confessions

turuncu gemi

2. nesil Yazar - Eski sevgili hüznü

  1. toplam entry 1820
  2. takipçi 11
  3. puan 16944

ağıt

turuncu gemi
muhteşem bir kemal özer şiiridir;

annem mi bir kadın
geciken bir kadın gece yatısına
ölüm kendini göstereli babamın saçlarından
günübirlik bir kadın
üsküdar'la istanbul arasında

babamdı sakalıydı babamın
bir akşam göle batırdı
çıkmamak üzere bir daha
hepsi de ekmek kokardı
sayısı unutulan parmaklarının

akşam bir attır bütün ülkelerde
serin esmer bir attır
terkisine çocukların bindiği

bir yürüyüşün sonunda şarkı

turuncu gemi
güzel bir kemal özer şiiridir;

gökyüzü ilk kez benim, çünkü yukarıya
kaldırınca parmağımı değecek kadar yakın

deniz benim, ilk kez benim, sularını ayaklarımla
köpürtecek, sesini dolduracak kadar avuçlarıma

rüzgâr ilk kez, sözcükler ilk kez benim, yelelerine
tutunup da uçacak kadar, uçuracak kadar yüreğimi

bir yürüyüşün sonunda uç veren kanatlarla
acıyı silebilirim, yazıldıkça alnına çocukların

bir adımda geçebilirim kentin ıssızlığından
göğün, rüzgârın, denizin coşkulu kalabalığına

ilk kez benim, ilk kez soluğunu elimde
bir bayrak gibi tutuyorum,
bir daha bırakmamak üzere

gecenin şiiri

turuncu gemi
gurbet
gurbet o kadar acı
ki ne varsa içimde
hepsi bana yabancı,
hepsi başka biçimde.

eriyorum gitgide;
elveda her ümide.
gurbet benliğimi de
bitirmiş bir içimde.

ne arzum, ne emelim...
yaralanmış bir elim
ben gurbette değilim,
gurbet benim içimde.

kemalettin kamu

canımın istanbul köşesi

turuncu gemi
eskilerden çok güzel bir erdal şarkısıdır. aynı zamanda 30 yaş üstü yazar turnusoludur. 30 yaş üstü yazarlar olarak buradayız ve hiç bir yere gitmiyoruz.
bugün üzerimde salatalıkmışımcasına bir mutluluk var. geri zekalı gibi içimden bu şarkıyı söyleyip duruyorum. azıcık idare edin.

istanbul'da olmak

turuncu gemi
çok eskilerden, çok güzel bir suavi şarkısıdır. çok eskiden ben de severdim istanbul'u. istanbul sevilmez mi yahuu? tam da beyatlı'nın dediği gibi bir kenttir istanbul. istanbul'u sevmezse gönül aşkı ne anlar?
fakat en iyi arkadaşlarımdan biri olan orhan veli'ye çok gönül koyarım. asla ankara'nın en güzel yanı, istanbul'a dönüşü falan değildir. zira ankara, ankara kadar güzeldir her zaman.
lakin bebekten katil yaratan zihniyet, istanbul'u da bu kadar sevimsiz bir yer haline getirmeyi başardı.

minnacık tohum olsam, savrulsam dönümlerce
kış biter bahar gelir, açılsam yüzbinlerce
açılsam milyonlarca...

stephen king

turuncu gemi
bazı çok bilmişler tarafından edebiyatçı kabul edilmeyen yazardır. gerçi conan doyle'yi de edebiyatçı saymayan salatalıklar vardır. onlara bir zahmet sktrp gider misiniz demek istiyorum. teşekkürler.

sayın king'in edebiyatındaki gerilim unsurları özü ve derinliği itibariyle büyük metaforlar içeren unsurlardır. kral ustamızı edebiyatçı kabul etmemek, alfred hitchcock'u sinemacı kabul etmemek gibi bir şeydir. yazık ki iki ustamızın da gerilim metaforları yeterince anlaşılmamıştır.

ne ağlarsın benim zülfü siyahım

turuncu gemi
çok geçmiş yıllardan, çok aşırı özlediğim bir insan var. onunla olan yaşamdan büyük bir reddedişle çıkmış ve bir daha asla arkama bakmamıştım. sonrasında bir filin dayanamayacağı acılar çektim arkasından ne ona, ne de yakın çevremden kimseye inilemedim. buralara yazdım durdum sabah akşam iyileştim.
insanların nesnelerle olan duygusal bağı bildiğimizden çok daha fazla. bana iki hediysesi var. bir tanesi çeketim (almış çıkmıştım) bir tanesi de çok güzel bir hırka. onlu yıllarda nereden bilecektim ki o hırkanın bir gün depresyon hırkam olacağını. veya en aptal arabesk düşlerimde, ölünce üstüme örtmelerini istediğim tek kefenim. geçen hafta farkettim ki, çeketin kolaları giyilmekten eriyor.

3 gün önce ve bugün rüyamda gördüm o kişiyi. aynı bu türküdeki gibi ardından koyun olup mee'liyordum. neyse, yine bu ağıda sarılarak söylüyorum ki ''ne de olsa kışın sonu bahardır. bu da gelir, bu da geçer ağlama. ne de olsa her can ermez bu sırra.
acı eşiği müthiş düşük bir insan olarak yine de diyorum ki, çektiğim bütün acılara rağmen, bu sırra ermişliğim hayatımdaki en büyük bahtiyarlıktır.

cuma hutbesinde neden atatürk yok

turuncu gemi
sığ bir tarih anlatımını, ve güya atatürk sevgisini trilyonlara çevirmeyi bilmiş, müptezel bir köşe yazarının sorusudur. ben ondan bağımsız yanıtlama yoluna gideceğim.

ailevi olarak sunni, bireysel olarak allahsız bir insan olsam da, cem evlerini çok severim. fakat cem evlerinde neden atatürk resmi vardır sorusu hep beynimi yemiş durmuştur. gazi paşa, ulusumuz için büyük fedakarlıklarla, bir çok defa ölümü göze alıp kurtuluş bayrağını düşmana çeken büyük bir liderdir gözümde. halkımız için yaşama geçirdiği ilerici politikalar da tartışılamaz. fakat son tahlilde gazi paşa bir siyasetçidir. her hangi bir siyasetçinin, ibadethanede resmi olması olayını hiç bir zaman anlamayacağım.

aynı durum, cuma hutbesinde atatürk'ün bahsi için de geçerlidir. elbette atatürk'e ulusumuz minnetini her fırsatta dile getirmeli. fakat, cami ve siyaset ap ayrı yerler olmalı. lakin artık camilerimizde, namaz bırakılıp, hiç de minnet duyulmayacak siyasetçi övülüyor sabah akşam.
bu gericiliğin yerine, cuma hutbelerimizde gazi paşaya islam aleminin minnetini sunmasını tercih ederim.

katliamı öven ekşi sözlük yazarının tutuklanması

turuncu gemi
uzun zaman sonra ilk defa hakim ve savcılarımızı verdikleri isabetli bir karar dolayısıyla tebrik ederim. işlenen suçun fikir ve ifade özgürlüğüyle hiç bir ilgisi yoktur. açık bir nefret suçu, hatta hedef gösterme vakaasıdır.

fakat bu elim terör saldırısını twitterdan ilk örendiğim anlarda, henüz olayın şokunu üzerimden atamamışken, akp'ye yakın mak danışmanlık şirketi başkanı mehmet ali kulat'ın twitini gördüm. ''gavurdan dost, tilkiden post olmaz'' diyor. savcılarımızı bu hedef gösterme suçu dolayısıyla da aynı doğru kararla tutuklama istemine davet ediyorum.

fransa'da 100'lerce insan terör saldırısında yaşamını yitirdiğinde, konya stadındaki saygı duruşunu ıslıklayan vatandaşlarımız hakkında da aynı tedbirin uygulanmasını istiyorum.

ankara gar katliamında, işid saldırısı sonucu yaşamını yitiren, türk, kürt 100 lerce insanımız öldüğünde, işid'i öven namus yoksunlarının da hukuken cezalandırılmasını bir vatandaş olarak istiyorum.

bahsi geçen ekşisözlük yazarını tiksintiyle kınıyor ve yapılan doğru hukuki işlem için yargımıza tekrar teşekkür ediyorum. fakat nefret toplumumuzun önemli bir boyutunun damarlarında irin olmuş akıyor. buna karşı bir an evvel sosyolojik tedbirler alınmasını hükümetimden rica ederim.

son cümle biraz komik oldu kabul ediyorum fakat ortada gülünecek hiç bir şey yok. bu olayların bir daha asla yaşanmamasını dilerim.

acılara tutunmak

turuncu gemi
büyük devrimci şairimiz hasan hüseyin korkmazgil'in muhteşem şiiridir. aynı zamanda müzikalite evrenimiz, devrimci sanatçı ahmet kaya'nın en güzel şekilde bestelediği eserdir.

ben ahmet kaya şarkılarını ikiye ayırırım. ahmet kaya'nın bütün muhteşem şarkıları ki, bu bütün şarkılarıdır benim nazarımda. bir de o eşsiz şarkıları resitallerinde söylediği kayıtları. bence tek bağlamayla çalıp söylediği eserleri, yep yeni bir yaratım içerir. bu eserin öyle bir versyonunu bırakıyorum geceye;

Yalanmış hepsi yalan
Yalanmış hepsi yalan
Sevmek diye birşey vardı
Sevmek diye birşey yokmuş

Savrulup gitmek varmış
Ayrı yörüngelerde....

sırf son dizesi için belki de abartısız üst üste dinledim gece gece. kahrolsun bağzı ayrı yörüngeler.

fazıl say

turuncu gemi
bu günlerde sarayın ramazan piyanocusu olma yolunda yürüyen, kaliteli bir sanatçıdır. etme be fazıl abi, parası neyse biz verelim de kendini böyle hallere düşürme. aradığın hukuksal bir korumaysa, o da halkın içinde olmakla en sağlam şekliyle yapılabilir. krala yaslanarak olmaz o işler.

günün şiiri

turuncu gemi
zamanlar

hepsini gördüm ayrı ayrı,
kuşların zamanı tunç rengindedir.
tanrılardır taşın zamanı,
denizin zamanı ölür dirilir.

göğü tanıyamadım, yok ki,
sahipsiz zamanlarla doldurmuşlar,
ama ordan iner o eski
ölümsüz sevdaların zamanı kar

ve havlamayan dev köpekleriyle
insanın zamanı... olmayan
ama hayalet bir yasemin gibi kokan,
toprağımız eşelendikçe.

melih cevdet anday

her erkeğin adam olmak için feminist bir kadına ih

turuncu gemi
az önce twitterda selçuk şirin diye bir yazardan okuduğum sonuna kadar haklı önermedir. artık bütün dünyada erk'i kadınlar ele almaz ise, dünya biz erkeklerin kişisel hıyarlıklarıyla daha beter bir salatalığa dönüşüyor.
bu olay kişisel yaşamlarımızda da aynı şekilde gidiyor. zulüm her zaman iki taraflıdır. bir insana zulüm yapan insan, kendi ruhunu da bundan koruyamıyordur. 6000 yıldır kadını ekonomik güçten, cinsel güce kadar her türlü tahakküm altına alan erkek kendi ruhunu da parçalamış ve insanlık değerlerinde bir milim yol almamıştır.
sanırım bunda kadının genetik baskılanmalarının da olayı var. freud'un ''elektra kompleksi, fallik obje hayranlığı'' buna örnek olabilir. yahut bizim topraklarımızda da yüz yıllardır söylendiği gibi ''celladına aşık olmak''

fakat artık insanlığın da, kadının da zulüm karşısında ağlayacak vakti, lüksü kalmamıştır. kadın- erkek ortak ve özgür yaşam, ancak radikal feminist bir anlayışla mümkündür.

yeni zelanda'da gerçekleşen cami saldırısı

turuncu gemi
sadece islam alemine değil, bütün insanlığa baş sağlığı diliyorum. orada yaşamını yitirenler öncelikle müslümanlar değil, masum insanlardır. katledilen insanlıktır.
gayrı müslümler, müslümanları öldürmemiştir. bu saldırı, faşizmin masum insanlara saldırısıdır. aynı, son 5 yıldır ülkemizin de içinde bulunduğu ortadoğu'dan, fransa'ya kadar yayılan terörün müslüman terörün, müslümanlar tarafından yapılmadığı gibi.
üzerlerine, islam, hrtistiyan, yahudi sosu döken bu terör, emperyalizmin hizmetindeki faşist terördür.

kan kanla yıkanmaz, kan suyla yıkanır. eminim bugün gayrı müslüm vatandaşlarımız da herkes kadar üzgünler. bu saldırıların bir daha gerçekleşmemesinin tek yolu sol duyulu olmaktır. gerisi emperyalistlerin gazına gelip bağcı dövmektir.

halkların demokratik partisi

turuncu gemi
hdp sadece bir türkiye partisi değil, türkiye'nin her yeridir. ülkemizin şimdilik karadeniz hariç her bölgesinden vekil çıkartmış demokratik bir partidir. hiç bir kriminalize tanıma sığmayacak sayıda halk desteği vardır.

daha çok hayat için sen de uzat elini...

ya me ye!!! yani bizimdir.

ekrem imamoğlu

turuncu gemi
tamamen karşıtım bir siyasi görüşte olsa da hakkını teslim etmem gerekir ki aklı başında bir adam. chp seçmeni arkadaşları tenzih ederek söylüyorum bunu ki, chp'de aklı başında siyasetçi kaldığına şaşırdım. istanbul'u alma şansı var. yahut kaybetse de yarım- bir puan farkla kaybeder.

bu da büyük başarıdır. ama asla kılıştar'ın başarısı değildir. siyasette aklı başında değişim isteyen her siyasi tabandan halkın arzusudur. bu arada ekrem beyin, kızgın akp'lilerin de blok halinde oyunu alacağından şüphem yok. asıl kişisel başarısı tam da burada olacaktır.

savunma mekanizmaları

turuncu gemi
birbirine çok zıt görünse de, kanaatimce en temel iki savunma mekanizmamız, endişe ve kendimizi rahatlatabilme mekanizmalarımızdır.

insanda paranoya ruh hali, evrimsel biyolojik olarak normal ruh halidir. yüz binlerce yıl mağralarda, ağaç dallarında yaşayan atalarımız, vahşi hayvanlar için kolay bir hedefti. bugün paranoya diye adlandırılan bir hayat tetikliğinde yaşamak zorundalardı. fakat bu ruh halini sağlıklı bir endişe güdüsüne dönüştürüp, gerekli silahları yaparak, sonrasında besin zincirinin tepesine oturmayı bildik.

bugün de, rahatlık ve endişeyi bir arada yaşam içinde ve kendi içimizde kurmayı başaramazsak zorlukların üstesinden gelme şansımız yoktur.
ruhumuzda gerekli rahatlamayı sağlamadan, endişelerimizin esas can alıcı noktalarını da gerekli ölçüde göremeyiz.

paranoya her ne kadar normal bir ruh hali olsa da, kaos asla normal bir yaşama hali değildir. kaos yaşam hallerinden biridir.
insanoğlu, kaosu bir afyon gibi ciğerlerine çekmekten vaz geçmelidir.
elde bulunan imkan ölçülerini sağlıklı bir taktiksellikle kullanarak içinden çıkılmayacak kaos yoktur.
hani derler ya "bir tek ölüme çare yok" fakat ölüm acısına bile çare vardır.

yeter ki, bir savunma mekanızması olarak, enseyi karartmayın. kuyruğu da dik tutun.

kocalmaya alışıyorum

turuncu gemi
Kocalmaya alışıyorum dünyanın en zor zanaatına,
kapıları çalmaya son kere,
durup durmadan ayrılığa.
Saatler, akarsınız, akarsınız, akarsınız...
Anlamaya çalışıyorum inanmayı yitirmenin pahasına.
Bir söz söyleyecektim sana söyleyemedim.
Dünyamda sabahleyin aç karına içilen cıgaramın tadı.
Ölüm kendinden önce bana yalnızlığını yolladı.
Kıskanıyorum öylelerini kocaldıklarının farkında bile değiller,
öylesine başlarından aşkın işleri

ılımlı sosyalizme yakınım

turuncu gemi
iyi parti kadıköy belediye başkanı emre kınay'ın beyin yakan açıklamasıdır. emre kınay tiyatro ve sinemamızın kaliteli ve iyi oyuncularındandır. sanatımızın entelektüel güzel abilerindendir aynı zamanda. ama işte siyaset böyle kaliteli abilerimize bile nasıl maymunsal laflar ettirebiliyor.

bir arada ödp'li kardeşlerimizin ''demokratik sosyalizm'' mottosuyla adam kafalama girişimleri beynimi yakardı. demokratik sosyalizm anlatım bozukluğudur. sosyalizm zaten demokratiktir.
ılımlı sosyalizm de olmaz, henüz icat edilmemiştir. siyasetin yeni ismi emre bey, bunu kuramsal bir bilime otturtu da bizim mi habarımız yoktur. daha bir ayrıntılı anlatsın hele, belki bizim de canımız ılımlı sosyalist olmayı çeker.

veyahut, emre abi bizden uzak ol da, kime, neye yakın olursan ol demek istiyorum.
44 /