kozmos

long time ago in a galaxy far far away...
*
içki sever misin? :)
çabuk mu sarhoş oluyorsun? :)
kaç bardakta mesela :)
anladım :)
bigün bizde içeriz olmadı :)
yok canım ne sikmesi :)

(bkz:burçin oraloğlu)
bob ross'u seslendiren kişidir kendisi. yıllarca sesiyle özdeşleştirdiğimiz bob ross'u, sesindeki sıcak şefkati hep gülümsemeyle kucakladık.

çocukluğu anımsatan figürlerden. 1990-2000 arası iletişim araçlarının da gelişiminin ivme kazanmasıyla, çeşitli sosyal yapılanmaların değişimi ile daha göz önünde bulunmuş, günümüzde şehir efsanesi olma yoluna girmiştir.

italyan besteci giuseppe verdi tarafından hazırlanmış, 4 perdelik, lirik denilebilecek bir opera olan la forza del destino'da, bahtsız kadın `leonora`'nın aşığıyla kaçmaya çalışırken babasını bir kaza kurşununa kurban vermesini, korkunç bir hayata girişi ve manastıra sığınışını, eski aşkını hala unutamamanın kederini taşıyan yakarışıdır.

leontyne price yorumu muazzamdır, ruha tesir eder..

deli para ve hilenin döndüğü sektöre sahip spor. 6 ay ilgilendim. hayatımın en güzel yılının ilk yarısıydı. herkese, deneyimli ve güvenilir bir hoca eşliğinde ilgilenmesini tavsiye ediyorum.

x'in hep yalnız olduğu gerçeğiyle -tezat/enteresan- çelişen şey.

sahip olunan bir şey değildir. bir fragmandır. yetinebilme erdemi arar hep gözleri. mutluluk bakılan değil, görülen yerdedir.

herkesin evinde, kafasında ve dilinde bolca bulunan meret.
''toplasan o öğütleri, burdan köye yol olur.''

akıl vermeyi sever bizim insanımız. genel olarak kendi olmayanı konuşarak elde edebileceğini düşünür. bu tür bir eksiği de, ermiş bir insan edasıyla sağa sola öğütler serpiştirerek kapatacağını sanır.ayrıca;
''fazla tevazunun sonu vasat adamdan nasihat dinlemektir''

(bkz:öğüt dinlemekten şikayet ederken öğüt vermek)
(bkz:ironi yaptım yer misin)

şu an güneşin altında yavşakça dönen küçük mavi noktanın üzerindeki her bir ferdin en temizinden birkaç posta yemesi gereken şey.

silkinmesi için ciddi bir dayak seansı gerekiyor tüm insanlığa. şahsa göre dozaj değişikliği içerisinde tabii. kadın erkek ayırt etmeden. o kadar değil ama;
''“I wish you all had one neck and that I had my hands on it.”

belirsizlik.

kanılası bir yalan olduğu gerçeğini göz ardı etmeden tabii.
her şey bilime uygun olacaktı da, aşk diye tabir edilen şey sihirli bir güzellik olarak varlığını devam mı ettirecekti? evet, belki bir yerlerde, hala ediyordur bu. belkide doğrusu budur. ancak akıl, hep diyaloga müdahil olur.
aşk/@kozmos.

(bkz:bir x değildir)
bir sözlükte tek kişiyken, sözlükten çıktıktan sonra sözlüğün bomboş olacağını bilmek değildir. kimse yokken girdiler sessizce konuşur aralarında. sözlüğün ahvali hakkında bizden daha iyi bir tablo çiziyorlar ne de olsa.

Can someone tell me if it's wrong to be so mad about you?...

bayan başlığındaki girdimi kendine mal edip, girdimi kendisine bir tür tepki göstermek maksadıyla yazdığımı düşünüp, fazlasıyla yersiz/gereksiz bir sebeple ve taşkın bir üslupla efelenmiş yazar. argümanlarını sağlam bir temele oturtmadan giriştiği iş, ''lafının altında kalmadım'' intibağı yaratmaya çalışmak suretiyle tabiri caizse sağa sola patır patır sıçmaktan öte değil. fakat tabii, söz konusu yazar bu vesile ile buradan bir tür mağduriyet de devşirmiyor değil. tebrik ederim, zekice;
https://i.pinimg.com/originals/a6/74/a4/a674a4d2f597ca6a441590c79cd5a1ab.gif

çoğu zaman bu tür bir girişme için, girişmede, mevzu bahis olay karşısında, olay örgüsü içerisinde herhangi bir yere oturmayan kışkırtıcı birkaç kelime, ilk kez duyulabilecek bazı deyiş veya benzetme seçimleri görülür.
elbette ki herkes, -bu tür bir eylem tekelinde söylüyorum- böyle bir harekete meyledip yaralanmış olduğuna dair ciddi şüphelere gark ettiren gururunu çeşitli yollarla onarmak maksadıyla çirkinleşme boyutunu pek de önemsemeyerek çeşitli yollara girebilir. ancak, bu girişme, kendinden en azından eser miktarda emin olmayı gerektirir.
yoksa geceleyin herkes kendini yüz üstü yatağa atıp ağlayabilir.

kelimeye donanımından fazla yazılım yükleyenlere nasıl hissettirdiği, ne düşündürdüğü öncelikle benim, sonralıkla tdk'nın sikinde değil. özellikle bayan diyenleri fakir/soylu olmayan veya cahil diyen nitelendirme furyasını da yavaş yavaş da olsa geride bırakıyoruz.
*
şuraya bırakıyorum, günde iki kere kulak arkasına sıkarsınız;
erkek - dişi
kadın - adam
bay - bayan
bey - hanım
er - hatun
beyefendi - hanımefendi

28 yaşında hayatını kaybetmiş isveçli dj.

koç kadını olduğunu öğrendiğim zengin sözlük neferi.mutlu yıllar, nice güzel yaşlar.

gündeme bomba gibi düşmüş iddiadır. insanlar yarın bambaşka bir türkiye'ye uyanacak, dünya hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktır...

iktisat mezunu olan şahsımı dumur etmiş cümle. keynes'in görmez gözleri...
(bkz:besim tibuk KİM AMK)

sevgili sigarayı bırakma kararı alan kardeşim,
biliyorum arada bu başlığa girip bakıyorsun.
süper gidiyorsun.
doğru yoldasın asla şüphe etme.
bu kaybedenin olmadığı %100 doğru bir karar...

t; sigara denen uyuşturucuyu kullanmamaya karar vermektir.

gözlemlediğim kadarı ile kendine çok yükleniyor. sıfır noktasına ulaşması lazım. Bunu da içinde yaşamalı tabi ki. gerçek bir bedel ödemesinin zamanı gelmiş de geçiyor gibi. Kendinden soyunmalı.
(bkz:girdi gireyim derken psikanaliz masasına yatırmak)

(bkz:kadırgalı)

organik ilişkilerin halihazırda baltalandığı sosyal medya çağında emek vermeden, çabalamadan sevgili(veya arkadaş) bulunmasına yarayan uygulama.
Boş.

yanlış politikaların halk temelinde sonucudur bu kadın.
yazık...