monster degree

Net salak insandır. Her zaman her ortamda suistimal edilecek, şamar oğlanına dönecek ve artık sesinin çıkması gerektiğini acı tecrübelerle öğrenecektir. Bunu öğrendikten sonra da âdeta yılların acısını çıkarırcasına haklı ya da haksız her durumda sesini en yükseğinden çıkartacaktır. Bu durum da onun haklı olduğu anlarda bile haksız duruma düşmesine sebep olacaktır.

Bakın, haklıyken susmanın diyetini uzun vadede ne şekillerde ödüyormuşuz gördünüz mü? Salak olmayın, haklılığınızı yutmayın.

Milletçe hayvanlığımızı yine konuşturduğumuz karşılaşma. Bizden ne köy olur ne kasaba.

Sahaya fırlattığınız o meşaleler arka arkaya size girsin!

Akşamlarını evlerinde pinekleyerek geçirenlerin asosyal birer pislik oldukları algısı etrafta kol gezen, altı günün sultanı. Halt etmişsiniz siz!

Eğer cumartesileri çalışmadığınız bir işiniz varsa ülke şartlarında yeterince şanslısınız demektir bu arada.

Kişiyi hayvanları -özellikle de köpekleri- daha çok sevmeye iten bir insan müsveddesi cinsi.

Aranız iyiyken kendisiyle paylaştıklarınızı aranız bozulduktan sonra sizin aleyhinize kullanan insan piçliği bir, bu iki benim gözümde.

Kişinin duymaktan en az hoşlandığı seslerdir.

Tebeşirin tahtaya, çatalın tabağa sürtünme sesi falan fasa fiso. En sinir bozucu ses elbette günahın kadar bile sevmediğin insanın konuşma sesidir.

bir işi diğerlerinden uzak ara çok daha iyi yapıyor olmak, standardı yükseltmek.

söylendiği yere göre aşırı bir takdir ve hayranlık da içerebilir, aşağılayıcı bir iğneleme de.

mesela saçmalama söz konusu olduğunda allahuekber dağları çıtadan geçilmiyor bazen.

(bkz: boş bakınız kalmasın)

Kendi eğlencesini kendisi yaratmak, kişinin yaptığı işin sonuçlarının sadece kendisini etkilemesi gibi anlamlara gelen bir deyim.

Sıktı ama biraz. Yazsanıza.

tıpkı yağları kasa çevirmek gibi mümkün olmayandır.

yağ yakmak istiyorsak kas dokusundan da biraz feragat etmemiz gerekecek. mühim olan kaybettiğimiz kilonun çoğunun kastan gitmesini engelleyecek bir beslenme disiplinine sahip olmak ve kas inşası sağlayacak bir spor programı uygulamaktır.

insanı çileden çıkaran durumlarda sarf edilen cümle.

her yolun çıldırmaya çıktığı feveran anı.

ölse daha az acı çeker sanırım o an insan. fena!

Bazen de o insanı çok, ama gerçekten çok seviyor olduğunuzu gösterir.

Dikkat edin, çok sevdiğiniz birinin yüzünü gözlerinizin önüne getiremez ve sesini kulaklarınızda canlandıramazsınız.

Negatif hisler içerisindeyken o hisleri en azından bir süreliğine de olsa perdelemek için farklı uğraşlara girişmek.

Kesinlikle geçici bir çözüm, ama delirmemek için yapılması 'must'. Bazen tozları halının altına süpürmek gerek. Halıyı başka zaman yıkarız.

Sığ yapılı bünyelerin "Gerçek hayatta ne işimize yarayacak ki bunlar yeaaa?" diye küçümsedikleri, hayatın ta kendisi olan bilim.

Yukarıdaki tanımda bahsi geçen herkes nefretim, bu bilinsin isterim.

'Kanıtlanmak istenen de işte tam olarak buydu' anlamına gelen Latince bir cümle.

Matematiksel ispatların sonlarında ispatın tamamlandığını ve daha fazla argüman üretilmeyeceğini göstermek için 'qed' ya da 'q.e.d.' şeklinde kullanılır.

Bir ispatın sonunda bu üç harfi gördüğünüz zaman "Hmm, peki ya ...?" şeklinde bir soru sormamanız gerektiğini anlarsınız, çünkü bilirsiniz ki ispatı yapan kişinin sunacakları bu kadardır.

'Tersi de doğrudur' anlamına gelen Latince bir söz öbeği.

Genellikle kullanımı şu şekildedir:

- x y'den büyüktür, vice versa. (= Aynı zamanda y'nin x'ten büyük olduğu önermesi de doğrudur.)

Kişilerin her anlamda diğerlerinden üstün olma güdülerinin bir sonucu olarak düştükleri yanılgı. Bunu yaparken "Ohooo, o da bir şey mi?" kalıbı sık kullanılanlarında kayıtlıdır.

Acı eşiği kişiye özeldir. Dolayısıyla benim dişimin kovuğunu doldurmayacak bir acı bir başkasının hayatını mahvedebilir, vice versa.

Hayatlara müdahil olma haddimizi gereğince bilmeye başlayana kadar bu durum en büyük toplumsal sorunlarımızdan biri olmaya devam edecek.

Resmen öz kızım gibi gördüğüm; çok sevdiğim, sahiplendiğim, sürekli kucağımda ninnilerle uyutma isteğime karşı koyamadığım mei'm sağ arka bacağını kırmış henüz anlayamadığımız bir sebepten. O suratındaki acıyı, göz çevresindeki gözyaşlarıyla ıslanmış tüylerini, yardım bekler bakışlarını, bana muhtaçlığının o bir avuç bedenine yansımasını gözümün önünden silemiyorum bir türlü. Onun o minicik haliyle acı çekiyor olduğunu düşününce benim acımadık yerim kalmıyor. Nasıl, ne ara böyle bir bağ kurdum onunla bilemiyorum ama sanırım annelik içgüdülerimin ilk kurbanıyım. Son derece keyifli başlayan ve devam eden günüm bitti gitti, kalmadı. Günümün berbat olmasına sokayım! Lütfen o iyi olsun, başka da bir şey istemiyorum.

bir ilkokul klişesi.

paylaşmayı sevmeyen, açık sözlü çocuk milletinin en bilinen atarlarından.

- fazla kalemin var mı?
+ var ama veremem.
- salak!
+ hııı sensin o. kendi diyen kendi olur damdan düşen kel olur.
- @&#/!^#&#

... ve olaylar gelişir.

Söylenişte feci anlam kaymasına uğramış bir sürü kalıbımızdan sadece biri.

Şöyle ki; kassız insan mı var? olsa durabilir mi? gülebilir mi? göz kırpabilir mi? hadi hepsini boş verelim kalbi atabilir mi?

şu 'kaslı - kassız' ayrımını 'kasları çok gelişmiş - kasları az gelişmiş' şeklinde doğruya yakınsatsak keşke...

gördüğümüz nesneleri, bildiğimiz nesnelerle ilişkilendirme durumu.

örneğin bulutlara baktığımızda onları bir şeylere benzetmemiz ya da gölgelerin şekillerine kendimizce anlamlar yüklememiz bu duruma örnektir.

Mesela şu görseldekiler kasis mi cidden?


zenginsozluk.com/foto

kalabalık bir ortamda zor durumda olan biri görüldüğünde bu kişiye yardım etmeme şeklinde görülen durum.

araştırmalara göre yalnız başımızayken yardıma ihtiyacı olan birini gördüğümüzde yardımına koşma ihtimalimiz daha yüksek. kalabalık ortamda ise sorumluluğu yüklenme görevini etrafımızdakilere atıyor, kendimizi olaydan soyutlamaya meyilli hale geliyormuşuz.

mö 2000 yıllarında babiller tarafından belirlenmiş.

o yıllarda babiller, gözlemleyebildikleri tüm yıldızlardan farklı hareket eden 5 tane yıldızın varlığını fark etmişler. yıldız olduklarını sandıkları bu gök cisimleri aslında merkür, venüs, mars, jüpiter ve satürn gezegenleri. bu 5 gezegene farklarından dolayı en az güneşe verdikleri kadar önem vermişler. ay'ın döngüsünün 28 günde tamamlandığını bilip bir ayı 28 gün kabul eden babiller, bu 5 gezegene güneş ve ay'ı da ekleyip 7 günlük bir döngü daha oluşturmuşlar. böylece bir ayı dörde bölerek zamanı daha verimli yönetmeyi amaçlamışlar.

Yazım hatalarının düzeltilmesi için uyarıda bulunduğunuzda "Burası tdk mi canım yeaaauw?" tepkileriyle karşılaşabileceğiniz site. Türkçe sadece TDK'de doğru konuşulmalı çünkü(!). Eğer böyle bir tepkiyle karşılaşıyorsanız muhtemelen siteyi çeviren bir avuç 'dokunulmaz' insandan birinin hatasını düzeltmeye kalkışmışsınızdır, ki kendilerine 'bulaşmak' sitenin 14598417 kusurlu hareketinden biri sayılıyor.

Formatsız, kuralsız ve muhabbet bazlı bir platform istediğimde bir Whatsapp grubu kuruveriyorum ben hemen, dönecek olası muhabbetlerin ilgilendirmeyeceğini düşündüğüm insanları da almıyorum gruba. inanın çok daha akıllıca.

(bkz: geri zekalı)

(bkz: aaa aşkım bak kuş uçuyor)

'Herkesin buluşma noktası' mottosuyla yola çıkmış bir restoranlar zinciri. Yemek çeşitliliğine bakınca doğru motto seçmişler. Her biri farklı tellerden çalan arkadaşlarla yemek yemek için birebir.

İstanbul, İzmir, Mersin, Bursa'da şubeleri var. Bunlar benim bildiklerim. Şimdiye kadar ziyaret ettiğim tüm şubelerinde kaliteleri aynıydı, standardı iyi yakalamışlar.

Reklam için pay alıyorsam ayaklarım ensemden çıksın. Yok öyle bi' şey saçmalamayın.