%99 dürüstlük içeren bir dertleşme türüdür. İyi bir terapi yöntemidir. Tabii cılkını çıkarmamak gerekir. Gün gelir birlikte kahve içsek mi ? Denebilir.
hiç tanımadığın biriyle dertleşmek
anonimliğin vardığı rahatlıkla yapılan dertleşmedir.
bazen öyle daralıyor insan. ailesiyle, arkadaşlarıyla bir şeyler paylaşmak istiyor. çok doğal ve beşeri bir durum bu. Ama sonrasını düşünerek hep vazgeçiyor. "dertleşme" anı ile kalsın istiyor sadece karşısındaki. Oysa ailesi de arkadaşları hayatında var olmaya devam ediyorlar. daha da kötüsü bu dertleşme sırasındaki şeyleri sizin hakkınızda bir veri haline getirerek.
şimdi tabiki de yakınlarınız sizinle samimi bir şekilde dertleşmiyor sonucunu çıkaramayız bundan. Ama insan yapısı işte. o bilgi aktarımı olduktan sonra bir şey olmamış gibi devam edemiyorlar. Sizi her gördüklerinde, sizle her konuştuklarında anlattıklarınız geliyor akıllarına. Hatta bazen sinir dolu bir anda yüzünüze vurabiliyorlar onlara itiraf ettiğiniz hatalarınızı.
hem insan dertleşirken savunmasız dertleşmek ister. Tüm kalkanlarını indirir, zayıf kalır karşısındakine. bu da tanıdığınız insanlarla dertleşince çok büyük sorun oluyor. belki dertleşirken zayıf halinize gerçekten üzülüyorlar, anlamaya çalışıyorlar. Ama sonrasında sonu gelmez bir acıma süreci başlıyor. Size hep o gözle bakıyorlar. Sizi hep o kalkansız, savunmasız halinizle görmeye başlıyorlar.
Bazen de atlatıyorsunuz bazı şeyleri Dert ettiğiniz şeyleri etmez oluyor, geride bırakıyorsunuz. Ama bu sefer de onlar bırakmıyor. Böyle olunca siz de bırakamıyorsunuz. Çünkü anlattınız bir kere. Anlatmamış olamıyorsunuz.
yani, tanımadığın ya da tanıdığın kişiyle dertleşmek aslında çok da farklı değil olay esnasında. Gerçekten dertleşmek isteyen insan zaten dürüst olur anlatır. Farklılık olayın sonrasında gelişiyor. seni tanımayan insanlar hayatlarına devam ediyorlar, sen de devam ediyorsun. bir mesaj kadar yakın olsalar da aynı zamanda o kadar da uzaklar. ama tanıdığın insanlar o dertleşmeye bir süre sonra "veri" gözüyle baktığı için iyi ya da kötü, acı ya da tatlı bir veri vermiş oluyorsun sadece onlara. öyle işte.
bazen öyle daralıyor insan. ailesiyle, arkadaşlarıyla bir şeyler paylaşmak istiyor. çok doğal ve beşeri bir durum bu. Ama sonrasını düşünerek hep vazgeçiyor. "dertleşme" anı ile kalsın istiyor sadece karşısındaki. Oysa ailesi de arkadaşları hayatında var olmaya devam ediyorlar. daha da kötüsü bu dertleşme sırasındaki şeyleri sizin hakkınızda bir veri haline getirerek.
şimdi tabiki de yakınlarınız sizinle samimi bir şekilde dertleşmiyor sonucunu çıkaramayız bundan. Ama insan yapısı işte. o bilgi aktarımı olduktan sonra bir şey olmamış gibi devam edemiyorlar. Sizi her gördüklerinde, sizle her konuştuklarında anlattıklarınız geliyor akıllarına. Hatta bazen sinir dolu bir anda yüzünüze vurabiliyorlar onlara itiraf ettiğiniz hatalarınızı.
hem insan dertleşirken savunmasız dertleşmek ister. Tüm kalkanlarını indirir, zayıf kalır karşısındakine. bu da tanıdığınız insanlarla dertleşince çok büyük sorun oluyor. belki dertleşirken zayıf halinize gerçekten üzülüyorlar, anlamaya çalışıyorlar. Ama sonrasında sonu gelmez bir acıma süreci başlıyor. Size hep o gözle bakıyorlar. Sizi hep o kalkansız, savunmasız halinizle görmeye başlıyorlar.
Bazen de atlatıyorsunuz bazı şeyleri Dert ettiğiniz şeyleri etmez oluyor, geride bırakıyorsunuz. Ama bu sefer de onlar bırakmıyor. Böyle olunca siz de bırakamıyorsunuz. Çünkü anlattınız bir kere. Anlatmamış olamıyorsunuz.
yani, tanımadığın ya da tanıdığın kişiyle dertleşmek aslında çok da farklı değil olay esnasında. Gerçekten dertleşmek isteyen insan zaten dürüst olur anlatır. Farklılık olayın sonrasında gelişiyor. seni tanımayan insanlar hayatlarına devam ediyorlar, sen de devam ediyorsun. bir mesaj kadar yakın olsalar da aynı zamanda o kadar da uzaklar. ama tanıdığın insanlar o dertleşmeye bir süre sonra "veri" gözüyle baktığı için iyi ya da kötü, acı ya da tatlı bir veri vermiş oluyorsun sadece onlara. öyle işte.
Eskiden anlamlı gelirdi bu bana, artık zor geliyor.
Eskiden derdimi anlatana kadar o derdin bana neden dert olduğunu, olayın arka planını, kişileri vs. anlatacak enerjim vardı. Üşenmek nedir bilmiyor, derdim net anlaşılsın diye ne gerekirse yapmaktan gocunmuyordum. Şimdilerdeyse işler değişti. Karşımda beni zaten tanıyan, en az cümleyle kendimi en çok anlatabileceğim insanlar arıyorum. Sıfırdan başlamak külfet geliyor. Hâl böyle olunca da dertli de olsam sırf kimse neyim olduğunu sormasın da anlattırmasın diye şen şakrak görünmekten kasım kasım kasılıyorum.
Elimde olsa kendimi tasarruf modunda kullanacağım hatta, öyle bir bıkmışlık bendeki. Neyse, yaz gelince geçer.
Eskiden derdimi anlatana kadar o derdin bana neden dert olduğunu, olayın arka planını, kişileri vs. anlatacak enerjim vardı. Üşenmek nedir bilmiyor, derdim net anlaşılsın diye ne gerekirse yapmaktan gocunmuyordum. Şimdilerdeyse işler değişti. Karşımda beni zaten tanıyan, en az cümleyle kendimi en çok anlatabileceğim insanlar arıyorum. Sıfırdan başlamak külfet geliyor. Hâl böyle olunca da dertli de olsam sırf kimse neyim olduğunu sormasın da anlattırmasın diye şen şakrak görünmekten kasım kasım kasılıyorum.
Elimde olsa kendimi tasarruf modunda kullanacağım hatta, öyle bir bıkmışlık bendeki. Neyse, yaz gelince geçer.
dönem dönem geçmişte yapmış olduğum bir eylemdir.
karşındaki kişiyi tanımadığın için çeşitli rollere girmek zorunda hissetmiyorsun, bunun getirdiği özgürlük ile dilediğin konuda dilediğin rahatlıkla, dilediğin kelimeler ile kendini gönül rahatlığı ile ifade edebiliyorsun.
karşındaki kişiyi tanımadığın için çeşitli rollere girmek zorunda hissetmiyorsun, bunun getirdiği özgürlük ile dilediğin konuda dilediğin rahatlıkla, dilediğin kelimeler ile kendini gönül rahatlığı ile ifade edebiliyorsun.
özellikle sözlük ortamlarında mümkün olandır. aslında hiç tanımadığın biriyle dertleşmek daha kolaydır. gerçek hayatta birebir tanıdığın her gün yüzüne baktığın insanlarla dertleşmek yüzeyseldir ve çok derinlere girmeden işyerindeki problemlerden, flörtünden, ailevi veya maddi sorunlardan ufak ufak bahsedersin. ama anonim olarak takıldığın ortamda tanıştığın tiplerle dertleşmek konusunda özgür hissedersin. zihninde ne varsa dökersin ortaya. en olmadık şeyleri açık seçik anlatırsın hatta. bir nevi psikanaliz divanıdır anonim ortam.
bu kulaklar neler işitti. elbette isimleri bende saklı.. kocasını aldatan kadınlar ve bunu neden ve nasıl yaptıklarını anlatanlar da oldu. hatta karısından intikam almak için sayko planlar yapan manyaklar da vardı. insanları en iyi anonim ortamda yakınlaşarak tanırsınız. yan yana gelince o cüretkar tavırlarından eser kalmaz. sanki o cümleleri o kurmadı gibi. ilginç.
bu kulaklar neler işitti. elbette isimleri bende saklı.. kocasını aldatan kadınlar ve bunu neden ve nasıl yaptıklarını anlatanlar da oldu. hatta karısından intikam almak için sayko planlar yapan manyaklar da vardı. insanları en iyi anonim ortamda yakınlaşarak tanırsınız. yan yana gelince o cüretkar tavırlarından eser kalmaz. sanki o cümleleri o kurmadı gibi. ilginç.
gündelik hayat içerisinde oradan buraya hareket halindeyken temas halinde olduğumuz insanlara karşı bilinçli ya da bilinçsiz şekilde, bir şekil sunarız. ''ben buyum, bu da konuşma tarzım ve beğenilerim, vesairem..'' ile. bu farkında olunsun ya da olunmasın olur ve yorucudur. sebebi bilinmeyen yorgunlukları bir de burada aramalı. haricen bu çevreden tamamen uzak ve bağımsız bir ortamda gerçekleşen anonim addedilebilecek kişilerle yapılacak sohbetlerde bu tür yorgunluğa gebe işlere girilmez. ben girmiyorum en azından. güzel yanı budur. maske adıyla klişeleşmiş o tutumları göstermek zorunda kalmaz insan. tüm kendini göstermeye çalışır.
anonim olan her olay gibi bu da keyif veriyor insana, sonuçta kendinle konuşmaktan daha iyidir değil mi?
tepki falan alıyorsun. gerçi ben kendimle konuşurken de tepki veriyorum ama olsun.
kendim: sabah erken kalkarım güzel bir kahvaltı yapayım.
kendim: boş boş konuşma lan, kalkamazsın ki.
tepki falan alıyorsun. gerçi ben kendimle konuşurken de tepki veriyorum ama olsun.
kendim: sabah erken kalkarım güzel bir kahvaltı yapayım.
kendim: boş boş konuşma lan, kalkamazsın ki.
çok eskiden sohbet sitelerine girip yapardık bunu. hatta kendimizi kaptırıp olmayan dertleri edinip onları da anlatırdık. şimdi bakıca çok saçma geliyor ama o zaman güzeldi be.