedenle de giftiaları üreten şirket aynı zamanda toplamasını yapmaktadır. bunun için ekipleri vardır.
çoğu zaman giftiaları sahiplerinden almak, hayatlarına son vermek çok zordur. ilk bölümde çocuk giftiayı sahiplenen bir babanne vardı. torunundan ayrılması çok zorlayıcı olmuştu.
asıl karakterimiz kazuki bu giftia şirketinde torpille işe başlar. başladığı ilk dakikadan itibaren gözlerini ısla 'dan alamaz.... ısla bir giftiadır...
derken siz ilerleyen bölümlerde hüzünlenip ağlıyorsunuz.
Favori animelerimdendir. Sword art online diye Mmorpg çıkıyor. Oyunun betasını oynayan bir kahramanımız var. Ve bu oyun diğerlerinden bi tık daha farklı. Nervegear takarak oyun dünyasına giriyorsunuz. Şöyle bir ibnelik yapmışlar. Oyuna giren çıkamıyor. Nervegearı çıkarıp oyundan da çıkamıyorlar. Çıkarttıkları an ölürler.
Yani yaşamak için o oyunu bitirmek zorundalar.
Sevilen animeler listesine alınacak türden.
Yani yaşamak için o oyunu bitirmek zorundalar.
Sevilen animeler listesine alınacak türden.
Münasebetsiz uzatmalı eski sevgilimin burcudur. Yani adına burç demişler ama bilemedim.
(bkz:İbne gibi puşt gibi birşey)
(bkz:İbne gibi puşt gibi birşey)
"Sizce de çok boş değil mi ya? Aysun bize gelsene film izleriz ^^" diyen berkesular...
Burdan düşüren varsa ben de yürücem.
Burdan düşüren varsa ben de yürücem.
Kendini bir halt sananı dert etmekte ayrı bir olay değil mi? Şimdi pencere pencere dolaşırsak sanki o da biraz ılıkça.
Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler bakınızı vermek istedim ama utandım çocuklar. Ahahah.
Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler bakınızı vermek istedim ama utandım çocuklar. Ahahah.
Ya bi dakka niye herkes burda skskdldldl
Bart bebeğim ver bi dudak.
Bart bebeğim ver bi dudak.
Dört yaşımdan bu yana gözlük kullanıyorum. Sanıyorum onun vermiş olduğu bir alışkanlık içerisindeyim. Yılmadan, bıkmadan, usanmadan kapalı havalarda bile gözlük kullanıyorum. Hele ki makyaj yapmadıysam o gözlüğü benden almalarına imkan yok.
Yer yer iyi, yer yer kötü bir alışkanlık.
Ha bu arada bu ilk entry için çok ılık değil mi ya?
Yer yer iyi, yer yer kötü bir alışkanlık.
Ha bu arada bu ilk entry için çok ılık değil mi ya?