confessions

trolicela

1. nesil Yazar - İstikrarlı

  1. toplam entry 37
  2. takipçi 4
  3. puan 4473

cino

trolicela
Çocukluğumuzun efsane çikolatası...
portakallısına aşık olmayan bizden değildir...

Cino çocukluğumuzdur en çok...

Babamlı sabahlar gibi…

Sanki bir salıncaktayım, daha hızlı baba daha hızlı birazdan bulutlara dokunacağım diye çığlık çığlığa bağırır gibi…

Babaannemin her çarşı dönüşü aldığı oyuncaklar gibi…

Dedemin manalı sözleri gibi…


Oğlumun sımsıkı sarılıp boynuma, yanağımdan bir değil on beş kere öpmesi gibi..


Annemin en lezzettli yemekleri gibi…


Sevgilimin dudakları gibi…
Öyle tatlı…
Öyle kıymetli…

Mahalle bakkallarını hep sevin…
Cinolar bitmesin…


Görünce bir değil 30 tane alın benim gibi...

babaanne

trolicela
kimileri için sadece babanın annesi... üzücü..

Benim için çok şey ama mesela...

Eski bi yazı...

ben küçükken babaannem hiç gitmez sanıyordum.

gittiği yer altın günü olur, pazar olur, komşu olur ama yine döner gelir sanıyordum.
sabahları erkenden uyanıp beni derslerime çalıştırır, kahvaltıyı hep hazırlar, okuldan gelince de mutfaktan gelen kek/poğaça kokusuyla her daim beni kapıda gülerek karşılar sanıyordum.

ben küçükken evlenip gittiğimde, bir yemeğin tarifini almak için aradığımda ve hatta yemeğe ne kadar tuz atılacağını sorduğumda babaanne beni yine üzdüler diye ağladığımda da telefon ahizesini hep o kaldıracak sanıyordum. hep bana yemek tarif edecek, hep bana öğütler verecek sanıyordum.

bir gülüp bir ağlayarak birlikte yaşlanacağımızı sanıyordum.

ben küçüktüm 26 yaşıma kadar. ve ben küçükken babaannem hep genç kalacak sanıyordum. ah benim yeşil başlı gövel ördeğim gözlerine kurban kessinler senin diye kahkahalarla gülecek ve beni hep sevecek sanıyordum.

ve o gitti.. o giderken ben küçüldüm, ben büyüdüm, ben olgunlaştım ve yaşlanıyor, yaş alıyorum…

içim paramparça bugün.. dolma yaptım tıpkı senin gibi, sonra o tavuklu çorbadan, boğazımdan geçmedi ama.. sonra da bahçada yeşil çınar dinledim ve dahi ağlaya ağlaya söyledim.. bi kadeh de rakı koydum ince belli çay bardağına, tıpkı senin gibi…
gençliğine ve sandıklarıma içeçeğim babaannem, annemden çok annem.

bugün sana izmir'den yazıyorum babaannem çünkü sen gittiğim her yerde benimlesin.
huzurla uyu..

dede

trolicela
anne veya babanın babası genel tanımı olsa da tanım eksiktir. Ailedeki en ponçik kişilerdir aslında... yaşlandıkça daha da ponçik olurlar.

ben küçükken dedemi allah sanıyordum mesela.

çünkü o hep güçlüydü, ne desem yapıyordu, bi bisikletim olsa diye dua ediyordum, gidip alıyordu…

tüm dualarımı duyuyordu ve yapıyordu…

bir yaz tatilinde, mahalledeki camiye gidince anladım dedemin allah olmadığını. çok ağladım ama. aşırı ağladım. sonra dedeme de küstüm bir müddet Allah olmadığı için…
öyle yani. 
küçükken ben de salaktım evet.

evlilik programları

trolicela
saçma sapan programlar bütünü, izleyen büyük bir kitle var fakat.

kaldırılmış diyorlardı teyit etmedim açıp ama umarım öyledir.

Dedemle telefonda konuşurken dedem dedi bana da, eee dedim, nolcak şimdi.

Nolcak gızım Bekar dedeleri tekrar camilerde göreceğiz dedi, bir daha güldüm. ahahahhaha

bülent ersoy

trolicela
makyajsız haline denk gelmemek hepimizin duasıdır.

Bir de geçenlerde bi snapchat şeysiyle ceylan olmuş, üç gece rüyama girdi. Allah kahretsin.
Sadece şarkı söylesin, mümkünse hiç konuşmasın.
2 /