avni

düçari şöyle buyuruyor:

Dinle sözüm al nasihat
Gözlerinde yaş incidir
Cahil ile etme sohbet
Her sözü bir baş incidir

Mürşit ile haşrolmayan
Dünyasını da ne bilir
Cahilde kem boş söz çok olur
Kendisini derya bilir

Yükün de lalü gevherse
Yıkma boncuğun hanınan
Sarraf olmayan ne bilsin
Zanneder her taş incidir

Düçari der yar elinden
Çektiğimi mevla bilir
Boynum keskindir kılıca
Dağlarda taş incidir[.
Gözlerde yaş incidir.

hoş bir ahmet kaya tımbırtısı. dokuz sekizlik. hem keyif, hem hüzün, hem nostalji. insan denene hepsi de lazım. hatırlatanlar sağ olsun.

sözlerini de çalayım bari.

yapma bana bu nazı
kırarım şimdi sazı
suratını asıp ta
cehennem etme yazı

hadi bize gidelim yar
şişeleri dizelim yar/olmazsa
içelim içelim ölümüne içelim
karakola düşelim yar

bakma öyle gözüme
inanmadım sözüne
ben ne hatunlar gördüm
güvenilmez sözüne

gecelere gidelim yar
ödülleri alalım yar
içelim içelim ölümüne içelim
dgm'ye düşelim yar...

yakın tarihte herkesin, her şeyin lanetlenmek adına payına düşeni almasını hedefleyen bilinçlice oluşturulmuş bir slogandı. başarılı da oldu kanımca "netekim" aldık payımıza düşeni. kahrolduk. kıçımızın üzerine oturduk. hala da kalkamıyoruz. pehhh.

yakın sayılan bir geçmişte hala umutlu olanların kahrolsun diyerek lanetlediği bağzılar.
(bkz:kahrolsun bağzı şeyler)

(bkz:bağzı şeyler)

“en ateşli devrimciyi alın, ona mutlak iktidar verin, bir yıl içinde çar'dan daha beter olacaktır” sözleriyle aslında insan olarak kendini de eleştirmiş anarşist düşünür.

din bezirganlarının allah ile aldatmak eylemine cuk diye oturan söylem.
hakkında sayfalarca yazılır da kafa nato olunca duvara konuşuyormuş gibi hissediyor insan kendini.

gerek konuşarak, gerekse yazarak güncel hayatta sıkça düşülen ifade hatalarından.
zira "nüans" zaten "küçücük fark" demek. eğer hakikaten "küçücük fark farkı " denmek istenmiyorsa dikkat etmek lazım.

ben diyeyim kazanova siz deyin çapkın onlar desin gönül hırsızı kadınları baştan çıkarmakta mahir erkekleri niteleyen bir sıfat kısacası.
bu tiynette olmayanları tenzih ederek pek çok erkeğin en azından imrendiği diyerek kısmen genelleyebilirim.

mihail aleksandroviç bakunin vecizesi. en demokratından en faşistine, en ilericisinden en feodaline, en hümanistinden en bilmem neyine, en radikalinden en muhafazakarına ve ila... istisnasız bütün iktidarlar için hukuk amaç değil araçtır. zira devlet hem varlığını hem de otoritesini kendine uygun koyduğu kurallarla kabul ve devam ettirebilir.

istemezük kafasında olmaları nedeniyle. padişah 2. mahmut tarafından ocaklarına incir ağacı dikilmiştir.

"ikimizde fahişeye çevirdiğimiz için adı hukuk ya da guguk olmuş pek fark etmiyor be paşam" şeklinde cevaplanması müstehak soru.
(bkz:hukuk iktidarların fahişesidir)

bitkiler dünyasının en geniş ailelerinden biridir. bilimsel ve profesyonel olarak ilgilenmekten ziyade severek tükettiğimiz birçok meyvenin bu familyadan olduğunu ilk duyduğum vakit kocaman bir "hadi ya" çekmiştim. gerçekten gül deyince çoğumuzun aklına çiçek olanları gelir. dolasıyla kiraz, vişne hatta erik, kayısı hatta ve hatta elma, armut gibi severek tükettiğimiz meyvelerle akraba olduğuna inanmak istemeyiz.
hasılı bu familyadan meyveleri tüketirken çiçek değil meyve familyası olduğunu düşünürüm ister istemez.

gülgiller familyasının isim babası bitki.
hali hazırda aklıma gelmişken; güldost rahmetli nilgün marmara'yı da anmadan olmaz. bir gül bir güldür, bir güldür bir gül.

mış gibi yaşamak eyleminin iş hayatındaki yansıması.

1.
kadın: bitti yeter artık seni engelliyorum.
erkek: niye ki insanca yüzyüze konuşalım.

bir süre sonra buluşulur, koklaşılır sevişilir ilişki devam eder.

2.
kadın: arama sorma beni buraya kadar.
erkek: bence böyle bitmemeli ilişkiler.

neyse bi şekilde biraraya gelinir, kafalar iyi olur, özürler falan, sular durulur.

3.
kadın: beni kırdın artık yapamıyorum. bitirelim bunu.
erkek: haklısın özür diliyorum ama yüzyüze görüşelim.

nihayetinde barışılır yine yeniden.
4. 5. 6 7........ devam edince erkek ne yapar sizce.?

evet bildiniz çoğu erkek hala sabreder. ancak net bir mesaj yazar ve ilişkiyi tek bir mesajla bitiren taraf olur. oysa erkeğe göre hala bitmemiştir ilişki. bitiren kadındır ama farkında bile değildir.

soru başlığa cevap niteliğindeki paylaşımlar siliniyorsa zengin sözlük sakinleri için ilerde sıkıntı yaratabilecek sorulardandır.
ayrıca erkeğin kalbine giden yol ile ilgili karikatür paylaşımlarını ziyadesiyle hak eden bir sorudur.

yalın bir ifadeye dünyaları sığdıran özgün cümle.

hani şu can alıcı şiir dizeler veya sevilen şiirin en vurucu cümlesi falan diyoruz ya; işte onun eski söylenişi. telaffuzu bile naif.

ben diyeyim mısra-ı berceste, siz deyin vecize, onlar desin aforizma üçün beşin hesabını yapmazsak aynı kapıya çıkıyor. hem aramızda lafı mı olur? sen ben bizim oğlan sizin kız takılıyoruz şunun şuracığında.

"Her şeyin farkında olduğunu iddia eden adam, daha kendisinin farkında değildi"

hakan günday ** kinyas ve kayra

"Kadın suratını boyar. Çünkü suratı kendisine değil, güzelliğini takdir edecek olan erkeğe aittir. Kimse kendi yarattığı boku boyamaz oysa!"

hakan günday ** kinyas ve kayra

"Yatağı olmayan insanların birilerini dinleyecek kadar sabrı yoktur çünkü. İnsanın kendine verebileceği ne acılı cezadır uykusuzluk. Dayanılması en zor olanıdır."
hakan günday ** kinyas ve kayra

"Hissetmemek bir şey, bilmemek başka. Zihinsel ölüm bilmemekten geçer. Farkında olmamaktan"

hakan günday -- kinyas ve kayra

(bkz:live is life)