confessions

overdose

1. nesil Yazar - Tatlı

  1. toplam entry 55
  2. takipçi 12
  3. puan 3406

dadaizm

godisnowhere
haydutluğun en acısı kişinin üzerinde düşündüğü cümleyi bitirmesidir.

bin dokuz yüz bilmem kaç tarihli dada manifestosunda geçen cümlelerden birisi.

dada çöptür. dada altındır.

cinsellik benim için ikinci plandadır diyen insan

avni
kişi kendinden bilir işi misali, doğruyu söylediğini ya da samimi olduğunu düşünmeyiz çoğumuz. oysa farz edelim ki samimi. yani cinselliği amaç değil de araç olarak gördüğü için daha az önemsiyor olamaz mı?
tabu olduğu toplumlarda cinselliğin amaç olması kaçınılmaz maalesef. ancak bu demek değil ki herkes cinselliği amaç edinecek.
aslında cinsellik türümüz için araçtır. ister üremek, ister fiziksel orgazm, isterse duygusal haz alma amacına hizmet ediyor olsun. amaç değil de araç olduğu kabul edildiği vakit atfedilen önemin kişiden kişiye değişeceğini anlamanın kolaylaşacağı kanaatindeyim.

ahmet şık

olacak o kadar
(bkz:up)

"o hakimin yerinde ben olsam, gece sadece tavanı izleyip, ne yapıyorum ulan ben burada diye kendimi sorgulardim.

bu adliye adaletin mezarının simgesi haline geldi. adaletin mezar kazıcılığını da bizzat bu savcılar ve hakimler yapıyor. bu adliyenin girişinde iki tane themis heykeli var ve terazi var elinde. güya o terazi adaletin tesisisin simgesi ama şu bir gerçek ki; bu mezarın içinde yargılananlar için herhangi bir adaleti tartmıyor bu terazi. savcı ve hakimler için tartı işlemi görüyor. bir kefesinde haysiyet ve şeref var, diğerinde de haysiyetsizlik ve şerefsizlik var. bu hakim ve savcılar için hep o kötülük ağır basıyor."

the red queen

avni
tam adı "The Red Queen - Sex and the Evolution of Human Nature" olan ve türkçeye kızıl kraliçe - Cinsellik ve İnsan Doğasının Evrimi olarak çevrilen Matt Ridley eseri.
sofistik konularda bile okuyucuyu sıkmayan bir üslupla yazan matt ridley okuyucunun sempatisini ziyadesiyle hak ediyor.
eserden şu pasajla ne demek istediğimin daha net anlaşılacağını umuyorum.

"iblis'in havva'ya söylediği sır neydi? falanca meyveyi yiyebileceği mi? yok canım. bu bir örtmeceden ibaretti. meyve cinsel ilişkiydi ve aquino'lu aziz tommasso'dan milton'a kadar herkes bunu biliyordu. nasıl biliyorlardı? yaratılış'ın hiçbir yerinde şu denkleme dair en ufacık bir ipucu dahi yoktur: yasak meyve eşittir günah eşittir cinsel ilişki. doğru olduğunu biliyoruz çünkü insanoğluna dair böylesine önemli tek bir şey olabilir. cinsellik."

bir çiçek

avni
insanı hiç yoktan var eden cemal süreya şiiri.

bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,
bir yanlışı düzeltircesine açmış;
gelmiş ta ağzımın kenarında
konuşur durur.

bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
güverteleri uçtan uca orman;
aldım çiçeğimi şurama bastım,
bastım ki yalnızlığımmış.

bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

(bkz:güz bitiği)

abdullah çatlı

avni
deniz gezmiş ile bir tutanlara şu basit soruları soruyorum?
uluslararası sömürünün görünen yüzü nato ve amerika politikalarına karşı mısınız?
bu soruya cevabınız hayır ya da muallaksa gerisini okumayın siktir edin basın eksiyi geçin.
eğer ilk soruya cevabınız evetse nato askeri kamplarında eğitilen bu şahsın miliyetçiliğini geçtim sağcılığı uluslararası sermayenin paralı askerliği değise nedir?
deniz gezmiş kaç insan öldürmüş bu insan fiilen öldürdüklerini bi kalem geçiyorum uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ile kaç masumun kanına girmiştir?

zengin itiraf

mia
her şey artık baymaya başladı... ideallerimden, sırf süslü ve görkemli diye onları uzun süre isteyip, daha sonra istemediğimi fark edip vazgeçtiğimden beri ruhum hep çökük...

üniversite sınavına tekrardan girdim. şu anki bölümümde geçirdiğim zamanı çöpe atıp yeniden şansımı denedim, daha sonra farkedeceğim istemediğim ideal için.
duble hata yaptım, ama pişman olmama rağmen canımı daha çok sıkan durum belirdi, ben ne yapacağım?

yaş dayanmış 21'e,
bursun yattığı hesapta kalmış 10 lira,
sınav sonuçlarının açıklanmasına var daha 4 gün,
ve önümde kullanabileceğim kalmış tek bir şans.

bu tercihim beni memnun eder mi?
bavulları toplayıp okumaya başka şehre gitmek beni tatmin eder mi?
hayattan ne isteyeceğimi bilmediğim, o saklı ve gizemli yere ulaşabilecek miyim?

...

berlitz

mia
dünyanın en çok satan turistik amaçlı kitaplara sahip yayınevi.


zenginsozluk.com/foto

gideceğiniz ülkede bir iki kelam etmelik dil mi öğrenmek istiyorsunuz? alın size muhteşem phrasebook!

gideceğiniz yerin iklimini, turistik yerlerini, müzelerini, heykellerini, ulaşımını, konaklamasını ve bu önemli bilgilerin yanı sıra orayla ilgili incik boncukluk tüyoları mı öğrenmek istiyorsunuz? alın size binbir çeşit rehberden biri! hem şehir hem ülke rehberlerinin arasında mutlaka gideceğiniz yerin bol haritalı kitabı vardır bunlarda. almayan bin pişman, alan da seyahatin sefasını çekiyor işte! ehe.

edit: bunların türkçe basımlarını d&r'da bol bol bulabilirsiniz...

türk kadınlarının aşırı egoist olması

leonidass
Ego kadının göbek adıdır.

Bu sözler kadını aşağılamak için değil sadece kendi özel alanını yaratmaya çalışmasının bir sonucu olduğu için böyledir.
Memleket insanı kadının araba kullanmasına dahi yeni yeni alışıyorken özel alan oluşturmasına alışmak zaman gerektirir.
Kadın da gelen baskıya karşı tepkisini ölçemeden hareket eder. bu da aşırı ego patlamasına neden olur.
Hem itici gelir hem de egoist.

yalnızlık

quares
"ne
neyi
neyle örterse örtsün,
her şeyin bir göstereni vardır.

yalnızlığı gösterense, her şeydir."

"hangi yola koyulursak koyulalım, yalnızlık hep yoldadır. her yere ve her şeye ondan gidilir ve ondan gelinir."

hasan ali toptaş

ben şu içkiyi içiyorum diye reklam yapan insan

kaptonur
Bunun bir üst versiyonu da "ben çok pis içerim" diye övünen insandır. Çok pis içki içerim diyen bir insanla karşılaşmışsanız kesinlikle beraber içmeyin. %90 ihtimalle götü ile içiyordur. Ben çok pis içerim deyip kafayı bulduktan sonra altına sıçanı gördüm. Ciddi anlamda söylüyorum bildiğiniz dışkı. Adam altına sıçtı ya!

savaşın ve ölümün güncelliği

blackandwhitememories
Sigmund Freud tarafından kaleme alınmış bir incelemedir.

'Savaşın Düş Kırıklığı' ve 'Ölümle İlişkimiz' adlarını taşıyan iki bölümden oluşmaktadır. "Yaşama katlanmak istiyorsan, ölüme hazırlan." şeklinde bir özdeyişle bitmektedir.

"Bir insanın karakteri dediğimiz ve bilindiği üzere "iyi" veya "kötü" kavramlarıyla son derece yetersiz bir sınıflandırma yapabileceğimiz şey ancak bütün bu tür "güdü yazgılarının" alışılmasından sonra ortaya çıkmaktadır. İnsan nadir büsbütün iyi veya büsbütün kötüdür, genellikle bir ilişkide "iyi" olabilirken, bir diğerinde "kötü"dür veya bir takım dış koşullar altında "iyi" "kötü"dür. Çocuksu varoluşun güçlü "kötü" kıpırdatılarının yetişkinlik çağında genellikle belirgin bir biçimde "iyi"ye dönmesinin koşulu olması deneyimi de ilginçtir. Çocukken son derece bencil olanlar en yardımsever ve kendini feda etmye en hazır yurttaşlar hâline gelebilmektedir; merhamet sahipleri, insan dostları, hayvan severler küçük sadistlerden ve hayvanlara eziyet edenlerden çıkmaktadır."