confessions

olric

1. nesil Yazar - Tatlı

  1. toplam entry 75
  2. takipçi 3
  3. puan 3488

belirsizlik

olric
Niçe'den uyarlama yapmak gerekirse; Pandora'nın kutusu açıldığında etrafa yayılan tüm kötülük budur bence. Niçe bunu ümit için kullanmış, işkenceyi uzatır demiş ama bu işkenceyi uzatmakla kalmıyor, baki hale getiriyor.

küllerimiz gökyüzü

olric
küllerimiz gökyüzü, biz yandıkça doğuyor güneş.
(bkz:küllerinden doğmak )
aslında bir durumu algılayınca, zihnimizin girdiği arayış asıl benliğimiz. içimizde ki sıkıntılar ya da prangalar değil. kaçma eğilimi gösterdiğimiz ya da baş etme becerisi biziz, kaçma eğilimi gösterdiğimiz şey değil.
varoluşsal nihai kaygılardan olan anlamsızlık bile esasında, kaygının anlamını duruma yansıtmak oluyor. yani yüklediğimiz anlamlar olduğunun farkındalığı değil bence, esasında kaygının anlamını yansıtmak.
aşk acısı bence, varoluşsal kaygılardan anlamsızlığı kapsıyor. anlamsızlık ya, onsuzluk. asıl anlamsızlık; kaygıdan doğan arzulara ulaşamama farkındalığı.

doromani

olric
Bütün insanlar hediye almaktan ve başkalarını mutlu etmekten zevk alır. Fakat bazı kişiler için hediye verme isteği, karşı konulamaz ve anormal bir dürtü olarak ortaya çıkıyor. Bu takıntıya sahip kişilerde hediye verme isteği bir başkasını mutlu etme ya da iyilik yapma isteği olarak görülmüyor. Doromani, kişilerin finansal durumları yeterli olmasa bile hediye alma isteğine karşı koyamadığı için kredi çekmesine, borca girmesine hatta bazı durumlarda haciz tehlikesiyle karşılaşmasına sebep oluyor.

anında görüntü show

olric
(bkz:mahşeri cümbüş )
anında görüntü show mahşer ve cümbüş adlı iki grubun doğaçlama yaparak ilerlettiği bir programdı. Benim için önemliler çünkü tiyatroyu tv'ye taşıyan çok güzel hareketler bunlar, güldür güldür show gibi programların atası olan programdır.

Ayhan taş, burak satıbol gibi oyuncular vardı.

hermeneutik

olric
hermenotik, metinlerin ve dünyada anlamlandırılmayı bekleyen imgelerin birden fazla anlam taşıdıklarını ifade eder. özellikle kutsal kitapların okumalarında kullanılan bu metot, metnin zahiri anlamı olduğunu bir de bâtınî bir anlamı olduğunu ifade eder. yorumcunun görevi ise asıl ve daha derin anlamı ortaya çıkarmaktır.

prof dr trollemek

olric
26 gün hastane de yattım. Hemşire, doktor, güvenlik kesmeyince prof dr trollemiştim.
Allah kimseyi domatesle sınamasın hocam dedim, güldü anlam veremedi neden dedi hiç bir işe yaramıyor da ondan dedim. Böyle bir karikatür vardı, ondan uyarlama yaparak trollemiştim.
T: Doktorların anlayışlı yanına sığınmaktır.

ayrılık acısını yenmenin formülü

olric
umut, işkenceyi uzatır. Nietzsche. Umutlarınızdan kurtulun, aşk acısı umutlardan yaşanır. Bağımlılık gösterdiğiniz olguların derininde kesinlikle bir korku vardır. Ya ondan başkasını bulamayacak olma korkusu, ya da sevilemeyecek olma korkusu. Bunu korkunun benimsettiğini aslında korkunun kendisinden korktuğunuzu unutmayın. Ha bakmayın tavsiye verdiğime, aşk acısı çekiyorum ama ben unutmak istemiyorum temel sorun bu.

geceye bir söz bırak

olric
Benden gelsin;
Gözüme giren herkes yağmurdan saklanmak için pervaz olarak kullanmış gözlerimi, yağmur dinince çıktılar. Gülemiyorum, gamzelerime de saklanırlar diye ondandır hüzünlü halim.

Bir de benden bir aforizma gelsin
yüzeysel olarak acı çekeriz ama derinde ki duygu ile düşünürüz. Örneğin aşk acısı yaşarız ama umutlarla düşünürüz.

aşk acısı

olric
Şiirler de aşk çok soğuk, sensizlik çok üşütüyor der şairler ama oğuz atay'ın dediği gibi yakıp geçiyor be. Aşk hiç üşütmüyor, hep yakıyor.
Çok özledim, çok seviyorum. Hayatımda ilk kez, birisine bu kadar bağlandım benim hatalarım yüzümden bitti, aşk acısı bir yana vicdan azabı da çok koyuyor. Onu unutmaya çalışmak, sadece yanılsama. cemal süreya'nın dediği gibi olacak birisi parfümünü sıkıp o gibi kokacak, bir şarkı onu bana hatırlatacak. Ki bence bir insanı hatırlamaya başlıyorsak, yüreğimizden çıkmıştır takıntıya dönmüştür. Hatırlamak farklı, unutamamak farklı. Ben unutamıyorum seni, umarım bir yerler de karşılaşır, son kez sarılırım.

sevilen dizeler

olric
gülünce herkes gelir, ağlayınca kimse yok.
gelmesinler de zaten telkinlere karnım tok.
hafızamı sildirsem hani filmde ki gibi,
kalbimden silemezler, acın ben de baki.
sen gemileri yaktın, ben de kayık bile yok.
Acım az değil inan kumsalda ki kumdan çok.
Tasavvufa yönelsem hani mecnun gibi.
Seni yaratanda Allah, acın ben de baki.

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

olric
başıma gelen çoğu şeyle dalga geçebilen bir yapıya sahibim. Misal beyinsel bir hastalığım var. Efendi erkek gibi terk edemiyor da beynim, piç erkek gibi aldatıyor. kızların efendi erkek vs piç erkek tercihi gibi bir şey oldu, başka seçenekte yok, terk etse en azından salak olurum. Efendi beyin istiyoruz. tüm efendi beyinleri kapmışlar.
Neyse ki çok mutluyum çünkü;

zenginsozluk.com/foto

hobi

olric
insanın yaparken mutlu olduğu işlerin tamamıdır.
Benim hobim biraz ipneliğe giriyor açıkçası, adres soruyorum. İlk sağdan dön diyor, ilk soldan dönüyorum. Bunu bilerek yapıyorum.

sözlük yazarlarından aforizmalar

olric
1- İki yüzlünün, ikinci yüzü bu dünyada ki hedefidir.
2- Bir insanın beklentisini mi öğrenmek istiyorsun, anlayışına bak. Arkadaşlık anlayışı, dostluk anlayışı, sevgililik anlayışı nedir. Anlayışımız, beklentimizdir. Bu biraz dynamicleri kapsayan bir özdeyiş oldu ama idare edin.

babala

olric
Atası budabi tv olan oğuzhan uğur'un ve ekibinin kanalı. Mevzular da yeri geldiğinde kendinizle yüzleşiren, yeri geldiğinde bilgilendiren bir kanalken, olaylar da aşırı güldürüyordu. Ama konuşurken altında bir alt yapı var. Şimdi olaylar gitti, onedio da pinç programı çekmeye başladı. Yine alt yapı var konuşurken ve aşırı güldürüyor.

şapkalıyken ya da gözlüklüyken kendini beğenmek

olric
aslında bunun temelinde dianetik terapisi yatıyor.
dianetik terapisi; olayı saptıran bir güç beyin sınıflandırması denen mekanizmayı etkiliyor ve beyin de bir algısal örgütlenme oluyor, olayı saptıran güç bulunduktan sonra beyin sınıflandırması olayları tekrar sınıflandırıyor.

örneğin; içinizde ki eleştirisel ses dinen nefsiniz. sizi tip konusunda eleştiriyor diyelim, bu eleştiri yüzüm büyük, kulağım hayvan gibi ) algısal örgütlenme ile beyniniz tipinizi ona göre sınıflandırır. farklı bir his ile baktığınızda ya da dış gözden bilinçli bir şekilde nefsinize baktığınızda olaylar beyninizde tekrar sınıflanır.
aslında şapkalı ya da gözlüklüyken ya da ayna da uzun süre kendinize bakıp bir yerden sonra kendinizi beğendiğinizde, gerçek sizi algılıyorsunuz. onun öncesi bir algısal örgütlenme aslında...

isterseniz şöyle deneyin; aslında tip olarak beğenmediğiniz bir insanı, kızların ya da erkeklerin çok beğendiğini düşünün onu kıskandığınızda sizden daha yakışıklı olduğunu ya da daha güzel olduğunu düşünebilirsiniz.

izlenimcilik

olric
İzlenimcilik veya empresyonizm, 19. yüzyılda Fransa'da ortaya çıkan ve bütün sanat dallarını, özellikle resmi etkileyen akım. Doğadaki unsurların kişinin içinde oluşturduğu izlenimleri, duygusal izleri yansıtmayı hedefler.
Türkiye de resim konusunda ibrahim çallı, öncülerinden sayılır.

klinomani

olric
(bkz:ben )
Soğuk ve kasvetli günlerde uzun saatler boyunca yatakta kalmak istemek çok yaygın ve doğal bir durum. Fakat Klinomani rahatsızlığı olan kişiler için özellikle yağmurlu ve karlı günlerde yataktan çıkmak tamamen bir işkence hissi yaratabilir. Bu kişiler günler boyunca yatakta kalabilirler. Klinomani, Yunanca da uyuma takıntısı anlamına geliyor. Bu kişiler yataklarına, yastıklarına ve yorganlarına aşırı bir sevgi besliyor.

nyks

olric
Yaklaşık 2 yıllık arkadaşım, uludağ sözlükten tanıştık. Çok iyi çok anlayışlı bir insandır, kalp kırmaz, yıkıcı değil yapıcıdır. 2 yıllık arkadaşım hakkında bu kadar az fikrim olduğu için, çok hayırlı bir arkadaşmışım dedim.

dunning kruger etkisi

olric
psikolog olan justin kruger ve david dunning'in tarihe geçmelerine neden olan ve adlarını koydukları bulgularıdır. Halk arasında cahil cesaretidir. Bir konu hakkında bilgisi az da olsa dahi, o konu hakkında uzmanmış gibi özgüveni olan insanlara denir.

birini hayatının merkezine koymak

olric
Sevdiğimiz insanların yanlışında doğru, sevmediğimiz insanların doğrusunda yanlış ararız. Dostoyevski. Yanlışlarında doğru arayarak, ego ile çatışmasını engelleyerek burada kalmasını sağlarız. Doğrusuna doğru, yanlışına yanlış diyemeyiz. Kendi hata yapma korkumuzu, ona yansıtırız. Bana hata yapmaz der, yüceltiriz yanlışında doğru arayarak.

kaygının hiyerarşisi

olric
irvin d. yaloma göre; yaşama sevincini veren şey, bizi izleyen bir göz olmasıdır der. aslında bizi izleyen gözü biz kaygı yapıyoruz. kaygılandığımız olguyu, bizi izleyen göz yapıyoruz. dış gözden kendimize bakmak terapi gibidir, bir çok olay tekrar sınıflanır beyin de.

bakış açısını değiştirmek için anlayışı değiştirin

olric
bakış açısı her ne kadar önemli olsa da olayları değerlendirirken bizim çıkarım yapmamızı sağlayan şey, anlayıştır.
anlayışımız da beklentimizdir, ki anlayış ve beklentiden çıkarım yapma eğiliminde olduğumuz için, bakış açısını değiştirmek kimi zaman pek işe yaramaz. sabit fikriniz anlayışınız olur çünkü, bakış açısı da yetersiz gelebilir.
aslında söylemek istediğim şey, bakış açısının yanlış olduğunu bilip değiştiremeyenler için.

birisinin hissettirdiği sizlere karşı hisleridir

olric
aslında düşünceler hisleri şekillendirir. ama sizin düşüncenizle şekillendirdiğiniz hisler değil hayaller, bu da mutaber kaynaklara oturulmamış. o yüzden çoğu konu da kararsısız.
stefan zweig'in dediği gibi düşünceler bir dayanak noktasına gereksinim duyarlar, yani kurduğunuz gelecek hayalleriniz onun hissettikleri değil.
bu hayallerinizle insanların sizi kullanmasına izin vermeyin. yanlışında doğru arayarak sevdiğiniz insan haline getirmeyin. şayet olduğu insan size acı veriyorsa uzaklaşın ileri de büyük bir hatasıyla yüzleşmenizden ve ileri de büyük vicdan azapları duymaktan daha iyidir.

aşk acısı umutlardan yaşanır

olric
Yüzeysel olarak acı çekeriz ama derinde ki duygu ile düşünürüz. Aşk acısı yaşarız ama umutlar ile düşünürüz. Sevdiğinizle arzuladığınız geleceği bu kadar çok arzulamanız bile yanılsamalı bir paradoks aslında. Çünkü korkuyla umudu bastırmaktan doğar bir çok arzu. Örneğin: beni aldatıyor mu korkusuyla beni aldatmıyordur umudunu bastırmak keşke güvenebilsem arzusuna gebe oluyor. Geniş yelpazeli baktığınızda ne demek istediğimi anlayacaksınız. Korkunun kendisinden korkup kendimize bir dünya kuruyoruz, bir insanı takıntı haline getiriyoruz. Sonra diğer duygularımız ona göre hareket ediyor. Ama etrafınıza baksanız bir sürü hatun-erkek var.

entüisyonizm

olric
bergson'a gerçekten varolan, durağan madde değil süredir. yani gerçeklik hayattır ve bunu yalnızca sezgi kavrayabilir ve bilebilir.
aslında öğrenme psikolojisinin atası olan gestalt psikolojisi ( öğrenme iç görü yoluyla olur der ) bu da onun kanıtlar nitelikte.

sarhoşluk anıları

olric
yazarların sarhoşken yaptığı saçmalıkları gülerek hatırlamasıdır.

Kafam nasıl güzel taşşak gibi, bir bardayız arkadaşlarla wc'e gittim. Ama nasıl kafam güzelse 88 çiziyorum, hapcı müptezelin teki girdi wc'e halisünasyon mu gördü naptı, burada zikir mi çekilir lan semazen misin sen manyak diye tokat atmaya çalışmıştı.

duygulara geniş yelpazeli bakmak terapi gibidir

olric
duygulara geniş yelpazeli bakmak terapi gibi1.
t : duygunun ne içinde ne dışındayken, bakış açısının bazen bir kurtarıcı, bazende bir zincir olması durumudur.

suçlama duygusu ve dış gözden bakmak:

birisini suçladığında sorumluluk hissetmediğin için içten içe güvende olursun, bu yerinde saymanın ilk adımıdır aslında. bir takım şeyler de sürekli birisini bir şeyleri suçlamak, sana güven duygusunu verir. bunun biraz daha derininde hata yapmaktan korkmak gibi gözükse de kendimizi sevmemiz var. içimizde ki boşlukları hayvani güdülerle kapatmak var.
aslında herkesi suçlamak yerine kendimizi suçlasak dianetik terapisi oluşur. dianetik terapisi nedir: manevi bir acıda ki bilinçsizlik anına gidilerek yapılır, sonra sıradan bir bilgi haline gelir. tedavinin sonuç kısmını beyin sınıflandırması kendisi yapar.
bir örnek vereyim...
aldatılmaktan korkuyorsun diyelim dış gözden baktığında içinde ki eleştirisel sesin dinen nefsinin seni kaygını kullanarak manipüle ettiğini görürsün, ve olaylar beyninde tekrar sınıflanır. suçlamaktan örnek verelim. bir sevgilin var diyelim ondan beklentilerin çok yüksek, yaptığı şeyin ne olduğunu görmene rağmen, kendi beklentinin kırılmasından bir çıkarım yapıyorsun ve onu suçluyorsun. kendini suçlamaya başladığında, beklentinin yüksek olduğunu görebilirsin objektif olduğunda işe yarayabilir.

varoluşsal kaygılardan anlamsızlık

olric
aslında anlamsızlık kendi hayatına dış gözden bakmak gibi bir şeydir; ama irvin d. yalom'a göre; insanların hayatını önemli kılan, onu izleyen bir göz olmasıdır der. bu izleyen göz; bilinçdışı zekada ki istemsiz düşünceler olur. nasıl diyeyim, korktuğunuz olgular olur. insan benliğinden uzaklaşacağını sandığı için korkar esasında. korku gibi duygular olguyu benimsetme özelliğine sahip duygulardır. olgunun kendisi değil, duygu benimsetir. aslında anlamsızlık; bir şeyin anlamını yitirmesi demek değildir, kaygıdan doğan arzulara ulaşamama farkındalığıdır. ne bileyim, beğenilmeme kaygısı olur. aslında düşüncenin zeminini oturtmayan, anlamsızlığı yaratan, bizi izleyen gözün bizi onaylamamasıdır. motivasyonumuzu onaylayan şeyi sorgulamak gerekiyor. aslında farkındalık, ümitsizlik demek değildir, bir şeyin değişebileceğinin zamanını göstermektir. insan zihninin girdiği arayış asıl benliğidir, sıkıntıları değil. bazen farklı hisle bakmak dianetik terapisi gibidir, olaylar farklı şekilde beyninizde sınıflanır. bilincinizi, kaçtığınız düşünceler oluşturuyorsa, çabanız külleriniz oluyor, siz yanmadan doğmuyor güneş. asıl bilincinizde ki zihin katmanını, dış gözden sizi izleyen, gözünüzde büyültüp anlayış haline getirdiğiniz şey olmamalı.