quares

(bkz:#83457)

Şehzade mustafa'nın ölümünü muhteşem yüzyıldan öğrenen halkımız, şaşırtmadı. Xd

Keşke türkiye'de ki siyasetçilerin de yalan söyleyince burnu uzasa. Ama bizimkilerin yüzü bile kızarmıyor.

Millet iyice kafayı yedi.

Anonim

(bkz:azrail dur allahını seversen zaten ortalık karışık)

Gecenin saat 3'ünde bim övülüyorsa ülke harbiden ekonomik krize girmiş demektir.

Yıllardır marx okurum, temel sonuç açık ve net şudur : "yakarsa dünyayı garipler yakar."

Bir futbol müsabakasında araya atılan pasla depara kalkan takımın oyuncusunun topun üzerine basarak beklemesi. > melih gökçek'in dinazorlarının sürülmesi.

Enflasyon gibidir, gittikce büyür, büyür, büyür tüm her yerini sarar ve sonunda kalıcı hasarlara yol açar, sende faiz artırarak geçeceğini düşünürsün ama bilmezsin ki faiz de sana zarar.

Ulan ekonomi psikolojimizi bozdu be.

(bkz:önemli olan nicelik değil niteliktir)

Şu sözden sonra zengin sözlük adına izmir büyükşehir belediye adayı yapmanız lazım beni. Hazır başkan da gidiyor, ne dersiniz eyyyyy zengin sözlük halkı. Halkım.

(bkz:yaran yanlış okumalar)

Her yaptığını burcuya yükleyen insan.


İlk okuduğumda sırrı süreya önder gibi ne etti la bu burcu size bakışı attım

Hayatımda tanıdığın en zengin ve en gaddar insan haldun abiydi, balıkesir de yaşıyordu, dayımında yakın arkadaşıydı, poşet şirket açmıştı, yani görünüşte bir şirketi var gibiydi ama asıl parayı kaçakcılık yaparak kazanırdı, neyse bir gün dayımla birlikte evine gitme fırsatım oldu, ama o nasıl ev, yaa ev demeye bin şahit, kibar feyzo filminde ki şener şen'in evi gibi. Neyse dayım paldır küldür içeri girdi, ben de fakirim garibanım tabi ayakkabılarimi çikararak içeri girdim. Meğerse ayakkabıyla giriliyormuş. Bunlar bana bir gülmeye başladı nihohahahaha diye 4 5 yerden evin içinden insanlar bana gülüyor daha 7 yaşındayım en fazla, göbek bağımı elimde taşıyorum, hastane bagcesinden falan geçersek gömeyim diye yani o yaşlardayım daha adamlar bana paldır küldür gülüyor. Ulan kapıya çıkıp ayakkabıları alsam da zaten ayrı rezillik, ben de öylece kalakalmıştım, galoş giydirmişlerdi, ulan çorap varken ayağa galoş giydirmek firavunun bile aklına gelmez piçler! Bu nasıl bir aşağılama? Neyse sonra anladım o gün zengin gülüşü ne demekmiş. Ulan ayrıca bu yaşima geldim hâlâ üzerimden atamadım o travmayı, bir eve gireceksem benden önce girene bakıyorum, ağırdan alıyorum. O aykkabıyi çıkartıyorsa öyle çikarıyorum. Lan psikolojimi bozdunuz şerefsizler

(bkz:umarım sözlük bu yüzden bölünür)

Karşılamayı azrail yaptığına göre, bu yazar yeni hedefimiz jsjsjsjsjs yok yok şaka bir yana, hoşgelmiş yazar.

Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya

Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar
Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya
Yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı
Bakıp kapatıyorlar
Geceye giriyor türküler ve ince şeyler

"Memelerinde biraz irin, biraz balık ve biraz gözyaşı
Bir dev oluyorsun deniz deniz deniz
sisin dere ağızlarından sokulup akşamları
Fındıklarımızı basıyor
Neyleriz kararan tomurcukları
Çocuklarımıza yalvarıyoruz: Aç durun biraz
Tecimenlere yalvarıyoruz:
Bir "Hotel" bir gizli evlenme az çiziniz
Bir banka az çiziniz bir yalvarma
Bizden size ve sizden dışardakilere

Karılarımızı yolluyoruz tırnaklarını kesmeye ve demeye
-Evet efendim-
Çocuklarımızı yolluyoruz dilenmeye
Bizler gidiyoruz yatağımız tanrıya emanet
Yazların motorlu çingeneleri

Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya

Baba evleri, ilk kez girilen ırmağa dönüş
Toprağa tutku, kendinden dolayı
Kulaklarımızı tıkıyoruz: Para para para
Kulaklarımızı açıyoruz: Kavga kavga kavga
Sorar belki biri: Kavga ama neden kavga
Komşumuza sonsuz balta, karımıza yumruklar içinde
-Bilmiyoruz neden kavga.


Sonra kasabanın cezaevinde
Silgimizi göz önüne yerleştiriyoruz
Günlerimiz iterek genişletiyoruz
Yer açıyoruz karılarımızı düşünmeye
Bizsiz geçen menevşeyi düşünmeye

Durup ince şeyleri anlatmaya
Kimselerin vakti olmasa da
Okulların kadın öğretmencikleri
Tatil günlerini çoğaltsalar da
Kutsal nemiz varsa onun adına
Gözlerimiz için bağlar dokusalar da
Birikimler ve çizgiler gitgide gitgide
Açmaya ilkyaz çiçekleri

Bir gün birileri öte geçelerden
Islık çalar yanıt veririz

Gülten AKIN

Şuan eminim tüm ege kıyısında ki yerlerde 3 kişiden 1'i bile olsa bu düşünce hakim. Ulan adamın belki komple binasi uçucak ama kafası hâlâ çatıda ki çanak antende.

İnsanı hüzünlendirir, sigaraya alkole ve bilimum tüm kötü şeylere teşvik eder.
Sizin sattığınız ev değildir artık o ev, o ev başkasınındır, siz ise uzaktan uzaktan iç çekip, ulan niye sattık be triplerine girersiniz. 50 bin tl'ye sattığınız ev 500 bin tl olmuştur. Yılın enayisi ödülünü kaldırmanız içten bile değildir.

Beş kardeş diye bir dizi vardır bilen bilir, orada ki kardesler başları sıkışınca canannn yengeee diye bağırırlardı ve canan yenge onları kurtarırdı.

Bonnie'de sözlüğümüzün canan yengesi gibi. :)

Konkordato ilan etti sanırım

Mahalle bakkalınız sağlık takıntısı olan biriyse garip olayların yaşanması muhtemeldir. Akşam yemegine eşlik etsin diye Kola almak için evden çıkıyorum, Bakkal şevki amca "kola mı aman diyiimm quares, kola kısır yapar mazallah, al sen şu 1 kilo yoğurdu su katıp ayran yaparsınız diyor, ve 1 kilo yoğurt alıp geri dönüyorum.
Çok yaşlı biri olduğundan mahallede kimse kıramıyor şevki amcayı.
Lan mahallede çocuklar cips yer, çikolata yer, ne bileyim bisküvü falan yer yahu bizim mahallenin çocukları keçiboynuzu yiyor, abi çocuklara yapma bari bunu.

Günümüzde bu klişenin yerini bitcoin alacaktır.

(bkz:al şu bitcoinleri kızımın peşini bırak)

(bkz:#82117)


Kaybettiğim 50 lirayı bularak beni mutluluktan ağlatan yazar. Bu devirde böyle insanlar kaldı mı kuzum?
Bir de petrol ofisinin adresini alabilirsem çok iyi olur xd.

Kızlı erkekli kalınması ülkede ki malum iktidar ve yan komşu keriman abla tarafından hoş karşılanmaz.

Hayatta daima gerçekleri savun! Takdir eden olmasa bile, vicdanına hesap vermekten kurtulursun.

Che Guevara

bir uçaktayız ucagımız adı x olsun ve yolcuların her birinin önünde sadece tek bir kanalı izleyecebilecegi bir televizyon bulunsun. Televizyonda yayın yapan kanal da pilotun olsun.

Yolcuların hepsi uçakta ki güvenliklerinden hiç endişe etmesin, kaptana güvenleri tam olsun. Izledikleri televizyondan da penguen belgeselleri yayınlasın, kaptan ne derse onu yapsınlar. Mesela Yolculuk sırasında uçağın yükselmesi için kaptan anons yapsın ve ellerinde ki paraları uçaktan atsınlar.

Daha sonra uçakta yolunda gitmeyen şeyler olsun lakin bunu yolculara belli ettirmemek için uçakta her şeyi günlük güllüstanlık gösterilsin, uçak son sürat yere doğru çakılırken bile uçağın içinde ki teknolojiden bahsedilerek yolcuların ağzı açık bırakılsın, penguen belgeselleri devam etsin falan ve bir anda uçak okyanusa düşsün, penguen belgeselleri kesilsin, ve nihayet emniyet kemerlerinden kurtulan yolcular aslında uçağın o kadar da iyi olmadığını ve bu uçaga neden bindiklerini birbirine sormaya başlasın. Ama her şey için geç diye düşünürlerken bir deniz altı uçaga doğru gelsin ve pilotu alıp gitsin. Geri kalan yolcularda biraz önce izledikleri belgesellere konu olacak bir tragedyada yaşamları için mücadele etmeye çabalasın.

Ve tüm umutlar tükenmişken bir penguen sürüsü gelip uçağı kaldırıp tekrar eski haline getirsin? ( tabi şu son söylediğim şey anca onur ünlü'nün senaryolarında yaşanır)

Benim dizelerim denizden geçer,
Bir kadın simit atar martılara,
Bir müzisyen olur gemimde,
Babalar balık tutar, çocuklar koşturur şiirlerimde.

Benim dizelerim denizden geçer,
Kafiyelerim yosun kokar mesela,
Kalemimle denizden alırım hecelerimi,
Gökyüzüne bakarım tüm şiirlerimde.

Benim dizelerim denizden geçer,
Hasret ve ayrılık hiç olmasın diye,
Yeryüzünün tüm suları yoldaştır bilesin,
Hadi bir öpücük ver de şiirimde senin de adın geçsin.

Quares...