pestenkerani

Trolleri sözlük doğurur, nitekim troller halkın evlatlarıdır.

Evrime olan inancımı tazelemiştir. Hayvanat bahçesi başlı başına bir eşeklik, bir de sen tut o eşeğe altın semer tak. Yetmiyor altın dediğin semer de kaplama olsun. Olay baştan sona fiyasko. Hayvanat bahçesine karşı olan bir insan olarak fikrim şu ki; iki ayaklı eşekleri bahçeye dolduralım. Hayvanlara özgürlük, hür eşeklere baki mahkumiyet.

TÜBİTAK, tübi'sinin bir yere gittiği, tak'ısının kaldığı ve tak'tığı bir garip bir oluşum. Bu ülkede geçmişten bu yana, hiç bilim yoktu ve bilime bir nebze saygı yoktu. Varsa yoksa bomboş meşgaleler, taraf bildirimleri, mal beyanlığı.

Bilim ve biz birbirine çok uzak. Anayasa profesörümüz karpuzcuya benziyor, bir takım proflar halka hikaye anlatıp fakirliği kutsuyor. Cehalet bu ülkenin mayası maalesef.

(bkz:oldu biz kalkıyoruz)

İsmi ile çelişen bir iç çamaşırı. Binaenaleyh; ismi çok naif, çıtkırıldım ve masum, fakat kendi hırçın, istekli, cezbedici, ışıltılı, şuh, seksi, şehvetli ve asalet bildirgesi gibi. Bir de ikiye ayrılır: içi dolu olan, dışından gayrı bir şeyi olmayan. Feyk olanı çok aldatıcı. hayal kırıklığı da cabası. Ten rengine uyumlu olanını, içindekini dışa doğru taşıranını tenzih ederek: gerisi vitrin, sanal bir vitrin.

Doğal bir olay.
Sürrealist olay için: (bkz:kedinin trafoya girmesi)
Bu arada doğal olayda düşen kedi için endişeleniyor insan. Ama işin iyi tarafı şu ki; kedilerin patileri sanki dersin amortisör vazifesi görüyor. Garip bir süspansiyon. Sürrealist olaya gelince, ona da iki çift lafım var; muhterem minnoşlar bir ara toplanın ve trafoya niyet ederek 'bakmayan aymaz bakan'a girin! Çokça Rica ediyorum, please.

Haşimi oğullarına mensup, İbrahimî dinlerin ve elçilik görevinin son mübeşşiri nebi. Allah'a şirk koşan, o'na kızlar ve küçüklü büyüklü tanrılar isnat eden müşriklere tek tanrı inancını tebliğ etmiştir. Bilinenin aksine sosyal statü olarak güçlü bir kabileye ve orta halli sosyal sınıfa mensuptur. Şiir toplumu olan Arabistan putperestlerinden dolayı, vahiy kendisine şiirsel bir zırh olarak vahyedilmiştir.

Dünya tarihine yön vermiş isimler arasında olmakla birlikte: zaten bakıldığında, dünya tarihine yön veren isimler listesinin ilk 5 sıralaması din ile alakalıdır.

İsimler için
(bkz:buda)
(bkz:musa)
(bkz:isa)

Narcos dizisi ile şöhretine şöhret katan eski baron.
Kolombiyalı, kahvenin anayurdu Kolombiyalı uyuşturucu kaçakçısı terörist. Dizide kurgunun aksine hayatında hiç sigara kullanmamıştır.
Ülkemizdeki baron için:
(bkz:behçet cantürk)
(bkz:beco)

Kazık. Bilgi girisinde okumuştum, dikili taş mı neymiş. Kazık işte. İtü sözlük'ten kazık'a doğru isim ve cisim değişikliği oldu. Ayar oluyorum şark kurnazlığına! Varsa yoksa ecnebi dilden nemalanma marazı, özentilik, yabancı merakı. Mankurt kafa, haymatlos ruh. Cins bir yerdir, lâkin eskilerin hatırına kalem edilir. Yönetiminde morfin derecesinde kibir hissediyorum. Küçük cumbabalar yönetimi.

Bir şiirde laleli'den dünyaya kalkar.
Hep rötar, hep rötar.

Hiçliği kutsayan bakış açısı.
Tasavvuf çingeneler gibi Hindistan'dan tüm yönlere dağılmış, tüm coğrafyalarda kendine müritler edinmiştir.
Radikal dincilerin kafa kesmesi gibi, bu akım da ruh katliamı yapmaktadır. Nefsinizle çatışmalı bir birey olmak istemiyorsanız, tasavvuf ve öğretilerinden kaçının. Ama ne yalan söyleyeyim: edebiyatı, müziği, ince üslubu, usturuplu duruşu ile çekici gelmiyor değil. Fakat insan kalbinden müteşekkil değildir, akıl var, vicdan var. Allah var, kitap var.

Tuvalette kaba inşaat sonrası kullanılan dirseğe benzettiğim sözlük. Sıva, alçı, boya, karton piyer, strafor, ışıklandırma, özenli bezeme falan filan... sonuç, insan gübresinin kanalizasyona varmasının aşamalarından. İnsanların yazı dili ile birbirine ve cümle aleme küfretmesi nasıl bir anarşizm? Bu olsa olsa edepsiz ve küstah bir anarşizm!

Biz edebimiz ile anarşizmi kutsar, şiir anarşizmine tarafız. Çöp desem kalbi kalır mezbelenin.

Okumaya birkaç dakika tahammül edemediğim foseptik çukuru. Yüce kharon şerrinden bizleri muhafaza etsin. Ölümün kayıkçısı sizi öpsün. Ulu imiş, bak sen, yeri göğü karıştırmadık.

İsrailoğullarına mensup nefes ve mûsiki ismi. Sesinde Kudüs'ten Endülüs'e kadar İbrani bir rüzgâr var. Seviyoruz.

Yatak odasının yatağında, kışkırtıcı nevresim örtüleri arasında zuhur eden ağrı. Mutfakta guguk kuşu, salonda muhabbet kuşu, balkonda serçe, yatak odasında, başım ağrıyor... normal bir şey değil. Ve bunu ancak ebeveynler bilir. Büyük hüzün.

Kaz yürüyüşünden dolayıdır. Derin çizgilere hayal kırıklığı gömülebilir. Zaten bunu mezarlık olarak kullanır kadın taifesi. Biz erkekler kaz yürüyüşünü yüzümüzde taşırız.

Halhal, ayak bileğindeki gümüşi halhal. Materyal oldu ama idare edin artık. Halhal mühim şey. Bir de hızma var, o da başka bir mesele.

İbrahimî dinlerin öncesinde başlayan ve sonrasında devam eden din protipi. Dinden beslenir, ensesi kat kat olur, din diyanet pazarının kurucusu, put yıkıcıların amansız düşmanıdır. Akıl, vicdan ve ruh sağlığınız için kendisinden beri olunuz.

Zengin sözlüğe, "marduk" mahlası ile kayıt olmaya geldim. Fakat malum mahlas üzere kayıt oldum. Öncelikle şaşırdım, bu kerhanecilik nerden nüfuz etti de içime zerk oldu.

Hayaller sözlükte marduk olmak, (ki mezopotamya tanrısıdır zatî âlileri) hayatlar kerhaneci olmak... tanrım sen bana sabır ihsan eyle.

- marduk, rica ederim dualarıma kaynak yapma. Bir şiirde seni bilâhare ulularım.

Bu konuda yunus emre'ye kırgınlık yaşayan insanlar var. Binaenaleyh; namaz İslâm dininde vahiysel karşılığı olan bir emirdir ve bununla beraber toplumsal olmayan, bireysel, tanrı ile kul arasında cereyan eden bir taat şeklidir. İnsan kalbi kırmak ise toplumsal ilişkilerin negatif bir neticesi ve nahoş davranışıdır. Nass (âyet) ve beşeri ilişkiler aynı düzlemde teraziye kefelenmemeli. Namaz yaratıcıya eda edilir ve onun makbuliyet derecesi de beşeri bir ölçüt taşımaz. O nedenle bu söz ile kur'âni bakış açısı aynı çatı altında bulunamaz. Hümanizm ve Realizm aynı potada reaksiyon kazanamaz. Hazretin Bir diğer sözü; cennet dedikleri üç beş huri, bana seni gerek seni... cıks, cıks, cıks. Bilemiyorum, ama insan taaccüp içinde debelenip duruyor.

Doğuya özgü tüm öyküler bu şehirden sonra başlar. Bir nevi, coğrafi olarak remz edecek isem; doğu ile batı arasındaki, doğuya meyleymiş köprü. öykülerden biri; kaçak çay, havadar öykü; dam, yapısal öykü; taş, şiirsel öykü; ipek yolu uzanması. Antep bir kapıdır, doğunun doğum kapısı. Kozmopolit bir kent olmasıyla birlikte, derli topludur. Ve fakat, Suriye mülteci akımından sonra düşünmek gerek, ne nedir, nere nasıldır diye.

Kalbin can sıkıntısıdır.
Meşguliyet kalp için olmazsa olmaz bir nimettir. Nitekim, yalnız kalan kalp ya özler, ya düşler, ya da bekler. Hobilere yönelmeli, değişik şeylerden keyif almasını bilmeli insan.
Özlem, hasret, hüzün, keder, çile, bekleyiş... Yeşilçam gibi hayatlar değil, Hollywood gibi uçuşlar istiyoruz.

İslâm dini terminolojisindeki karşılığı "sadaka" olan suret çekilmesi. Dudakların, dişlerin ucu hafif görünüp hafif bir şekilde gerilmesi makbuliyet derecesidir. Pişmiş kelle gibi olanı, sevimsiz, itici ve soğuktur. Gülümsemek tüm adem oğulları ve kızlarına yakışır. Ama siz yine de kalp sağlığı için, gülün ve kahkaha atın. Hep tebessüm hep tebessüm nereye kadar? Biz tibet dervişi değiliz.

Taassup ve gelenekçi ne kadar zümre varsa, dediğinin arkasında durarak, "rahatsız" eden iranlı sosyolog, düşünür, aydın, yazar, şair ve sair. Şeriati ismi gibi yüce bir kişiliktir. İran İslam devrimi fikrinin altyapı isimlerindendir ve fakat devrimi görmeden, iran istihbarat servisi tarafından zehirlenerek şehit edilmiştir şimdi, biri kalkıp, devrimi görseydi ne düşünürdü diye sorarsa, büyük ihtimalle sorunun cevabı için dinler ve İslam tarihine girmek gerekirdi.

Antepten sonra başlayan dam hikâyelerinin sözcüsü ve öncüsü. Taşların nakış nakış işlediği Mardin vilayetindendir ve hikâyelerinde Mardin vardır. Otantik bir dili olduğu Rivayet edilir, ben ravilerin yalancısıyım. Bir kitabı dışında okuduğum bir yazar değil ve ortak noktamız taş şehri. Mardin güzeldir, Mardin asırlık şarap gibidir.