An itibarıyla içeriğindeki sözcüklere göre ayrılmış videolarına aşağıdaki linklerden ulaşılabilen film.
Bedbin
Aliyyül ala
Canhıraş
Müşkülpesent
Şifahen
Aşkım
çıkış fikri orjinal. çok fazla aşkım demesinin dışında gayet başarılı buldum.
(bkz:übermensch)
nietzsche'nin geliştirdiği, yapıtlarında bahsettiği ve özellikle böyle buyurdu zerdüşt adlı eserinde açık bir şekilde tanımladığı felsefi terimlerden birisidir. nihilizm ve güç istenci kavramlarıyla ilişkili bir kavramdır.
peki üstinsan basitçe nedir? nietzsche der ki;
''kendinden öteyi kuracaksın. ama ilkin bedenini ve rûhunu tam sağlamlaştırmalısın. genişlemekle yetinmeyecek, derinleşeceksin. evlilik: var olandan daha üstününü yaratmak için, iki kişinin istemidir derim. evliliği, böyle bir istemi isteyecek olanların birbirine saygısı olarak kabul ediyorum.''
iyi bir doğum olmadan, soyluluk olamaz. yalnızca akıl, kişiyi soylulaştırmaz. tersine, aklı soylu yapacak bir şey gerektir hep. nedir peki, gerek olan? kan... (burada rütbe anlamında, lord gibi sözler değil demek istediğim.)
sağlam ana babadan iyi doğum oldu mu, üstün-insan formülündeki bundan sonra gelen şey, ciddî bir okuldur. burada mükemmelleşme, tabiî bir şekilde yer alacaktır. övgüye bile yer verilmeyecektir. insanın rahatını sağlayacak şeyler az, sorumluluklar çok olacaktır. burada bedene sessizce acıya katlanması, isteme de buyruk dinleyip buyurması öğretilecektir. özgürlük saçmalığı diye bir şey olmayacaktır. hoşgörü ve özgürlük yüzünden maddî manevî gevşeme olmayacaktır. bununla birlikte insan bu okulda yürürken, kahkahalarla gülmeyi öğrenecektir. filozoflar, gülebilme yeteneğine göre sıralanacaklardır. en yüksek dağları bir adımda aşanlar, bütün tragedyalara gülebilirler. üstün-insanın bu eğitiminde ahlâkın sirkesi olmayacaktır. istem sıkı bir düzene sokulacaktır, ama beden yerilmeyecektir. durmayın, raks edin güzel kızlar! güzel ayak bilekli kızların düşmanı olarak, kötü gözle bakan oyunbozan yoktur karşımızda. üstün-insan bile ayak bileklerinden hoşlanabilir.
böyle doğup büyüyen bir adam, iyi ve kötünün ötesindedir. amacı gerektiriyorsa, böse yani kötü olmaktan çekinmez. iyiden çok, korkusuz olur. iyi nedir? kahraman olmak iyidir. iyi nedir? insandaki iktidar duygusunu, iktidar istemini, iktidarın kendini arttıran şeydir. schlecht, yani kötü nedir? zayıflıktan gelen her şey. üstün-insan baskın belirtisi, amacı olduğu süre tehlike ve mücadele aşkıdır belki de. her şeyden önce mutluluğu çoğunluğa bırakacaktır. zerdüşt uzun yolculuklara çıkanları, tehlikesiz yaşamayı sevmeyenleri severdi.
nietzsche'nin geliştirdiği, yapıtlarında bahsettiği ve özellikle böyle buyurdu zerdüşt adlı eserinde açık bir şekilde tanımladığı felsefi terimlerden birisidir. nihilizm ve güç istenci kavramlarıyla ilişkili bir kavramdır.
peki üstinsan basitçe nedir? nietzsche der ki;
''kendinden öteyi kuracaksın. ama ilkin bedenini ve rûhunu tam sağlamlaştırmalısın. genişlemekle yetinmeyecek, derinleşeceksin. evlilik: var olandan daha üstününü yaratmak için, iki kişinin istemidir derim. evliliği, böyle bir istemi isteyecek olanların birbirine saygısı olarak kabul ediyorum.''
iyi bir doğum olmadan, soyluluk olamaz. yalnızca akıl, kişiyi soylulaştırmaz. tersine, aklı soylu yapacak bir şey gerektir hep. nedir peki, gerek olan? kan... (burada rütbe anlamında, lord gibi sözler değil demek istediğim.)
sağlam ana babadan iyi doğum oldu mu, üstün-insan formülündeki bundan sonra gelen şey, ciddî bir okuldur. burada mükemmelleşme, tabiî bir şekilde yer alacaktır. övgüye bile yer verilmeyecektir. insanın rahatını sağlayacak şeyler az, sorumluluklar çok olacaktır. burada bedene sessizce acıya katlanması, isteme de buyruk dinleyip buyurması öğretilecektir. özgürlük saçmalığı diye bir şey olmayacaktır. hoşgörü ve özgürlük yüzünden maddî manevî gevşeme olmayacaktır. bununla birlikte insan bu okulda yürürken, kahkahalarla gülmeyi öğrenecektir. filozoflar, gülebilme yeteneğine göre sıralanacaklardır. en yüksek dağları bir adımda aşanlar, bütün tragedyalara gülebilirler. üstün-insanın bu eğitiminde ahlâkın sirkesi olmayacaktır. istem sıkı bir düzene sokulacaktır, ama beden yerilmeyecektir. durmayın, raks edin güzel kızlar! güzel ayak bilekli kızların düşmanı olarak, kötü gözle bakan oyunbozan yoktur karşımızda. üstün-insan bile ayak bileklerinden hoşlanabilir.
böyle doğup büyüyen bir adam, iyi ve kötünün ötesindedir. amacı gerektiriyorsa, böse yani kötü olmaktan çekinmez. iyiden çok, korkusuz olur. iyi nedir? kahraman olmak iyidir. iyi nedir? insandaki iktidar duygusunu, iktidar istemini, iktidarın kendini arttıran şeydir. schlecht, yani kötü nedir? zayıflıktan gelen her şey. üstün-insan baskın belirtisi, amacı olduğu süre tehlike ve mücadele aşkıdır belki de. her şeyden önce mutluluğu çoğunluğa bırakacaktır. zerdüşt uzun yolculuklara çıkanları, tehlikesiz yaşamayı sevmeyenleri severdi.
şu ana dek sözlükteki herkes gibi olan yazardır. zira geldiğim andan itibaren denk geldiğim her yazar, sözlüğün adına yakışır karakterde. samimi, bilgili, dostane.
ceza'nın bir şarkısında geçen fantastik cümle.
''full madafaka çok şarkılarında dolu madafaka hep şarkılarında...''
''full madafaka çok şarkılarında dolu madafaka hep şarkılarında...''
sus ve yaşamaya devam et gibi bir versiyonu da olan söz.
(bkz:buram buram zeki demirkubuz kokan ukteler)
(bkz:buram buram zeki demirkubuz kokan ukteler)
şu hayatta başa gelebilecek, eşdeğeri başka sinir bozucu bir şey var mıdır bilmiyorum. çok sinir bozar...
(bkz:misafir evinde erken uyanıp tavana bakmak)
(bkz:misafir evinde erken uyanıp tavana bakmak)
fatih akın'ın çekimlerini yaptığı ve yönettiği istanbul ve müzik temalı belgesel.
istanbul'un kozmopolitik hali, sınıflara bölünmüş şehir hayatı, şehrin müziği ile müthiş anlatılmış.
belgeselde Alexander Hacke adlı bir bass gitarist gün be gün farklı bir müzik insanı veya grubuyla bir araya geliyor. ve onlarla beraber içindeki müzik ile İstanbul'un nasıl değiştiğini konuşuyorlar.
ceza var, müzeyyen senar da var,
aynur doğan var, orhan gencebay da var.
duman var, sezen aksu da var.
brenna maccrimmon var, sokak müziği yapan gruplar da.
istanbul'un kozmopolitik hali, sınıflara bölünmüş şehir hayatı, şehrin müziği ile müthiş anlatılmış.
belgeselde Alexander Hacke adlı bir bass gitarist gün be gün farklı bir müzik insanı veya grubuyla bir araya geliyor. ve onlarla beraber içindeki müzik ile İstanbul'un nasıl değiştiğini konuşuyorlar.
ceza var, müzeyyen senar da var,
aynur doğan var, orhan gencebay da var.
duman var, sezen aksu da var.
brenna maccrimmon var, sokak müziği yapan gruplar da.
kelebek etkisi midir, karma mıdır bilmiyorum ama var bir şeyler. doğruluğunu formülize edemem ama var böyle bir şey...
eriğin ekşiliğinden kurtulmak içindir. dadından yinmez...
astronomiye, evrene olan hayvani ilgim ve merakım yüzünden aldım kozmosu.
aksi iddia edilemez. insanı güçlendiren acılarıdır. fakat bazan sevdiğin olsun dostun olsun sana ummadığın anda öyle bir darbe vurur ki sen bile anlayamazsın ve anlamaya başladığında dostunu tanırsın, hayatın acımasız oldugunu ögrenirsin ve acıların seni güçlendirir.
ben pervane misali ateşin yalancı içinde kaldım ve alıştım yanlız yaşamaya. ben yalnızsam sebebi dünyadaki sahte rol oynayan oyunculardır. ama şunu da unutmayın insan hep sevdiği insanlar tarafından darbe yer, (aslında bunun sebebi onları davranışlarını önemsiyor oluşumuzdur) hep sana kıyamam dedigin insanlar bir bakıyorsun sana kıymışlar.
ben pervane misali ateşin yalancı içinde kaldım ve alıştım yanlız yaşamaya. ben yalnızsam sebebi dünyadaki sahte rol oynayan oyunculardır. ama şunu da unutmayın insan hep sevdiği insanlar tarafından darbe yer, (aslında bunun sebebi onları davranışlarını önemsiyor oluşumuzdur) hep sana kıyamam dedigin insanlar bir bakıyorsun sana kıymışlar.
t; f5 yapıp sonra tekrar yaşanabilse keşke dedirten anlardır...
leyla olana kadar içilen bir gecenin sabahında baş ağrısı çekmeden uyanmak ve akabinde alınan duş, güzel bir kahvaltı.
leyla olana kadar içilen bir gecenin sabahında baş ağrısı çekmeden uyanmak ve akabinde alınan duş, güzel bir kahvaltı.
efsane şarkıdır. bir nesil intihar etti, bali çekmeye başladı bu şarkıyla. bilen bilir müzikal kalitesi tartışılmazdır.
bir çevirmen olarak büyük bir gayretle çevirdiğim şarkı sözleri ise şu şekildedir;
Dadadadü dadadadü dadadadü ııı baliciyiim dadadaü kocalaritahny memnun musun mutlu musun mutlu musu atımm dadadadaü
balicim kocalartahny memnunmusun mutlumusun güzel sevdiğim vardığın yerden dadadadaü dadadaü memnunmusun mutlumusun güzel sevdiğim vardığın yerden ıııı memnunmusun arttt dadadaü balicim dadadaü mutlumusun mutlumusun güzel sevdiğim mutlumusun vardığın yerlerden dadadaü asslanim süleyman canım nazikem dadadadü.
off be güzel çeviri yapmışım. lanet olası ben.
her ne kadar kişiye göre değişiklik gösterecek profile sahip sevgili olsa da, ideal sevgili tarifinde dürüstlük vurgusu kat'i surette bulunmalıdır. yarıdan ketçap, çok yanmasın abi.
kanadalı, türk halk müziği sanatçısıdır.
kanada toronto'da bir hocasının verdiği araştırma ödevi için kaynak toplarken türk ve balkan müziği ile tanışır. çok ilgisini çeker ve daha çok araştırmaya devam eder. kanada'da bunun kendisine yetmeyeceğini anlar anlamaz da atlayıp türkiye'ye gelir. burada eğitim alır, türkçe'yi çok iyi öğrenir. ve çok iyi öğrendiği bu dilde çok da güzel şarkılar söyler.
kendisini ilk fatih akın'ın crossing the bridge the sound of istanbul adlı belgeselinde tanımıştım.
baba zula ile beraber ben bir martı olsam şarkısını seslendirmişti. o günden beri sesine ve diline hayranım.
(bkz:crossing the bridge the sound of istanbul)
kanada toronto'da bir hocasının verdiği araştırma ödevi için kaynak toplarken türk ve balkan müziği ile tanışır. çok ilgisini çeker ve daha çok araştırmaya devam eder. kanada'da bunun kendisine yetmeyeceğini anlar anlamaz da atlayıp türkiye'ye gelir. burada eğitim alır, türkçe'yi çok iyi öğrenir. ve çok iyi öğrendiği bu dilde çok da güzel şarkılar söyler.
kendisini ilk fatih akın'ın crossing the bridge the sound of istanbul adlı belgeselinde tanımıştım.
baba zula ile beraber ben bir martı olsam şarkısını seslendirmişti. o günden beri sesine ve diline hayranım.
(bkz:crossing the bridge the sound of istanbul)
insana yaşan enerjisini veren kaynaktır. kişiye göre değişkenlik gösterir. kısacası tutkularınızdır. günümüzde genellikle cinsel güç anlamında tabir ediliyor. ki cinsellik insanoğlunun en temel yaşam tutkusudur.
fakat diğer tutkular da olaya katılırsa insanın yoğunluk gösterdiği konu da aslen libido sayılabilir. bu genellikle latent yani yetişkinlik döneminde olduğu için genel bir yargı yoktur Sigmund reyize göre.
mesela ben müziğe her şeyden daha çok önem verdiğim için ve yaşam enerjim olduğundan benim libidom müzik denilebilir.
neyse.. çok sevişmeyin siz. zekanız körelir sonra felan. zaten ortalık karışık.
fakat diğer tutkular da olaya katılırsa insanın yoğunluk gösterdiği konu da aslen libido sayılabilir. bu genellikle latent yani yetişkinlik döneminde olduğu için genel bir yargı yoktur Sigmund reyize göre.
mesela ben müziğe her şeyden daha çok önem verdiğim için ve yaşam enerjim olduğundan benim libidom müzik denilebilir.
neyse.. çok sevişmeyin siz. zekanız körelir sonra felan. zaten ortalık karışık.
bazen bir şarkı, bazen bir ses kaydı, bazen bir koku, bazen bir kitaptır. benim için;
(bkz:kredi kartı ekstresi)
(bkz:kredi kartı ekstresi)
küçük dilinde bulunan minimal toplumsal örgütlenmeyi bizlere gösteren insandır.
bu konuda ciddi anlamda sinirimi bozan bir durum var.
Türkçe olan bir kelime yerine, zamanla yabancı bir dilde olan kelime kullanılmaya başlanıyor. yetmiyor sonra o kelime yerine yine bir kelime daha ithal ediliyor.
örnek vermem gerekirse :
"dosyaları gözden geçirdim" demek zor geliyor, "kontrol" kelimesinin sonuna "etmek" getirilip "dosyaları kontrol ettim" diyor.
sonra plaza dili denen ve sinir harbi yaşatan abuk sabuk konuşma biçiminin de etkisiyle yetmiyor artık "dosyaları check ettim" diyor.
yazıktır, günahtır.
Türkçe olan bir kelime yerine, zamanla yabancı bir dilde olan kelime kullanılmaya başlanıyor. yetmiyor sonra o kelime yerine yine bir kelime daha ithal ediliyor.
örnek vermem gerekirse :
"dosyaları gözden geçirdim" demek zor geliyor, "kontrol" kelimesinin sonuna "etmek" getirilip "dosyaları kontrol ettim" diyor.
sonra plaza dili denen ve sinir harbi yaşatan abuk sabuk konuşma biçiminin de etkisiyle yetmiyor artık "dosyaları check ettim" diyor.
yazıktır, günahtır.
hayatında bırak kamera önüne geçmeyi, eline text almamış şahsımın oynadığı tanıtım filmidir. bu yüzden de gelen eleştirilere 'haklılar abi' demekten başka seçeneğim kalmıyor. fakat tabii istenilse daha profesyonel bir ekiple çalışılabilirdi. mesela benim içinde olmadığım bir ekip. ancak gönüllülük esas olduğundan dolayı 'lan grammy'e oynamıyoruz ya' deyip daldık bir defa. yine de şahsım adına amatörlüğümün mazur görülmesini diliyorum. beğenenlere de gerçekten teşekkür ederim.
internette ilk dün gördüm bu kitabı. dün akşam iş çıkışı ofisime çok yakın olan d&r mağazasına gittim. çünkü ilk bu haberi gördüğüm tweette bir başka ekran görüntüsünde, d&r'da tükendiği gözüküyordu. mağazaya gittiğimde kitabı sordum. kitabın satışının durdurulduğunu söylediler.
d&r'ın sitesinde ürün de kalkmış gözüküyor fakat önbellekten bakınca kitap satışına dair bilgileri görebiliyorsunuz.
ISBN: 9786053700159 bandrol kodu ile satışa sunulmuş. bu bandrolü kitaba verenler kitabı hiç okumadan bu bandrolü veriyor demek. oysa çocuk kitaplarında bilhassa gözden geçirmeden onay verilmemeli. ama ben kime diyorum ki ?
d&r'ın sitesinde ürün de kalkmış gözüküyor fakat önbellekten bakınca kitap satışına dair bilgileri görebiliyorsunuz.
ISBN: 9786053700159 bandrol kodu ile satışa sunulmuş. bu bandrolü kitaba verenler kitabı hiç okumadan bu bandrolü veriyor demek. oysa çocuk kitaplarında bilhassa gözden geçirmeden onay verilmemeli. ama ben kime diyorum ki ?
ispanya iç savaşını ve engizisyon mahkemelerini anlatan 2006 yapımı bir film. oyunculuklar, senaryo, çekimler çok iyi. ölmeden önce izleyin.
ne güzel bir kadındır. kült olmuş bir çok filmin baş kahramanıdır. oyunculukta eline su dökebilecek olan varsa buyursun gelsin.
(bkz:leon)
(bkz:v for vandetta)
(bkz:siyah kuğu)
(bkz:goya'nın hayaletleri)
(bkz:leon)
(bkz:v for vandetta)
(bkz:siyah kuğu)
(bkz:goya'nın hayaletleri)
Üç boyutlu uzayda bir noktaya eşit uzaklıktaki tüm noktaların oluşturduğu kümedir, bir düzlemdir.
Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in yerine geçen isimdir.
"1957 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesinde doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde öğrenim gördü. Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan Louisiana State Üniversitesi'nde de yüksek lisans eğitimi aldı. 1998 senesinde de doçent unvanı aldı. Bunun yanında İTÜ Mezunları Eğitim Vakfı Başkanlığı, Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği Üyeliği, AGİTPA Türk Grubu Üyeliği ile Su Kirlenmesi Araştırmaları ve Kontrolü Türk Milli Komitesi Üyeliği de yaptı. 2002 yılında yapılan Türkiye genel seçimlerinde de Ankara milletvekili seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdi. 2009-2014 yerel seçimlerinde de Sincan belediye başkanı oldu." Haberin devamı burada.
Ankaralıların akıbetlerini bekleyip göreceğiz.
"1957 yılında Sivas'ın Şarkışla ilçesinde doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde öğrenim gördü. Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan Louisiana State Üniversitesi'nde de yüksek lisans eğitimi aldı. 1998 senesinde de doçent unvanı aldı. Bunun yanında İTÜ Mezunları Eğitim Vakfı Başkanlığı, Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği Üyeliği, AGİTPA Türk Grubu Üyeliği ile Su Kirlenmesi Araştırmaları ve Kontrolü Türk Milli Komitesi Üyeliği de yaptı. 2002 yılında yapılan Türkiye genel seçimlerinde de Ankara milletvekili seçilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdi. 2009-2014 yerel seçimlerinde de Sincan belediye başkanı oldu." Haberin devamı burada.
Ankaralıların akıbetlerini bekleyip göreceğiz.
İlkokul 2. ve 3. sınıflara uygun olduğu iddiasıyla basılmış skandal hikaye kitabı.
Gelen tepkiler üzerine toplatılmış. Toplatılması iyi hoş da 'testere' filminin senaryo taslağından farksız, okumaya dayanamayacak yetişkinlerin bile olacağı bir kitap nasıl yazılabiliyor, yayınevleri böylesine bir hikayeyi nasıl 'çocuk kitabı' adı altında kitaplaştırmayı kabul ediyorlar? İnanılmaz!
zenginsozluk.com/foto
Ek: Kitabın toplatıldığı söyleniyor ancak internet üzerinden kitabın hâlâ satın alınabildiği yerler var!
zenginsozluk.com/foto
Gelen tepkiler üzerine toplatılmış. Toplatılması iyi hoş da 'testere' filminin senaryo taslağından farksız, okumaya dayanamayacak yetişkinlerin bile olacağı bir kitap nasıl yazılabiliyor, yayınevleri böylesine bir hikayeyi nasıl 'çocuk kitabı' adı altında kitaplaştırmayı kabul ediyorlar? İnanılmaz!
zenginsozluk.com/foto
Ek: Kitabın toplatıldığı söyleniyor ancak internet üzerinden kitabın hâlâ satın alınabildiği yerler var!
zenginsozluk.com/foto
Gereklilikleri ya da gereksizlikleri okuyanın fikirlerine göre değişecek bilgilerin sözlük yazarlarınca ortalığa döküldüğü alandır.
Dün öğrendiğime göre 'söz uçar yazı kalır' sözü aslında bildiğimizden çok daha farklı bir fikri ifade etmek için kullanılıyormuş.
Hadi aydınlanalım fütursuzca:
(bkz:#44481)
Dün öğrendiğime göre 'söz uçar yazı kalır' sözü aslında bildiğimizden çok daha farklı bir fikri ifade etmek için kullanılıyormuş.
Hadi aydınlanalım fütursuzca:
(bkz:#44481)
hepimizin bildiği gibi sözlerin gelip geçici, yazının ise daimi olduğu anlamına gelmeyen söz.
bu sözle asıl anlatılmak istenen konuşmaların yayılmasının kolaylığı, fütursuzluğuymuş. Yani sözleri kulaktan kulağa uçurduğumuzda (dedikodu), yazılı bir metnin yayılabileceğinden daha fazla kişiye ulaşabiliyor.
Bu sözün ortaya çıktığı zamanlarda sosyal medya diye bir şeyin var olmadığını, yazı kaynaklarının kısıtlı olduğunu hesaba katarsak mantıksız da sayılmaz. Günümüzde sözle yazının yayılma hızının neredeyse eşit oluşunu devreye sokamayız.
bu sözle asıl anlatılmak istenen konuşmaların yayılmasının kolaylığı, fütursuzluğuymuş. Yani sözleri kulaktan kulağa uçurduğumuzda (dedikodu), yazılı bir metnin yayılabileceğinden daha fazla kişiye ulaşabiliyor.
Bu sözün ortaya çıktığı zamanlarda sosyal medya diye bir şeyin var olmadığını, yazı kaynaklarının kısıtlı olduğunu hesaba katarsak mantıksız da sayılmaz. Günümüzde sözle yazının yayılma hızının neredeyse eşit oluşunu devreye sokamayız.
'Kendimi bilmeye başladığımdan beri, çok uzun süredir' anlamlarına gelen bir zarf.
Türkiye'de bugün gösterime girmiş, saw film serisinin sekizinci filmi. İlk yedi filmi numaralandırarak sunduktan sonra sekizinciye 'Saw viii' dışında bir isim vermiş olmaları sevindirici.
Filmin konusu şöyle:
"Tüm şehirde vahşice seri cinayetler işleniyordu ve tüm kanıtlar tek bir kişiye işaret ediyordu: John Kramer. Ama bu nasıl olabilirdi? Jigsaw olarak bilinen John Kramer yıllar önce ölmüştü."
İlk yedi filminden en az izlediğini iki kez izlemiş biri olarak sabırsızlıkla beklediğim gün nihayet geldi. Yaşasın psikopatlık, yaşasın sadizm!
zenginsozluk.com/foto
Filmin konusu şöyle:
"Tüm şehirde vahşice seri cinayetler işleniyordu ve tüm kanıtlar tek bir kişiye işaret ediyordu: John Kramer. Ama bu nasıl olabilirdi? Jigsaw olarak bilinen John Kramer yıllar önce ölmüştü."
İlk yedi filminden en az izlediğini iki kez izlemiş biri olarak sabırsızlıkla beklediğim gün nihayet geldi. Yaşasın psikopatlık, yaşasın sadizm!
zenginsozluk.com/foto
İçinde 'tatlım' sözcüğünün geçtiği tüm cümleleri tereddütsüz içine dâhil edeceğim kategorizasyondur.
Yeterince içten gördüğüm hiç kimsenin ağzından bana karşı duymadım ben bu sözcüğü.
Yeterince içten gördüğüm hiç kimsenin ağzından bana karşı duymadım ben bu sözcüğü.
Bir hitap sözcüğü.
Kesinlikle aşağılama ya da soğuk savaş daveti içerir.
Alt metni "Senin ağzına sıçmak istiyorum ama pozisyonumuz beni sana karşı nazik olmaya zorluyor, ben de sana senin ağzına sıçma isteğimi şifreli yoldan bu şekilde belli etmek zorunda kalıyorum."dur. Duymaya tahammülüm yok fakat birkaç kez kullanmışlığım olmuştu tam da bu alt metinle.
Kesinlikle aşağılama ya da soğuk savaş daveti içerir.
Alt metni "Senin ağzına sıçmak istiyorum ama pozisyonumuz beni sana karşı nazik olmaya zorluyor, ben de sana senin ağzına sıçma isteğimi şifreli yoldan bu şekilde belli etmek zorunda kalıyorum."dur. Duymaya tahammülüm yok fakat birkaç kez kullanmışlığım olmuştu tam da bu alt metinle.
23 temmuz - 22 ağustos arası doğanların mensup oldukları burç.
Olumlu ya da olumsuz yorum yapmak istemiyorum zira yükselenimdir kendisi, kendime falan yontarım sonra. İhi.
Olumlu ya da olumsuz yorum yapmak istemiyorum zira yükselenimdir kendisi, kendime falan yontarım sonra. İhi.
Sözlüklerde son yıllarda özellikle bir sebepten sol tarafa (ya da ilgili sözlüğün güncel başlık listesi neredeyse o tarafa) düşen 'münir özkul' başlıklarında sıklıkla görebileceğimiz kalıp.
Tanrı daha da uzun ömürler versin.
Tanrı daha da uzun ömürler versin.
Bir kadının duymasıyla dumura uğramasının, akabinde de uğradığı dumuru soruyu yöneltene yol-su-elektrik olarak iade etmesinin bir olduğu soru.
Kilo almışsak da biz kendi kendimizi yeterince yiyip bitiriyoruzdur zaten sayın dış etken!
Kilo almışsak da biz kendi kendimizi yeterince yiyip bitiriyoruzdur zaten sayın dış etken!
Sözlüğe yeni gelmiş yazar. Hoş gelmiştir efendim.
Aram Gülyüz'ün yönettiği, senaryosunu Ahmet Üstel ve Erol Avcı'nın yazdığı, hale soygazi ve sadri alışık'ın başrollerini paylaştığı 1973 yapımı filmdir.
uludağ sözlükteki bir yazarın sayesinde haberdar olduğum sözlük.
elazığlılar sözlük açmışlar kop gel dedi ben de koptum geldim.
elazığlılar sözlük açmışlar kop gel dedi ben de koptum geldim.
sekiz köşe kasketiyle, çedene kahvesiyle, keban barajı yla, leblebisi bademi üzümüyle, vatanı milleti için canını feda edecek kahraman yiğitleriyle meşhur olan 23 plaka kodlu doğunun en güzel şehri, memleketim, vatanım.
buğulu sesiyle söylediği türküler insanın yüreğine işler.
ölmeden önce kıymeti bilinmesi gereken sanatçılardan biri.
ölmeden önce kıymeti bilinmesi gereken sanatçılardan biri.
burada epey elazığlı olduğunu duyup da gelmiştim lakin görüyorum ki bi başlığımız bile açılmamış.
neyse, selam olsun gakgoşlara.
neyse, selam olsun gakgoşlara.
bir insanın tüm şarkılarımı güzel olur yahu.
ilk albümünden son albümüne kadar tüm şarkıları ezberimde.
fransızca şarkılarında ki aksanına da ayrıca bayıldığım kadın.
trakyalı hem, canım benim.
ilk albümünden son albümüne kadar tüm şarkıları ezberimde.
fransızca şarkılarında ki aksanına da ayrıca bayıldığım kadın.
trakyalı hem, canım benim.
sayısal bölümü öğrencilerinin sözel grup içerisinde en sevdiği ders bence.
az buçuk hesaplamalar var içerisinde, ezberle- geç mantığında değil bir çok konusu.
benim de harikalar yarattığım ders aynı zamanda. *
arkadaşlarım canları sıkıldıkça "şu ülke nerede mickey?" diye sorup dünya coğrafyasını katleden cevaplarımla eğleniyorlar.
az buçuk hesaplamalar var içerisinde, ezberle- geç mantığında değil bir çok konusu.
benim de harikalar yarattığım ders aynı zamanda. *
arkadaşlarım canları sıkıldıkça "şu ülke nerede mickey?" diye sorup dünya coğrafyasını katleden cevaplarımla eğleniyorlar.
Konu hakkında bir çok belgesel izlememe rağmen anlayamadığım çekim. Bence teori.
Tamam dünyanın çekirdeğinde bir manyetik alanın varlığı söz konusu ve bu manyetik alan dünya üzerinde bir perde görevi görerek güneşten gelen zararlı ışınları engelliyor. Bu gayet mantıklı ancak bir manyetik alanın bir şeyi çekmesi için metal olması gerekmiyor mu? Bu bahsedilen manyetik alan beni nasıl çekiyor?
Gökten gelen bir basınç beni aşağıya doğru itiyor olmaz mı?
Tamam dünyanın çekirdeğinde bir manyetik alanın varlığı söz konusu ve bu manyetik alan dünya üzerinde bir perde görevi görerek güneşten gelen zararlı ışınları engelliyor. Bu gayet mantıklı ancak bir manyetik alanın bir şeyi çekmesi için metal olması gerekmiyor mu? Bu bahsedilen manyetik alan beni nasıl çekiyor?
Gökten gelen bir basınç beni aşağıya doğru itiyor olmaz mı?
gök itimiyle arasında husumet bulunduğu düşünülen newtonvari durumdur.
adamlığın bir kelime olmaktan çıkmış; şehrimize ve caddelerimize buyur etmiş hâlidir. Böyle sürücüleri görünce yavaşça arabaya yaklaşıp kaputundan öpmek istiyorum, öylesine saygı duyuyorum bu tür sürücülere.
bunun bir de yoğun trafikte yol veren sürücü hâli var, onlar da dikiz aynalarından öpülesi insanlar.
galiba bugün araba öpesim var sürücüleri bahane ediyorum.
bunun bir de yoğun trafikte yol veren sürücü hâli var, onlar da dikiz aynalarından öpülesi insanlar.
galiba bugün araba öpesim var sürücüleri bahane ediyorum.
Yaptığım iş sebebiyle en çok kullandığım ölçü birimidir. Çok severim kendisini.
Tortulu, içimi enfes yumuşak, diğer biralardaki acılığın yerini hafif tatlımsılığa bıraktığı bir alman buğday birası.
Son derece köklü bir geçmişi olan bir marka, bu işi de biliyorlar. Türkiye'de satışta olan çeşitleri sınırlı olsa da envaiçeşit ürünü var.
zenginsozluk.com/foto
Son derece köklü bir geçmişi olan bir marka, bu işi de biliyorlar. Türkiye'de satışta olan çeşitleri sınırlı olsa da envaiçeşit ürünü var.
zenginsozluk.com/foto