confessions

kozmos

1. nesil Yazar - Pazar mahmuru

  1. toplam entry 3201
  2. takipçi 53
  3. puan 44827

zengin sözlük yazarlarının şiirleri

kozmos
-TRIPPING TO YOU-

Shared minutes to satisfy lust.
Shade hours to speak of dust.
Dust we get made of, lust we get pulled into.

Taken breaths saved our eyest, to gethered with
bleeding wounds, seeking souls, latching hooks, unread books...

Lines on lanes under lights, infinitive rhymes.
Drummings are heard from tires.

Minds sneaking, bands playing off and on to you.

Stones, trees,clouds, downing dusk are holding you,holding onto you...
I love you my dearest, I do love you.

zengin sözlük ile ilgili istekler

kozmos
bu konuda biraz yazacağım.

zira sözlük bir süredir, görmek isteyen, bunu kabul etmek isteyen için ölü. profilimde ar-ge yazıyor olması bu gerçekliği kabul etmeme engel değil, hatta kabul etmem için ilk şart. neyse.

dost acı söyler, dostsa şayet, pış-pışlamaz da gerçeği çarpar suratına, başta usulca, sonra çıplak haliyle. gerçeği görmesi istenen kişi, gösteren kişiyi dostu kabul ediyorsa, ilk iş olarak onu işaret parmağıyla gösterip suçlamaz, kendine yönelir, eksiğini kurcalar, düşünür.
her neyse.

şimdi ben dikkat ettim de, buradaki belli başlı yazarlar, harbiden de sözlüğü sahipleniyor, yönetimdeki insanlardan daha fazla hatta. bu, bir çok başlıkta veya girdide kendini belli ediyor ve, yazarların da sözlüğün gelişmesi açısından belirttiği fikirler, ancak bir yere kadar gidebiliyor, fikirlerin gittiği/durduğu, yerde yönetim sessiz. yönetim nerde?. yönetim, yönetim?!.

tüm yönetim artık ölü taklidi mi yapıyor, öldü de gazeteye ilanı mı gecikti bilmiyorum.
fikirler de aslında doğası gereği bir yere kadar gidebiliyor, çünkü gittiği, o durduğu son noktada yönetim ele almalı belirtilen fikri, işlemeli, üzerine düşünmeli. fiziksel eyleme dökmeli bu düşünsel eylemi. yoksa havada asılı kalan diğer işlerin arasına koyalım her yeni önermeyi.

mesela, sözlüğün coder'ı veya herhangi bir moderatörü en son aylar önce girmiş olmamalı sözlüğe, sorumluluğunu ona kimse hatırlatmak durumunda kalmamalı mesela. küçük sürprizler yapsın mesela, arada bir görünmeli, güven tesis etmeli. zengin sözlüğün sahipsiz, başıboş bir yer olmadığını söz ve eylemlerle ortaya koymalı, görevli kişi(ler)..

sözlüğün iyileşmesi, daha iyi hale gelmesi gibi -olması gereken- bir amaca sahipse yöneten(ler), önce bir sözlüğe girmeli kısaca. keza yoksa böyle bir amaç, beraberinde böyle bir amacı aslında varmış gibi yapması-sessizlik orucuna devam etmesi, sözlüğün varlık amacına ters düşer. şu an olduğu gibi.

sözlükteki faydalı başlıklar ve girdiler havuzu

kozmos
fikir hakkı ekşi'den kolombre'ye ait başlıktır.
*
ekşi'de takılırken görüp, ''bizde niye olmasın'' dediğim başlık.
güzel/faydalı yazmaya teşvik açısından önemli bir olay, nitelik sahibi girdilere ulaşmak için güzel bir alan. anket, mizah başlıklarını içermemeli, bu 2 konu başlığındaki başlık veya içerik faydalı olmadığı sürece.
*
giriş mahiyetinde bırakayım şunu:
(bkz:sigarayı bırakmak)
@siz hepiniz ben tek/sigarayı bırakmak

geceye bir şiir bırak

kozmos
Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de
yırtılan ve parçalanan birşeyler olmalı mutlaka
hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler

Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent
ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü

Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini
bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki
onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan
kadınları güzelleştiren herhalde onlardı
'Tükürsem cinayet sayılır' diyordu birisi
tükürsek cinayet sayılıyor artık
ama nerde kaldılar, özledim gülüşlerini onların

Uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara
tek yaprak bile kımıldamıyor nedense
ve tek tek söndürüyor ışıklarını varoşlar
alnımı kırık bir cama yaslıyorum, kanıyor
kanımın pıhtılarında güllerin serinliği
ve fakat bir cellat gibi yetişiyor pusudaki
Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum
okuduğum bütün kitaplar paramparça
çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma
bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent
bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum
sırnaşık aydınlar, arabesk hüzünler
bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma

Sesler gittikçe azalıyor, kuşlar azalıyor
ve ne zaman yolum düşse vurulduğun yere
kızgın bir halka oluyor boynumda o sokak
Hüznü yalnız atlarımız duyuyor artık
biz çoktan unutmuşuz böyle şeyleri
ama içimde bir sırtlanın dalgın duruşu
ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

İçimde zaptedilmez bir kırma isteği
dizginlerini koparan bir at sanki bu
soluk soluğa kalıyorum her sonbahar
ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa
bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum
bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim

Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa
birgün gelirsek hangi kent güzelleşmez
şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı
geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye
Devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür
sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak
ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü
ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün

hastası olunan şarkı sözleri

kozmos
Bebeğim bu ama yağmur yağdırabilirim
Sık sık, sık sık, kızım bunu, sık sık yaparım
Bu amın patlamasını, nasıl istersem öyle yaparım
Sık sık, sık sık, kızım bunu sık sık yaparım
Bu amın patlamasını, nasıl istersem öyle yaparım
Sık sık..
11 /