uzun süren stres ve hayal kırıklıkları nedeni ile bireyin kendini hem fiziksel ve hem de zihinsel olarak bitmiş olarak hissetmesi.
sonrasını ne siz sorun ne de ben anlatayım. hakkaten ve hasseten çeken bilir. çünkü anlatılmaz yaşanır.
neyse efendim fazla uzatmadan "düşmanın başına gelmesin" diyerek bağlayayım konuyu.
ayrıca;
(bkz:tükenmişlik sendromu)
zihinsel faaliyetlerin, akli melekelerin iflasın eşiğine gelerek bireyin mantıklı karar alma sürecinin sekteye uğraması. bir nevi tükenmişlik hissiyatı.
zihinsel deyince eksik, mantığa dayalı da kafi değil açıklamaya, tek başına akli demek de.
(bkz:mental yorgunluk)
(bkz:mentalite)
(bkz:mental yorgunluk)
(bkz:mentalite)
türk mizah dünyasına oğuz aral tarafından kazandırılan tipleme hüseyin rahmi gürpınar'ın aynı adlı eserinden esinlenilmiştir.
(bkz:utanmaz adam)
hukuki olarak bireyin özgür iradesi verdiği sözlerle yükümlü olduğunu ifade eder. kökeni iyiniyet kuralı olarak roma hukukuna dayanır.
(bkz:Pacta Sunt Servanda)
(bkz:Pacta Sunt Servanda)
(bkz:ahde vefa)
zamanında efsane olmuş bir ekşi sözlük başlığını hatırlatatır -ki
"yatakta kendi kendine düşünürken lafın lafı açması"- ile sonuçlanabilir.
(bkz:insanın kendiyle hesaplaşması)
"yatakta kendi kendine düşünürken lafın lafı açması"- ile sonuçlanabilir.
(bkz:insanın kendiyle hesaplaşması)
kulağının arkası dahil ellenmedik yeri kalmadığından artık insanlara güvenmiyor da olabilir pekala.
ezcümle yılmış ve yalnızlığı ile mutludur.
ezcümle yılmış ve yalnızlığı ile mutludur.
geride kalanları rahatlatacağını düşünmediğim için gereksizlik abidesi sınıfına dahil ettiğim eylemlerden biri. zaten kendi ölümünü tasarlayarak en azından seven insanları üzerken üzerine tüy dikmek bir nevi. kimseyi suçlamayan "benim bedenim benim seçimim" türünden bir şeyler olsa bile.
bazen trip atmakla başlar bu menfi edim. hal böyleyken ikisinin de gerekliliği gereksizliği tartışılır. yapan kendince haklıdır şüphesiz. ancak başta kendine sonra ilişkilere zarar verir. yapmayın, yaptırmayın demekle olmuyor tabi ki. nihayetinde oyun biter, realistana dönersiniz.
başlangıçta söz vardı güzellemesinden yola çıkılırsa yazıya dökülmeden verilen söz ya da karşılıklı akde dayanmayan ifadeler havada kalır sonucuna ulaşılabilecek bir genelleme.
ayrıca "söz namus sözünde duran namussuz"... he mi?
ayrıca "söz namus sözünde duran namussuz"... he mi?
senin sikiştiğin yerde ben cenabet geziyordum diyebilmektir.
müslüman bir cemaat tarafından cenazeniz kaldırılıyorsa imamın "nasıl bilirdiniz" sorusuna cenaze töreninize katılanların abartısız hepsinin vereceği cevap. samimiyetsizliğin daniskası olduğundan müslüman olmasam da içlerinden ne düşündükleri sizi bilmem de benim zerre umurumda değil.
müslümanın cenaze töreninde imam tarafından sorulan soru. garip olan müslüman olmadığını bildiğim insanların cenaze törenlerinde de soruluyor. neymiş efendim cenazesi müslüman cemaat tarafından kaldırılıyormuş. neresinden baksan samimiyetsizlik ve tutarsızlık diz boyu.
diğer taraftan "iyi bilirdik" diye cevaplamayanı dövmüyorlar belki ama "iyi bilirdik" şeklinde cevaplanmasa ölünün yakınları, sevenleri üzülür düşüncesiyle "iyi bilirdik" diye cevaplanır bu soru.
son olarak sorulması ölene büyük samimiyetsizliktir. zira cevabı değindiğim gibi malum sorudur.
diğer taraftan "iyi bilirdik" diye cevaplamayanı dövmüyorlar belki ama "iyi bilirdik" şeklinde cevaplanmasa ölünün yakınları, sevenleri üzülür düşüncesiyle "iyi bilirdik" diye cevaplanır bu soru.
son olarak sorulması ölene büyük samimiyetsizliktir. zira cevabı değindiğim gibi malum sorudur.
salman rushdie'nin türkçeye şeytan ayetleri olarak çevrilen orijinal adı satanic verses'e de konu olmuş müslimanlıktan önce arap yarımadasında inanılan üç ilahtan biri.
(bkz:lat)
(bkz:menat)
(bkz:lat)
(bkz:menat)
içtenlikle değerli bir insan olduğuna inanıp iyi şeyler söyleyenleri tenzih ederek; müslümanlığın cenaze ritüellerindeki "nasıl bilirdiniz" sorusuna içinden başka şeyler düşünen lakin dışından mecburen cemaate uyup "iyi bilirdik" yanıtını vermekten dirhem farkı yoktur.
çoğunlukla samimiyetsizliğin dik alasıdır.
çoğunlukla samimiyetsizliğin dik alasıdır.
Yalova'nın il olma müjdesini dönemin başbakanı Tansu Çiller şu diyalogla vermiştir:
“-sevgili yalovalılar… yedi yedi daha ne eder?
-on döört!!
-hayır… yedi yedi daha ne eder?
-kırk dokuuz!!!
-hayır… bugün günlerden ne?
-cumartesii!!
-hayır… bugün ayın kaçı?
-yedisii!!
-aylardan ne?
-temmuuz!!
-yedi yedi daha ne eder?….
- ???
-Yalova Plaka Kodu.
“-sevgili yalovalılar… yedi yedi daha ne eder?
-on döört!!
-hayır… yedi yedi daha ne eder?
-kırk dokuuz!!!
-hayır… bugün günlerden ne?
-cumartesii!!
-hayır… bugün ayın kaçı?
-yedisii!!
-aylardan ne?
-temmuuz!!
-yedi yedi daha ne eder?….
- ???
-Yalova Plaka Kodu.
fransızca kökenli orgazm sözcüğüne doyum sözcüğünü uygun gören türk dil kurumunun doyum sözcüğüne yaptığı tanımda orgazm sözcüğüne gönderme var sadece. milyonlarca insanın başvuru kaynağı olan resmi bir sözlüğün bu tutumu absürtlüğün daniskası. her türlü benzer absürtlükten orgazm olan bendeniz haliyle tdk'nın benzer absürtlükleri nedeniyle zevkin doruklarına çıkıyorum. nefes almayı yaşamak saydığım şu toplumda orgazm deyince az buçuk mürekkep yalamış herkesin anladığı aynı. buraya kadar sıkıntı yok. amma ve de lakin orgazm kelimesinden bi'haber milyonlarca insanla da karşılaşmak mümkün bu topraklarda. ha onların dediğinden de orgazm deyince malumu anlayanlar bi bok anlamaz bu da ayrı bir orgazm malzemesi benim için.
yani demem o ki;
orgazmı zevklerin en şahanesi sayıp onunla başka zevkleri yarıştırmak beyin yerine başka bir organla düşünmekten pek farklı değil sanki.
bol orgazmlı günler hepinize.
yani demem o ki;
orgazmı zevklerin en şahanesi sayıp onunla başka zevkleri yarıştırmak beyin yerine başka bir organla düşünmekten pek farklı değil sanki.
bol orgazmlı günler hepinize.
uzun yıllar 67 ile sınırlı olan il sayısı -ki 1957'den 1989''a kadar.- 1989'da yeniden değiştirildi. 32 yıl boyunca alfabetik sırayla oluşan il plaka kodlarını ezberlemek nispeten kolaydı. neyse efendim uzatmadan 1989'da karaman, kırıkkale ve bayburt ile birlikte il yapılan aksaray'ın plaka kodudur diye bağlayayım.
kullandığı oyların tamamının pozitif olması bence takdire şayan. hiç mi sinirlenip ya da hakikaten beğenmeyip veya boş bulunup yahut herhangi bir sebepten negatif oy vermez bir insan.
(bkz:istatistikler)
(bkz:istatistikler)
yeni ahit'te devamı şöyle olan cümle:
"Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. "
Yuhanna 1:1
ayetten açıkça anlaşılacağı üzre savlanan net olarak şu: önce tanrı vardı diğerleri onun iradesiyle var edildi.
en güncelinden en ilkeline her şeyin tek bir var edicisinin olduğunu savlayan tüm dinlerde benzeri bir cümle mutlaka vardır.
buna ya da benzer bir iddiaya inanırız, inanmayız tamamen kişisel tercihimiz.
"Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı. "
Yuhanna 1:1
ayetten açıkça anlaşılacağı üzre savlanan net olarak şu: önce tanrı vardı diğerleri onun iradesiyle var edildi.
en güncelinden en ilkeline her şeyin tek bir var edicisinin olduğunu savlayan tüm dinlerde benzeri bir cümle mutlaka vardır.
buna ya da benzer bir iddiaya inanırız, inanmayız tamamen kişisel tercihimiz.
başlangıçta söz vardı türünden, ezeliyetin bir "ilk"e dayanması gerekliliğine vurgu yapan cümle.
oysa önce tavuk olsa ne, yumurta olsa ne.
oysa önce tavuk olsa ne, yumurta olsa ne.
düalizm gereği her şey zıttıyla var olabiliyor.
(bkz:vazgeçememek)
(bkz:vazgeçememek)
stephen king romanı