#toplum

25 Mayıs 2019 tarihinde Bursa'da Kent Meydanı'nda Suriyeli bir kadının yanında bulunan 3 yaşlarındaki çocuğunu dövmesi üzerine yoldan geçen bir Türk genci “Burası Suriye değil. Türkiye'ye bu ülkede çocuğunuzu dövemezsiniz” diye tepki göstermesi üzerine çevredeki Suriyeli gençlerin Türk gencinin üzerine yürüyüp “Sen bizim kadınımıza nasıl müdahale edersin şerefsiz” diye bağırıp kovalamaya başlaması ve Türk gencinin koşarak olay yerinden kaçarken Suriyeli bir gencin “Kafa keserim şerefsiz” diye nara atma olayıdır.

26 Mayıs 2019 tarihinde İstanbul Gönüllüleri buluşmasında konuşan CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu'nun kullandığı ifade. İfadenin tam hâli şu şekildedir: “Değerli dostlarım. Bu şehirde umudu niye beslemeliyiz? Size birkaç örnek vermek istiyorum. Dün akşam, teşekkür ediyorum davet ettiler, katıldım. Saadet Partisi'nin iftarına gittim. 13-14 yaşında bir kızımız yanıma geldi. Önce gözyaşlarıyla bana sarıldı. Ben de o sırada konuşmaya çıkıyorum. 'Kızım, ağlama' dedim. 'Ağlama' dedim. Ağlıyor, konuşamıyor. 'Seninle görüşeceğim' dedim. Konuşmamı yaptım. Masama oturdum, yanıma geldi. Yanımdaki koltuğa oturdu. 'Başkanım' dedi, yine ağlamaya başladı. Ağlayan 13-14 yaşındaki kızımız ne dedi, biliyor musunuz? Şunu dedi 'Bu ülkeye adalet gelecek mi, Başkanım?'Adalet, adalet... 13-14 yaşındaki kızımız gözyaşlarıyla adalet istiyorsa hep birlikte bu ülkeye adalet getireceğiz. Hep birlikte, hep birlikte.”
(Videoda 29:12 itibariyle ifadeye giriş yapılmaktadır)

bbc türkçe'nin 6 kasım 2014 tarihli bir haberine göre hatay'da yaşayan ışid'e sempati besleyen ve oğlunun ışid'e katılma kararını destekleyen bir anne ile oğlunu barındıran bir ailedir.

zenginsozluk.com/foto
1950 yılından beri inşaat sektöründe yer alan yerel bir firma. Kurucusu Mevlüt İmamoğlu olup şu an için yönetim kurulu başkanı Hasan İmamoğlu'dur.

İmamoğlu ailesi 1950 yılında Trabzon merkezine yerleşerek kereste ve ahşap dekorasyon işine başladı. 1970 yılında Hasan İmamoğlu ve Alican İmamoğlu ortaklığında, inşaat malzemeleri toptan ve perakende satışı ve müteahhitlik firmasının alt yapısı oluşturuldu. 1980 yılında Ali İmamoğlu, Ahmet İmamoğlu ve Murat İmamoğlu gibi ikinci kuşak yöneticilerin firmaya katılmasıyla birçok farklı noktada yeni şantiyeler kuruldu. 1989 yılında Yalova ve İstanbul'da kurulan şantiyelere paralel olarak faaliyetlerini İstanbul merkezinde sürdürme kararı aldı. 1995 yılında başta İstanbul olmak üzere Trabzon dışındaki faaliyetlerini Hasan İmamoğlu ve Ekrem İmamoğlu yöneticiliğinde sürdürmeye devam etti. 1996 yılında gıda ve hizmet sektöründe yeni iştirakler oluşturularak yoluna devam eden aile, özellikle Beylikdüzü'nde gerçekleştirdiği İmamoğlu 1, İmamoğlu 2 Siteleri ve Zigana Evleri projeleriyle bölgenin gelişimine katkıda bulundu. 2002 yılında Beykent Üniversitesi Mimarlık Fakültesi ile ortaklaşa oluşturulan Beykonaklar Projesi'ne başladı. 2006 yılında Gürpınar'ın marka projeleri arasında yer alan Moodcity'nin temelleri atıldı. 2008 yılında Midpoint Projesi Beykent'te temelleri atıldı. 2010 yılında Büyükçekmece'nin ilk Loft projesi özelliğini taşıyan (bkz:#Zigana Panora 365) hayata geçirildi.

Kaynaklar:
1- İmamoğlu İnşaat: “Tarihçe”

Behzat Ç. dizisiyle bilinen Erdal Beşikçioğlu daha önce bu ifadeyi kullanmış, sosyal medyada da tepki görmüştü. Aydınlık Gazetesi'ne 16 Şubat 2019 tarihinde verdiği özel röportajda bu tepkilere cevap niteliğinde şu ifadeleri kullanmıştı: “Hepimiz aynı gemideyiz. Kaptana da biz karar vereceğiz. Filika ile, milika ile ayrılmayı hiç istemedim. Gemiciklerle de benim hiç bir ilgim yok. Misak-ı Milli sınırları içerisinde, ne kadar yüz ölçümüne sahipsek, geminin büyüklüğü o kadar. Bu geminin de kaptanına içindeki insanlar karar verecek. Çok açık değil mi? 'Ben onların gemisinde değilim' diye bir şey değil yani. Hepimiz metaforik olarak aynı gemideyiz. Bu ulusun evlatlarıyız. Bu, ulusun evlatlarıyız.”

Kaynaklar:
1- Aydınlık Gazetesi: “Beşikçioğlu Aydınlık'a konuştu: Misakı Milli gemisindeyiz” (16 Şubat 2019)

Bu yaşıma kadar Türk toplumunda göremediğim bir kavram. Eğitimden ziyade insanın kendine duyduğu saygıya bunu bağlıyorum. İnsan kendine saygı duymuyorsa bir başkasının başta insani hakları olmak üzere hiçbir şeyine saygı göstermez.

dokuz8HABER'in Twitter hesabı üzerinden 22 Mayıs 2019 tarihinde attığı tweet'e göre CHP İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu bu nineye atıfta bulunarak “Bu millet artık konuşuyor. 100 yaşındaki ninemiz bile karşısında kimin olduğuna bakmaksızın düşündüğünü söylüyor” dedi.

zenginsozluk.com/foto
Tunceli Belediyesi meclis toplantılarında alınan kararla Tunceli Belediyesi'nin belediye hizmet binasında bulunan tabelalarda yazılı “Tunceli” ibaresinin değiştirilerek, yerine “Dersim” ibaresinin yazılması oy çokluğu ile kabul edilmesi olayıdır.

Kaynaklar:
1- Tunceli Belediyesi: “
Belediye Meclisimiz Tarafından Yapılan Toplantılarda Alınan Kararlar” (22 Mayıs 2019)

dokuz8HABER'in Twitter hesabı üzerinden 22 Mayıs 2019 tarihinde attığı tweet'e göre bahsi geçen adam polis tarafından gözaltına alınmasına rağmen darp edilen kadının şikâyetçi olmaması üzerine serbest bırakılmış.

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır Twitter hesabı üzerinden 21 Mayıs 2019 tarihinde attığı tweet'e göre bahsi geçen adamla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

20 Mayıs 2019 tarihinde Mersin'in Mezitli ilçesi 'nde bir minibüsün içerisinde kimliği kamuoyuna duyurulmayan bir adamın eşi olduğu iddia edilen bir kadını darp etmesi olayıdır.

zenginsozluk.com/foto
Olayla ilgili Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu resmi Twitter hesabı üzerinden 20 Mayıs 2019 tarihinde attığı tweet'le web siteleri üzerinden paylaştıkları kamuoyu açıklamasının bağlantısını bırakmış, söz konusu kamuoyu açıklamasında gencin iş bulma kaygısı ziyade sabıka kayıtlarının silinmesini istediği, yaptıkları incelemeye göre ailesinin maddi durumlarının iyi olduğu yazılmış.


zenginsozluk.com/foto
Kamuoyu açıklamasının metninin tam hâli şu şekildedir: “Bugün yerel bir gazetede çıkan ve belediye önünde kendisini yakan vatandaşımız hakkındaki üzüntü verici olayla ilgili aşağıdaki açıklamalara ihtiyaç duyulmuştur. 08.05.2019 tarihinde saat 09.00 saatlerinde Eyub Dal ismindeki vatandaş Şahinbey belediyemize gelerek, sabıka kaydının silinmesi ve iş konusunda yardımcı olunmasını istemiştir. Söz konusu eylemde bulunan vatandaşımızın 11 yıl cezaevinde kaldığı, 26 ay zorunlu kamu hizmetinde çalıştığı ve sabıka kaydı bulunduğuna rastlanmış olup asıl sorunun ise iş bulma kaygısından ziyade sabıka kayıtlarının silinmesi olduğu tespit edilmiştir. Her gün belediyemize iş başvuruları yapılmakta olup vatandaşlarımız bu konuda yetkili olan İŞKUR'a yönlendirmektedir. Aynı gün saat 12.30 sularında aynı vatandaş belediye bahçesinde üzerine yanıcı madde dökmek suretiyle kendisini yakmış ve duruma özel güvenlikler anında müdahale ederek, birkaç saniye içersinde vatandaşımızı söndürmüştür. Olay yerine hemen ambulans çağırmak suretiyle vatandaşımızın hastaneye sevki sağlanmış, ancak maalesef birkaç gün sonra vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Sosyal yardım ekiplerimiz vatandaşımızın ailesini hem taziye ziyareti hem de sosyal inceleme amaçlı ziyaret etmiş olup, yapılan inceleme neticesinde merhum Eyub Dal'ın evli olup çocuğunun olmadığı, anne babasının sağ olduğu, anne babasının üzerine kayıtlı üç katlı evi olduğu, evlerinin üst katında kendilerinin, orta katında kiracılarının ikamet ettiği, giriş kattaki 2 dükkanda da kiracılarının olduğu, babasının 2.000 TL emekli maaşı olup ayrıca üzerine kayıtlı 4 dönüm zeytin tarlalarının bulunduğu anlaşılmıştır. Belediyemiz hakkında ulusal ve yerel basında çıkan ve vatandaşımızın hayatını kaybetmesine konu eylemin belediyemiz tarafından verilen vaatlerin gerçekleştirilmemesi nedeniyle meydana geldiği şeklindeki haberlerin asılsız olduğunu belirtir, kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

08 Mayıs 2019 tarihinde Gaziantep'te Şahinbey Belediyesi'nin önünde işsizlik nedeniyle bunalıma girip, üzerine benzin dökerek, kendisini yakan, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Eyüp Dal adındaki gençtir.

21 Mayıs 2019 tarihinde Boğaziçi Köprüsü'nde (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) 46 yaşındaki bir adamın önce otomobilini ardından kendini köprüden atarak intihar eden adamdır. Adamın cansız bedeni yapılan çalışmalarla bulunmuş.

zenginsozluk.com/foto
dokuz8HABER'in Twitter hesabı üzerinden 22 Mayıs 2019 tarihinde attığı tweet'e göre İstanbul'daki bir alışveriş merkezinde son sezonunda ölenler için lokma döktürten bir dizi.

21 Mayıs 2019 tarihinde Ankara Dostları Platformu'nun düzenlediği iftara katılan eski başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kullandığı bir ifade. İfadenin tam hâli şu şekildedir: “Hem dünyada karamsarlık var ve maalesef hem de ülkemizde. Son dönemde nerede, kiminle karşılaşsanız, psikolojik olarak bir karamsarlığın etkisi altında olduğunu görüyorsunuz. Ekonomik krizler, gergin siyasi söylemler ve hepimizin karşı karşıya kaldığı ve görmekten büyük üzüntü duyduğu ahlaki erozyonlar bir karamsar atmosfer oluşturuyor. Eğer dünyanın bu kaotik döneminde insanlığa bir mesaj ileteceksek önce psikolojimizi düzelteceğiz. Bize her şey yakışır, ama asla beis ve karamsarlık yakışmaz. Her şeyi kaybedebiliriz, tekrar kazanırız. İktidar kaybedilir tekrar kazanılır. Bir tek şey var ki, kaybedildiğinde ikame edilmesi mümkün değildir. O da ümit, ümidini kaybedenin yarını olamaz. Ümidi oluşturacak olan şey; korkular, dürtüler değildir. Ümidi oluşturacak olan şey; ortak referanslara sahip bir toplumun yeni bir vizyon üretmesidir. Vizyon üretmek ise düşünce özgürlüğüyle olur. Bize en aykırı bile olsa, üretilen her düşünce berekettir.”

Kaynaklar:
1- Sputnik Türkiye: “Ahmet Davutoğlu: Ümidi kaybedenin yarını olmaz, konuşmaktan korkmayın” (22 Mayıs 2019)

İngiltere merkezli University College London'da yapılan bir araştırmayla ortaya çıkan bir ifade. İfadeye göre ailelerinin devamlı kartla ödeme yaptığını gören 2000 sonrası doğan Z Kuşağı çocuklar para üstü hesaplamada oldukça başarısızlar. Araştırma çocukların nakit paraya da tamamen yabancı olduklarını ortaya koyuyor. Çocukların para hesaplama konusundaki yetersizliğine dikkat çeken araştırmacılar, çocuklara cep harçlığı vermenin de artık bitmekte olan bir gelenek olduğuna dikkat çekiyor. Çocukların 'ellerinde para olmasına' giderek yabancılaşmasının 'finansal okuryazarlığı' da etkileyen bir faktör olduğu ifade ediliyor.

Kaynaklar:
1- Sputnik Türkiye: “Z kuşağı çocuklar para sayamıyor” (22 Mayıs 2019)

zenginsozluk.com/foto
2019 Ramazan Ayı olayından dolayı ş anda sosyal medyada gezinen bir yerel Ramazan olayı. Olay 6 Haziran 2017 tarihinde Aydın'ın Yenipazar ilçesindeki Hükümet Mahallesi'nde geçmektedir. O dönemin Ramazan ayında aralıksız 28 yıldır davul çalan 65 yaşındaki kimliği belirsiz kişilerin kendisine sigara diye verdiği esrarı içmesi sonucu kendisinden geçmiş, sabaha kadar bahçe aralarında davul çalarak sabah etmiş. İlk kez böyle bir olay yaşadığını söyleyen davulcu, “28 yıldır Ramazan ayında davul çalarım ilk kez başıma böyle bir şey geldi. Sahur vaktinde davul çaldığım sırada tanımadığım gençler tarafından sigara diye ikram ettiklerini içtim. Daha sonra kendimden geçmişim ve şehir dışına çıkarak bahçe aralarında ve Donduran Mahallesi yakınlarında bulunan kanal yollarında sabaha kadar davul çalmışım. Sabah hayvan bakmaya giden vatandaşlar tarafından bulunarak eve götürüldüm. Böyle şaka olmaz, burada alay konusu oldum” demiş.

Kaynaklar:
1- Gazate Duvar: “Sigara diye esrar içirilen davulcu kendini kaybetti” (09 Haziran 2017)

zenginsozluk.com/foto

zenginsozluk.com/foto

zenginsozluk.com/foto
Optimar araştırma şirketinin Nuts 2 (İstatistiki Bölge Birimi) kapsamında 7 Mayıs-14 Mayıs 2019 tarihleri arasında Türkiye genelinde 3.500 kişiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle yaptığı din inanç anketidir. Ankete katılanların %89,5'i Allah'ın varlığına ve birliğine inandığını, %4,5'i bir yaratıcı olduğunu düşünüyorum ama dinlere inanmıyorum dediği; dini tutum ve davranışların sorgulandığı ankete göre düzenli namaz kılanların oranı %39,1, Ramazan ayı boyunca oruç tutanların oranı ise %66 civarında olduğu saptandı.

Kaynaklar:
1- Sputnik Türkiye: “Optimar'dan din-inanç anketi: Yüzde 39 düzenli namaz kılıyor, oruç tutanların oranı yüzde 66” (15 Mayıs 2019)

Isparta'da görülen bir olay. Toplanan yardımlar ve katkılarla yapımı devam eden ve bir bölümünde ibadet yapılan Hazreti Ali Cami'nde 2019 Ramazan Ayı'nda peş peşe yardım kasası hırsızlığı üzerine camiye yerleştirilen gizli kamerayla birlikte imam hatip, cemaat ve dernek yöneticileri namazlardan sonra değişimli olarak tuttukları yaklaşık bir haftalık nöbetle 17 Mayıs 2019 tarihinde 59 yaşındaki namaz kılarmış gibi davranan bir şüpheliyi yakalayarak polise teslim etmişler.

Söz konusu adam, Salih S. adlı kişidir. 20 Mayıs 2019 tarihinde öğle saatlerinde Gaziantep'in Şehitkamil ilçesindeki Güvenevler Mahallesi'nde sokakta yürüyen 2 kız çocuğundan birini sarılarak öpmüş, bu durumdan rahatsız olan kızların koşarak kaçması üzerine büfe işletmecisi bir kişinin bu kişiyi tekme tokat döverken mahalle sakinleri gürültüden olayı duymuş, tepki gösterirken aynı mahalleden bir kadın da şüpheliye vurmuş, Salih S.'nin sigara yakıp, rahat tavırlar sergilemesi üzerine bu kadın daha fazla öfkelenmiş ayağındaki terliğini çıkararak, şüpheliye dövmeye başlamış. İhbar üzerine mahalleye gelen polis ekiplerine teslim edilmiş.

İşin garip yanı da şu Şehitkamil İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde ifadesi alındıktan sonra adliyeye sevk edilen bu kişi taciz mağduru kız çocuğunun ailesinin şikayetçi olmaması üzerine nöbetçi mahkemece adli kontrol getirilerek serbest bırakılmış. Bu yaptıklarıyla bildiğin adama “Helal olsun sana” demişler.

Kaynaklar:
1- Sputnik Türkiye: “Tacizciyi terlikle döven kadın: Şiddete karşıyım ama dayanamadım” (20 Mayıs 2019)

Aklıma 1,5 yıllık bir ilişki yaşadığım kişiyi getirmiştir. Söz konusu kişiyle buluşmaya geleceğini söylemiş, yarım saat sonra başkasıyla attırdığı mesajla hasta olduğunu iddia etmiş, merak bu ya bu kişiyi rehbere ekleyince Whatsapp'tan fotoğrafını görmemle Facebook'ta bu kişinin arkadaş listesinde kim olduğunu öğrenmiş, bu kişiye kim olduğunu sormamla kim olduğunu söylememesi ve 'Bana güvenmiyor musun?' soruma 'Güvenmiyorum' diyerek başlıktaki ifadeyle 1,5 yıllık ilişkimizi yok saymıştır. Bu umurumda olmama durumu, saçma bir durumdur. Goygoyda bu anlayışla karşılanabilir de başta ilişkiler olmak üzere diğer öteki şeylerde yapıldığı takdirde kötü sonla son buluyor.

Olay, kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü ile birkaç kişi arasında geçmektedir.


zenginsozluk.com/foto
Bazı hesaplar attığı paylaşımlarla bu olayı savunmuş (örnek paylaşım için: tweet)


zenginsozluk.com/foto
Cübbeli Ahmet Hoca'nın resmi Twitter hesabı üzerinden 18 Mayıs 2019 tarihinde attığı tweet'te Hurmadan soğuttun beni diyen Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan'a “Ahmetciğim. Hurmadan soğuduysan işin daha da vahim çünkü önce hurmanın manasını öğren de konuş. O zaman Medine'de taksiye binip 'Beni hurma pazarına götür' diyen hacıların neden dayaktan zor kurtulduğunu anlarsın” açıklamasında bulunmuş.

13 Mayıs 2019 tarihinde 13 yaşındaki bir çocuğun kurs sonrası evine giderken, okulun güvenlik görevlisi B.K. tarafından çocuğun alıkonulması ve jandarmanın fark etmesi üzerine karakola götürülmesiyle ortaya çıkan, çocuğun babası H.İ.K'nin yaptığı açıklamaya göre İzmir'in Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar'ın kendisiyle yaptığı telefon görüşmesinde kullandığı ifade. Açıklamanın tam hâli şu şekildedir: “Pazartesi ve cuma günleri okulda kursa kalıyor çocuğum. Kurstan çıktığında güvenlikçi, ben de sizin o tarafa gidiyorum seni de bırakayım, diyor. Ama benim eve iki kilometre kala başka tarafa dönerek sapıyor ve arabanın kapılarını kilitliyor. Biz de o sırada, çocukta telefon yok, sağa solu araştırıyoruz. Çocuğumuzu arıyoruz, sonra karakoldan aradılar bizi. Karakola gittik ki jandarma suçüstü yakalamış. Sadece eve bırakacaksa o zaman neden yola sapıyor, çocuk 'Burası değil, yanlış yol ben ineyim' dediğinde neden kapıları kilitliyor. Çocuğun telefonu yok, bu yüzden 'Çocuk ailesine haber verdi' ifadesi gerçek değil. Ben sonuna kadar davacıyım. Adam görevden alınmış ama serbest ve Kiraz'da. Çocuk ağlama krizindeydi karakolda. Çocuğumun psikolojisi bozuldu. Okula gidemiyor, 'Arkadaşlarım bana ben suçluymuşum gibi bakıyor' diyor. Bütün gün odasından çıkmıyor. Yemiyor, içmiyor, psikolojisi bozuldu. Ne olacak şimdi? Biz olayın telaşından anlayamadık ilk başta, sandık ki bizim yanımızda. Sonrasında anladık mevzunun üzerini örtmeye çalıştığını. Güvenliğin annesi AKP İlçe Kadın Kollarındaymış, babası İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde şoförlük yapıyormuş. Saliha Hanım bizi susturup onları savunuyor. Biz de sahipsiz kalıyoruz böyle ortada, kimsemiz yok gibi... Baskı amaçlı bu. İlk gün telaşımdan anlamadım Saliha Hanımı. Sonra düşündüğümde öbür tarafı savunduğu için bizi bastırmaya çalıştığını anladım. Yani ben bir vatandaşım, asgari ücretle çalışan bir işçiyim. Benim çocuğumun psikolojisi bozulmuş. Bütün ailemizin psikolojisi bozuldu. Bu işin sonuna kadar uğraşacağım.”

Kaynaklar:
1- Sputnik Türkiye: “AK Parti'li belediye başkanından çocukları istismara uğrayan aileye: Dallandırıp budaklandırmayalım” (17 Mayıs 2019)

Fen bilgisi dersi proje ödevi için ev maketi hazırlamış, okula giderken bir grup çocuk arasında Kavaklı Mahallesi'nden geçerken çıkan tartışmada çocukların ödevine zarar vermesi üzerine polis merkezine giderek şikayette bulunan Kocaeli Sanayi Odası Gölcük Dumlupınar Ortaokulu öğrencisi Metehan Şamlı adlı çocuktur. Bu olayla ilgili ifade veren Şamlı, “En güzel ödev olsun diye özenerek yaptım. Bugün bu ödevimi kontrol ettirmek ve puan almak için öğretmenime gösterecektim. Çocuklar 2 gün çalışarak yaptığım ev maketimi parçaladılar. Hakkımı aramak istedim. Öğretmenim durumdan haberdar olmuş, ödevimi almadı ve bana henüz not vermedi.” demiş.

Kaynaklar:
1- Sputnik Türkiye: “Ödevine zarar verenleri polise şikayet etti: Hakkımı aramak istedim” (18 Mayıs 2019)