confessions

mızrabımda ızdırap

1. nesil Yazar - Lamba cini

  1. toplam entry 381
  2. takipçi 15
  3. puan 10082

eser yenerler

miyesmikcih
Bu tiple bu adam evlendiyse bekar gençler hiç karamsarlığa kapılmasın.
bence yılmaz erdoğan'ı tornasından dökülen çapakların hiç biri sanatçı değil.
adam o cüsseye daha kare görünsün diye yelek de sokuşturmuş, boyun yok. kostüm Süryani parazı mavisi, mora çalıyor.
dediğim gibi bekar gençler merak etmesin. eser yenerler de evlendikten sonra.

iman

turuncu gemi
esas itibarıyla inanç sözcüğüyle eş anlamlı olan kelimedir. bugüne kadar bazı ortamlarda ''ben imanlı bir ateistim'' şeklinde ironi yaptığımda insanların anlamsız bakışları altında kendimi ezik hissetmişimdir. sonradan anladımki bir çok imanlı vatandaş ''iman'' sözcüğünün ''inanç'' demek olduğunu bile bilmiyor. hatta çoğusu ''ya resul allah'' hitabının ''ey allahın elçisi'' demek olduğunu da bilmemekte. genelde allaha sesleniş biçimi sanıyorlar. diyanetin 8 bakanlık bütçesi varken bunları müslümanlara ben mi öğreteceğim. ama umursuyorum işte ne yapayım. 2 yıldır bizim mahalle camisinin bozuk ses sistemini bile yaptırmayan bir kurum bu.

mesela ben de imanlı bir allahsızım. korkunç türbülanslara giren uçak yolculuklarımda bile allahı anmak gelmez aklıma. fakat gece hastane nöbetlerimde morgun yanından geçerken içimde bir ürperti olmuyor desem yalan söylerim.

kıyamet

turuncu gemi
köken itibarıyla ''kıyam'' yani ayağa kalkmaktan gelen arapça sözcüktür. hayatını alnının teriyle kazanan emekçi dindar kardeşlerime değil sözüm. fakat şarabını üzümden değil de, içi kanından içen dindar sömürücülere seslenmek istiyorum. çok korktuğunuzu iddia ettiğiniz Allahın kıyametinden önce sömürdüklerinizin kıyamından korksanız iyi edersiniz.

büyük şair nazım'ın da dediği gibi;

alâmetler suresi

yedi kat yerin altından uğultular geliyor.
çok alâmetler belirdi, vakit tamamdır.
haram sevaboldu, sevap haramdır.
ak kurt, kara tahtayı daha bir yol kemirir,
çekin ki körükleri
ateşe girdi demir.

çok alâmetler belirdi, vakit tamamdır.
duyuldu kim ölüm satılıp kâr edile,
kendi kendilerin reddü inkâr edile
ve duyuldu kabuğuna tık ettiği civcivin.
duyuldu uykusundan uyandığı
zincirinden başka kaybedecek şeyi olmayan devin.

yedi kat yerin altından uğultular geliyor.
medet yoktur, bakma geri.
kantarma zapteyleyemez oldu beygiri.
çıkmış üzengiden, ayağı yok mu?
kan sızar, şâk olmuş, dudağı yok mu?
gider, böyle gider, dahi gider
bu âteş yolların durağı yok mu?
bu yol orda biten yoldur.
«türabolmak ne müşküldür...»

çekin ki körükleri
ocağa girdi demir.
bir ateş külçesi düştü buzların ortasına.
alâmetler belirdi, kıyamet alâmetleridir.
haberdir, erişmekte kaynayan su galeyan noktasına.


2

tebahhur suresi

pehlivanlar cümle libastan soyunmuş, üryan idiler,
herbiri aşikâr etmişti zamirin.
gök kubbe sıcaktı ve kan kokuyordu,
encam
tavı gelmiş demirin.

vadenin irişip çattığını bildiler,
kavaklar titreşip yere eğildiler,
ve çınar ağaçları
gördüler haykıraraktan,
köklerinin yılan ölüleri gibi
koptuğunu topraktan.

pehlivanlar cümle libastan soyunmuş, üryan idiler.
kızıl kanatlı kuşlar kayalarda
hazırdı atlamaya.
vadenin irişip çattığını bildiler,
kabardı, köpüklendi dalgalar
başladılar çatlamaya.

gök kubbe sıcaktı ve kan kokuyordu.
ve rûzigâr
yükseldi ağır ağır, çoğaldı gitgide
birikti, birikti ve ânı-vahitte
«ah edildi derinden
yer oynadı yerinden,»
yıkıldı köprüler kemerlerinden,
yazılı taşlar kapandı yüzükoyon.

bu dem kıyamet demidir,
bu, buhara inkılâbıdır kaynayan suyun...

al beni

turuncu gemi
barış manço'nun az değil belki de hiç bilinmeyen muhteşem şarkısıdır. büyük ustanın 2 tane ''al beni'' şarkısı vardır. asıl itibarıyla ikisi de birbirinden güzeldir. fakat değmesin yağlı boya albümündeki bu çalışması daha güzeldir. mutlaka bir şans verip dinlemenizi öneririm. daha ilk tınısından itibaren sizi saracak.

hababam sınıfı müziğinin uygunsuz bulunması

miyesmikcih
ak it kurnaz, işe uyanmış. hababam sınıfı müziği haliyle hababam sınıfı filmini hatırlatıyor. film rıfat Ilgaz'ı hatırlatıyor, rıfat Ilgaz da adı sınıf olan bu romanı nedeniyle hapis yatıyor.
gerekçe: komünizm propagandası. yani kahkahalar attığımız hababam sınıf'tır.
ak it yazarı olaya vakıf. hem de bizim okumayan solculardan çok daha vakıf. sınıf'ın müziğinden ürkmeleri gayet doğal.

kol düğmeleri

turuncu gemi
barış manço'nun en ruha dokunan şarkılarından biridir. burada "ruha dokunmak" nitelemesi çok klişe olabilir fakat benim üzerimde yarattığı etki tam olarak budur.
barış abinin her şeye rağmen kadri kıymeti tam olarak da bilinmediğini düşündüğüm şarkısıdır. büyük usta bu eserde, kol düğmeleri üzerinden yaşanan bir aşk ve ayrılığı eşsiz biçimde anlatmaktadır. harika bir soyutlama örneğidir. benzerini bob dylan yapınca nobel edebiyat ödülü alıyor.

benzer hazin bir hikayenin izleri bende de mevcuttur. bundan uzun yıllar evvel çok sevdiğim bir varlık babasından hatıra bir çift kol düğmesini bana hediye etmişti. o zaman kıymetini anlamamıştım bu hediyenin. kol düğmeleri denen olayın gömlekten bağımsız da satılan bir çift aksesuar olduğunu yeni öğrenmiştim. meğer zaten ömür boyunca beraber olacağımız sanrısından böyle değerli bir hediyeyi layık görmüş. ayrılırken sadece bir tekini verdim ona. bir tekinin bende kalmasına izin vermesi ömrümde biçilmiş en büyük onur payelerden biridir.
bu da böyle bir hikayemdir.

mudanya'nın suriyelilere sahili yasaklaması

miyesmikcih
Mudanya sahilleri 20'li yaşlardaki suriyelilere geçilmiyor. ilk geldiklerinde 5-10 aile lüx otomobilleri ile gelip arabalarını park ediyor ve temiz elbiselerini otomobilde bırakıp, eski yırtık pırtık elbiselerini giyip sahilde dileniyırdu.
bursa'ya bu kadar suriyeli doldurulması İn nedeni akp ilçe belediyeleri ve büyükşehir belediyesidir.
bu suriyeli yoksullar (!) kısa zamanda daire sahibi oldular, paranın kaynağını bilmiyoruz. Osmangazi ilçesi çarşamba pazarı bölgesi 20 yıl önce buranın en mutena semtiydi. AKP ile birlikte önce travesti, sonrasında ise suriyeli hakimiyeti olan, işyeri tabelalarının tümü arapça olan bir kente dönüştü.
hükumet oy ve avrupadan gelecek üç otuz para için ülkeyi sattı. savaş kaçkınlarınıın Suriye sınırında bir yerlere toplanarak Türk toplumuna entegrasyonu çalışmaları yapılmalı ve savaş bitiminde ülkelerine gönderilmek üzere misafir edilmeliydi.
Twitter baktığımızda kürt milletvekilleri ve pembe götlü aydınlarımız Hayri türkyılmaz'ı acımasızca eleştiriyorlar. tabi ki bu kürt ve Türk milletvekili ve aydınları, halktan soyutlanmış steril yaşam sürdürdüklerinden egenin halkın giremediği sayfiyelerden sallıyorlar. hele bir halkın içine girin de oradan konuşun.
biz 5 yıl öncesine kadar çoluk çocuk Mudanya, güzelyalı sahillerinde denize girerdik, ülkelerinin vatan hainleri, AKP'NİN misafirleri geldiğinden beri Mudanya sahilleri halka haram oldu.
büyük oy farkıyla tekrar seçilen Mudanya halkı belediye başkanının arkasındadır.
suriyelileri çok seven milletvekili ve yazarlar evlerine alsınlar.
halkı kutuplaşmaya sokan Hayri başkan değil, pembe götlü aydınlar ve akp'li milletvekilleridir.

yavuz özkan

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
1942 yılında Yozgat ilinde dünyaya gelmiş 22 Mayıs 2019 tarihinde İstanbul'da kaldırıldığı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde hayatını kaybeden yönetmen. Bugüne kadar Maden, Film Bitti, Yengeç Sepeti, Bir Kadının Anatomisi, Hayal Kurma Oyunları gibi eserlerin de aralarında olduğu 44 filmi yönetmesiyle biliniyordu.

1962-1965 yılları arasında Kütahya'daki bir madende işçi olarak çalıştıktan sonra 1966 yılında dergi yayıncılığına başladı. Yazdığı hikâyelerle Kocaeli Tiyatrosu'nun kurucuları arasında yer aldı. 1970 yılında kısa filmler çekerek yönetmenliğe başladı, 10 yıl boyunca Türk sineması adına önemli filmler ürettikten sonra 1980'de Paris'e gitti. Fransız Televizyonu için Sevgiliye Mektuplar ile Son Savaşçı adlı TV dizilerini senaryosunu yazıp ve yönetti ve Philippe Nuil'in yönettiği Suyun Altındaki Ağaç'ta oyuncu olarak kamera karşısına geçti. 1987 yılında Türkiye'ye döndükten sonra iki arkadaşıyla birlikte TÜRSAK kurdu. 1995 yılında Z-1 Film Atölyesi'ni kurduktan sonra sinemacılar, akademisyenler, felsefeciler, edebiyatçılar ve iletişimcilerden oluşan kadrosuyla parasız sinema eğitimi verdi. En son 2010'da senaryosunu da yazdığı İstanbul'da Aşk'ı yönetti.

Kaynaklar:
1- Sputnik Türkiye: “Yönetmen Yavuz Özkan hayatını kaybetti” (22 Mayıs 2019)

iş göremezlik raporu parası

turuncu gemi
yasada 4'c'li, b'li falan bir ismi olsa da, bordorolu çalışanlar olarak hekimlerden belli süreliğine aldığımız sağlık raporu parasını kastediyorum.

normalde bu ücretler rapor bitiş tarihinden en geç bir hafta içinde yatmış olurdu. en son aldığım raporun üzerinden 2 haftayı aşkın bir zaman geçmesine rağmen param devlet tarafından bankaya gönderilmemiş durumda. seçim sathı mahalinden beri aynı sorunu yaşayan dostlar varsa yeşillendirmelerini rica ederim.

bu işte pis kokular alıyorum. ulan her kuşu sktiniz de, bir benim rapor param mı kaldı seçimi kazanacağınız?

3 kuruş para da olsa hakkımı helal ettmiiiyeeemm !!!

zengin sözlük'ün doğum günü kutlama özelliği

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Sağ profil resminde aşağıya bakan oktan 'ayarlar'a basıp, ayarlarda 'kişisel bilgilerim' kısmındaki 'doğum tarihi'ni sözlük yazarı doğum tarihini gün ay yıl olarak doğru girerse doğum gününde saat 00:00 iken sözlük yazar sözlük penceresinde üstteki gibi bir 'happy birthday' yazan bir resim, 1:18 dakikalık bir 'happy birthday to you' diyen bir ahalinin ses kaydı ve resmin dışında uçan konfetilere tanıklık ediyor.

camiye bağışladığım dolar artarsa sevabım artar mı

miyesmikcih
vallahi artar dedi. ben izledim gözlerim kör, kulaklarım sağır oldu. rab benimle hasbihali kesti, zahide koştu yetişti, fıkır fıkır, kıkır kıkırdı.
vallahi ben gördüm, kör oldum. duydum sağır oldum.
allah, ben artık rabbin değilim istifa ettim. dolar, döviz işne girdim.
ulan çürükler, ulan ırzı kırıklar. siz allahı bile üç otuz paraya satar faize yatırırsınız.
korkulur sizden.

oğluna 4 yıl boyunca cinsel istismar eden baba

esdemirei
Malatya'nın Yeşilyurt ilçesinde ailesiyle yaşayan çocuğun geçen yıl annesine sigara içerken yakalanması ve çocuğun annesine durumdan bahsetmesiyle ortaya çıkan olay. Pedagog eşliğinde ifadesi alınan çocuk, 4 yıl boyunca her ay cinsel istismara uğradığını, tehdit edildiği için de kimseye söylemediğini söylemiş. Baba hakkında 'alt soya karşı zincirleme ve nitelikli şekilde çocuğun cinsel istismarı' suçundan açılan dava, Malatya 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 4'üncü duruşmada karara bağlanmış.

Mahkeme babayı, önce çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 16 yıl hapis cezasına çarptırmış. Ardından suçun öz oğluna karşı olması nedeniyle 24 yıla, zincirleme olması nedeniyle de 30 yıla yükseltmiş. Ancak sanığın yargılama sürecindeki davranışlarını ve cezanın geleceği üzerindeki etkisini hafifletici neden sayarak, 6'da 1 indirim ile 25 yıla düşürmüş.

(Böyle bir olayda hafifletici nedeni öne süren adalet sistemine yorum yapamıyorum.)

Kaynaklar:
1- Cumhuriyet Gazetesi: 15 yaşındaki oğluna cinsel istismarda bulunan babaya 25 yıl hapis cezası (30 Nisan 2019) - http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1369673

atatürk şeytandır

rene
Okuduğum kadarıyla 5 sene öncesine ait görüntülermiş. Ben şöyle bir tespit yaptım, demek ki türkiye de bir üniversite de bir sempozyumda ülkenin kurucusu ile ilgili bu kadar aşağı kelimeler kullanıp tepki almadan unutulup gidebiliyormuşsunuz. Üzerinden yıllar geçtikten sonra da gündem eksikliğinden tekrar birileri fırına verebiliyormuş. Çok acı değil mi.

savaşta ölenler

turuncu gemi
savaş karşıtı paul eluard şiirlerindendir.

her yer tıklım tıklım ölü
acı boğacak beni boğacak beni
otlar yalnızlıktan kupkuru
ama suçlu ben değilim ben değilim
katillerle bir olmadım olmayacağım da
özgür kalacağım işte böyle bir başıma
ve insanoğluna bundan sonra da
ne ölüm dokuncak ne dirim.

dokunuş

turuncu gemi
ülkü tamer çevirisiyle güzel bir octavio paz şiiridir.

ellerim
perdelerini açıyor varlığının
bir başka çıplaklıkla giydiriyor seni
gövdelerini soyuyor gövdenin
ellerim
bir başka gövde yaratıyor gövdene

kyaputen tsubasa

rene
Yaşa, Saatlerce oynardım ataride oyununu, save game olayı da yoktu. En sonunda valide ateş saçarak odaya girer ve fişi çekerdi hop gitti bütün ilerlemeler. Halbuki oyunun içinde kod veriyormuş, dili japonca olunca onu çözememiştim tabi o zamanlar. Hep beraber

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

bouii
Gün boyunca, içimden bu dizeleri tekrar ettim. Şimdi ise sanki yaşıyorum. İnsan çok kalabalıkken nasıl böylesi bitmeyen bir yalnızlıkla boğulabilir ki... Rol yapmaktan çok yoruldum. Sadece çok yorgunum...

ama siz zavallısınız ben de zavallıyım
eskimiş şeylerle avunamıyoruz
domino taşları ve soğuk ikindiler
çiçekli elbiseleriyle yabancı kalabalık
gölgemiz tortop ayakucumuzda
sevinsek de sonunu biliyoruz
borçları kefilleri ve bonoları unutuyorum
ikramiyeler bensiz çekiliyor dünyada
daha ilk oturumda suçsuz çıkıyorum
oturup esmer bir kadını kendim için yıkıyorum
iyice kurulamıyorum saçlarını
bir bardak şarabı kendim için içiyorum

halbuki geyikli gece ormanda
keskin mavi ve hışırtılı
geyikli geceye geçiyorum

uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum.

Turgut Uyar

zengin itiraf

kombiwankenobi
Ben bir aşka aşık oldum.

-
“Merhaba canım.
Mektubun gecikti gene. Belki de ne yazacağını kestiremiyorsun! Oysa adını yazman yeter. Görünce içim aydınlanıyor.”
-

Ahmed hiçbir zaman kendine ait değil. Onun nefesi başka yerde. Ben onun aşkına, deliliğine aşık oldum!

-
“Herhal, insanoğlu için duygun bir yeterliliği olan her evren parçası için en koygun, en azaplı ceza, senden ayrı düşünmektir... Hele buna kendi -sözde isteğiyle- sebep olmak yok mu! Gözlerinden öperim canım, sağlıklar, sıhhatler! Klasik temenni ya da çırpınmalar bunlar. Affet... Bilisizim, söyle yapayım, “yapmak” yolunda dönülmese de... Yaz canım. Deliyim”
-

Bütün perdelerim iniyor okurken. Zırhsız, korumasız kalıyorum. Sanki o an kim bana ne derse göğsümden kalbim fırlayıp gidecek öyle savunmasız oluyorum. Hissediyorum o aşkı taa içimde, en derinde. Ahmedim, Leylim ben sizin aşkınıza aşık oldum.

-
Müthiş özledim seni. Apışıp kaldığım da bu. Yahu ben ömrümde hiçbir kavram üzerinde yarım saatten fazla uğraşmadım. Ya hep kolay işler çattı bana, ya da her nasılsa söktürdüm işte. Ama şimdi. Dünyanın en tükenmez mutluluğundayım. Ne yana dönsem sen. Elimi neye uzatsam yalnız değilim.
Yazıver canım, yazıver bana.
-

Ben de deli olacağım bir gün. Öyle deli olacağım ki kim olduğumu unutacağım. Söz olsun sizin kadar çok seveceğim.

19 nisan 2019 4 askerin şehit olması

esdemirei

Türkiye-Irak sınır hattında devam eden operasyonlarda 19 Nisan 2019 tarihinde teröristlerle çıkan çatışmalarda yaralanan 4 askerin yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olması olayıdır. Bu olayın yanı sıra 6 asker yaralanmıştır.

Kaynaklar:
1- Sputnik Türkiye: Milli Savunma Bakanlığı: Irak sınırındaki çatışmada 4 asker şehit, 6 asker yaralı (20 Nisan 2019) - https://sptnkne.ws/mnJN

farkındalık

avni
“Kıyıya vurmadıkları sürece, balıklar suyun farkında değildirler.”

Mülksüzler ~~~ Ursula K. Le Guin


"Hayatında hiç Çöl görmeyen bir kutup ayısını çölde yaşamaya çalışırken hayal etmeye çalışın" ya da benzeri şeyler der psikiyatristler terapiye başlarken. Buyrun işte size farkındalığın kapısını açan başka bir anahtar.
Sadece 10 saniye tek derdiniz Nefesiniz olsun başka hiçbir şey düşünmeyin.

mülksüzler

avni
Mülkiyetin olmadığı ama sınırları zorlayan özgürlüğün olduğu ütopik bir dünyaya hoş geldiniz. Öyleki aile, eş, sabit iş gibi insanı bağlayıcı ve özgürlüğünü engelleyici kavramlar da yok bu distopyada.
Ursula K. Le Guinin ufuk açan bu distopyasını Okumamak anarşizme gönül verenler için büyük kayıp.

Düşünceler baskı altına alarak yok edilemez. Onlar ancak dikkate alınmayarak yok edilebilir.


esdemirei

esdemirei
İlgi alanları başta olmak üzere gözüne takılan, toplumda başta o gün olanlar olmak üzere tarihte iz bırakmış kişi ve yapılarla ilgili başlık açan, başlık açıldıysa bilgi birikimi dahilinde girisini giren 2. nesil yazar. Önceden Uludağ Sözlük, Sorgulayan.org (Sorgulayan Sözlük) ve Sözlük Artı'da yazdı. Önceki yazdığı sözlüklerin geleceği ve sözlük içi gelişimi olmadığı için zorla Ekşi Sözlük'te yazılanlara bakmakla yetiniyordu. Ekşi Sözlük'ün çaylak sisteminden rahatsız olmasından ve sözlük geliri için bilgi birikimi olmayan provokatörlere ve yandaşlara göz yummasından dolayı rahatsız olduğu bir ara bir arkadaşının önerisiyle Zengin Sözlük'e geldi. Temennisi buranın da önceden yazdığı sözlükler gibi ölü olmaması.

ben sana teşekkür ederim

turuncu gemi
güzel bir ülkü tamer şiirdir;

ben sana teşekkür ederim, beni sen öptün,
ben uyurken benim alnımdan beni sen öptün;
serinlik vurdu korulara, canlandı serçelerim;
sen mavi bir tilkiydin, binmiştin mavi ata,
ben belki dün ölmüştüm, belki de geçen hafta.

sen bana çok güzeldin, senin ayakların da.

tutamıyorum zamanı

avni
Çok özel sözcüklere sahip olan bir şarkı olması bir yana; geç kalmak fiilini yüreğinde hissetmesine neden oluyor insanın.

kal gittiğin yerde mutlu ol 
ya da gel kalbimde tahta sahip ol"
daha ne desin insana hayata geç kalındığını anlatmak için.

Bir sebepten çıkarmışTım bu şarkıyı playlistimden. Dört gündür beş öğün Müslüm babadan 100 mg alıyorum ilaç niyetine üstüne de keskin bıçak minik serçeden.
Hatırlatanlar ömürlük olur umarım.

böyle buyurdu zerdüşt

bouii
tam adı 'böyle buyurdu zerdüşt : herkes ve hiç kimse için bir kitap' friedrich nietzsche'nin en derinlik taşıyan eseridir. ortaya çıkan kitaba sadece edebi bir değer biçmek felsefi yönüne, sadece felsefe içerdiğini söylemek de edebi yönüne haksızlık olur. ilk sayfalarında anlamak zor gibi geliyor ama otuzuncu sayfadan sonra her sayfada o konuşuyor siz dünyaya yepyeni bir pencere açıyorsunuz.
zerdüşt gezgin ve sürgün bir kişidir ki kendisi tanrı'nın varlığını haber vermez insanlara, aksine ölümünü haber verir. bu kitapla birlikte yepyeni bir görüşte bir çeşit üstinsan yaratmıştır. boş zamanlarınızda roman okuyor gibi sayfaları rahatça geçip, konunun özünü kavradım diyebileceğiniz bir eser değildir. tam da kendisinin bahsettiği gibi onun gününe ait değil gelecek yüzyıl ve nesiller için bırakılmıştır.

"şiir yazanlar ve tanrıya düşkün olanlar arasında birçok hastalıklı kişi olmuştur her zaman; nefret ederler farkına varanlardan ve dürüstlük denen son erdemden.

hep geçmişteki karanlık çağlara bakarlar. o zamanlar gerçekten de kuruntu ve inanç başka türlü bir şeydi. tanrıya benzemek bir çıldırma nedeniydi ve şüphe bir günahtı.

tanrıya benzeyenleri çok iyi tanırım. kendilerine inanılması için ısrar ederler ve şüpheyi günah sayarlar. kendilerinin en çok neye inandıklarını da en çok ben iyi bilirim.

gerçekten de öbür dünyalar ve hayat kurtarıcı kan damlaları değildir inandıkları. bunlar da en çok bedene inanırlar ve kendi bedenleri kendindeki şeydir onlar için.

ama hastalıklı bir şeydir bedenleri onların gözünde ve kurtulmak isterler ondan. bu nedenle kulak verirler ölüm vaazlarına ve kendileri de öbür dünyalar hakkında vaaz verirler."

ben değildim

avni
Ben değilim olarak da bilinen Özdemir Asaf şiiri. Son dizeyi okuduktan sonra ilk dizeye dönüş isteği uyandıran ve her okuyuşta farklı anlamlar çıkarılabilen nadide dizeler.

Bir aksam-üstü pencerenden bakıyordun
Ağır ağır, yollara inen karanlığa.
Bana benzeyen biri geçti evinin önünden.
Kalbin başladı hızlı hızlı çarpmaya..
O geçen ben değildim.

Bir gece, yatağında uyuyordun.. Uyanıverdin birden, sessiz dünyaya.
Bir rüyanın parçasıydı gözlerini açan, Ve karanlıklar içindeydi odan...
Seni gören ben değildim.

Ben çok uzaktaydım o zaman,
Gözlerin kavuştu ağlamaya, sebebsiz ağlamaya.
Artık beni düşünmeye başladığından Bıraktın kendini aşk içinde yaşamaya..
Bunu bilen ben değildim.

Bir kitap okuyordun dalgın.. İçinde insanlar seviyor, ya da ölüyorlardı. Genç bir adamı öldürdüler romanda. Korktun, bütün yininle ağlamaya başladın..
O ölen ben değildim..

aynı anda iki kişiyi sevmek

avni
Konuyla ilintili öncelikle Nazım Hikmet ran'ı Sonralıkla bi'kaç şairi daha hatırlarım. Şairdir Koccaman yürek var adamda deyip geçecekken bir acaba düğümlenir zihnime beyin kılcallarınn aşırı yüklenip zorlanmasından olsa gerek keskin bir başağrısı saplanır kafamın arka tarafına, ense kökümü söküp ataSIM gelir. "Belki ikimizi de sevmişti"yi düşünmek kesinlikle değil; bu başağrısının sebebi. kıskançlık olabilir belkide sevilmediğini düşünmek ya da sevdiceği paylaşamamak.
Ah Be nazım usta yarin yanağından gayri her şeyi paylaşan sen nasıl oldu da kendi yanağını kanatıp yüreklere paylaştırdın.


aynı anda iki kişiyi sevmek

hamlet
Bu konuda herkesle farklı düşünüyorum yine çoğu zaman olduğu gibi. Tabi şöyle bir durum var insanlar çok kalıplaşmış düşüncelerle yaklaşıyorlar bu olaya. Tek aşk, tek gerçek sevgi vb.

Neden iki kişi sevilemez? Sorusuna mantıklı bir cevabınız var mı?

Şimdi diyeceksiniz ki, birini severken gözün nasıl başkasını görür? Peki o zaman körler sevemez mi? Yani görmekle mi alakalıdır sevgi? Sevmek ya sadece bir hisse? Başka Kişilerle pek de alakası olmayan, yalnızca sizin hissettiğiniz bir duyguysa? niçin birini seviyorken bir başkasını sevemeyelim ki? Severim arkadaşım ben severim inanın ki.

İki kişiyi ya da daha fazlasını aynı anda sevmek nasıl bir kabahat olabilir ki? İnsan birilerini isteyerek mi sever? Birden fazla kişiyi sevmek sevgiyi bölüştürmek midir? Öyle bile olsa herkes aynı mı sever ki? İki değil bin kişiyi sevsem hiçbirine haksızlık etmiş olmam. Çünkü onlara sevgimden başka bir şey vermiyorum. Ne bir zarar ne de bir acı. Ancak onların kendi hisleri onlara acı verebilir. Benim sevgimi başkası ile paylaşıyor olma düşüncesi, kıskançlık, ego, karşılaştırma ve birbiriyle yarışma gibi düşünceler onlara acı verebilir ancak. Oysa ki seven tarafın günahı nedir? Sevmek hiçbir halde kötü bir his sayılamaz diye düşünüyorum. Gerçekten sevmiyordur diyenler gerçek sevgiyi nasıl tanımlıyorlar mesela? Sonsuza kadar sahip olma arzusu mudur gerçek sevgi? Eğer öyleyse hayatta sizi bekleyen ciddi felaketler olduğunu düşünüyorum. Yani altından kalkarsınız da, bir süre enkaz gibi dolanırsınız ortalıkta. Gerçekten sevmek sahip olmayı istemekse eğer, ben hiçkimseyi gerçekten sevmediğimi kabul edebilirim hemen şimdi.