confessions

pestenkerani

1. nesil Yazar - Adanmış

  1. toplam entry 279
  2. takipçi 10
  3. puan 7780

intihar notu

pestenkerani
Hayata manifesto veren insanların arkada bıraktıklarına bıraktıkları satırlar bütünü. Her intihar bir not hak eder. Faraza, sözün gelişi, ben intihar etsem destan yazarım. Kâlû belâ'dan olaya girer, levhi mahfuz'dan çıkarım. Derim mesela:

Bana Fatiha okumayın, Fatiha diriler içindir. Mırra için, çocuklara şeker dağıtın. Uyamaya göz yumduğunuz zaman beni düşünün, ki en masumane düşlerinizin kıyısında olayım...

Mecnun'a söverim belki, Leyla'ya kirli sözcükler bezerim. Anadolu kadınlarından değil garp ahalisinden bir kadına şiir yazarım. Ona Virginia ismini veririm. O da bana bir mektup yazar, mektupta onun ikinci kocası olurum...

İmâm ben için fasık der belki, annem ağlar, karım kırılır, oğlumun boynuna acı bir masal ilişir, kızım bağcıklarını dert eder, küser, kızar ve ağlar.

Olanı, olacak olanı, olmamış ve olmayacak olanı birbirine öyle bir kararım ki, benden geriye biraz dervişlik, biraz delilik, biraz da ben Kalır.

Ben ka, sa oğlu ka.

intihar etmek

pestenkerani
Hayata ültimatom vermektir.
Bu ültimatom sonrası kalanlara konu komşu mevladan sabrı cemil dileyedursun, bir de yazılı bir not kalır. İntihar notu olarak bilinen bu satırlar, kişinin son sözleridir. Bu eylemin kırık bir yanı vardır; kalanların içlerinde. Bir nevi mecruh bir fay hattı ve mütemadiyen depreşir durur olur olmaz yerlerde.

Çocuklar ağlar diye intihar etmemeli insan... ama kim bilir o insanın şuur altını. İntihar bambaşka bir hâlet-i rûhiyedir. Acısından ve haberinden rabb korusun.

oksijen

pestenkerani
Bazı insanların beynine ulaşmadığına dair spekülasyonlar olan element. Oksijen var, beyin de var, o halde neden bu sıkıntı? Demek ki kapalı ortamlarda fazla kalmak bu sıkıntıya ne oluyor. Tebdil-i mekanda ferahlık var derler ya, tebdil-i mekan bir yana, açık havada bile ferahlık var. Var da, işte açık alana çıkmıyorlar. Dumansız hava sahası diye bir şey çıktı şükür, ki spekülatiflere malzeme olanların bir kısmı kısmen element sahibi oldu. Bu arada, oksijen ağızdan değil burundan çekilir. Kokain çeker gibi. Siz yine de hatalı teşbihe kanmayın.

evlilik

pestenkerani
Son yıllarda sosyal medya üzerinden giydiren giydirene neticesi ile tarumar olmuş müessese. Kurum diyen de var, saygı duyarım. Ne olmuş? yok şöyle gereksiz imiş de, yok yasal seks imiş, bir defa çok banal ve gereksiz de, artık bitmeli ve bıkkınlık vermiş. Abilerim/ablalarım ve dahi küçüklerim: sizin kavga edeceğiniz bir derdiniz yok mu Allah aşkına? Neyin peşindesiniz ve hangi akla hizmet ediyorsunuz? Âmenna, kociş ile kahvaltı keyfi, kocişle kahve içmece, kocişle 69 pozisyonu, öhö öhö, pardon, kocişle gezmelerdeyiz tiplemeleri beni de düşündürmüyor değil ama bunu insanlık tarihinden bu yana mazbut olmuş bir müesseseye giydirmeden izah edemiyor musunuz? o kociş diyen ablalar ne ara türedi, nasıl bir neslin ürünü anlaşılır şey değil. Ama biraz da ananıza babanıza saygı duyun. Evlilik için yasal seks diyen ruh ergeni; bunu babana desene delikanlı!

günlük tutmak

pestenkerani
Nasıl ki müflis tüccar eski defterleri karıştırır, kalem eden de yaşanılana yaşandıktan saatler sonra duygu verir. Tutucu. Olmuş bitmiş, insan olanı biteni nasıl tutsun ki? Prensip olarak tutucu, kalem tutucu değilim ama eğlencesine olmamış olayı olmuş, olmuş olayı da olmamış gibi yaparım, yani yazarım. Burda mı okudum başka bir yerde mi bilmiyorum; yazarın birine ıssız adaya düşseniz ne alırsınız yanınıza diye sormuşlar. Telefonumu demiş. Ya hu napcan telefonu? İsim listesinden öyküler yazarım demiş. Konu buraya kadar nasıl geldi bilmiyorum ama dediğim gibi, kalem edeni severim ama ben tutmam, tutucu değil dağınık ve serkeş biriyim.

ayet-i kerime

pestenkerani
Ayet-i celile de olarak bilinen, kur'ân'da geçen cümleye verilen isim. Eski ve yeni ahitte buna "bap" denilir. Arap dilinde p harfi olmadığı için "bab" diyen de var. Kapı ve baba anlamına gelir. Ayetten konuya devam edeceksek, kur'ân'da 6238 tane mevcuttur. Besmele de âyet olarak sayılır ise, rakam 6350 civarına denk gelir. Dili estetik ve şiirseldir, her âyet bir öncekinin devamında sıralama olarak anlam taşıdığı gibi, bir konu hakkındaki ayetler değişik surelerden vücuda gelir. Yani şöyle ki; bir ayette 'öldürün' emri varsa, bu önceki ayet ile bütünlük taşır. Bunu şunun için söyledim: ateist ve radikal dinciler bunu çok yapar. Neyi yapar? Cımbızlama. Kur'ân ayetleri patlamış mısır ile gitmiyor, roman okur gibi okunmaz .

özledim seni

pestenkerani
Devrik bir cümledir.
İki yahut üç nokta ile biter. Tek nokta koyanı duygusuz olarak görenler var. Seni özledim cümlesi ne kadar keskin ve düz olsa da, özledim seni cümlesi bir o kadar kavisli ve engebelidir.

'özledim seni...'

Şarkı türkü diyenler olmuş,
Sevgilidir,
Sevgilimdir,
Sevilendir.

at

pestenkerani
Dilinden imrahorların anladığı asil hayvan. Tekerlek motor çağının öncesinde savaş lordu olan bu hayvan, eski cazibesini yitirmiş, çıkmaz sokak ilişkilerinin sorunsalına cevap anahtarı olmuştur. Zira at'ın bir kafası vardır. Görsel estetiği şuuruna yediren insanlar için at kelebek kombinasyonu argo dile kendini kazandırmıştır. Kelebek demiş iken, asalet ve narinliğin böylesi yeis veren bir kulvarda buluşması insanlık delaleti ve kederi.

aşk nedir

pestenkerani
Hikmetli bir kalp ağrısı.
Bu ağrının kalp adedince tanımı vardır.
Bu gün bu şekilde tanımladım, yarına bir başka tanımla arz olsam, bu benim değil, bizatihi aşk'ın dengesizliği. Bu dengesizliği ben de aşkın ve coşkun bir şekilde yaşadığım için aşkı anlıyor ve kınama laflarımı yutuyorum.

viking

pestenkerani
Putperest bir kavim. Hıristiyanların aksine çok tanrılı bir dine mensubiyet yaşayan Vikingler, barbar, dönemin ve bölgenin Moğolları olarak tarihte kendilerine yer ayırmışlardır. Uzakdoğu inanışı olan nirvana'ya benzer ahiret inançları vardır. Odin'e ulaşmak adına cinayet işlemek büyük bir sevap. Zaten hıristiyanlar insan kesmeyi, barbarlık ve sömürgeciliği Vikinglerden öğrendi. Müslümanlar ise bunu Moğollardan talim etti. İşte bir kavim bir diğerine muallim oluyor. Hep iyilik güzellik, ticaret ve icatlar ile bina olmaz ki dünya hayatı. Biraz da kan, et, kemik kırıkları ve vahşet.

ayasofya

pestenkerani
Osmanlı torunlarına göre bir an evvel 'câmii' olması gereken kadîm mabet. Fetih sonrası kiliseden câmiiye dönüştürmek tamamen siyasi ve üstün psikoloji savunmasına girer. Yani alt metinde, mabedinizi elinizden alır mabedim kılarım... sevgili torunlar çok kızacak ama dini bir vecibe olmamasıyla birlikte, İslâm fıkhında bu eylemin yeri yoktur. İslâm hukunda beyt-ul mal (kamu malı) diye bir kavram vardır. Hani Mekke fethinde, Ebu Süfyan'ın evi güvendedir, o eve sığınmak güvenlidir... emri gereğince hukuk bundan dolayı kendine anlam almıştır. Meselâ kudüs'ün fethinde tek bir kilise ya da havra câmiiye dönüştürülmemiştir ve buna kat'a izin verilmemiştir. Hoş güzel, sultan Mehmet güzide şehri almış, iyi kötü yaşıyoruz içinde ama bu İslâm ile milliyetçiliği aynı potaya sokmaz. Zaten fethin altyapı işlevi de hâdis atölyesinden çıkan bir hâdis ile de bilenmiştir. Daha fazla polemiğe davetiye çıkarmak istemiyorum. Ama son olarak aslına rücu edecekse kilise olmalı, ki aslı kilisedir. Ama en iyisi müze ve iki ufak mabet. Güzel güzel geçinmek gerekir. Zaten hıristiyanlara göre hepimiz tanrı'nın iyi kötü çocuklarıyız. Aynı bahçenin çit ile ayrık çocukları.

zengin sözlük yazarlarının tespitleri

pestenkerani
Toplum, kişiyi yetiştirip kendine hazırlar. Bu yetiştiricilik işi ilk önce toplumun en küçük fertleri olan aile içinde başlar. Aile, ebeveyn sizin ağzınıza bir filtre takar, büyük harflerinizi küçültüp, küçük ise büyütür. Kişi benliğini ailesinde tanımaya çalışır, kendini bu alanda belirler ya da alan bir labirente dönüşerek aileden kendini soyutlar. Somutluğun resmini alan dışında arayan benlik, toplumun iyi kötü kendisine sunduğu şeyi/şeyleri alır, yahut reddeder. Filtre bahsine dönecek olursak; filtrenin boyutu büyüdükçe boğazda düğümler oluşur, bu düğümlerden de sosyopat, psikopat bir kişilik peyda olur. İç alanda labirente maruz kalmış kişi ya da kişiler, toplumun kendilerine sunduğu somut desenlerle şekillenir. Ailenin sebep olduğu labirent kadercilik adı altında ölüme değin sürer, gider. Aslında sürmüyor, gitmiyor da. Olan şey şu; Sürüklüyor, götürüyor. Eski mazbut evler yerlerini boşlukta sallanan duvarlara bırakmıştır.

melankoli

pestenkerani
Bazı insanların üzerindeki elbisesi, hallerinin yegâne bildirimi, tc kimlik numaralarının alt metni. Oysa hayat o kadar kısa ki... bu kısa hayatının içinde melankolik bir umman ve kendisi de Nuh'un gemisi. Oysa sen nuh değilsin, oğlu Kenan da değilsin! Kenan'ı bilir misin? Nereden bileceksin. O ki dağları kendine sığınak gördü, onlara imdat simidi gibi imân etti. Varsa kederli bir Şarkıya tutul da, şarkı bittiği zaman aramıza gel.

Hayatın kısa olduğunu ve kuşların uçtuğunu söyleyen dizeden ibret almaz mısın? gerekse yılan ol soy o zehirli giysiyi üzerinden. Melankoli kalp tembelliğidir. Bağdat tembelleri gibi olma, başına musallat olur bir haccaci zalım.

pencere açık uyumak

pestenkerani
Üst açılımı ile birleşince, gördüğünüz rüyaları tevil etmek için hazreti yuzarsif gerekecek. Pencereler her ne kadar Allah'a ve göğün tabakalarına açılıyor olsa da, uyurken kapalı olmalı. Yedi kat rüya görürsün alimallah. Allah sana şah damarından yakın, göğü çalıp çırpan yok. Kapa pencereni, kalbinin camını Rabbine aç. Hadi çocuğum, hadi evladım.

insanları kategorileştirmek ayrımcılığı doğurur mu sorunsalı

pestenkerani
Doğuruyor. Ama problem edilecek bir şey değil. Bilmezsin, ben estetiğe önem veren bir adamım. Kesinlikle çilek ile hıyarı aynı kasaya koymam. Çilek çilektir, hıyar babandır, pardon, hıyar hıyardır.
Ayrım şart,
Bizi biz yapan ayrımlardır. Temelinde demokratlık olsun, gerisi ayrım ayrık olsun.
Faşizme bulaşmadan, şeytan elinde bulaşık olmadan.

zengin sözlük dertleşecek insan veritabanı

pestenkerani
İlk 5 dakikası dert işitme üzerinden giden, sonrasında ise dedikoduya evrilen veritabanı. Bu tabana verecek derdim yoktur. Hem dert diye bir şey yoktur, yalnızlık vardır, kalbin lafazanlığı vardır. Velev ki dert var, dert varsa dertleşmek nedir ya, umutlaşmak varken dertleşmek nedir? Bu arada laf aramızda, dertleşmek sertleşme sorunu gibidir. Tüm mesele kafada bitiyor. Bu dediğim dert için de geçerlidir.

dünyanın sonu nasıl gelir

pestenkerani
Tibet kırsalında anlatılan bir hikâyeye Göre Nirvanaya ulaşan ruhlar sevdiklerine kavuşmak için gözyaşı dökecek, samsara yaşayan kötü ruhlar fırtınaya dönüşüp fırtına göz yaşlarına karışarak, dünya sular altında kalacaktır. Nirvanaya varmış ve varan tüm ruhlar, ay ışığından saçlarını taramak için, dünya su kütlesini ayna olarak kullanacaklar. Tibet kırsalında durum bu, şimdi de mezopotamya'nın çıplak dağlarına geçelim.

Nemrut dağında bulunan baş heykellerinin ikisi batıya, diğer ikisi de doğuya bakar. İşte doğuya bakan başlar kuzeye, batıya bakan başlar güneye döndüğü zaman, yerin orta yerinden bir ateş fışkırarak göğü delecek, delinen gökten güneş parça parça düşecektir.

Moğol bozkırlarında yaşayan yerleşik halkın anlattığına göre, Cengiz han (Temuçin) kayıp mezarından dirilerek ordusunu toplayacak ve tüm dünyayı ateşe verecektir. Ateş o kadar görkemli ve şiddetli olacak ki, han ve ordusu ateşe cehennem odunu olacaktır.

Arabistan bedevilerine göre durum biraz fantastik. Şöyle ki; inanışa göre dünyanın altında buzağı ve balık var. Buzağı balığı yemeye çalışacak ve dünyanın terazisi bozularak yerle bir olacaktır. Hatta yerel halka göre tam ifade şu: kûn fe yekûn. Şimdi ilahiyatçı abiler diyecek ki, iyi de bu, ol der olur anlamına gelen kur'ân âyeti. Tamam da güzel abicim, bunlar yapıcı değil, bu adamlar yıkıcı ve infilak edici.

İnka, Meksika, Eskimolar, Hindistan dolayları, güney ve latin Amerika, İskandinavya beldelerindeki inanışları ilerki zamanlarda yazarım. Şimdilik bu kadar.

yalnız yaşamak

pestenkerani
Masraflıdır. Çoluk çocuk olunca her şey bereketli oluyor. İnsan, hadi insanı geçtim, ben yalnız yaşasam her zaman şeytana uyar, keyfime göre hareket eder, içer, yaramazlık yapar, itlik hergelelik eder ve betbereketi kaçırırım. Bir de her yer yapış yapış, spermden ölü çocukların kötü hatıraları, evin odalarının anlamsızlığı... bir de salondan mektup yazar, mutfaktan kendime cevap yazarım. Bir de düşün, duvarla o kadar haşir neşir olmuşsun ki, 'kerhaneci, diyorum ki saks mavisi beni çok açtı, kendimi çıplak hissediyorum, biraz koyulaştırsak mı, ha ne dersin? Diye soruyor. Tövbe estağfurullah.

Yalnızlık bile zengin işi, yemin ederim ki öyle. Dediğim gibi.

abdulkadir

pestenkerani
Şarkının orijinali:



Sömürgeden doğan nota evrenselliği.

Cezayir, Fransa, kesik kafalardan pullar, yeşil İslam, kutlu anarşizm, müzikte Yahudi ve Arap kardeşliği ve daha neler. Bazı şarkılar bir ülkenin tarihini çağrıştırır.

Editöryal: mabel matiz kim aq.

mutluluğun formülü

pestenkerani
Beklenti çıtasını düşük tutmak. Hayalleri de betonarme yapıdan kurmak yerine, bambu çubukları ile kurmak gerekir. Hayal kırığı yaşandığında beton öldürür, bambu çubuklarının sadece minik dağılış sesi duyulur. Sen tut hayalden rezidans dik, çevre düzenlemesini yap, beklentiyi bulutlara değdir, sonra da dedi ki: hayat bana niye değdirdi? O soruyu kendine sor, hayalden plaza müteahhiti.
9 /