olacak o kadar

bugün doğum günü olan şehit Astsubay Kıdemli Başçavuş.

sözüm ona bir kısım meslektaşı ilkokul mezunu sümüklü bir ruh hastasının peşinden koşup giderken, onur ve gurur sözcüğünü kendisine şiar edinmiştir.

ruhu şad mekanı cennet olsundur.

Demokrasi denilen aygıtın fazla pohpohlandığını düşünüyorum. Tabi ilk görüşte aşk gibi.. tanımı yapıdğnda kulağa pek bir hoş geliyor lakin tanımının hakkını tamamıyla verebilmesi için toprak üzerinde yaşayan yurttaşların hemen hemen tamamının çok iyi eğitimli ve belli bir entelektüel seviyenin üstünde olması gerektiği inancındayım. Aksi halde ne insanoğlunun koyduğu adalet ne de yapmış olduğu seçimler çok güven vermiyor. Klişe bir laf vardır ya her toplum hak ettiği gibi yaşar, benim fikrim işte tam bu yönde. Halk kendi içerisinde geleneksel bir pozitif ekol yaratma yönünde umut vaadetmiyorsa, demokrasi denen sözcükte külli zırvalık manasına geliyor.

Daha evvelki organizasyonlarda takımları doğu vs. batı olarak izlerken, bu sene LeBron james'in takımı-Stephen curry'nin takımı olarak izleyeceğiz.

LeBron James'in belirlediği takımın ilk 5'inde Kyrie Irving (Boston Celtics), DeMar DeRozan (Toronto Raptors), Giannis Antetokounmpo (Milwaukee Bucks) ve Joel Embiid (Philadelphia 76ers) yer aldı.

Stephen Curry ise takımının ilk 5'ine James Harden (Houston Rockets), Kevin Durant (Golden State Warriors), Anthony Davis ve DeMarcus Cousins'ı (New Orleans Pelicans) seçti.

Gönlüm cedi osman'ın kaptanı lebron'dan yana umarım geçen senelere oranla biraz daha ciddi ve sıkı bir maç olur.

Yayıncı: s sport
Tsi: 04:00

Emekli bir abd askeri ve eski bir Amerikan vatandaşı. Eski diyorum çünkü kendisi amerikan vatandaşlığından kendi isteği ile çıkmıştır.

Ona göre yeryüzünün şeytanı israil ve abd hükumetleridir ayrıca bizde Deas, onlarda isis olarak anılan malum örgütün açılımının israel secret intelligence service olduğunu iddia ediyor.

Mavi Marmara olayında iki israil askerinin ellerindeki silahları almasıyla ilk defa gündeme gelmişti. Hakkında araştırma yapilasi bir aktivist. Tek solukta izleyelim;

gereksiz ethereum parası (uet);
fiyat: $0,022373
piyasa değeri: $88.725
"tanımadığınız birine internetten para vereceksiniz. ve o da kalkıp gidip kendine bir şeyler satın alacak. muhtemelen de yeni elektronik cihazlara para verecek. belki daha büyük ekran bir televizyon alacak kendine. o nedenle bu paradan satın almayın. cidden" ifadeleri yer alıyor. ancak buna rağmen insanlar pek de söz dinlemişe benzemiyor. piyasa çıktıktan kısa bir süre sonra değeri 40 doları geçti. şimdi de ise 0,02 dolardan işlem görüyor.

(bkz:kripto para birimleri)

devran ince ince değişirken üst kattaki daireler ışıl ışıl parlayıp En güzel şekilde dizayn edilip göz kamaştırırken binanın alt katında yaşayanlara tamahkar, biat, bidatlarla bezenmiş hayatlar önerildi. Memlekete kindar ve dindar olun denildi. Soyguncuların karıları çocuklarının psikolojisi bozulduğu için ekranlarda ağlarken, alkislamamiz gerektiği öğütlendi. Aileler gittikçe modernleşti. çekirdek olmayı degil çekirdek citlemeyi tercih eder oldu. Huzuru, insanlar şeyhlerinin elini öperek cennete gitmek olarak görür oldu ya da huzur artık sadece kafede yapılan dedikodulardi. Bu lakırdı ve misaller kısaca demek ister ki sözcüğün anlamı infial içerisinde.

-2016 yılında boşanan çiftlerin sayısı 126 bin 164'dü. 2017 yılında ise 136 bin 808 kişi boşanma kararı aldı.
-2016 yılında 520 genç, 2017 yılında bin 20 gencimiz uyuşturucu kullanımından hayatını kaybetti.
-Son 5 yılda 700 bin insanımız uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak için tedavi gördü.
-2017 yılında erkekler tarafından 409 kadın öldürüldü, 387 çocuk cinsel istismara maruz kaldı, 332 kadına cinsel şiddet uygulandı.
-409 kadının yüzde 39'u kocası, erkek arkadaşı, ayrıldığı erkek ya da eski kocası tarafından öldürülürken yüzde 33'ü tespit edilemeyen kişiler tarafından, yüzde 24'ü ise babası, oğlu, üvey oğlu ya da bir akrabasınca infaz edildi.
-sadece 18 ilde kadın cinayeti işlenmedi.
-Bu yıl 387 çocuk istismara uğradı. Çocuklar kaldıkları yurtlarda, okullarında öğretmenleri, okul çalışanları tarafından, evlerinde istismar edildiler. İstismara uğrayan bu çocuklar intihara kalkıştı veya intihar ettiler.
-Sağlık Bakanlığı'nın 2017 yılının mart ayı verilerine göre Türkiye'de iki yılda toplam 77 milyon 202 bin kutu anti-depresan tüketildi. Yani her 10 kişiden biri anti-depresan kullanıyor.
-Türkiye'de anti-depresan kullanımı son 9 yılda yüzde 160 oranında artarak rekor düzeye ulaştı.
Yukarıda sayilanlara maruz kalmayanlar bence sanmiyordur ki biz huzurluyuz. Belirttiğim gibi sözcük anlamını çoktan yitirdi.

“İnsanları devrim yapmaya iten özgürleşecek torunlarının hayalleri değil, köleleştirilmiş atalarının hatıralarıdır.”

Büyük bir savaş sonrası yapılan bu antlaşmayı kötüleyip mızıkçı çocuklar gibi beğenmemezlik yapmak ayıptır, günahtır zira girizgahtaki söze atıf olarak sadece esir olmaya karşı değil, gelecek nesiller içinde verilmiş bir harbin meyvesidir lozan.

Saatte beşyüz kilometre hızla yanlış yöne giden trenin içinde, ters tarafa doğru koşmanın kendisine bir faydası olacağını düşünmüş lakin yanılmıştır.

Umarım bu tür menfaat abidelerinin hesap vermeleri sadece öteki hayat ile sınırlı kalmaz. Darısı diğerlerinin başına.

cinsel istismar, borçlandırarak rehin alma, zorla çalıştırma, organ hırsızlığı, ev işlerinde kullanma, insan kaçakçılığı ve tüm yönleriyle köleliği kapsar. Yani, büyük maddi sıkıntılar çeken kişiyi kullanıp o kişiye sadece nefes alıp verme hakkı tanımak. Bunun dışındaki tüm kazançlar patrona.

Sistemin en büyük çarkı britanya adasında dönüyor. Kölelerin milliyetlerinin ilk 5 sırası;
1. Arnavutluk
2. Nijerya
3. Vietnam
4. Hindistan
5. Çin

Bu işten dönen para miktarı 155 milyar dolar olarak tahmin edilirken yeryüzünde yaklaşık 40 milyon insanın birebir olarak bu olayda rol aldığı öngörülüyor.

Bir önceki yıla göre yüzde 160'lık bir artış görüldü. Her ne kadar hükümetler konuyla ilgili yaptırım kararları alsalar da insanoğlunun kurduğu düzen en fazla bu işte.

çok az gülen bana bile tebessüm ettirmiştir;
https://odatv.com/sosyal-medya-bu-mesajlari-konusuyor-15021844.html

macaristan ülkücülerinin partisi. Türk milliyetçileri gibi "Turancı" bir parti ve Hunları, Türklerle birlikte ortak ata olarak gören partinin lideri ise Gabor Vona. sık sık türkiye'ye ziyaretler düzenleyen vona, BBC Türkçe'ye göre; Allah'a inanır oldu. Müslüman dünyanın daha iyi bir geleceğe sahip olduğunu düşünüyor ve Macaristan'ın yüzünü Batı'dan Doğu'ya çevirip Türkiye ile stratejik ortaklık kurmasını öneriyor.

"Yanlışa cesurca karşı gelen ve Allah'tan başka hiç kimseden korkmayan Atilla'nın torunlarıyız." Macar milliyetçiliğini savunan Jobbik partisi liderini muhtemelen baharda macarlar'ın en büyük ikinci partisinin başında göreceğiz.

iyi bir hatip ve türk siyasilerine oranla kendisini ortalama üstü zeki birisi olarak görüyorum.

Kesit;
"örtünmek dinin emridir' diyor başbakan. yetimin hakkını yememek, ihalelere fesat karıştırmamak, milletin içine nifak sokmamak, milleti ayrıştırmamak, açları doyurmak, onlara iş bulmak, ölülerimizin arkasından kötü konuşmamak da dinin emri değil mi? türkiye'de kamu ihale kanunu'nu neyle örteceksiniz? yandaşlarınıza ihale vermek için o kanunu 100 kez nasıl değiştirdiğinizi gelip burada anlatabilecek misiniz? yıllarca bu insanları kandırdınız. size bu sefer bunu yaptırmayacağız. meydanlarda 'benim başörtülü bacım' diyor. başörtüsüz senin bacın değil mi? başörtülüler de bizim bacımız, başörtüsüzler de bizim bacımız. benim bir tane bacım var. o da kapalı. yani 'başörtülü bacım' dediğim zaman benim ağzıma yakışır. ama ben bunu siyaset için kullanmam, oy için kullanmam, rant için kullanmam, size de kullandırmayacağız."

meddahlık geleneğinin nişanesi.

İlk olarak Kel Hasan'ın İsmail Dümbüllü'ye verdiği kavuk, 1968'de dönemin en yetenekli ortaoyuncusu Münir Özkul'a devredilmişti. Münir Özkul kavuğu daha sonra Ferhan Şensoy'a, Şensoy da Rasim Öztekin'e emanet etmişti.

Aslında bir ritüel diyebiliriz bu olaya. Ferhan şensoy, kavuğu rasim öztekin'e devretmeden önce birçok isim ortalıkta dolanıyordu. En çok konuşulan ise cem yılmaz'dı lakin gelenek buna müsade etmedi. Serkan keskin ve tolga çevik açıkçası benim istediğim isimlerdi. Rasim öztekin illa ki hak ediyordu ama münir özkul'un kızı güner özkul bunu "FERHAN ABİ, SAĞLIĞINDAN ENDİŞE ETTİĞİ İÇİN KAVUĞU RASİM ÖZTEKİN'E DEVRETTİ" diye açıklamıştı.

7 göbek halk partili ve akabinde halkçı ecevitci bir ahalinin ferdi olarak ne ben ne biricik eşimin oy vermemesine sebebiyet verecek kurultay.

Biz karabağ türküyüz. Bizden akp'ye oy çıkmaz. 80 milyonda 800 kişiyiz. Biz vatanperver atatürkçü bir aileyiz lakin bizden artık halk partiye de oy çıkmaz.

Yine gel samsundan sarı saçlı mavi gözlüm.

Hakkında Her sene Cem uzan'a hapis şoku tadı kıvamında çıkan satılma haberleri en nihayetinde gerçekleşmiş, Türkiye'nin ilk spor kanalı. Son iki üç senedir zaten gayri resmi olarak kendilerini feshetmis gibi halleri vardı maalesef bu yüzden iyi olmuş demek kafi.

"Doğuş Yayın Grubu, NTV Spor'un frekansı konusunda Discovery ile anlaşma sağladı.

Mart ayında Discovery Grup, DMax adı altında yeni bir kanalın startını verecek.

Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi'nden haftada iki maç yayınlayan NTV Spor çalışanları ise NTV bünyesinde görev alacak. "

Kara gün, kapkara birgün.

25 yıl önce bugün ve 17 yıl önce yine bugün.

gerçek gazeteci, düzgün insan, doğru bir vatanperver olan uğur mumcu'ya, arabasının altına konulan bir bombanın patlatilmasi sonucu uğurlar olsun dedik ve büyük insan gaffar okkan, kendisi gibi bu memlekete hizmetkar olan uğur mumcu ile aynı kaderi paylaştı. Unutuyoruz işte, çabuk unutuyoruz maalesef. Tek satır gazete yazısı, ufak bir fragman ile doğru olanları gecistiriyoruz. Neyse ki, biz unutsak bile takvim yaprakları unutmuyor.

Ruhları şad, mekanları cennet olsundur.

Profil görselim olur kendileri. Nedensizce amblemini hep çok karizmatik bulmuşumdur.

Çok keskin bir dönüş yapıp, zamanında erotik film yayınlanırken bir dönem sonra akşam ezanını canlı yayınlayıp huzura doğru tarzı programlar yapmaya başlamışlardı.

işin goygoyunu geçersek formula 1-tabi o zamanlar schumi ile hakkinen savaşı yükseklerde, ismet badem ve murat murathanoglu ile yuroligler, koraç kupaları, sex and the city, oz, seinfield, everbody loves raymond gibi ulaşılmaz dizileri şifresiz olarak bu ekranda izlemek, sayın cine5'i kalbimizde bir güzel kılar. Bayram ve seçim gunleride şifresiz yayın yaparak dix pointleri toplardi yurttaşlarımızdan. Çok emeği vardır üstümüzde.

"Biz Demireller'den, Türkeşler'den milliyetçilik dersi almayız. Sevgili kardeşlerim! Biz milliyetçiliği sokak duvarlarına değil, Kıbrıs'ın topraklarına, Ege'nin deniz yataklarına yazmışız. Biz milliyetçiliği Batı Anadolu'nun haşhaş tarlasına yazmışız." Sözünün sahibi hatasıyla sevabıyla bu dünyadan göçmüş rahmetli devlet adamı.

Bağırsaklarını temizliyor.

Ben ve benim gibi yazarları bol bol okuyup keyif çıkarmalık bi'yer. Toplu taşıma, ve ce ritüelleri, iş molalari, kafede yalnız kalınan anlarda, açın yazılarımı okuyun. Hem siz yeni birşeyler edinin hem de ben. Arz-talep dahası sinerji meselesi. Yoksa, bir elin nesi var iki elin sesi var vb. Abuk sabuk Kelamlari buraya yazmanın espirisi yok.

yine anlamsız bir asya-avrupa kadrosu ve bireysel yarışmalardaki garip isimlerle tad vermeyecek gibi duran organizasyon. geçen sezon ki arda turan saçmalığı zaten son 10 yıllık iş bilmezliklere bedeldir.

Örneğin, Moustapha Fall gibi 2.10'luk bir adamın yetenek yarışmasında ne işi var ya da bu sezon sadece 3 kez 3'lük atışı denemiş sertç şanlı'nın 3'lük yarışmasına almanın alameti nedir? komiklik falansa fikir sahibini mağaraya davet ediyorum.

kadrolar ise her zamanki gibi aman şu takımdan da alalım aman şunun gönlü kalmasın, ayrıca bu oyuncu yıldız oyuncu burada vakit kaybedip adamı üzmeyelim tarzında olmuş. mesela obradoviç en iyi koç değil de kim ama tabi adamı organizasyona dahil edemiyorlar.

AVRUPA KARMASI İLK 5: Errick McCollum (Anadolu Efes), Scottie Wilbekin (Darüşşafaka), DJ Strawberry (Beşiktaş Sompo Japan), Derrick Brown (Anadolu Efes), Sertaç Şanlı (Beşiktaş Sompo Japan)
Koç: David Blatt (Darüşşafaka)

ANADOLU KARMASI İLK 5: Barış Ermiş (Tofaş), Brad Wanamaker (Fenerbahçe Doğuş), Luigi Datome (Fenerbahçe Doğuş), Samuel Mejia (Tofaş) Gasper Vidmar (Banvit)
Koç: Josep Maria Berrocal (Eskişehir Basket)

Leaseplan Yetenek Yarışması; Erkin Şenel (Banvit), Ege Arar (Galatasaray Odeabank), Yiğit Arslan (TOFAŞ), Moustapha Fall (Sakarya Büyükşehir Belediyespor), Egemen Güven (Pınar Karşıyaka) ve Can Uğur Öğüt'ün (Gaziantep Basketbol)

ING Bank 3 Sayı Yarışması; Scott Wood (Pınar Karşıyaka), William Baron (Eskişehir Basket), Melih Mahmutoğlu (Fenerbahçe Doğuş), Brady Heslip (Trabzonspor), Ryan Toolson (İstanbul Büyükşehir Belediyespor) ve Sertaç Şanlı'nın (Beşiktaş Sompo Japan) yarışacağı kaydedildi.

Tahincioğlu Smaç Yarışması; Adonis Thomas (Banvit), Richard Solomon (Muratbey Uşak), Howard Sant-Roos (Darüşşafaka), Josh Adams (Beşiktaş Sompo Japan), Erkan Yılmaz (Yeşilgiresun Belediyespor) ve Onuralp Bitim'in (Anadolu Efes)

yayıncı: ntvspor
tarih: 21 ocak, 14:00 / sinan erdem spor salonu

Gün itibariyle Aramızdan ayrılalı 6 sene olmuş, kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk devlet başkanı yüce devlet adamı. hastalıktan ölmeseydi muhtemelen kahırdan ölecekti.

2002'de yönetime gelen mevcut hükümet tarafından statükocu olmakla itham edilip yaşamının son yıllarında itibarsızlaştırılma politikalarına maruz kalsa da uyguladığı politikanın ne kadar doğru olduğu, sonraları onun ne kadar haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Türk milleti kıymet bilmezdir. Annan planı oylamasında sokağa çıkıp oxi oxi diye bağıranlar galip gelseydi şimdi filistin'de yaşayanlar gibi ellerinde sapanlarla evlerini, barklarini korumaya çalışacaktı. Bu toprakların değilde batının bir evladı olsaydı, ya kocaman bir heykeli dikilir ya da hakkında onlarca film çekilirdi. Ruhu şad mekânı cennet olsundur.

'hayatta hiçbir zaman yalpalamayacaksın, düşüncelerinde bir ileri bir geri adımlar atmayacaksın, her dönemin adamı değil, her dönem adam olacaksın''

Ya bu memlekette insanlar haram yiyen adamlar topluluğunu uyarmıyor, demiyor ki beyefendi ne yapıyorsunuz diye. Ne teri ne emeği ne kokusu ne teri.

dünyanın en kârlı şirketi durumundaki sözüm ona teokratik ülke.

yıllık gelirleri bazı kalemlerde açıklanır, yaptığı açıklamalar biraz da abartılarak gösterilir ancak mal varlığı tam olarak asla açıklanmaz.daima gelirlerinin azlığından yakınır ama ilginçtir ki her geçen yıl biraz daha zenginleşir, biraz daha fazla para kazanır. vatikan maliyesi yılda iki kez incelenir ve mali komisyonda da kardinaller vardır.

vatikan şu anda dünyanın belki de en zengin 3-4 devletinden biridir diyebiliriz. ünlü vatikan uzmanı peter hebblethwaite'nin dediğine göre de bu devlet hiç bir özel girişimcinin ya da kapitalistin baş edemeyeceği kadar katı sosyalist kurallarla yönetilmektedir. aynı uzmana göre bu nedenle vatikan yeryüzündeki tek sosyalist tanrı-devleti sayılmalıdır. gerçekten de vatikan'da hiç bir devletin yapamayacağı bir “sistem” ve yönetim anlayışı yürürlüktedir. gördükleri işe göre dünyada en az maaş ve ücret alan insanlar buradadır. buna rağmen toplam 1000 kişiyi geçmeyen vatikan bürokrasisi, 2500 işçisiyle dünyanın en kalabalık dinsel topluluğunu (yaklaşık 900 milyon) hiç bir aksama olmadan yönetmektedirler. bu gerçeği yeni öğrenen bir amerikalı zengin kendini tutamamış ve “aman tanrım! meğer dünyanın en kârlı şirketi vatikan'mış” deyivermişti. 600 kişinin yönlendirdiği 900 milyon insan koşulsuz olarak vatikan'a bağlıdırlar ve onun emirlerine tabidirler. dahası, onu korumak, geliştirmek ve gerçekte daha da zenginleştirmekle yükümlüdürler. bu emeklerine karşılık papa'dan alabilecekleri tek “gelir” her pazar günü papa'nın onlar adına yaptığı şükran “duası”dır, o kadar.

vatikan'ın doğrudan ya da dolaylı olarak sahibi olduğu veya yönlendirdiği günlük, haftalık ve aylık 200'den fazla gazete ve dergi, 154 radyo istasyonu veya emisyonu, 49 tv kanalı veya kablolu yayını bulunmaktadır. bu yayınlar 24 saat süreyle bütün dünyayı bir ağ gibi sarmaktadırlar. vatikan'ın gelirleri başta her ülkedeki katolikler'den kesilen kilise vergisi; aidatlar; bağışlar; şirket gelirleri; hisse senedi-tahvil-bono gelirleri; bankacılık ve faiz gelirleri; hediyelik eşya satışlarıyla elde edilen gelirlerden oluşmaktadır. basın yayından elde edilen reklam gelirleri de epeyce tutmaktadır. vatikan'ın diğer bir gelir kaynağı da hıristiyanlığı temsil eden kişileri, örneğin isa'yı, meryem'i, azizleri veya sembolleri (haç gibi) pazarlayarak kazandığı kazançlardır. bu açıdan bakıldığında vatikan'ın kendi tanrısı'nı (isa) ve dinini en iyi pazarlayan holding olduğu apaçık görülebilir!vatikan'ın gelirleri sadece bunlar değildir. vatikan, dünyanın önde gelen bir çok şirketinde hissedardır. çeşitli ülkelerde sayısız gayrimenkulü vardır. bir çok bankanın ortağıdır. özellikle giyim ve turizm sektörlerinde çok kâr getiren yatırımları vardır. avrupa birliği içinde vatikan'a bağlı olarak çalışan “katolik tekstil sanayicileri birliği” onun çıkarlarının yöneticisi durumundadır. benzer şekilde ayakkabı, yiyecek ve enerji ile inşaat sektörlerinde de kârlı yatırımları ve ortaklıkları vardır.sözün kısası, 200 milyon nüfuslu abd'yi yönetebilmek için sadece washington'da 250.000 devlet memuru bulunduğu düşünülürse vatikan “mucizesi (!)” daha iyi anlaşılır. ihraç malı olarak sadece “dualar ve emirleri” olan bir devletin dünyanın en kalabalık topluluğunu yönetip dünyanın en zengin devletlerinden biri olabilmesi başka hangi sözcükle tanımlanabilir ki.

bir merkez bankası gibi çalışan vatikan bankası'nın kontrolünde 2 milyar sterlin (3.7 milyar dolar) olduğu tahmin ediliyor. kâr ve gelirleri hakkında bir açıklama yapmaktan ısrarla kaçınan kuruluş, bugün dünya borsalarının en hatırı sayılır müşterilerinden biri olarak tanınıyor. birleşmiş milletler tarafından yayınlanan 'world' adlı dergiye göre mal varlığının büyük kısmını altın rezervi olarak saklayan vatikan, bu servetin büyük kısmını abd'de merkez bankası olarak işlev gören federal reserve bank'te tutuyor. kilise ayrıca shell, general motors, bethlehem steel, general electric gibi büyük şirketlerde de hisse sahibi. vatikan tarafından yapılan yatırımlar birçok ülkede vergiden de muaf sayılıyor.

ölüme karşı hep tutku dolu bir ilgisi olan yazar.
dünyanın neresinde bir ayaklanma, iç savaş veya savaş çıksa bilin ki hemingway oradaydı. ölümden beslenerek yaşıyordu, yazıyordu sanki. en yakın dostları dahi böyle söylüyordu. avcılığa düşkündü. kampa ve doğaya da. avlanmaktan, avladığı şeyleri müthiş yemeklere dönüştürmekten ve tarifi kendisine ait bu yemeklerle dolu sofraları dostlarıyla paylaşmaktan büyük keyif alırdı. silahları, kadınları ve içkiyi severdi. bu anlamda tipik bir amerikalıydı aslında. av tüfeğiyle vurduğu son şey ise kendisiydi.

neo-nazilerin sıklıkla kullandığı bir fonetik selamlaşmadır. "14" kısmını david lane isimli bir beyaz ırk üstünlükçüsü amerikalı neo-nazi bulmuştur. beyaz ırk üstünlükçülerinin sloganı olan "we must secure the existence of our people and a future for white children." (türkçesi: "biz halkımız ve beyaz çocuklar için bir gelecek varlığını emniyete almalıyız.") cümlesi 14 kelimeden oluşmaktadır. "88" ise "heil hitler"in kısaltmasıdır. "h" harfi almancadaki 8. harftir.