confessions

quares

1. nesil Yazar - Eski sevgili hüznü

  1. toplam entry 805
  2. takipçi 25
  3. puan 16487

kollektif ikiyüzlülük

quares
iki çeşit ikiyüzlülük vardır. birincisi bireysel ikiyüzlülüktür bu normal karşılanır ve normal karşılanması çok doğaldır, lakin bir de kollektif ikiyüzlülük vardır ki eğer bu normal karşılanıyorsa toplum tarafından, ülke bataklığa sürükleniyor demektir.
bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığıyla hareket ediyorsa ülkenin çoğunluğu ve kendinden olmayana vatan haini diyorlarsa hatta bazı yavşaklar tarafından bizden olmayanların karıları helaldir diye kalleşce açıklamalar yapılıyorsa neyse kısa kısa örneklerle bir şeyleri anlatmaya çabalayacagım, ilk önce şunu belirtiyim çok sinirliyim sözlük. oğluna okul pantolonu alamadığı için intihar etti bir tane baba, biraz önce okudum bu haberi, altında da başka bir haber vardı şu büyük şirketlerden birinin başkanı aynı gemideyiz falan bir şeyler geveliyordu kimsede çıkıp biz gemiye binmiyoruz vapura biniyoruz ki onun içinde kart kullanıyoruz demedi mi?

ya bir baba oğluna pantolon alamadığı için kendini astı lan kıyamet neden kopmuyor? şanlıurfa da işcinin biri kendini yaktı lan daha ne olsun. 3. havalimanı işcilerini mısırda ki firavunların bile aklına gelmeyen şartlarda çalıştırıyorlar işcilerden iki üç tanesi isyan edince bir gece sabaha karşı gözaltına alıp bunlar yeni bir gezi parkı komplosu yapmak istiyorlar demek kolay. sen o işcilere üç kuruş maaş ver ayrıca işcilerin istedikleri isteklerde şöyle bir istek var ya 'tahtakurusu sorunu çözülsün' insaf be kardeşim, hani mazlumun yanındaydınız? e bir de şöyle insanlar türedi, ya çalışmasınlar o zaman beğenmiyorlarsa? e be amip, ülke ekonomik krizdeyken, ülkede neredeyse tüm firmalar işten çıkarma yaparken ve senin gibi yalaka şerefsizler türemişken dört bir tarafta o adam bir daha nasıl iş bulucak? o adamın yerine getirmekte olduğu sorumluluklar olmasa zaten o adam o kadar ağır şartlarda çalışmaz zaten, adam çalışayım diyor yani itirazıda yok ama diyor ki tahtakurusu olmasın bari uyuduğum yerde. sen de diyorsun ki iş beğenmiyorlar gitsinler, ulan bir de bunu diyenler peygamberi ağzından düşürmeyenler, islamı ağzından düşürmeyenler ama onların asıl amacı bakara makara kendilerine bir çıkar sağlamak. ama peygamber efendimizin şefaati sizin üzerinizde olmayacak. bir tarafta oğluna pantolon alamadığı için intihar eden baba bir tarafta milyon dolarlık patek philiipe marka saat takan zibidiler.

aynı gemideyiz sözüne inanan insanlar içinde şunu söyleyeceğim:
titanicte bir sahne vardı bilen bilir gemi yavaş yavaş su almaya başlıyordu, kamaralar sadece zenginleri alıyordu gemiden ve onlar tahliye ediliyordu, fakirler ise geminin en alt kısımlarında bırakılmış ve kapılar üzerlerine sürgülenmiş bir şekilde bekliyorlardı, kapıların önünde görevliler vardı ve fakirlerin yukarıya çıkıp özgür kalmasına engel oluyor ve onları bilerek ölüme terk ediyorlardı, gemi yavaş yavaş su almaya devam ediyordu ve tabi sonunda o bariyeri aşıp yukarıya doğru çıkabildiler ama çoğusu için bu çok geç kalmış bir özgürlüktü.

oğluna pantolan alamadığı için kendini asan babayı unutma...

geceye bir şiir bırak

quares
Beşikler vermişim Nuh'a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun ?

Utanırım,
Utanırım fıkaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?

Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?

Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu'yu,
Karayılanı,
Meçhul Askeri...
Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?

Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.

Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Herbiri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?
Seni, anlatabilmek seni

Ahmed ARİF

zengin sözlük

quares
değerli romalı dostlar, uyku faşizmine direnen güzel insanlar, ohaldeyiz diye sevgiliye name yerine kararname gönderen memurlar ( ohal kalktı yuppi xd) ve saygıdeğer papua yeni gineliler ve çok sayın cibutililer hepinize iyi geceler

yezid'in tarafında duranlar

quares
Bunlar kerbalada peygamber efendimizin torunlarını susuz bırakıp çoluk çocuk demeden katleden insanlarla aynı tarafta. Bunlar hz. Ali'yi arkadan hançerleyenlerle aynı tarafta. Bunlar medineyi mancılıkla ateşe verenlerle aynı tarafta. Yüzyıllar önce ali'yi arkadan hançerleyenler, yüzyıllar sonra ali ismaili arkadan kalleşce vuranlarla aynı kişiler. Yüzyıllar önce kerbala katliamını yapanlarla, yüzyıllar sonra madımakta şairleri yakanlar aynı kişiler.

yazarların başlarına gelen absürt olaylar

quares
üniversitede ilk yılım , daha 2 ay geçmiş , arkadaşlarla tanışma evresi daha , ama erzurumlu bi arkadaşım var haldun , ve izmirli bir arkadaşım var kemal . herneyse dersteyiz yine bir gün , hiç dinlemiyorum hocayı , tek amacım yan tarafta bazen göz göze geldigimiz kıza bakmak . bir anda haldunun kolumu kırarcasına beni çekiştirmesine kız da gülüyor , halduna dönüyorum . noldu diyorum , hoca kısa film çekilecek üçlü gruplara bölünücekmişiz dedi duymadın mı ? 
diyor , ders bitiyor , kemal ve haldunla niyeyse göz göze geliyoruz ve ben kıza yöneliyorum , pardon düşerken canınız acıdımı diye soruyorum ? kız nerden diyor , cennetden diyorum :) klasik taktik , kız gülümsüyor , bu kötü şakayada güldüyse zaten tamamdır diyorum ve hocanın dedigi 3 kişilik film ekibi için kız ve kızın yanındaki arkadaşını buluyorum . anlaşıyoruz . dışarda haldun ve kemali görüyorum , olum bi kız için arkadaşlarını sattın değer miydi lan diyor . ben değmez diyip koşa koşa kızın yanına giderek film ekibinden ayrıldığımı söylüyorum , ve arkadaşlarımıda alarak filmi çekmek istedigim yere doğru bir araştırma yapmak için yola çıkıyorum .

arkadaşlarım onları çok sevdiğimi zandediyor ama alakası yok ben pavyon kültürünü yansıtacak bir film çekmeyi düşünüyorum e kızla ilk hafta laps diye pavyona gitsek hiç hoş bişey degil ve ben hayatımda hiç pavyona gitmedim .ama yerlerini bilirim , aslında bilmemde , taksimde vardır allah büyük bulucaz artık bi tane pavyon ilk olarak gözlem yapıcaz diyorum . arkadaşlarımla okuldan çıkıp taksime doğru gidiyoruz . istiklal caddesi üzerinde sağa sola bakınarak şaşkın şaşkın yürüyoruz , haldun namaz saati geldi diyor bu yakınlarda bi cami varsa ben bir camiye gidiyim diyor , haldun biz pavyon arıyoruz ne camisi diyorum , tövbe bilmem ne diyerek beni geri savuşturuyor . firüzağa camine gidip ikindi namazını kılıyor , ben ile izmirli arkadaşım kemal da dışarda onu beklerken yarım ekmek döner yiyoruz , haldun geliyor , allah kabul etsin deyip , cami aman ne camisi pavyon aramaya devam ediyoruz . bir iki pavyon buluyoruz da kapalıyız bu saate diyor , bazıları bana sen çocuksun deyip kimlik sorunca , kimligimi yanıma almadığım aklıma geliyor ,kapıda abi bi arkadaşa bakıp çıkıcaz deyip şaka yapıyorum ama kimse gülmüyor :((( biz yolumuza devam ediyoruz ve havada kararıyor , iyice akşam oluyor , istiklal caddesi boyut degiştiriyor resmen , insanlar açılıp şaçılıyor , haldunun tövbeyle geri püskürtme çabalarıda yaramıyor istiklal caddesine . herneyse en sonunda bir pavyon buluyoruz ama , keşke bulmasaydık diyorum , bilen bilir çilem diye bir mekan var istiklalde , sahibini sonradan öğreniyorum , içeri giriyoruz bir masa kuruluyor falan hayatımda ilk defa görüyorum , içerisi yaşlı amca kokuyor ama , resmen 8 hanzoya 1 konsomatris düşüyor , neyse biz azar azar içmeye başlıyoruz , hemde gözlem yapıyoruz , fazla alkol almayan birisiyim hatta hiç içmem neredeyse ama bende içmeye başlıyorum , uzaktan 55 60 yaşlarında bi dayıyla göz göze geliyoruz , ulan ben bu dayıyı bi yerden hatırlıyorum diyorum ama nerden , dayıda bize doğru yavaştan yavaştan yaklaşmaya başlıyor ve bana çok dikkatli bakıyor , ulan benim kafam ne ara bu kadar güzel oldu diye gözlerimi ovmaya başlıyorum , gelen dayı vayy querescim hoşgeldin sefa geldin mekanı şereflendirdin diyor , bu gelen dayı babamın çocukluk ve lise döneminden arkadaşı , ali abi sen pavyon köşelernine nasıl düştün güzel abim diyorum , ali abi kahkahayı patlatıyor , aslanım ben buranın sahibiyim , o denyo baban söylemedimi sana diyor , yoo diyebiliyorum sadece , içimdende ulan baba 19 yaşına gelmişiz pavyon sahibi arkadaşın var oğluna nasıl söylemezsin diye babama sitem dolu sözler söylüyorum , herneyse biz ali abiyle biraz muhhabet ediyoruz , çocukların sıkıldığını fark edip , hadi biz kalkalım diyorum , ali abi bırakmıyor , bidaha davranıyorum oturun ve bekleyin diyor , cansu diye içeri bağırıyor , allah sizi inandırsın içerden biri çıkıyor varya off yok böyle bişey , bizim koyu müslüman halduna 1 haftada das kapitalı ezberletir , öyle bir hatun , sonra selma ve adı aklımda olmayan bir kız ismi ama biraz değişik bağırıyor , bu kızlar geliyor otuyuor yanımıza , ismi değişik olan kız da bana düşüyor , kızın ismi şvaştuyrean gibi birşey , ama güzel kız lakin ismini söyleyemeyince sohbeti açamıyorum , resmen pavyona gidip konsematrisin ismini teleffuz edemiyorum diye eli boş dönücem , ama bendeki heyecanı bir görseniz varya , birde lisede ilk gün teoman komutan biz kimiz diye sorunca bu kadar kekelemiştim , neyse kız bana sude de diyor ve gülümsüyor , tamam diyorum bir sessizlik olşuyor ikimiz arasında , ama yan masayı bir görseniz varya kızları götürdü bunlar , bizim aramızdaki sessizliğide çalan telefonum bozuyor , uzaktan da ali abinin pis pis sırıtışını görüyorrum , arayan babam , kıza sen burda bekle diyorum dışarı sesiz bir ortam arıorum babama telefonu açmak için , alo baba demeden babam , vayyy kerata büyümüşde karıya kıza mı gidermiş diyor , yok baba oraya film çekmek için gittik diyorum , ooo oğlumuz porngrafig fimlerde de oynuycak he helal aslanıma diyor , iş ters tarafa gidiyor , tamam baba ben seni sonra arasam mı diyorum , olur tabi başarılar aslanıma diyor ve telefonu kapıyor , askeri okul sınavına girşimde yanımda olmayan babam ilk pavyon denememde yanımda oluyor , kızın yanına tekrar geliyorum bu beni bekliyor orada sessiz sessiz , sen niye burada çalışıyorsun diyorum bi anda , kız şaşırıyor ve evlenelim o zaman diyor , gülümsüyorum çünkü o gün başka biri yine bana şunları demişti , sanki evlenicez he ilerde unutursun zaten beni , hala unutamıyorum bu sözleri söyleyen gözleri ama neyse ,kızla uzun uzun konuşuyoruz , ama saçma şeyler , kıza emek sömürüsünden bahsederken durduruyorum kendimi , yanımdakilere hadi kalkın gidelim bu kadar senaryo bize yeter diyorum , olum dur eğleniyoruz işte diyorlar , hem selma bize gelicekmiş siz bugün otelde kalın diyor haldun , olum haldun 2 saat önce camide allaha bunun için mi dua ettin müptezel pezevenk kalk lan diyorum , kalkıyoruz , sude ( şvaşsteynhdg) ile vedalaşıp ayrılıyoruz , yanağımdan öpüp hafif tebessüm ediyor , yeniden gel diyor , tamam deyiip çıkıyorum , tam çıkarken de ya sen çocukmuşsun resmen ay ne kadar tatlı ya , karanlıkta fark edememişim yaşın kaç seni buraya nasıl aldılar diyor :( arkadaşlar gülmekten çatlıyor tabi , bende hızlı adımlarla çıkıyorum , ali abi üçret falan almıyor , şu kızıda kovmasını söylüyorum ve bidaha uğramamak üzere çıkıyorum mekandan . çıkarkende bizim çocuklara , eğer gülen olursa vururum diyorum , bunlar kendileniri tuta tuta gülüyorlar kızın söylediklerine ama olsun :) neticede güzel ve komik bir kısa film çekip sınıf birincisi oluyoruz .




2018 senesinde yol yaptık diyerek oy istemek

quares
(bkz:##77698)

bir tane yazar arkadaş demiş ki "diğer iktidarlar uçak yaparken bu adamlar yol yaparak mı başa geçti acaba? bi de bunu düşünmek lazım bence." çok kısa bır cevap vermek istiyorum türkiye'de ilk uçak konusunda nuri demirdağ kimdir bir baksın, türkiye'de ilk uçağın cumhuriyetin ilk yıllarında üretildiğini görecektir. ki kaldı kı mevzu uçak üretme mevzusu değildir, diğer iktidarlar dönemiden bakıcak olursakta hiçbir iktidar milletin malı olan şeker fabrikalarını üç kuruş paraya satmamıştır.

ve bence en önemlisi ise hiçbir iktidar döneminde türk silahlı kuvvetlerinin genelkurmay başkanına terör örgütü lideri denmemiştir.



bir yazarın ünvanı değiştirilsin hareketi

quares
Başlığı değiştiren zengin sözlük yönetimi ne yapmak istemektedir! Bu sözlüğün beka sorunun çözümü için tüm yazarları meydanlara davet ediyorum. Bu sözlük sahipsiz değildir, bu sözluk bir diktatöre teslim edilemez. Bayrağıni alan tüm yazarlari meydanlara davet ediyorum.

Seni başkan yaptırmayacağız!
7 /