ihtiras limani

Kıpır kıpır ve şık olarak tanımlayabileceğim ritimlere sahip Blues sanatçısı.

Aşağılık kompleksini aşamayan İslam toplumlarının batı'ya olan hayranlıkları belli olmasın diye sarıldığı yegane şey. İşin komiği bu ahlaksızlık sadece cinsellik eksenindedir. Belki İslam toplumu cinsellikten öte bir ahlak geliştiremediği için öyle. Oysa batı toplumları İslam toplumlarından daha ahlaklıdır, ahlak anlayışları farklıdır sadece. Buna rağmen moral değerleri, etikleri daha yüksek ve daha kabul görmüştür. Belirli bir toplum sözleşmesi etrafında birleşmeyi becerebildikleri için içlerindeki hayvani bir canavarla sürekli savaş halinde değiller, otorite kamçısı bağımlısı da değiller bu sebeple.

Ortadoğu İslam coğrafyasında ahlak cinsellik temelidir, bunun dışında ise otoriteye tapınma çürümüşlüğü ile doludur bu topraklar. Bütün meşrutiyetler güçlünün etrafında şekillenir. İlke yoktur, emir vardır.

Demirel'in söylediği bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz sözünden farkı yok. Çaresizlik hissi bırakıyor insanda, kafasını kuma gömüp hayaller aleminde yaşamaya meraklı, 15 temmuz için bile zerre özeleştiri yapmadan kendinden başka herkesi ve her şeyi suçlayan mukaddesatçı çürük zihniyet.

Bütün büyük savaşlar ve bütün dünya savaşları ekonomi odaklı çıkmış denebilir, haçlı seferleri dahil.

Üçüncü Dünya savaşı tıpkı bir ve iki gibi ekonomik pazarların paylaşılmasında haksızlığa uğradığına inanan ve gücüne fazlasıyla güvenen bir güç odağı, diplomatik ve ekonomik savaştan ümidini kesince başlar. Hiçbir dünya savaşını halihazırda güçlü olanlar ve pazarı elinde tutanlar başlatmadı Çünkü onlar için en kötü barış en iyi savaştan iyidir, elbette güçlü rakiplerle. Bu sebeple savaşı yeni ve agresif olanlar çıkaracak. Her ne kadar nükleer bir dünyada yaşıyor olsak da nükleer savaş göze alınması zor olduğu ve nükleer savaşlar dışında da silah teknolojisi çok geliştiği için tıpkı diğer iki savaşta olduğu gibi çok geniş bir silahlanma yarışı- su anda olanın esamesi okunmaz yanında- olmadan, cephane ve ordu birikimi olmadan çıkmayacaktır.

Samuel huntington makalesi. Devletlerin çıkar odaklı politikalarının eninde sonunda medeniyetlerin birbiriyle düşmanlaşmasına dayanacağını söyler kabaca. Doğuya, özelde İslam dünyasına yönelik saldırıların ya da bu dünya ile olan çatışmaların meşrulaştırılması adına yazıldığı veya kullanıldığı ileri sürülmüştür. Bu anlamda tarihin sonu makalesi ile birlikte Amerikan tezlerine hizmet ettiğine inanılır. Bana daha çok doğuda biriken güç odakları ile batının mücadelesini medeniyet eksenine kaydırmak gibi geliyor.

Çağlayanların büyüğüne verilen isim.

Tabanından 500 metreden fazla yüksekliğe sahip yeryüzü şekli. İstanbul için bu özelliğe sahip tek yükselti Aydos tepesidir ama dağ kavramına en çok görsel olarak yaklaşan kayışdağı.

8000 metre yüksekliğe sahip dünyada 14 zirve var ve pek çok dağcı için hayatın amaçlarından biri bu zirveleri ölmeden tamamlayabilmek.
(bkz:14x8000)

(bkz:yaşamak güzel şey be kardeşim)

Romancılığı ne kadar sevilir bilemem ama yine de okunabilir. Şiir kitaplarından :

(bkz:835 satır)

Kadınlar bütün olarak beğenilmek istiyor. Dekolte ile veya bir şekilde örtülü/ örtüsüz teşhirle bile olsa oluşan beğeninin vücudunun bir bölgesinde takılı kalmasından öte kendisine bütün olarak yönelmesini istiyor. Bunun tersi olunca, yani bakışlar kadını onemsemeden ve değer verme hissi yaratmadan salt organa bölgeye yönelince iğrenme ve aşağılanmışlık hissi oluşuyor. Kadını bir organdan ibaret görüp bakışıyla soyan erkek ne kadar iğrendirici geliyorsa totalde herhangi bir aurası olmadığı için bir uzvunu teşhir malzemesi olarak kullanan kadın da aynı oranda ucuz geliyor.

Özet: kişiliğimize de dişiliğimize de sahip çıkalım.

Diğer adıyla nehir, karalarda toplanan suların denizlere boşaldığı uzun dönemli su yolları.

Çoğu nehir kuzeyden güneye veya ekvatora doğru akar. Nil bunların önemli istisnalarından sayılır.

Irmaklar da kutsaldır, ganj nehri tanrıça ganga'yı temsil eder hindu inanışında, Uygurlarda da Orhun ve selenge nehirleri kutsal bir yere sahiptir, bu iki nehrin birleştiği yerde atalarının doğduğuna inanılırdı.

Çok yıllık, gövdesi kereste yapımına uygun kökleri geniş uzun ömürlü bitki.

Bazı Pağan inanışlarda kutsal kabul edilen bir totemdir ağaç. Eski türk inanışlarında evliya ağaç isminde kutsal ağaç figürü bulunur. Bugün dallara çaput bağlama şeklinde görülen batıl inanışlarda da görülür. Avatar'da yer alan eywa ruhlarla bağlantı kurmalarına yarayan tabiat anayı çağrıştıran bir ağaçtı. Bu sebeple avatar'ın pagan inanış propagandası yaptığı tartışmaları da söz konusu olmuştur.

Temelde, sürekli ayakta durur ağaç ki ayakta durmak insan için güç ve iktidar anlamına gelir Canlılığın besleyicisidir. İlk inanışlarda kutsal kabul edilmesi de doğal olsa gerek.

Bir diğer düşünce de insanın evrimsel süreçte ağaçlarda yaşaması sebebiyle ağaç görünce içinde güzel hislerin en fazla da güven ve huzur hissinin uyandığıdır.

Bulaşıcıdırlar. Hafifçe mırıldanın ve aynı ortamdaki kişinin de diline takılmasını izleyin.

Havada bulunan su buharı.

Gece itibariyle İstanbul'u esir alan şey aynı zamanda. Durduk yere elinizi attığınız yeri ıslak buluyorsunuz.

"o üzüntü birdenbire gelir. hava yağmurludur. bir sonu gelmeyecek başlangıç. böyle sürüp gidecek gibidir her şey. öyle ki, çocuklar bile çirkindir. "

" kuşkuların gecesinde sönen ışık huzmeleri " böyle demişti bir yazar. Anılara ve acılara rağmen gökte yıldızlar gibi orada öylece durur güvenin ve sevginin ışığı. Kuşkuların karanlığına rağmen ruhumuzu aydınlatır. Kuşku yerini inanca bıraktığında bütün ışık huzmeleri söner. İşte o zaman gecenin en karanlık yerindeyizdir.

bugün bir meteorun yüzeyindeki nadir bulunan element gibi dünyaya gelişinin yıldönümü.

doğmak için çok güzel bir mevsim değil mi? nemden etkilenmiş olduğunu kenara bırakırsak nazlı ve küçücük bedeninin, yaz meyveleriyle çevrili olarak geldiğini düşünüyorum dünyaya. kaç bahar gördün düşünsene, geçen yıllar bedeninde iz bırakmadan geçip gidiyor, ruhun gittikçe yıllanıyor hissediyorum bunu senin ve etrafındaki herkesin hissettiği gibi, dokunduğun yerde bıraktığın yaşama arzusunun büyüsü bile bir başka artık.

insanın nereden ne anlam çıkaracağı belli olmuyor. sen beni sadece varlığından haberdar kılarak dünyanın ve insanın düşündüğümden çok daha güzel olduğuna inandırdın. tehlikelisin bu anlamda, senin gibi insanlar çöllerde vahalar bulunabileceğine inandıran insanlar. seraplardan güzel bir gerçeklik.

bazen senin yaşamı deneyimlemek için mi doğduğunu yoksa sevdiklerinin seni yaşaması için mi var olduğunu düşünüyorum. seni yaşarken senin yaşayışını keyifle, hayranlıkla izlemek var bir de.

şiir kadar zarif ve güzel bir ruha sahip, keskin bakışlı satırlarıyla düşüncenin tuvalinde resimler çizen yazar. hem kadim hem taze. hem berrak hem saklı. bildiğim en güzel bilge. doğum günü kutlu olsun.

Bitkisinin yaprakları şaşırtıcı derecede güzel kokabiliyor, türden Türe de değişiyor bu durum sanırım. Sırf bunun için bile yetiştirilir.

Toplumların çağın değişkenlerine bağlı olduğunu, insanın ve toplumun çağın etkisiyle şekil aldığını bir nevi sosyal olarak aslında farklı türler olduğumuzu vurgulayan anlayış. tüm çağlara uzanmaya çalışan genellemeci tarih ve toplum anlayışına karşı durur. " Dönemin şartları" değil " dönemin insanı" söz konusudur.

Her şey azalarak bitmiyor. Dedemi düşünüyorum, nasıl da gümbür gümbür yıkılmıştı adam. İçinden çürüyüp boşalmış bir ağaç gibi devrildiği güne dek ayaktaydı. İmparatorluklar, ilişkiler, güçlü ve görkemli olan şeyler genelde böyle bitiyor.

İş çıkışı yakalananların kuzuların sessizliği modunda ürkek gözlerle araç camlarından izlediği, evdekilerin Arap kızı gibi heyecanla camdan baktığı yağmur. Yalnız hava iyi karardı.

Aklımın içindeki tavşan deliğinden aşağı düşüyorum. Cüceler ülkesinde dev oluyorum ister, ister körler ülkesinde kartal. Kendi mücadelemi yaratıyor ve elbette zaferle ayrılıyorum. Yeniden ve yeniden kazanıyorum sevdiğim kadını, ruhuna ve bedenine sahip oluyorum. Fizik kurallarına hala uyuyorum ama kader eriyen demir gibi hayalin gücü karşısında dirençsiz, örsümde dövülür bütün prangalar ve ne istersem o olurlar. Gözlerimi kapatıyorum, hayaller yıldızlar kadar uzak olsalar da gökyüzü onlarla güzel. Karanlık gecelerde pusulalarım.

Farklı gelmiştir. Yıllar, uzun yıllar sonra yeniden bakarsınız, bambaşka gelmiştir bu kez. Uzanıp kendi yanaklarınızdan öpesiniz gelir.

Güzelliği bir tür büyüden ibarettir. Filmlerden, efsanelerden aşinayız yaşlı ve çirkin olmasına rağmen büyüyle genç ve güzel görünen büyücü kadına. Sessizlik de bunun gibi aynı, bazı seslere rağmen tercih edilmediğinde, mutlak olduğunda, büyü bozulur ve çirkin yüzü bize görünür. İnsan kendini sessizlik çerçevesi içinde izlemeyi çok sever.

Fakat güzel poz verdi :


zenginsozluk.com/foto

Yaşamı demir parmaklıklar ardında meydanı izleyen mahkumlar gibi izledikten sonra ıstıraptan başka bir şey vermez. Aşırı durağan, gözlemci ama meraklı olmanın ve delip geçen bakışlara, algıya sahip olmanın getirisidir. Bu tip insan yaşamak ister, koşmak düşmek ve dizini kanatmak ister. Gözlemlediği yaşam, bütün günah ve yanlışlarıyla çekicidir.