Hayatta yattık dün gece
Üstümüzde meltem
Kekik kokuyor ellerim hala
Senle yatmadım sanki,
Dağları dolaştım..
(bkz:AKDENİZ YARAŞIYOR SANA)
tövbeler olsun, açılmamış başlığı...
*
radiohead'in solisti, enfes dans figürlerine sahip biri.
*
radiohead'in solisti, enfes dans figürlerine sahip biri.
Sarılıp yatmak mümkün değil, bende senden kalan hayâle.
Halbuki sen orda,
şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle
ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin,
gerçekten var.
ve âsi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın ki,
dokunamıyorum bile...
(bkz:rubailer)
Halbuki sen orda,
şehrimde gerçekten varsın etinle kemiğinle
ve balından mahrum edildiğim kırmızı ağzın, kocaman gözlerin,
gerçekten var.
ve âsi bir su gibi teslim oluşun ve beyazlığın ki,
dokunamıyorum bile...
(bkz:rubailer)
intikam almama eylemini de bir intikam kümesine katarsak, bu insan bu kümenin alt kümesidir ancak.
kadınlar.
insanlar, çoraplar, ayaklar, sonsuz sayıda ayak
ama o saman ayabalay uçay gidey
zenginsozluk.com/foto
insanlar, çoraplar, ayaklar, sonsuz sayıda ayak
ama o saman ayabalay uçay gidey
zenginsozluk.com/foto
nicki ve yazı içeriğiyle birine çok fena benzetiyorum, ama kim bilmiyorum.
(bkz:beni bul)
(bkz:beni bul)
baki ve ezelidir.
ışık diye tabir edilen, coşku ve heyecan yanılgısının seyirindedir.
karanlık ve sessizlik, ışığın ve sesin olmadığı değil,
tüm ışığı ve sesi içinde muhafaza eden güçtür..
geceyi, uykuları bölen ses-sessizliktir.
insan her şeyi kendi gibi görür,
karşısındaki yoktur, kendi gibidir herkes.
hele seviyorsa, daha bir bütünleşir,
dünyası yuvarlaktır ve tektir. içi bütün, dışı ayrıdır.
fakat canı yandıkça yüreğinin her
bir parçasında, karşısındaki insanlar,
artık karşısındaki insanlar olmaya başlar.
etrafı kalabalıklaşır, kendi ve diğerleri olarak.
kendinin ve diğerlerinin dünyaları, içi ayrı dışı ayrıdır artık.
ışık diye tabir edilen, coşku ve heyecan yanılgısının seyirindedir.
karanlık ve sessizlik, ışığın ve sesin olmadığı değil,
tüm ışığı ve sesi içinde muhafaza eden güçtür..
geceyi, uykuları bölen ses-sessizliktir.
insan her şeyi kendi gibi görür,
karşısındaki yoktur, kendi gibidir herkes.
hele seviyorsa, daha bir bütünleşir,
dünyası yuvarlaktır ve tektir. içi bütün, dışı ayrıdır.
fakat canı yandıkça yüreğinin her
bir parçasında, karşısındaki insanlar,
artık karşısındaki insanlar olmaya başlar.
etrafı kalabalıklaşır, kendi ve diğerleri olarak.
kendinin ve diğerlerinin dünyaları, içi ayrı dışı ayrıdır artık.
savaş üstün gelir hepsine, biri diğerine değil.
ne istiyorsun benden :(
küçük bir oğlan çocuğuna döndürdü dünya, ürküyorum.
küçük bir oğlan çocuğuna döndürdü dünya, ürküyorum.
çünkü birileri tuzağa düşmek zorunda. çünkü birileri ölmek zorunda. çünkü birileri para kazanmak zorunda, yöntemi ne olursa. çünkü doğal seçilim yok olmadı, takım elbise giydi sadece. çünkü gen havuzuna temiz su lazım. çünkü aklı kullananla kullanmayanı ayırt etmenin bir yolu da bu, neden olmasın?
*
için arkadaş sigarayı.
*
için arkadaş sigarayı.
her şeyin bir sebebi var anlamına gelen cümle.
black mirror 4. sezon 4. bölümünde bolca kullanıldı, hang the dj.
(bkz:butterfly effect)
editleyeceğim burayı.
black mirror 4. sezon 4. bölümünde bolca kullanıldı, hang the dj.
(bkz:butterfly effect)
editleyeceğim burayı.
her şeyi kaplayan boşluğa yürümek(!)
buket aydıngillerden.
*
''ıckisini icer, gezer, eglenir,, yurtdisi tatiline cikar ama ulkeyi muhafazakarlastirmak ilk gayesi olan bir partinin de sozculugunu yapar.
ınsan bu kadar utanmaz olmamali.''
kaynak woolrock
*
''ıckisini icer, gezer, eglenir,, yurtdisi tatiline cikar ama ulkeyi muhafazakarlastirmak ilk gayesi olan bir partinin de sozculugunu yapar.
ınsan bu kadar utanmaz olmamali.''
kaynak woolrock
su bile dökemedik arkasından iyi mi, topuk topuk topuk ahhahahaa...
edit: yeni merceğim nasıl ahahhah. ulan çok güldüm.
edit: yeni merceğim nasıl ahahhah. ulan çok güldüm.
içten, hödük, biraz da komik bir kuşun çiftleşme isteği.
lemme smeesh, plis.
lemme smeesh, plis.
benim.
hayır diyebilme serbestisine herkes sahip, kaybettiğimiz de bir yeti bu aynı zamanda. yaşadığımız çağda zaten kişisel alan kavramı yok, bari ''en yakın arkadaş'' larımız bunu çok görmesin, ya da görsünler, amına koyim onların.
''sen aramıyorsun biz arayalım dedik bari hayırsız'' kıvamında samimiyetten uzak cümlelere, bu tür bir dostluğa ihtiyacım yok.
hayır diyebilme serbestisine herkes sahip, kaybettiğimiz de bir yeti bu aynı zamanda. yaşadığımız çağda zaten kişisel alan kavramı yok, bari ''en yakın arkadaş'' larımız bunu çok görmesin, ya da görsünler, amına koyim onların.
''sen aramıyorsun biz arayalım dedik bari hayırsız'' kıvamında samimiyetten uzak cümlelere, bu tür bir dostluğa ihtiyacım yok.
tam da sen bilir kişi misin sen uzman mısın sen kimsin lan diye afakanların bastığı sırada aklıma geldi girdilerini google'da aratmak.. bir de ne göreyim..
Senelerdir sözlüklerde, forumlarda ve bloglarda yazarlık yaptım, renk renk, çeşit çeşit insan gördüm, gördük hepimiz ama, böyle bir kişilik nadir gelir dostlarım. Zira kendisi Kamu spotu kıvamında bir kişilik.(bu kavram yazının sonunda değişecektir)
yarattığı intihale ekşi'den 2-3 kişide rastlamıştım sadece. Arakladığı girdilerle yarattığı persona bütününe işlemiş. Uzatmayayım Doluşun.
*
10.01.2019 tarihinde yazdığı klasik müzik girdisini de, doğan günay'ın aynı günde yazdığı bir yazıdan çalmıştır.
''şu son günlerdeki tartışmaları duyunca yıllar önce okuduğum bir kitabı anımsadım. cezayir'in fransızlardan kurtarılmasında önemli bir işlev gören ahmed ben bella diye zat-ı muhterem var.
onun anıları türkçeye çevrilmişti. kütüphanemde bulamadım. bulsaydım ilgili yeri sizin için yazacaktım. o kişi diyor ki, "her müslüman mutlaka john sebastian bach dinlemeli, mutlaka güzel sanatlarda kendini yetiştirmeli". yani müslümanın belli bir güzelduyusu (fr. esthétique) olmalı diyor.''
*
19.03.2019 tarihinde yazdığı yatırım aracı olarak filantropi girdisinin tümü 05.09.2016 tarihinde bülent tanju adlı biri tarafından manifold'da yazılmış ve kaynak gösterilmeden kaynağından çalınmıştır.
''Kullanım değerinin öngörülemeyen sonucu olarak ortaya çıkan “öteki”ne ya da öteki türlere yönelik bir diğerkâmlık, asla gündeme gelmemeli. Buna karşılık, meta pazarının serbest akışkanlığını çoğaltacak, bu sıvıya yeni malzeme —yani yeni meta— katma potansiyeli olan ve fakat gelişmek için sermayeye gereksinen her inovatif girişime yapılması yüreklendirilen “yardım”, bu türün filantropi anlayışıdır: Filantropik yatırım. bir yandan teknoloji ve yapay zekânın gelişimine, öte yandan ise söz konusu gelişimin ulaşacağı varsayılan geri dönüşü olmayan teknolojik noktadan [technological singularity] sonra ortaya çıkacak insan-sonrası [posthuman] varoluşa yapılan bir yatırım.''
*
18.03.2019 tarihinde yazdığı reality tv girdisini, 16.01.2019 tarihinde şebnem baran adlı biri tarafından manifold'da yazılmış ve kaynak gösterilmeden kaynağından çalınmıştır.
'Gerçeklik' kavramına atıfla ismini alan bu tür 1960 ve 1970'lerde popülerlik kazanan belgesel gerçekçilik dalgasıyla ilişkilendirilebilir. Kaliforniyalı bir ailenin, ABD'ye yayılan hayatını izleyen An American Family belgeseli bu bağlamda akla ilk gelen örneklerden. Fakat, günümüzdeki şekliyle reality TV, 1990'ların sonunda artan özel kanalların ucuz içerik arayışına cevap olan bir program türü. Özellikle Hollanda ve İngiltere menşeli formatların başarısıyla tanınan ve küresel popülerlik kazanan reality TV programları, profesyonel oyuncu ve yazarların kullanılmadığı düşük bütçeli yapımlar. Az masrafa çok izleyici kazanan Pop Idol ve Big Brother —bizde uyarlanan isimleriyle Pop Star ve Biri Bizi Gözetliyor— ile başlayan bu furya pek çok benzer formatla tüm dünyaya yayıldı.
*
11.03.2019 tarihinde yazdığı delilik girdisi, 08.09.2017 tarihinde aysu arıcan adlı biri tarafından manifold'da yazlmış ve kaynak gösterilmeden kaynağından çalınmıştır.
Deliliğin, biz adını koydukça, sınırlarını çizdikçe, kategorize ettikçe kaçan bir yanı olduğunu düşünüyorum. Öte yandan toplumların delilik ve deliler üzerine geliştirdiği söylemler ve pratikler daha rahat analiz edilebilir. Michel Foucault'nun ipuçlarını takip ederek güzide memleketimizin kolektif belleğinde delilerin izini sürmem bu sebeptendir.2 'Deli kimdir?' gibi basit bir sorudan yola çıktığımda aklıma ilk düşen çocukluğumdaki sokaklardan hayal meyal hatırladığım 'mahallenin delisi' figürüydü.
*
20.03.2019 tarihinde yazdığı yemek girdisi, 25.08.2016 tarihinde ezgi tuncer adlı kişi tarafından manifold'da yazlmış, ancak kaynak gösterilmeden kaynağından çalınmıştır.
“hem kullanım değeri olan bir nesne, hem de fetiş değeri olan bir meta olarak yemeğin de gösteri üretebileceği keşfedildi; bir başka deyişle, meta-fetişizmin sürekliliğini arzulayan kapitalizm, bu sefer de tüketiminin bitmeyeceği bu nesneyi başrole çıkarttı ve parlattı.
özellikle medya üzerinden —tv kanalları, yemek programları, bloglar, instagram hesapları, sosyal medya grupları, gazete ve dergiler vs.” https://www.academia.edu/…a_spectacle_and_foodwaste
*
20.03.2019 tarihinde oruç hakkında yazdığı girdi, 30.01.2017 tarihinde ezgi tuncer adlı kişi tarafından manifold'da yazlmış ancak kaynağı gösterilmeden çalınmıştır.
“açın halinden anlamak amacıyla tutulan oruç, açlıkla nefsi terbiye etmeyi ve istemli olarak bedenin açlıkla çilekeş biçimde yüzleşmesini sağlar. ancak bu eylem, bedeni bile isteye teolojik yasaların iktidarına maruz bırakması, bedeni üzerinde kendi tahakkümünü uygulaması ve onu aç bırakarak disipline etmesi bakımından aynı zamanda politik bir tercihtir.” manifold sitesinden alıntı: https://manifold.press/…ir-eylem-alani-olarak-yemek
*
20.03.2019 tarihinde yazdığı diyet girdisi, 30.10.2017 tarihinde ezgi tuncer adlı kişi tarafından manifold'da yazılmış, ancak kaynağından çalınmıştır.
“yemeğin miktarının ve çeşitlerinin sınırlandırılması yoluyla uygulanan geçici bir açlık hâli. belirli kurallara göre bedeni beslemeyi gerektirir. i•stemli olarak bedeni zayıflatmayı bir kısmımız denemiş olsak da, bir başka güç tarafından mutlak biçimde aç bırakılmak büyük çoğunluğumuzun bilmediği bir tanıklık biçimi.”
*
20.03.2019 tarihinde yazdığı masalsı muğlaklık the witness girisi, 09.02.2017 tarihinde çağıl ömerbaş adlı kişi tarafından manifold'da yazlmış ancak kaynak göstermeden alıntılanmış, çalınmıştır.
“2016 yılında yayınlanan oyunlar arasında en çok dikkat çekenlerden biri, jonathan blow'un kurduğu thekla inc. şirketinin hazırladığı puzzle/adventure türündeki the witness oldu.
uyarmam gerekiyor: oyundaki bazı bulmacalar gerçekten zor. oyunu oynarken, tahta kalemiyle denemeler yapabilmem için ekrana yapıştırılmış bir asetat kâğıdı ve neredeyse tamamı denemelerle doldurulmuş, bir ortalı kareli bir defter önümde duruyordu.”
*
*
ve diğerleri.
site yetkilileri veya doğan günay ile iletişime geçmeyi düşünüyorum, kendileri nasıl bir yol çizmek isterse indolentexistence'yi de haberdar ederler. insanlar bir girdiyi, bir metni yazabilmek için bazen günlerini veriyor. yok öyle kolay lokma.
Senelerdir sözlüklerde, forumlarda ve bloglarda yazarlık yaptım, renk renk, çeşit çeşit insan gördüm, gördük hepimiz ama, böyle bir kişilik nadir gelir dostlarım. Zira kendisi Kamu spotu kıvamında bir kişilik.(bu kavram yazının sonunda değişecektir)
yarattığı intihale ekşi'den 2-3 kişide rastlamıştım sadece. Arakladığı girdilerle yarattığı persona bütününe işlemiş. Uzatmayayım Doluşun.
*
10.01.2019 tarihinde yazdığı klasik müzik girdisini de, doğan günay'ın aynı günde yazdığı bir yazıdan çalmıştır.
''şu son günlerdeki tartışmaları duyunca yıllar önce okuduğum bir kitabı anımsadım. cezayir'in fransızlardan kurtarılmasında önemli bir işlev gören ahmed ben bella diye zat-ı muhterem var.
onun anıları türkçeye çevrilmişti. kütüphanemde bulamadım. bulsaydım ilgili yeri sizin için yazacaktım. o kişi diyor ki, "her müslüman mutlaka john sebastian bach dinlemeli, mutlaka güzel sanatlarda kendini yetiştirmeli". yani müslümanın belli bir güzelduyusu (fr. esthétique) olmalı diyor.''
*
19.03.2019 tarihinde yazdığı yatırım aracı olarak filantropi girdisinin tümü 05.09.2016 tarihinde bülent tanju adlı biri tarafından manifold'da yazılmış ve kaynak gösterilmeden kaynağından çalınmıştır.
''Kullanım değerinin öngörülemeyen sonucu olarak ortaya çıkan “öteki”ne ya da öteki türlere yönelik bir diğerkâmlık, asla gündeme gelmemeli. Buna karşılık, meta pazarının serbest akışkanlığını çoğaltacak, bu sıvıya yeni malzeme —yani yeni meta— katma potansiyeli olan ve fakat gelişmek için sermayeye gereksinen her inovatif girişime yapılması yüreklendirilen “yardım”, bu türün filantropi anlayışıdır: Filantropik yatırım. bir yandan teknoloji ve yapay zekânın gelişimine, öte yandan ise söz konusu gelişimin ulaşacağı varsayılan geri dönüşü olmayan teknolojik noktadan [technological singularity] sonra ortaya çıkacak insan-sonrası [posthuman] varoluşa yapılan bir yatırım.''
*
18.03.2019 tarihinde yazdığı reality tv girdisini, 16.01.2019 tarihinde şebnem baran adlı biri tarafından manifold'da yazılmış ve kaynak gösterilmeden kaynağından çalınmıştır.
'Gerçeklik' kavramına atıfla ismini alan bu tür 1960 ve 1970'lerde popülerlik kazanan belgesel gerçekçilik dalgasıyla ilişkilendirilebilir. Kaliforniyalı bir ailenin, ABD'ye yayılan hayatını izleyen An American Family belgeseli bu bağlamda akla ilk gelen örneklerden. Fakat, günümüzdeki şekliyle reality TV, 1990'ların sonunda artan özel kanalların ucuz içerik arayışına cevap olan bir program türü. Özellikle Hollanda ve İngiltere menşeli formatların başarısıyla tanınan ve küresel popülerlik kazanan reality TV programları, profesyonel oyuncu ve yazarların kullanılmadığı düşük bütçeli yapımlar. Az masrafa çok izleyici kazanan Pop Idol ve Big Brother —bizde uyarlanan isimleriyle Pop Star ve Biri Bizi Gözetliyor— ile başlayan bu furya pek çok benzer formatla tüm dünyaya yayıldı.
*
11.03.2019 tarihinde yazdığı delilik girdisi, 08.09.2017 tarihinde aysu arıcan adlı biri tarafından manifold'da yazlmış ve kaynak gösterilmeden kaynağından çalınmıştır.
Deliliğin, biz adını koydukça, sınırlarını çizdikçe, kategorize ettikçe kaçan bir yanı olduğunu düşünüyorum. Öte yandan toplumların delilik ve deliler üzerine geliştirdiği söylemler ve pratikler daha rahat analiz edilebilir. Michel Foucault'nun ipuçlarını takip ederek güzide memleketimizin kolektif belleğinde delilerin izini sürmem bu sebeptendir.2 'Deli kimdir?' gibi basit bir sorudan yola çıktığımda aklıma ilk düşen çocukluğumdaki sokaklardan hayal meyal hatırladığım 'mahallenin delisi' figürüydü.
*
20.03.2019 tarihinde yazdığı yemek girdisi, 25.08.2016 tarihinde ezgi tuncer adlı kişi tarafından manifold'da yazlmış, ancak kaynak gösterilmeden kaynağından çalınmıştır.
“hem kullanım değeri olan bir nesne, hem de fetiş değeri olan bir meta olarak yemeğin de gösteri üretebileceği keşfedildi; bir başka deyişle, meta-fetişizmin sürekliliğini arzulayan kapitalizm, bu sefer de tüketiminin bitmeyeceği bu nesneyi başrole çıkarttı ve parlattı.
özellikle medya üzerinden —tv kanalları, yemek programları, bloglar, instagram hesapları, sosyal medya grupları, gazete ve dergiler vs.” https://www.academia.edu/…a_spectacle_and_foodwaste
*
20.03.2019 tarihinde oruç hakkında yazdığı girdi, 30.01.2017 tarihinde ezgi tuncer adlı kişi tarafından manifold'da yazlmış ancak kaynağı gösterilmeden çalınmıştır.
“açın halinden anlamak amacıyla tutulan oruç, açlıkla nefsi terbiye etmeyi ve istemli olarak bedenin açlıkla çilekeş biçimde yüzleşmesini sağlar. ancak bu eylem, bedeni bile isteye teolojik yasaların iktidarına maruz bırakması, bedeni üzerinde kendi tahakkümünü uygulaması ve onu aç bırakarak disipline etmesi bakımından aynı zamanda politik bir tercihtir.” manifold sitesinden alıntı: https://manifold.press/…ir-eylem-alani-olarak-yemek
*
20.03.2019 tarihinde yazdığı diyet girdisi, 30.10.2017 tarihinde ezgi tuncer adlı kişi tarafından manifold'da yazılmış, ancak kaynağından çalınmıştır.
“yemeğin miktarının ve çeşitlerinin sınırlandırılması yoluyla uygulanan geçici bir açlık hâli. belirli kurallara göre bedeni beslemeyi gerektirir. i•stemli olarak bedeni zayıflatmayı bir kısmımız denemiş olsak da, bir başka güç tarafından mutlak biçimde aç bırakılmak büyük çoğunluğumuzun bilmediği bir tanıklık biçimi.”
*
20.03.2019 tarihinde yazdığı masalsı muğlaklık the witness girisi, 09.02.2017 tarihinde çağıl ömerbaş adlı kişi tarafından manifold'da yazlmış ancak kaynak göstermeden alıntılanmış, çalınmıştır.
“2016 yılında yayınlanan oyunlar arasında en çok dikkat çekenlerden biri, jonathan blow'un kurduğu thekla inc. şirketinin hazırladığı puzzle/adventure türündeki the witness oldu.
uyarmam gerekiyor: oyundaki bazı bulmacalar gerçekten zor. oyunu oynarken, tahta kalemiyle denemeler yapabilmem için ekrana yapıştırılmış bir asetat kâğıdı ve neredeyse tamamı denemelerle doldurulmuş, bir ortalı kareli bir defter önümde duruyordu.”
*
*
ve diğerleri.
site yetkilileri veya doğan günay ile iletişime geçmeyi düşünüyorum, kendileri nasıl bir yol çizmek isterse indolentexistence'yi de haberdar ederler. insanlar bir girdiyi, bir metni yazabilmek için bazen günlerini veriyor. yok öyle kolay lokma.
nefis terbiyesinden pek uzak bir maksada sahip olmalı insan oruca başvuruyorsa.
yaşamak için yemek zorunda insan canlısı. bedensel bakımdan bir lüks değil beslenmek, ihtiyaç, zaruret.
bu biraz, sigara bağımlısı insanın sigarayı azaltarak sigarayı bırakmasını istemek, beklemek gibi. geçen saatler boyunca o insan için, içeceği sigaranın değerinin artacağı nasıl düşünülmez. saniyeleri sayar o insan saniyeleri. o da, sigara doğuştan gelen bir ihtiyaç bile değil. bağımlılık, ihtiyaca dönüşmüş o ayrı.
yaşamak için yemek zorunda insan canlısı. bedensel bakımdan bir lüks değil beslenmek, ihtiyaç, zaruret.
bu biraz, sigara bağımlısı insanın sigarayı azaltarak sigarayı bırakmasını istemek, beklemek gibi. geçen saatler boyunca o insan için, içeceği sigaranın değerinin artacağı nasıl düşünülmez. saniyeleri sayar o insan saniyeleri. o da, sigara doğuştan gelen bir ihtiyaç bile değil. bağımlılık, ihtiyaca dönüşmüş o ayrı.