#siyaset

5 haziran 2019 barış yarkadaş'ın tweet'leri

esdemirei

zenginsozluk.com/foto

zenginsozluk.com/foto

zenginsozluk.com/foto

zenginsozluk.com/foto

zenginsozluk.com/foto

zenginsozluk.com/foto

zenginsozluk.com/foto

zenginsozluk.com/foto
Eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş'ın Twitter hesabı üzerinden 5 Haziran 2019 tarihinde attığı tweet flood'udur. Tweet flood'unda geçen ifadeler şu şekildedir: “AKP ve MHP'nin üzerinde günlerce fırtına kopardığı Büyükçekmece'de ne sandıklarda ne de sayımlarda hiçbir hile / hurda olmadığı ortaya çıktı. Öyle ki; polisler neredeyse evleri tek tek kontrol etmesine rağmen, seçimin sonucunu etkileyecek herhangi bir yolsuzluk tespit edemedi. (1) AKP ve MHP'nin seçimi ısrarla iptal ettirmeye çalıştığı Büyükçekmece'nin İlçe Seçim Kurulu Başkanı Enes Sevgi ise son aylarda yaşadığı baskılara dayanamadı ve bayramdan birkaç gün önce emekliliğini isteyerek görevi bıraktı. Benzer baskılar farklı ilçelerde de yaşanıyor. (2) Birçok ilçede kamu görevlileri de memurlar da görev almak istemiyor. Kendilerine gece yarısı Sandık Kurulu üyeliği görevi tebliğ edilen yurttaşlar ise Seçim Kurullarına dilekçe veriyor ve görevi kabul etmek istemediğini belirtiyor. Çünkü kimse soruşturmaya uğramak istemiyor. (3) İstanbul seçimlerini ısrarla iptal ettirmek isteyen ve bunu başaran AKP-MHP ortaklığı, Türkiye'yi seçim yapılamayan/yapılan seçimleri sonuçlanamayan bir ülke haline getirdi. Bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir bu. Sonuçlarını hep birlikte yaşayacağız. (4) Gelelim bugüne: YSK, uğradığı baskılar yüzünden peş peşe çelişkili kararlar veriyor. Son örnek ise bunlara tüy dikti: Haklarında savcılığa suç duyurusunda bulunduğu görevlilere 23 Haziran için de görev tebliğ etti. YSK'nın bu kararı, masumiyet karinesi açısından doğrudur. (5) Zira; o görevliler hakkında soruşturma olması, suç işledikleri anlamına gelmez. Bu da görev almalarına engel değildir. Ancak asıl önemli olanı, SANDIKLARDA HERHANGİ BİR SUÇUN İŞLENMEDİĞİ; oyların çalınmadığı ve yolsuzluk yapılmadığının YSK tarafından da kabul edilmesidir. (6) YSK üyeleri bu kararlarının ardından, önce hukuksuz bir biçimde iptal ettikleri mazbatayı (bkz:#Ekrem İmamoğlu)'na vermeli, ardından ise topluca istifa etmelidir. Çünkü; hem seçimi hem de İmamoğlu seçilme yeterliliğini kaybetmediği halde mazbatasını hukuksuzca iptal etmişlerdir. (7) Ve aynı YSK üyeleri, anayasanın 141. maddesine göre, her iki iptal için de ortaya TEK BİR GEREKÇE bile koyamamıştır. Bu kararın gerekçesi yoktur. Bu yüzden, hukuki değil siyasidir! Ve dolayısıyla keyfidir! Mazbatamızı verin ve istifa edin sayın üyeler! Yapmanız gereken budur. (8)

ekrem imamoğlu'nu trabzon'da pontuslar karşıladı

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
AKP Başakşehir Medya Birimi Başkanı Şevki Mert Akın'ın CHP İstanbul Adayı Ekrem İmamoğlu'nun 5 Haziran 2019 tarihinde Trabzon'da yaptığı mitinge atıfta bulunarak 5 Haziran 2019 tarihinde Twitter hesabı üzerinden attığı, ancak sosyal medyadan gelen tepkiler üzerinden kaldırdığı tweet'te kullandığı ifade. İfadenin tam hâli şu şekildedir: “Ekrem İmamoğlu, Trabzon'da Pontus Rum Cemiyeti tarafından işte böyle karşılandı. Zira adam İstanbul'u tekrar Konstantinopolis yapan kişi. Biz demiyoruz, Atatürk'ün denize döktüğü Yunanlar diyor.”

o bir avuç insanı 1800 günde deli edeceğim

esdemirei

CHP İstanbul Adayı Ekrem İmamoğlu'nun Trabzon'un Ortahisar ilçesindeki Atatürk Alanı'nda 5 Haziran 2019 tarihinde yaptığı mitingde kullandığı ifade. İfadenin tam hâli şu şekildedir: “18 günde yaptığımız hizmetlerle bile insanımızın gönlünde taht kurduk. Tabii bu 18 gün milletimizi mutlu ederken birilerinin aklını başından aldı. Hatta 18 günde ben diyorum ki çıldırdılar. Ben var ya o bir avuç insanı 1800 günde deli edeceğim.” (Videoda 14:05 itibariyle başlıyor)

veysel eroğlu

esdemirei
Afyonkarahisar'da 2019 Ramazan Ayı sonrası katıldığı bayramlaşma döneminde CHP İstanbul Adayı Ekrem İmamoğlu için “O kişi, CHP'nin adayı ismini bile bilmiyorum şu anda. Acaba sandıktan çıkacak mı? Ama çıkmadı ki. Neticede oyları çalmışlar. Alenen oyları çalmışlar” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanlığı Irak Özel Temsilcisi ve AKP Afyonkarahisar Milletvekili.

Kaynaklar:
1- Sputnik Türkiye: “AK Parti'li Eroğlu: CHP'nin İstanbul adayının ismini bile bilmiyorum” (05 Haziran 2019)

keşke kurtuluş savaşı'nı kaybetseydik

esdemirei

2019 Ramazan Ayı sonrası bayramın ilk günü (4 Haziran 2019) Gaziantep'in Şahinbey ilçesindeki İyinacar Cami'nde bayram hutbesi veren imamın kullandığı ifade. İfadenin tam hâli şu şekildedir: “Kurtuluş mücadelesinde bizi kandırdılar. 1. İnönü'de şöyle zafer kazandılar, 2. İnönü'de şöyle zafer kazandılar. Sakarya'da şöyle zafer kazandılar. Şöyle kahramanlık yapılmış, böyle kahramanlık yapılmış. Yunanlıları denize döktüler. Nerede döktüler. Hepsi yalan, keşke o gün savaşı kaybetseydik, belki Osmanlı'yı daha sonra yeniden kurabilirdik."


zenginsozluk.com/foto
Aynı gün Gaziantep Valiliği Twitter hesabı üzerinden attığı tweet'te “İlimiz Şahinbey ilçesi İyinacar Cami'sinde bayram namazında yapılan vaazla ilgili sosyal medya ve basında yer alan haberler üzerine soruşturma başlatılmıştır” ifadelerini kullanırken aynı gün açığa alındı.

Kaynaklar:
1- Sputnik Türkiye: “Gaziantep Valiliği'nden 'Keşke o gün savaşı kaybetseydik' diyen imam hakkında açıklama” (04 Haziran 2019)
2- Sputnik Türkiye: “Bayram vaazındaki sözleri tepki çeken imam açığa alındı” (04 Haziran 2019)

4 haziran 2019 süleyman soylu'nun protesto edilmesi

esdemirei

Bahsi geçen protesto için açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Havalimanında indim. 20-25 kişi beni orada karşıladılar. Oradan buraya gelmek üzere hareket etmek üzereydik. CHP adayını bekleyen ekip orada bekliyor. Adım attığımda oradan bir söz geldi. 'Akıllı ol' Süleyman Soylu diye. Ben buraya Selahattin Demirtaş'ın kucağından gelmedim. Ben akıllıyım. Allah şahit size hiçbir yanlışımız olmadı. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu iradeden hiçbir zaman geri adım atmadık. Üzüldüğümü söylemek istiyorum. Hiçbir zaman Trabzon istismarcılığı yapmadım. Şunu ifade etmek istiyorum. Her türlü yaygarayı ortaya koymak isteyenlere müsaade etmeyin. O provokasyona gelmem. Bunu kınıyorum. Bunu yanlış buluyorum. Ayıplıyorum. İstanbul'un gücü üzerinden benim ülkemi istikrarsızlaştırmak isteyenlere izin vermeyin. Bizim arkamızda Tayyip Erdoğan var, millet var. Onun arkasında ezanıma, namazıma hakaret edenler var, onun arkasında Selahattin var, Kılıçdaroğlu var. 23 Haziran'ı Türkiye'nin bir ideolojik kavganın başlangıcı yapmak istemelerinden korkuyorum. Sen git 'İstanbul'da çalış, Ankara'da otur' diyor. Ekrem İmamoğlu, sana sesleniyorum. Ben Gabar'a giderken, terör örgütleri beni hedef gösterirken ona karışmadın da şimdi mi karışıyorsun. Bugün ben istediğim her yere giderim. 23 Haziran'da canım çıkana kadar İstanbul'da çalışacağım. İstanbul güçlü bir şehir ve önemli. İstanbul sadece bizim İstanbul'umuz değil. İstanbul Mekke'nin, Kerkük'ün, Bosna'nın, Kabil'indir” ifadelerini kullandı.

Kaynaklar:
1- Cumhuriyet Gazetesi: “Soylu'ya memleketi Trabzon'da protesto” (04 Haziran 2019)

4 haziran 2019 süleyman soylu'nun protesto edilmesi

esdemirei

2019 Ramazan Ayı sonrası bayramlaşmak için geldiği Trabzon'da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun karşılaştığı protestodur. Protesto, Soylu'nun CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nu karşılamaya gelen CHP'li bir grup arasında gerçekleşti. Protestoda bir protestoculardan “Akıllı ol soylu” diyen protestocuya Soylu'nun “Artistlik yapma” dediği görüldü.

pervin ersoy'un çalışanına 100 dolar vermesi

esdemirei

zenginsozluk.com/foto

zenginsozluk.com/foto
Bu olayla ilgili eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş Twitter hesabı üzerinden 4 Haziran 2019 tarihinde attığı tweet flood'unda “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dolara karşı mücadele ettiklerini söylerken kabinesinin Turizm Bakanı Mehmet Ersoy'un eşi Pervin Ersoy, bayramda elini öptürdüğü kişiye 100 dolar veriyor ve bunu bir de İnstagram'da yayınlıyor. Yaptıklarının hangisini eleştireyim doğrusu ben de şaşırdım (1)” ve “AKP'li Turizm Bakanı Mehmet Ersoy'un eşi Pervin Ersoy, elini öptürdüğü çalışanına 100 dolar verirken çektirdiği fotoğrafı, burada eleştirmemin ardından İnstagram hesabından silmek zorunda kaldı. Ama ne yazık ki; o fotoğraf toplumun hafızasına çoktan kazındı Pervin Hanım (2)” ifadelerini kullandı.

öğretmenler ilgi çekmek için intihar ediyor

esdemirei
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın 13 Şubat 2016 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2016 yılı Milli Eğitim Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçe görüşmelerinde milletvekillerinden CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz'ın atanamadığı için intihar eden öğretmenlerle ilgili sorduğu soruya verdiği cevapta kullandığı ifade. İfadenin tam hâli şu şekildedir: “Şimdi (bu) dramatik bir şey. Bir defa, hem bu görevlendirilemeyen, atanamayan öğretmen adayı arkadaşlarımızla ilgili olarak hem de bazı öğrencilerimizle ilgili olarak hem de hekim arkadaşlarımız tarafından sık sık, böyle, 'Bu yüzden kaç öğretmen adayı intihar etti, biliyor musunuz' falan gibi ifadeler kullanılıyor. [...] Şimdi, tıpta, tam teknik tabiri nedir bilmiyorum ama bunu bile söyleyip söylememekte tereddüt ediyorum gösterişçi intihar eğilimi diye bir sendromdan bahsediliyor. Yani aslında niyeti olmadığı hâlde etrafında ilgi uyandırmak veya ilgi çekmek veya isteklerinin yerine gelmesini sağlamak amaçlı bu tür girişimler.”

İfadenin geçtiği kesitin videosu için: Cumhuriyet TV

Kaynaklar:
1- Sözcü Gazetesi: “Bakan Avcı: Öğretmenler ilgi çekmek için intihar ediyor!” (12 Şubat 2016)
2- Ülkümen Rodoplu: “Gösterişçi İntihar Eğilimi” (15 Şubat 2016)

yatmaya geldik bir de üstüne para veriyorlar

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
Cefa Vinç'in sahibi ve KOTO Meclis Üyesi Faruk Bostan'ın Facebook hesabı üzerinden 31 Mayıs 2019 tarihinde paylaştığı gönderide dönemin İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan'a atıfta bulunarak “Ey pembe pantolonlu Nevzat Doğan. Bak, senin 10 yıllık İzmit Belediye Başkanlığının özetini, işe aldığın bu kadın, vücut diliyle ve sözleriyle özetlemiş. Senin dürüstlüğün bu mu la? Hani herkese eşit mesafeliydin la? Senin boyalı botokslu fotoğrafının altındaki gerçek yüzünü bildiğim için 10 yıl boyunca hak ettiğin lügatta seni aşağıladım. Çünkü sen saygıyı hak etmeyen, boş beleş bir canlıydın. Milletin parasıyla 10 sefa sürmüşsün la. Bakalım, sonun nasıl olacak? Hep beraber göreceğiz” ifadelerini kullandı.

yatmaya geldik bir de üstüne para veriyorlar

esdemirei

zenginsozluk.com/foto
İzmit Belediyesi'nin yan şirketi BEKAŞ'ta çalışırken 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesinde iddialara göre dönemin İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan tarafından bir anda kendisine İzmit Belediyesi Mali Hizmetler Birimi'nde kadro bulan Özlem Şentürk'ün şu anda silinmiş görünen sosyal medya hesabı İnstagram üzerinden yayınladığı hikâyede kullandığı ifade.

Kaynaklar:
1- Kocaeli Barış Gazetesi: “Nevzat Doğan'a ağır sözler: Boş beleş bir canlıydın” (31 Mayıs 2019)

propaganda süreci çok kötü yönetiliyor

esdemirei

Bi De Bunu Dinle programına katılan Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doçent Doktor Ceren Sözeri'nin Hem 27 Mayıs 2019 Ekrem İmamoğlu Habertürk Canlı Yayını hem de 28 Mayıs 2019 Ekrem İmamoğlu'nun Vatandaşla Diyaloğu olayına atıfta bulunarak kullandığı ifadedir. İfadenin tam hâli şu şekildedir: “Seçime çok az bir süre kaldı. Çok yakın bir süreçte yapılabileceğinin maksimumunu yapmaya çalışan bir grup var. Özellikle de iktidar medyası içinde küçük bir grubun ciddi bir propaganda çalışması var. Bunun maksimum derecede yayılması için çaba sarf ediyorlar. Ortada bir gazetecilik faaliyeti yok, bunu yayan, altına imzasını atan bir gazeteci yok. Çok kötü yönetilen bir propaganda süreci.”
(Videoda 01:07:12 itibariyle konuşmaya giriş yapılmaktadır)

28 mayıs 2019 ekrem imamoğlu'nun vatandaşla diyaloğu

esdemirei
27 Mayıs 2019 Ekrem İmamoğlu Habertürk Canlı Yayını olayında gazeteci Mehmet Akif Ersoy'un “PKK'ya FETÖ'ye ve özellikle yabancı basının Türkiye ve İstanbul seçimleri üzerinden tartıştığı meselelere ilişkin bir mesajınız olur mu?” sorusuna CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nun “Ne olabilir ki? Gelin Türkiye'yi hep beraber yönetelim” cevabının montajlanarak sosyal medyaya servis edilmesi üzerine 28 Mayıs 2019 tarihinde Arnavutköy Ömerli Mahallesi'nde esnaf ziyareti sırasında kendisine tepki gösteren Doğukan Keskin adlı bir esnafla ve Kanal 7 muhabiriyle yaşadığı diyalogtur. İmamoğlu'nun sosyal medya hesapları üzerinden 28 Mayıs 2019 tarihinde 'Kimse bizi bölemeyecek' ve 'Terör örgütlerinin sözlerine asla itibar etmem' başlığıyla attığı iki videoda bu görülmektedir.

Diyalog gidişatı şu şekildedir:
(G1: Genç, G2: Muhabir, E.İ.: Ekrem İmamoğlu)

G1: Gazetecinin size sormuş olduğu soruda aynı şeyi söylediniz. 'Biz onlarla beraber yönetiriz, neden olmasın' dediniz.
E.İ.: Kim, ne demiş mesela?
G1: Siz.
E.İ.: Ne demişim?
G1: Siz dediniz ya.
G2: 'PKK, HDP ve dış ülkelere mesajınız var mı?' diye sordular size.
E.İ.: Tamamını okudun mu sen? Dinledin mi tamamını? (...) Al, bir dinle bakayım.
G1: Herkes dinlesin.
E.İ.: Bir dinle sen. (...) Arkadaşım dinlemiyorsun.
G1: Sizin zihniyetinizi de biliyoruz, hepinizi biliyoruz. (...) Dinlemek istemiyorum.
E.İ.: Tamam haydi. (...) İftira atıyorsun. Ben diyorum ki bak, konuyu dinlemiyorsun bile, tamamını izle. Dinle bak, sen evli misin?
G1: Evliyim.
E.İ.: Çoluğuna çocuğuna sana kim iftira atabilir? Biri atabilir mi?
G1: Kimse atamaz.
E.İ.: Bana da atamaz.


G2: Peki efendim, PKK'nın son açıklamasına ne diyeceksiniz? İmamoğlu'nun desteklenmesi.
E.İ.: Bana ne. (...) Terör örgütünü çok mu dinledin sen bugüne kadar? Bugüne kadar dinledin mi sen terör örgütünü?
G2: Hayır efendim. (...) PKK'nın açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
E.İ.: Bana ne, terör örgütünün lafından, senin için kıymeti var mı? Benim için yok. Senin için var mı? Var mı senin için kıymeti?
G2: Yok.
E.İ.: Benim için de yok.
G2: Peki, çok teşekkür ederim.
E.İ.: Tamam mı kardeşim?

iftiracıları vicdanlara ve allah'a havale ediyorum

esdemirei
Bahsi geçen ifadeyle ilgili gazeteci Mehmet Akif Ersoy 28 Mayıs 2019 tarihinde 'Ekrem İmamoğlu Ne Söyledi?' başlığıyla yayınladığı yazısını kaleme aldı.

Yazının tam hâli şu şekildedir: “Dün gece Millet İttifakı'nın CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu Habertürk ekranlarında Didem Arslan Yılmaz'ın konuğuydu. Biz de meslektaşlarım Deniz Zeyrek ve Nagehan Alçı ile birlikte kendisine pek çok konuya ilişkin sorular sorduk. Öncelikle, İstanbul gibi bir kentin belediye başkan adaylığı aynı zamanda politik bir pozisyondur. Buna talip olan kişinin memlekete ilişkin vizyonu, küresel meselelere nasıl baktığı, ne düşündüğü, gazeteciler ve vatandaşlar tarafından doğal olarak merak edilir. Londra'nın Müslüman belediye başkanına röportajlarında onlarca politik soru sorulduğu gibi, İstanbul adayına da her şey sorulabilir. Bu Binali Yıldırım için de Ekrem İmamoğlu için de böyledir. Dolayısıyla İmamoğlu'na; 'FETÖ, PKK, Avrupa'nın Türkiye perspektifi, S-400'ler, ABD-Türkiye ilişkileri, hatta Guaido mu Maduro mu?' diye sormak bile pek çok anlam iktifa eder. Sosyal medyada bunun üzerinden tartışma başlatan ve bizleri hedef alan paylaşımları anlamak zor. Sürekli basın özgürlüğünden bahsedip, sonra bir gazeteci soru sorduğunda 'Viyana Kuşatması'nı da sorsaydınız' diye istihza etmek, 'neden bu konulara girdiniz' baskısı yapmak, 'yandaş' diye yaftalamak ikiyüzlü bir tutum. Gazeteci sizin işinize geleni sorduğunda iyi güzel, diğer türlü 'sorunlu' oluyor. Sosyal medyadaki ahlaksızlıklara dikkat çekenler, önce sosyal medya ahlaksızlığından uzak durmalı. Kendimize yapılmasını istemediğimizi başkalarına yapa yapa duygudaşlık yoksunu bir memleket olacağız vesselam. Bu çerçevede biz de dün (27 Mayıs 2019) Sayın İmamoğlu'na Habertürk yayınında dilediğimiz gibi, merak ettiğimiz, düşündüğümüz şeyleri sorma fırsatı bulduk. Vakit kısıtlıydı, çok fazla farklı başlığımız da vardı, onları da yayın sonrası konuştuk. Sosyal medya bazen oldukça kirli bir alana dönüşüyor. Orada başlayan kirlilik süratli bir şekilde evlerimizi, sokak ve meydanlarımızı kuşatabiliyor. Şimdi, İmamoğlu yayınından daha önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi yemek menüsü üzerinden başlayan tartışmalar ve dün akşam kendisine sormuş olduğum 'terör örgütleri'ne dair sorunun, ulusal ve sosyal medyada bulduğu karşılık ve çarpıtılmış-yarım haberciliğin yaratmaya çalıştığı algıya ilişkin birkaç cümle edeceğim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki ilk mesai gününde mutfak personeli ile İmamoğlu arasında geçen 'menüde musakka var, size antrikot' diyaloğu, pek çok gazete, haber kanalı ve internet sitesinde 'kurgu, yalan, piyes' olarak lanse edilmeye çalışılmıştı. O gün Habertürk'te Nedir Ne Değildir programının canlı yayınındaydık. Bir konuğum İmamoğlu'nun bu videosunun 'kurgu' olduğunu iddia ettiğinde, tarafıma büyükşehir belediyesinde yöneticilik yapan AKP'li bir dostumdan gelen mesaj üzerine; 'İmamoğlu'nun mutfakta konuştuğu kişi, söylentinin aksine Beylikdüzü Belediyesi'nden getirilmiş biri değil; daha önce de büyükşehir belediyesi özel kalem mutfağında çalışan bir personel. İkili menü ve sonrasında talep edilen menü eşitliği meselesi de kurgu değil gerçek' açıklamasını yapmıştım. Günün sonunda, süreç boyunca 'AKP'li görünen' ve gerçek kişilerce yönetilmeyen sosyal medya hesaplarınca ve dahi gerçek kişi ve basın kurumlarınca yapılan pek çok haberin 'sözü özden ayrıştırarak ve gerçekliğin çok uzağına taşıyarak' yapıldığı, yazıldığı ve yayıldığı anlaşıldı. Gerçeğinden çarpıtılarak yapılan haberlerin bir seçim propagandası aracı olamayacağının-olmaması gerektiğinin tecrübe edilmesi gerekirken, benzer bir ikinci durum da dün akşam gerçekleşen programda tekrarlandı. İmamoğlu, 'PKK'ya FETÖ'ye ve özellikle yabancı basının Türkiye ve İstanbul seçimleri üzerinden tartıştığı meselelere ilişkin bir mesajınız olur mu?' soruma karşılık: 'Ne olabilir ki, gelin Türkiye'yi hep beraber yönetelim. Sayın Cumhurbaşkanı, sayın 24 Haziran'da yetki alan AKP'li yetkililer…' diye yanıt verirken 'Gelin Türkiye'yi hep beraber yönetelim' çağrısını esasında 'Cumhurbaşkanı ve AKP yöneticilerine' yapıyordu. İmamoğlu'nun cümleye girişi, yayın sırasında beni de şaşırttı. 'Acaba yanlış mı anladı?' diye müdahale edip; 'FETÖ-PKK' diye araya girmek üzereydim ki, tamamladığında; soruyu doğru anladığı, cevaben de; 'tüm terör örgütlerine karşı Sayın Cumhurbaşkanı ile birlikte omuz omuza mücadele edelim' dediği ortaya çıktı. Herkesin bildiği eski bir fıkradır: Bektaşi'ye "Neden namaz kılmıyorsun?" diye sormuşlar, "Allah Kur'an'da namaza yaklaşmayın buyuruyor" demiş. Dün gece biz, tam da böyle bir fıkra yaşadık. Yayın esnasında ve sonrasında telefonuma gelen yüzlerce mesaj ve gönderi, bazı troll hesapların bu konuşmayı yarısında keserek, İmamoğlu sanki FETÖ ve PKK'ya 'Gelin Türkiye'yi birlikte yönetelim' demiş gibi paylaşmaya başladı. Sosyal medya kesmedi, haber siteleri ve bazı 'gazeteci' dostlarımız da işin aslını hiç araştırmadan gelen video üzerinden haberler, paylaşımlar yaptı. Bir defa bu durum, öncelikle o yayını yöneten moderatör arkadaşımıza ve bizlere hakarettir. Orada oturan hiç kimse, 'Türkiye'ye karşı ihanet içerisinde olanları, ülkemizde terör eylemi yapanları destekleyecek' bir açıklama karşısında sessiz kalmaz. İmamoğlu'nu farklı şekilde eleştirmek, çelişkilerini tespit etmek, gerçek veri ve sebeplerle ifadelerine şerh düşmek mümkünken, böylesine yanlış bir yöntemle bunları paylaşmanın, AKP'ye negatif yansımaları oluyor. Bu hareketler belki bir-iki gün puan kazandırmış gibi görünebilir. Ama hakikat ortaya çıktığında, bunu yapanlar da sessiz kalanlar da vicdanlarda mahkum olur. Zira İmamoğlu ve ekibi, konuşmanın tamamını paylaştığında ve gerçekte ne olduğu gün yüzüne çıktığında, yaklaşık 12 saatlik bu çirkin çabanın aslında karşılığı olmayan-toplumsal olarak da karşılık bulmaması gereken bir durum olduğu anlaşılıyor. AKP'nin, seçim kampanyası sürecinde hakikatsiz ithamlarla ve troll hesaplarla süreci yöneten kişilerle ilişkisini kesmesi ve parti imajını korumak adına, lehine zannedilen asılsız haberlerin aleyhine dönmesine müsaade etmemesi gerekiyor. Aksi halde, yanıltılmaya ve bir tarafa çekiştirilmeye çalışılan toplum er ya da geç hakikatle yüzleştiğinde, ilk olarak kendisini çekiştiren tarafın güvenilirliğinden şüpheye düşecek ve hatta bu kez inandığı diğer doğruların da yalan olabilme ihtimali üzerine düşünecektir.”

iftiracıları vicdanlara ve allah'a havale ediyorum

esdemirei

27 mayıs 2019 ekrem imamoğlu habertürk canlı yayını olayında gazeteci Mehmet Akif Ersoy'un “PKK'ya FETÖ'ye ve özellikle yabancı basının Türkiye ve İstanbul seçimleri üzerinden tartıştığı meselelere ilişkin bir mesajınız olur mu?” sorusuna CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nun “Ne olabilir ki? Gelin Türkiye'yi hep beraber yönetelim” cevabının montajlanarak sosyal medyaya servis edilmesi üzerine İmamoğlu'nun sosyal medya hesapları üzerinden attığı gerçek görüntülerle birlikte attığı açıklamada geçen ifade. Açıklamanın tam hâli şu şekildedir: “Mübarek Ramazan ayında yeni iftiralar ve kumpaslarla bana kara çalmaya çalışıyorlar. Montajlanan konuşmamın tamamını yayınlıyorum. İftiracıları da vicdanlara ve Allah'a havale ediyorum.”

Videoda geçen konuşmanın tamamı şu şekildedir: “Sayın Cumhurbaşkanı, sayın 24 Haziran'da yetki alan AKP'li yetkililer, nasıl ki Türkiye'nin birçok büyükşehrini CHP kazandı, İstanbul'u da kazandı. Ne bekası? Kim daha vatansever? 82 milyon vatanseveri var bu ülkenin. 16 milyon vatanseveri var bu ülkenin. Bakınız, terör örgütlerine karşı hep beraber dimdik ayaktayız. Ama işin altından başka kuyular kazıp, uydurma bahaneler üretip, yok FETÖ'cü METÖ'cü başka bahaneler. Vallahi, onlara ne diyorum biliyor musunuz? Gidin aynaya bakın. Suçladığınız iftiranızla karşı karşıya gelirsiniz. Ben o değilim. Hiç kusura bakmasınlar. Ne bekası? Bu ülkenin bekasını, bana göe benden çok düşünen olmaz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni, Cumhuriyet Halk Partisi'nin, Türkiye Cumhuriyeti'nin evladı 48 yaşını bitirmiş bir adam yönetecek. Nasıl ki Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın olduğu gibi. Ne bekası? İstanbul'da kol kola bu ülkeye hizmet etsek, biz bu şehrin sorunlarını çözsek, siz de o sorunlarla uğraşırken omuz omuza olsak. Yani şu mu bekayı çözecek? Her yeri aynı siyasi parti yönetecek. Bu ülkenin yarısı terörist mi? Nereden çıkıyor bunlar? Yapmayın.”

saadet partisi'nin ekonomi düzelir mi videosu

esdemirei


Hem Saadet Partisi'nin YouTube kanalı hem de Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun resmi Twitter hesabı üzerinden “Ülkemizin asıl gündemi olan ekonomik buhran, şahısların kendi siyasi kaygılarına kurban ediliyor. Herkesin aklında bir soru var: 'Ekonomi düzelir mi?' Evet, düzelir. Ancak bugüne kadar yürütülen politikalar değişirse” açıklamasıyla yayınlanılan videodur. Videoda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 06 Mart 2015, 02 Aralık 2016, 28 Eylül 2017, 27 Kasım 2017, 19 Haziran 2018, 10 Ağustos 2018, 08 Şubat 2019, 19 Mart 2019 tarihli konuşmalarından ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 19 Mart 2019 tarihli konuşmasından kesitler varken video sonunda bu konuşma kesitleri için “16,5 yılda geldiğimiz bu 'ekonomik buhranın' esas müsebbini Sayın Cumhurbaşkanı itiraf etti. 'Benim' dedi. Düzeltmeye kalkar mı bundan sonra? Bazen soruyorlar; 'Düzelir mi?' Düzelir. Ama bugüne kadar izlenen bütün politikalar değişirse düzelir.” açıklaması yapılmaktadır.

amerika'nın başında aygır gibi birisi bulunuyor

esdemirei

22 Mayıs 2019 tarihinde Saadet Partisi'nin haftalık gündem değerlendirmesi üzerine konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ABD Başkanı Donald Trump için kullandığı ifade. İfadenin geçtiği yerden bir alıntı: “Amerika'nın başına bir adam geldi. Yani kovboy. Yani bazen bazıları tarif ediyor, bir devlet başkanına bunu söylemek doğru değil ama Amerika'nın başına affedersiniz terbiye edilmemiş aygır gibi birisi geldiğinde sadece tekmeliyor ve yıkıyor.”

Alternatif:
1- Saadet Partisi YouTube kanalında 22 Mayıs 2019 tarihinde “Haftalık Gündem Değerlendirmesi - Temel Karamollaoğlu - 22.05.2019” başlığıyla yayınlanan video. (Videoda 24:14 itibariyle iifadeye giriş yapılmaktadır)
7 /